koymakla kalmayıp içimi oyan şarkıdır.
notis sfakianakis - nauagia ya da diğer adıyla mono dakrua
(g: youtube=tinyurl.com/8d2yaq9)
inönü özhakiki açık[ybkz]swh[/ybkz] tribün gediklisi. karma olarak da 100'ü geçince sağda.
cemiyet. çok iyi insanlardır. beşiktaşlı olanlarının yüzlerinden nur akar.
##228191[ybkz]swh[/ybkz]
##228191[ybkz]swh[/ybkz]
telaffuzu bakımından kullanışsız içki.
adam ağzını toplayıp bunu sipariş edene kadar ayılır. noktası fazla, nerden tutsan elinde kalır.
adam ağzını toplayıp bunu sipariş edene kadar ayılır. noktası fazla, nerden tutsan elinde kalır.
pek iplenmeyen icraat. ben duymadım ama duysam da üstüme alınmazdım. feda diye yırtınıp sonra elini cebine atan adama sosyete demek ne alaka? hem de hakaret içeriyor (bkz: fenerli). hı hı oldu bebeğim.
cahille etme muhabbet küstürürsün, cam ile etme taharet kestirirsin. siktir git.
cahille etme muhabbet küstürürsün, cam ile etme taharet kestirirsin. siktir git.
tv'de röportajı sırasında bir an için ekrana baktığımda hugo miguel pereira de almeida'ya benzettiğim hentbolcu
insanı uyumaya teşvik eden nimet.
(bkz: ucube)[ybkz]swh[/ybkz]
başarısız takımın başarılı kaptanı alex değil, heykel ucube. konusu her açıldığında, sergen'in kutsalı verdiği yersiz jest.
(bkz: verdim kutsalı verdim kutsalı)
başarısız takımın başarılı kaptanı alex değil, heykel ucube. konusu her açıldığında, sergen'in kutsalı verdiği yersiz jest.
(bkz: verdim kutsalı verdim kutsalı)
yeşil sahaların alışık olmadığı, nadiren görülen tipi düzgün adamlardan. ablamın tabiriyle "boşanma sebebi".
not: karşılaşmaları nasip olmadığından ablam hala evli.
not: karşılaşmaları nasip olmadığından ablam hala evli.
bir ömür boyu canı acıyacak olan kazara varlık.
şehit ailelerinin yaşadığı ile bununki bir değil. bu da benim düşüncem. hani düşüncelere saygılıydık, ona dayanarak anlatıyorum.
sen ben huzurlu yaşayalım, işimize gidelim, evimize gelelim, dışarı çıkıp tozu dumana katalım, gülüp eğlenelim, ağlayalım, bağıralım, susalım, aşkımızı yaşayalım, sevişelim, keyfimizden gram eksilmesin, biz nefes alalım diye unutulacağını, adının uzun süre anılmayacağını bile bile hayatından vazgeçmiş bir canın saçının teli ile bu bölücünün kafasına göre ve basiretsizce kendini yere bırakan[ybkz]swh[/ybkz] korkak gen taşıyıcısı asla bir tutulamaz.
askerin canına kast edenlerin sırtını sıvazlayan, demokratiklik diye bir kılıfın arkasında insanların yaşam hakkına tecavüz eden bu zihniyete baş sağlığı dilenmesi hümanistlik midir?
evlat acısı sadece onun, bir şehit ailesinin göz yaşını gördüğünde içini başka türlü yakan bir anıdır. bu acı aynı değil. kahramanla ödlek arasındaki fark barizdir. duygular ortak değil. tek bir nokta olabilir, o da şehide kurulan pusunun daha vahimini kaderin, tertemiz kendiliğinden, bu beyni yıkanmış zavallıya kurmasıdır.
intihar etmeyi düşünüp, ruhunu bedeninden ayırmayı bir çözüm sayanları insan yerine koyamam. bu şekilde bitişe gidenleri hiçbir zaman bir kayıp olarak görmedim. intihar, bence basitliğin ölüm halidir. o yüzden canı yansın, yiğit bir evlat yetiştirmeyi becerememiş olduğu için.
şehit ailelerinin yaşadığı ile bununki bir değil. bu da benim düşüncem. hani düşüncelere saygılıydık, ona dayanarak anlatıyorum.
sen ben huzurlu yaşayalım, işimize gidelim, evimize gelelim, dışarı çıkıp tozu dumana katalım, gülüp eğlenelim, ağlayalım, bağıralım, susalım, aşkımızı yaşayalım, sevişelim, keyfimizden gram eksilmesin, biz nefes alalım diye unutulacağını, adının uzun süre anılmayacağını bile bile hayatından vazgeçmiş bir canın saçının teli ile bu bölücünün kafasına göre ve basiretsizce kendini yere bırakan[ybkz]swh[/ybkz] korkak gen taşıyıcısı asla bir tutulamaz.
askerin canına kast edenlerin sırtını sıvazlayan, demokratiklik diye bir kılıfın arkasında insanların yaşam hakkına tecavüz eden bu zihniyete baş sağlığı dilenmesi hümanistlik midir?
evlat acısı sadece onun, bir şehit ailesinin göz yaşını gördüğünde içini başka türlü yakan bir anıdır. bu acı aynı değil. kahramanla ödlek arasındaki fark barizdir. duygular ortak değil. tek bir nokta olabilir, o da şehide kurulan pusunun daha vahimini kaderin, tertemiz kendiliğinden, bu beyni yıkanmış zavallıya kurmasıdır.
intihar etmeyi düşünüp, ruhunu bedeninden ayırmayı bir çözüm sayanları insan yerine koyamam. bu şekilde bitişe gidenleri hiçbir zaman bir kayıp olarak görmedim. intihar, bence basitliğin ölüm halidir. o yüzden canı yansın, yiğit bir evlat yetiştirmeyi becerememiş olduğu için.
başarısızlığının ezikliğini diğer futbolculara saldırarak çıkarmaya yeltenen boş beleş oksijen israfı.
sayesinde erkan kaş'ın ne kadar efendi, olcay şahan'ın da ne kadar mert bir adam olduğunu öğrenmiş olduk.
(bkz: 17 eylül 2012 beşiktaş sanica boru elazığspor maçı)
etkileyici bir hizmeti var. cidden başarılı.
bkz (g: tks=tks.ibb.gov.tr/)
bkz (g: tks=tks.ibb.gov.tr/)
maçta[ybkz]swh[/ybkz] koşamazkenki surat ifadesini görüp yarıldığımız hakem. bırak lan şu düdüğü, ruhunu teslim edecektin az daha.
ayrıca yönetimi rezaletti. ha hangi maçta iyiydi, o da kocaman bir soru işareti.
ayrıca yönetimi rezaletti. ha hangi maçta iyiydi, o da kocaman bir soru işareti.
"fazla sigaran var mı?"
"seni sigara içerken görünce benim de içesim geliyor."
"halka yapsana."
babamdan başkası da aman zararlı naapıyosun sen demez. o da krediyi tüketti sadece "az iç" diyor.
"seni sigara içerken görünce benim de içesim geliyor."
"halka yapsana."
babamdan başkası da aman zararlı naapıyosun sen demez. o da krediyi tüketti sadece "az iç" diyor.
terapi gibi maçtı.
hilbert'in salaklıklarına güldüm, fernandes'in oyununa diyecek söz bulamadım, necip'in golüyle uçtum ve havada durdum, sivok'un golüne güldüm, olcay'ı bir saniye sol kanatta izlerken ikinci saniyede sağ kanatta pres yaparken görünce bokumda boncuk bulmuş gibi oldum, almeida'nın çıkarttığı pası hayranlıkla izledim, hilbert'in golüyle tanımadığım birini sırtımda asılı buldum. bu neydi ya? beşiktaş küllerinden doğdu.
hilbert'in salaklıklarına güldüm, fernandes'in oyununa diyecek söz bulamadım, necip'in golüyle uçtum ve havada durdum, sivok'un golüne güldüm, olcay'ı bir saniye sol kanatta izlerken ikinci saniyede sağ kanatta pres yaparken görünce bokumda boncuk bulmuş gibi oldum, almeida'nın çıkarttığı pası hayranlıkla izledim, hilbert'in golüyle tanımadığım birini sırtımda asılı buldum. bu neydi ya? beşiktaş küllerinden doğdu.
enteresan bir kaleci. rakip takım atak yaptığında onları tek dizinin üstüne çöküp asilce karşılıyor. bu şekilde 2 gol yedi ve sırıttı. çok nazik lan.
(bkz: 17 eylül 2012 beşiktaş sanica boru elazığspor maçı)
(bkz: 17 eylül 2012 beşiktaş sanica boru elazığspor maçı)
babasının değerini bilen için en çok stadda keyif veren andır. onun yorumları, sevmeleri, sövmeleri bambaşkadır.
zordur. sana sövdürtmez. çünkü yanındaki oğlu bile olsa, beşiktaş ile ilgili herhangi bir şeye kendinden başkası sövemez.
bazen dumura uğratır. bir şey söyler, o dakikadan sonra maçtan kopar, düşüncelere dalarsın.
bugün maç[ybkz]swh[/ybkz] öncesi saygı duruşunda babam[ybkz]swh[/ybkz] "türk askerine gavur müziğiyle saygı duruşu" diye bir laf etti, ben nerdeyim dedim.
zordur. sana sövdürtmez. çünkü yanındaki oğlu bile olsa, beşiktaş ile ilgili herhangi bir şeye kendinden başkası sövemez.
bazen dumura uğratır. bir şey söyler, o dakikadan sonra maçtan kopar, düşüncelere dalarsın.
bugün maç[ybkz]swh[/ybkz] öncesi saygı duruşunda babam[ybkz]swh[/ybkz] "türk askerine gavur müziğiyle saygı duruşu" diye bir laf etti, ben nerdeyim dedim.
insanın sinir yaylarını gevşeten sıpa. taç atışında rakibin önüne topu bırakmalar mı dersin, rakip alanda auta kadar canla başla topa eşlik etmeler mi... sayesinde ilk defa bir maçta kahkaha attım. 3-0 olmasaydı durum başka olurdu tabii.
bu arkadaşın o kadar antrenmana direnen yağları tıbbi bir vaka olmalı. bu gidişle 30'una varmadan jübile yapacak.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?