-bakkal, "ismail amca"dır; süpermarket, "pardon bi bakar mısınız?" deyince bakan bir genç.
-bakkal, katalitik yahut ufo'dur; süpermarket, devasa klimadır.
-bakkal, olabildiğince yüksek bir yerde duran 37 ekran televizyondur; süpermarket, "plazma tv'ler elektronik reyonunda indirime girdi"dir.
-bakkal, meybuzdur; süpermarket, algida.
-bakkal, bize sakız olarak dönen para üstüdür; süpermarket, cüzdanımızdaki bir halta yaramayan 1 kuruşların tedarikçisi.
ve en önemlisi; bakkal çocukluğumdur, süpermarket bir bokum değildir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?