---------------spoiler---------------
On sezondur Ronaldinho'yu Fenerbahçe'ye bir türlü getiremeyen Fotomaç Gazetesi, ünlü yıldızla yazı işleri müdürü olarak bir yıl opsiyonlu üç yıllık sözleşme imzaladı...
---------------spoiler---------------
[ybkz]swh[/ybkz]
taksim ve bebek şubelerindeki tuvaletlere şifre koyarak müşteri olmayanların tuvaletlerini kullanmalarını engellemeye çalışan kahve zinciridir.bunun arkasından burger king 'in de taksim meydan'daki şubesinin önünün bekleme yeri olmasını engellemek için güvenlik görevlisi koyması beklenmektedir.
---------------spoiler---------------
çok sesli yapçaz sana
---------------spoiler---------------
çok sesli yapçaz sana
---------------spoiler---------------
insanı,insana,insanla anlatılan en sahici,canlı sanat dalıdır.
"bu saatte maç olur mu be kardeşim, daha keşana dönücez"
http://tinyurl.com/69bh43e
http://tinyurl.com/69bh43e
başka bir yerde zirve var da bizim mi haberimiz yok dediğimiz tayfadır...[ybkz]swh[/ybkz]
açılan davadan sonra recep tayyip erdoğan a taraf gazetesindeki köşesinden bugün yazdığı yazı aşağıdaki gibidir:
dava
bir yönetici, kendisine ümit bağlayan insanları, büyük kitleleri kendi kişisel çıkarı için yarı yolda bırakıp başka bir yola saptığında, yaptıklarının anlaşılmaması artık küçüklü büyüklü birçok kurnazlığın ve günahın duraklarına uğrayacağı bir yolculuğa çıkmış demektir.
cumhuriyet tarihinin en önemli liderlerinden biri olan başbakan erdoğan da, aklını seçimlere ve seçimlerden sonra belirlenecek cumhurbaşkanlığına takıp da bütün hesaplarını kendi kişisel ikbaline göre biçimlemeye başlayınca bu talihsiz yolculuğa çıktı.
büyük siyasi kaymaların yanı sıra küçük kurnazlıklara da tevessül ediyor artık.
sen adımı vermeden bana mürebbiye diyeceksin, despot diyeceksin, utanmadan ailemi kavgaya karıştıracaksın, ben cevap verince de bana hakaret ediyorlar diye mahkemeye koşacaksın.
gazete köşelerine yerleştirdiğin çaşların da ama başbakan öyle demedi ki diye yalancı tanıklığa sıvanacak.
tarihi değiştirmesini beklediğimiz, bu yolda çok da önemli adımlar atmış, savaşlar vermiş bir adamın bu hallere düştüğünü görmek üzüyor insanı.
hazreti muhammedin çok sevdiğim bir lafı vardır.
utanmadıktan sonra dilediğini yap diyor.
başbakana tavsiyem, bu lafı yazdırıp başucuna asması.
ama önemli olan erdoğanın benle ilgili ne yaptığı değil, sayısını bilmediğim kadar çok davaya gidip geliyorum, benim hayatım böyle geçti, bir fazla bir eksik fark etmez, generallerin açtığı davaların yanına başbakanın açtığı davayı da koyarlar, ona da giderim.
bakın, aktütün karakolunun yanında gizli bir cephanelik bulundu.
orası çatışma bölgesi, çatışma bölgesine envantere kayıtlı olmayan silahları hangi amaçla gömer bir görevli?
hâlâ orada burada gizli cephanelikleri bulunan, sürekli darbe planları yaparken yakalanan bir ordunun hesaplarını ve harcamalarını, son çıkardığı sayıştay yasası ile halkın gözünden sakladı başbakan.
önemli olan bu işte, hangi beklentiyle ve gizli anlaşmayla başbakan, ordunun harcamalarını, o harcamaların parasını veren halkından saklıyor.
o paraların sahibi o paraları veren halk, erdoğan beni ister mahkemeye versin ister vermesin, halkın kendisine emanet ettiği parayı halktan gizli olarak askerlerle birlikte harcadığında emanete hıyanet etmiş olur.
niye yapıyor bunu?
sadece bunu yapmıyor ki...
generallerin maaşlarını da halktan saklıyor, bütün mesleklerin devletten aldığı para açık, generallerinki gizli.
neden?
erdoğan yakın tarihimizin en cesur kararlarından birini alarak kürt açılımını başlattı.
bu ülkenin geleceği, özgürlüğü, mutluluğu için çözülmesi gereken en zor sorunlardan birinin üstüne gitti.
aynı erdoğan şimdi neden milli güvenlik kurulunun görüşlerini tekrarlayan, kürt meselesinde generallerin ağzıyla konuşan bir politikacıya döndü?
niye sorunu çözmekten vazgeçti, niye kürt halkının haklarını inkâr etmeye koyuldu?
avrupa birliği yolundaki büyük reformları yapan, türkiyeyi aday konumuna getiren erdoğan, şimdi niye frene bastı, neden altı ayda, önünde tek bir politik engel bulunmamasına rağmen bir dosyayı müzakereye açmadı?
son referandumda adalet sistemimize neşter vuran, rejim savunucusu durumundaki kurumları değiştiren ve bunları yaparken, bunları yapmak için halktan destek isterken, yeni bir anayasa sözü veren erdoğan, niye bir kez bile yeni anayasadan söz etmiyor şimdi?
neden yeni anayasada hangi maddelerin bulunacağını, insanlarımızın eşitliğinin nasıl sağlanacağını bir kez bile söylemiyor?
niye unuttu yeni anayasa lafını?
bütün bunlara baktığınızda, erdoğanın seçim ve çankaya hesaplarıyla dümen kırıp devletin safına, ezenlerin yanına geçtiğini görüyorsunuz.
bunu saklayabilmek için de heykel, dizi, içki türünden semboller üstünden yapay bir kavga çıkartıp, bir sis perdesi oluşturuyor.
bizi, mhplileşerek demokratikleşeceğimize inandırmaya çalışıyor.
böyle bir erdoğana ihtiyacı yok türkiyenin, referandumdaki gibi bir erdoğana ihtiyacı var.
biz sevdiğimiz erdoğan kaybolmasın diye uğraşıyoruz.
o, erdoğanı kaybettirmek için uğraşıyor.
bir çankaya için değmez kaybolmaya.
çankayaya belki çıkarsın ama aynaya baktığında bir boşlukta hazreti muhammedin lafını görürsün yalnızca.
utanmadıktan sonra dilediğini yap.
dava
bir yönetici, kendisine ümit bağlayan insanları, büyük kitleleri kendi kişisel çıkarı için yarı yolda bırakıp başka bir yola saptığında, yaptıklarının anlaşılmaması artık küçüklü büyüklü birçok kurnazlığın ve günahın duraklarına uğrayacağı bir yolculuğa çıkmış demektir.
cumhuriyet tarihinin en önemli liderlerinden biri olan başbakan erdoğan da, aklını seçimlere ve seçimlerden sonra belirlenecek cumhurbaşkanlığına takıp da bütün hesaplarını kendi kişisel ikbaline göre biçimlemeye başlayınca bu talihsiz yolculuğa çıktı.
büyük siyasi kaymaların yanı sıra küçük kurnazlıklara da tevessül ediyor artık.
sen adımı vermeden bana mürebbiye diyeceksin, despot diyeceksin, utanmadan ailemi kavgaya karıştıracaksın, ben cevap verince de bana hakaret ediyorlar diye mahkemeye koşacaksın.
gazete köşelerine yerleştirdiğin çaşların da ama başbakan öyle demedi ki diye yalancı tanıklığa sıvanacak.
tarihi değiştirmesini beklediğimiz, bu yolda çok da önemli adımlar atmış, savaşlar vermiş bir adamın bu hallere düştüğünü görmek üzüyor insanı.
hazreti muhammedin çok sevdiğim bir lafı vardır.
utanmadıktan sonra dilediğini yap diyor.
başbakana tavsiyem, bu lafı yazdırıp başucuna asması.
ama önemli olan erdoğanın benle ilgili ne yaptığı değil, sayısını bilmediğim kadar çok davaya gidip geliyorum, benim hayatım böyle geçti, bir fazla bir eksik fark etmez, generallerin açtığı davaların yanına başbakanın açtığı davayı da koyarlar, ona da giderim.
bakın, aktütün karakolunun yanında gizli bir cephanelik bulundu.
orası çatışma bölgesi, çatışma bölgesine envantere kayıtlı olmayan silahları hangi amaçla gömer bir görevli?
hâlâ orada burada gizli cephanelikleri bulunan, sürekli darbe planları yaparken yakalanan bir ordunun hesaplarını ve harcamalarını, son çıkardığı sayıştay yasası ile halkın gözünden sakladı başbakan.
önemli olan bu işte, hangi beklentiyle ve gizli anlaşmayla başbakan, ordunun harcamalarını, o harcamaların parasını veren halkından saklıyor.
o paraların sahibi o paraları veren halk, erdoğan beni ister mahkemeye versin ister vermesin, halkın kendisine emanet ettiği parayı halktan gizli olarak askerlerle birlikte harcadığında emanete hıyanet etmiş olur.
niye yapıyor bunu?
sadece bunu yapmıyor ki...
generallerin maaşlarını da halktan saklıyor, bütün mesleklerin devletten aldığı para açık, generallerinki gizli.
neden?
erdoğan yakın tarihimizin en cesur kararlarından birini alarak kürt açılımını başlattı.
bu ülkenin geleceği, özgürlüğü, mutluluğu için çözülmesi gereken en zor sorunlardan birinin üstüne gitti.
aynı erdoğan şimdi neden milli güvenlik kurulunun görüşlerini tekrarlayan, kürt meselesinde generallerin ağzıyla konuşan bir politikacıya döndü?
niye sorunu çözmekten vazgeçti, niye kürt halkının haklarını inkâr etmeye koyuldu?
avrupa birliği yolundaki büyük reformları yapan, türkiyeyi aday konumuna getiren erdoğan, şimdi niye frene bastı, neden altı ayda, önünde tek bir politik engel bulunmamasına rağmen bir dosyayı müzakereye açmadı?
son referandumda adalet sistemimize neşter vuran, rejim savunucusu durumundaki kurumları değiştiren ve bunları yaparken, bunları yapmak için halktan destek isterken, yeni bir anayasa sözü veren erdoğan, niye bir kez bile yeni anayasadan söz etmiyor şimdi?
neden yeni anayasada hangi maddelerin bulunacağını, insanlarımızın eşitliğinin nasıl sağlanacağını bir kez bile söylemiyor?
niye unuttu yeni anayasa lafını?
bütün bunlara baktığınızda, erdoğanın seçim ve çankaya hesaplarıyla dümen kırıp devletin safına, ezenlerin yanına geçtiğini görüyorsunuz.
bunu saklayabilmek için de heykel, dizi, içki türünden semboller üstünden yapay bir kavga çıkartıp, bir sis perdesi oluşturuyor.
bizi, mhplileşerek demokratikleşeceğimize inandırmaya çalışıyor.
böyle bir erdoğana ihtiyacı yok türkiyenin, referandumdaki gibi bir erdoğana ihtiyacı var.
biz sevdiğimiz erdoğan kaybolmasın diye uğraşıyoruz.
o, erdoğanı kaybettirmek için uğraşıyor.
bir çankaya için değmez kaybolmaya.
çankayaya belki çıkarsın ama aynaya baktığında bir boşlukta hazreti muhammedin lafını görürsün yalnızca.
utanmadıktan sonra dilediğini yap.
15/01 tarihli "Erdoğan ve Kof Kabadayılık" yazısı sebebiyle Recep Tayyip Erdoğan tarafından 50 bin tl lik tazminat davası açılmış yazardır.yazısı için;
http://tinyurl.com/4ol4fk8
http://tinyurl.com/4ol4fk8
Forma artık aslanın ağzında değil, topuklarında. Ancak bizim işimiz çalışmak. Her maç forma giyecek gibi kendimi hazır hissediyorum. Oynamak için çaba sarfediyorum. Karar elbette teknik heyetin. Ben atacağım goller ve futbolumla takımıma katkı sağlamak istiyorum
diyerek nihayet durumu farketmiş artık hakikaten öde şu borcu da beşiktaşın çocuğu diyerek bağrımıza basalım dediğimiz oyuncudur.
diyerek nihayet durumu farketmiş artık hakikaten öde şu borcu da beşiktaşın çocuğu diyerek bağrımıza basalım dediğimiz oyuncudur.
recep tayyip erdoğan ın milletvekili çıkmasını sağlayan şehirdir.emine erdoğan'ın memleketidir.[ybkz]swh[/ybkz]
sakatlığı sonlanan ve dünki idmanlarda koşu yapan oyuncumuzdur.26 ocak 2011 besiktas trabzonspor maçına yetiştirilmesi beklenmektedir.
17/01 Mersin Büyükşehir Belediyespor maçı ile siyah-beyazlı formamızı ilk kez giymiş oyuncudur.Karşılaşmada 15.13 dakika süre ile oynamış, 6 sayı, 3 ribaunt, 4 asitst ile performans göstermiştir.
Katarlı Al Jazira kulübünün bugün transferini görüşmek için geleceği oyuncudur.[ybkz]swh[/ybkz]
---------------spoiler---------------
3 bin 290 yıldan beri Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. 1071 Malazgirt Zaferi, 3 bin 290 yıl önce yapılan Kadeş Anlaşması bu toprakların 2 dönüm noktasıdır. Kadeş Anlaşmasından bu yana Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi.
---------------spoiler---------------
(bkz: muharrem ince)
3 bin 290 yıldan beri Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. 1071 Malazgirt Zaferi, 3 bin 290 yıl önce yapılan Kadeş Anlaşması bu toprakların 2 dönüm noktasıdır. Kadeş Anlaşmasından bu yana Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi.
---------------spoiler---------------
(bkz: muharrem ince)
ertuğrul günay hakkında söylediği sözlerle gönlümü bir kez daha fethetmiş milletvekilidir.
" 3 bin 290 yıldan beri Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. 1071 Malazgirt Zaferi, 3 bin 290 yıl önce yapılan Kadeş Anlaşması bu toprakların 2 dönüm noktasıdır. Kadeş Anlaşmasından bu yana Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. Bir çamurun içine batmış. Başbakan bunu rezil etmiş, insan içine çıkacak yüzü yok. Başbakanın arkasından bir de Bülent Arınç rezil etmiş bunu. Bu düştüğü çamurdan çıkmak için CHPye çatıyor, yemezler, sen önce git Bülent Arınça cevap ver. Rezil oldu."
" 3 bin 290 yıldan beri Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. 1071 Malazgirt Zaferi, 3 bin 290 yıl önce yapılan Kadeş Anlaşması bu toprakların 2 dönüm noktasıdır. Kadeş Anlaşmasından bu yana Anadolu toprakları böyle bir siyasi dönek görmedi. Bir çamurun içine batmış. Başbakan bunu rezil etmiş, insan içine çıkacak yüzü yok. Başbakanın arkasından bir de Bülent Arınç rezil etmiş bunu. Bu düştüğü çamurdan çıkmak için CHPye çatıyor, yemezler, sen önce git Bülent Arınça cevap ver. Rezil oldu."
her bayanın hayalinde olan ancak ruhen hazır olmayan,sorumluluğunu alamayacak kişilerin yapmaması gereken eylemdir zira küçücük bir bebekten bir cani veya bir sanatçı yapabilmek çoğunlukla annelerin yetiştirme şeklinden ötürüdür.tüm anneler müthiş bir sabır ve fedakarlık duygusunun bebeği kucağa alma anı itibariyle yüreğine işlediğini belirtiler bu da ilginçtir.
erkek kişisi : sana kabaran bişey var
hatun kişisi : aa ben görmedim,hissetmedim
erkek kişisi : var var,ben hissettim
hatun kişisi : aa ben görmedim,hissetmedim
erkek kişisi : var var,ben hissettim
ofiste 16.00-17.00 arası ve akşam 21.00-22.00 saatleri arasında televizyon karşısında krizi gelen,yenmediğinde çılgına dönülen,sağlığa zararlı ancak ruha faydalı besin çeşididir.
pek bi heyheyli olan ve yenisine "yuhlayarak" merhaba diyen devamını hep beraber izleyeceğimiz veda seranomisidir.
hamsilerin tavada ızgara yapılacağını umduğum maçtır,herkese her yer tirabizon olur muymuş hep beraber göreceğimiz maç olacaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?