confessions

la bebe

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 696
  2. takipçi 0
  3. puan 14241

beşiktaş profesyonel futbol takımı

la bebe
dinlenerek yahut antrenman yaparak geçirmesi gereken günü, otel ve hava alanı köşelerinde telef olarak geçiren takımımız. mağlubiyet, kırmızı kart, istanbul'a ulaşamamış olmak gibi streslerden bahsetmiyorum bile.

bir sonraki maçın istanbul'a ulaşmalarından 48 saat sonra olması ise...
yoo dostum bu kadarı çok fazla!

bir kereye mahsus yazar nicklerinin değişimine izin verilmesi

la bebe
şimdiye kadarki pek çok şeyi yerle bir edebilecek türden bir durumdur.

herkes birbirini nickinden tanıdığı için, nicklerin değişimine izin verilmesi durumunda pek çok kişi nickini değiştirmek isteyecek, bu da çok ciddi bir karışıklığa sebep olacaktır.

dolayısıyla onlarca yeni nick, "bu kimdi, kim la bu?" durumundan başka bir şey yaratmaz diye düşünüyorum ben.

manuel fernandes

la bebe
ikinci sarı kartı görmenin yaptırımı olan 1 maç oynamama cezasının, "ne yapsak da fb'ye karşı oynatmasak" mefhumunu karşılamamasından sebep; gördüğü karttan ziyade, kart sonrasında hakemin üzerine yürüdüğü için ceza alacağını düşündüğüm futbolcu.

dil sürçmesi

la bebe
söylenmek istenen şeyin, ağızdan yanlış çıkması halidir.

sigmund freud'a göre, bilinçaltından kaynaklanır ve istemsizce dışa vurulan her şey aslında bilinçaltımızdakilerin yansımasıdır.

alkollüyken sıklaşır, aşıkken tavan yapar.
kısacası, savunmasız anlarınızı kollar. dikkat etmek gerek.

ankara

la bebe
gg.aa.yy şeklinde spesifik bir tarihe sığdırılamayan kar yağışıyla, neredeyse iki haftadır bizlere hayatı dar eden şehir.

şehrin neredeyse en alçak semtinde de otursanız; akşamında yağmur yağan bir gecenin sabahına, kapınızın önündeki 10 santimlik kar ile uyanabiliyorsunuz. kar yağan günlerin ardından ayna gibi olan buzlu kaldırımlardan ise hiç bahsetmiyorum. kendinizi kasarak yürümekten yaptığınız bacak kasları olsun, efendime söyleyim elleri cebe sokmadan yürüme çabası olsun, gerçekten evlere şenlik.

deniz olsa böyle olmaz işte, hep deniz yok diye oluyor bunlar.
bi' de gri falan ya hani.

mesut özil

la bebe
kendisinin yerinde olsam; önüme sunulan milyonlarca "türk milli takımı-alman milli takımı" ikileminde de, kendisiyle aynı tercihi yapacağım adamdır.

bunun sebebini idrak edebilmek için, bu iki ülkenin; futbollarını, spordaki ahlak anlayışlarını, çalışma disiplinlerini, başarılarını ve milli takımları arasındaki uçurumu irdelemek yeterli olacaktır.

aferin çocuğum, bakma sen bunlara. helal olsun.

bakkal ve süpermarket arasındaki farklar

la bebe
-bakkal, "ismail amca"dır; süpermarket, "pardon bi bakar mısınız?" deyince bakan bir genç.
-bakkal, katalitik yahut ufo'dur; süpermarket, devasa klimadır.
-bakkal, olabildiğince yüksek bir yerde duran 37 ekran televizyondur; süpermarket, "plazma tv'ler elektronik reyonunda indirime girdi"dir.
-bakkal, meybuzdur; süpermarket, algida.
-bakkal, bize sakız olarak dönen para üstüdür; süpermarket, cüzdanımızdaki bir halta yaramayan 1 kuruşların tedarikçisi.

ve en önemlisi; bakkal çocukluğumdur, süpermarket bir bokum değildir.
18 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol