confessions

khalkedonian

6. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 1359
  2. takipçi 0
  3. puan 20392

pedro franco

khalkedonian
lige yeni çıkan ya da kontra atak futbolunu benimseyen süper lig takımlarının işini görebilecek bir stoper aslında ama türkiye'de kalır mı emin değilim.beşiktaş kolombiya ligi ile bağlantısı olan menajerleri devreye sokarsa o ligde tanınan bir oyuncu olmasından ötürü pek karlı olmasa da çok rahat satabilir.

zlatan ibrahimovic

khalkedonian
manchester united ile 1 yıllığına anlaşan isveçli efsane.takıma gelişiyle hem rooney'nin verimini yükseltecektir hem de martial ve marcus rashford gibi en üst seviye için çömez golcülere varlığıyla çok şey katacaktır.united sadece çok iyi bir golcü değil çok da iyi bir oyun kurucu transfer etti bu adamı alarak.

iyi transfer yapılırsa takımda kalacağım

khalkedonian
şampiyonlar ligi kupasını kaldırmış bir oyuncu olarak gomez'e hak verdiğim açıklama. uefa avrupa ligindeki son maçımızda gomez de sahaya çıktı, golünü attı ama savunma hattının basiretsizliği yüzünden o maçı 3-1 kaybetmiştik. gene aynı hüsranı yaşamamak adına savunmaya da takıma sınıf atlatacak oyuncular alınsın diyor sadece. kalkıp adamın bu dediklerini trip yada kendini takımın üstünde görme diye okumak çok yanlış.

gökhan keskin

khalkedonian
Radyospor'da Özgür Sancar'ın canlı yayın konuğu olduğu programda aşağıdaki açıklamaları yapan sportif direktörümüz

''Çalışmalarımız çok yoğun. İzleme ekibi Avrupa'da birçok oyuncu bulup rapor ediyoruz. Bulduğumuz genç yetenekli olanı yönetime iletiyoruz. Beşiktaş'a en faydalı oyuncuyu bulup Şampiyonlar Ligi'nde en başarılı olacağımız oyuncuları bulmaya çalışıyoruz. Avrupa'nın her yerini dolaşıyoruz. Latin Amerika'da da arayışlarımız var. Bizim yaptığımız işte çabukluk çok önemli. Hızlı olup diğer takımların önüne geçmemiz gerekiyor. İngiltere maddi açıdan çok büyük bir refaha kavuştu ve onlarla olan rekabet çok ciddi. Barcelona, Real Madrid, Bayern gibi takımların maddi açıdan gelirleri tavan yaptı. Bunlarla uğraşmak kolay değil ancak Beşiktaş için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz''

'Şampiyon olduktan sonra görevlerimiz ve sorumluluklarımız daha da ağırlaştı. Bu sene kritik bir sezondan geçtik ve şampiyon olduk. Bu şampiyonluğu daha ileri götürmek için çalışmalara devam ediyoruz. Hoca ile yönetim, başkan bir araya gelip yeni sezon planlaması yapıyor. iki stoper, bir kaleci, bir sol taraf ve sağ taraf düşünüyor. Sözleşmesi biten pek çok oyuncu var. Doğru transferi yapmamız lazım. Şu anda 2 tane yabancı alma konumumuz var ve onları da elimizde olanları gönderip alma konumumuz var. Defansın göbeğine bir transfer yapmak zorundayız. Alternatif çalışmalarımız var. Kamuoyunda gündeme gelen bazı isimler var ama sonuçta bu isimler gizli. Bizler yönetime bu isimleri sunuyoruz ve doğru olanı bulmaya çalışıyoruz''

Diğer takımlara göre bir mesafe aldık. Oyuncu yollamadan 2 tane yabancı alma durumumuz yok.

Emmanuel Mas (Arjantinli Lorenzo'da oyunuyor. sol bek) gibi 4-5 tane oyuncu tespit ettik. Mas devamlı gündeme gelen oyuncu ancak daha fazla girişimimiz var. Mas iyi bir oyuncu sonuçta bizdeki her oyuncunun 4-5 alternatifi var. Hangisinden daha çok verim alırsak ona yoğunlaşacağız

'Oscar Cordoba konusu teknik konu. O karar Şenol Güneş'e ait. Şu an için netleşen bir durum yok.Ospina alternatiflerimizden biri. İyi bir kaleci. Kaleci alternatiflerimiz de var''

kolarov söylentileri üzerine cevabı

"Mantık kuralına bakarsak Tosic ve Alexandre Kolarov da aynı bölge oyuncusu. Kendine rakip mi getirecek? Mantık hatası mevcut bu haberde"

'Emre Mor'u yaklaşık 6 ay önce izledik. Çok enteresan bir oyuncu. Bu oyuncu bizim istediğimiz kalitede bir oyuncu. Yaşı olarak çok genç. Oyuna girip taraftarı ayağa kaldıran bir oyuncu. Gelecek açısından Türk futbolu için çok önemli bir futbolcu olacak. Messi'ye benziyor. Top kullanması oyun anlayışı. Bazen Sergen Yalçın'a benzetiyorum. Yetenekli değişik bir ayak. Umarım devamlılığı olur. Ortada Emre Mor diye bir isim yoktu. Bir anda gündeme geldi. Hakan Çalhanoğlu ve Yunus Mallı ile beraber önemli oyuncular

mario gomez

khalkedonian
paris saint germain bu adama teklif götürmedikçe beşiktaş'ta kalma ihtimalini çok yüksek görüyorum.diğer liglerdeki zirveye oynayan takımlarda banko oynayabileceği bir takım yok gibi geliyor bana açıkçası.

atiba hutchinson

khalkedonian
socrates dergisine verdiği röportajdan alıntıdır

Süper Lig'i şampiyon tamamlayan Beşiktaş'ın çalışkan ismi, taraftardan gördüğü ilgiden Beşiktaş'ın zaferle tamamlanan sezonuna, gelecek hedeflerinden İstanbul'daki hayatına birçok konuda açıklamalarda bulundu. Bir bölümünü aşağıda bulabileceğiniz röportajların tamamı, Socrates'in Haziran sayısında...

(vurgula: Türkiye'ye adapte olmak zor oldu mu?)

Geçiş süreci benim için rahattı. Arkadaşlarımla konuştuğumda, bana Türkiye'de neler beklemem gerektiğini zaten anlatmışlardı. Savaşçı ve çok çalışan bir oyuncuyum. Bu karakteri ortaya koymaya devam edersem taraftarların beni bağrına basıp takdir edeceğini söylediler. Tabii ki hedefim temelde iyi oynamaktı ama takım ve kulüp için çalışıp mücadele edeceğimi de gösterdim. Böylelikle adaptasyon süreci hızlıca tamamlandı. Ayrıca ben takıma geldiğimden beri, Beşiktaş gayet iyi oynuyordu. Bu durum, işimi daha da kolaylaştırdı.

(vurgula: Transferinizden önce Beşiktaş finansal açıdan zor günlerden geçiyordu. 'Feda' kampanyası başlatılmıştı ve süreç dört yıl boyunca devam etti. Kariyerinizde daha önce böyle bir durumla karşı karşıya kalmış mıydınız? O günleri nasıl hatırlıyorsunuz?)

Pek sayılmaz. Daha önce oynadığım tüm kulüpler stabil bir finansal yapıya sahipti, çok büyük ekonomik problemler yaşanmıyordu. Elbette farklı bir dönemdi. Ancak ben Türkiye'ye gelirken sadece sahaya odaklanıp oyunumdan keyif almayı düşünüyordum. Kulübe elimden gelen desteği verdim ama bu ekonomik sorunları çok da kafama takmadım. Daha çok sahaya odaklıydım.

(vurgula: Beşiktaş son yıllara hep iyi kadrolarla giriş yaptı ancak şampiyon olma noktasında sürekli tıkandı. Kupadan uzak geçen yıllardan ne gibi dersler çıkardınız? Bu dönemler, bu senenin takımını nasıl etkiledi?)

Geçmiş, elbette bizi daha tecrübeli hâle getirdi. Önceki hatalarımızın üzerine gittik, onları düzeltmeye çalıştık. En kritik nokta ise kaybedilen puanlardan sonra sakin kalabilmek oldu. Kasımpaşa ve Akhisar gibi maçların sonraki haftalarında birbirimize daha da kenetlendik. Kendimize inandık. Lig boyunca iniş-çıkışlar olacağını biliyorduk ancak bunun üstesinden gelecek kadar tecrübeliydik. Hatalarımızdan dersler çıkarmış olmak şampiyonlukta büyük rol oynadı. Birlik olduk ve hiç negatif düşünmedik.

(vurgula: Kupasız geçen yıllarla birlikte, Beşiktaş kadrosunda hep bir güven problemi yaşandı. Geri dönüp baktığınızda, "Bu yıl şampiyon olacağız" dediğiniz bir an oldu mu? Fenerbahçe sezona yıldız transferlerle başlamıştı ve Galatasaray da son şampiyondu...)

Özellikle yaptıkları transferlerle birlikte hem Galatasaray hem Fenerbahçe'nin çok güçlü olduğunu biliyorduk. Geçmişlerinde de zaten şampiyonluklar var, her ikisi de çok tecrübeli takımlar.

Beşiktaş'ta oynadığımdan beri en yüksek beklentiler bizim üzerimizde olmuyordu. Bu yıla başlarken takımın çekirdeğini bir arada tutmayı başardık, kadroya sadece birkaç yeni yüz ekledik. Tecrübe sahibi isimlerimizi koruduk. Ricardo Quaresma ve Mario Gomez gibi, yüksek seviyeli liglerde oynayıp kupalar kazanmış oyuncuları kadroya kattık. Sezon başından beri kendimize güveniyorduk. Birbirimize alıştık, birlikte geliştik.

Bu yıl şampiyonluğa dair güvenimiz tamdı. Sezona iyi başladık ve özellikle ligin ilk devresinde sürekliliği sağladık. Böyle olunca, şampiyonluğa inancımız da giderek arttı.

(vurgula: Beşiktaş'a ilk geldiğinizde Slaven Bilic'le çalışmıştınız ve bu sene Şenol Güneş takımın başındaydı. İki teknik adam arasında ne gibi farklar var? Şenol Güneş'in takıma etkileri neydi ve neleri değiştirdi?)

Şenol Güneş gayet iyi bir hoca, takıma çok şey kattı. Slaven Bilic ona göre biraz daha savunma odaklıydı, kontrataklarla sonuca gitmek isterdi. Şenol Güneş direkt olarak ileri çıkıp gol aramamızı isteyen bir yaklaşıma sahip. Çok hızlı oynamamızı, biri topu aldığında diğerlerinin sahada açılmasını ve kanatlardan ortalar yapmamızı istiyor. Genel olarak kıyaslarsam; biri daha savunma odaklı ve topu ayağında tutmayı seven bir oyun tarzına sahip, diğeri ise çok daha direkt oynatmayı seviyor.

(vurgula: Şenol Güneş, daha önce sizi Trabzonspor'a istediğini söylemişti. Bu transfer neden gerçekleşmedi? Türkiye'den başka teklifler de aldınız mı?)

Ben Kopenhag'da oynarken Trabzonspor'un ilgisi vardı ama o dönem gençtim, en büyük liglerde oynamayı hedefliyordum. Türkiye'de oynamayı aklımdan geçirmemiştim. Farklı bir vizyonum vardı ve sadece en büyük liglerde oynama arzusundaydım. Tabii bu çok uzun sürmedi ve Türkiye'ye gelmenin iyi olabileceğine karar verdim. Zaman zaman Türkiye'ye daha erken gelsem daha iyi olur muydu diye düşünüyorum... Elbette bunun avantajları ve dezavantajları var. Ancak transfer için doğru zamanı seçtiğime inanıyorum. Hâlâ gayet iyi oynayabiliyorum ve bundan memnunum.

(vurgula: Özellikle bu yıl Beşiktaş taraftarının gözdelerindensiniz. Bunu neye borçlusunuz?)

Açıkçası, ben de nedenini tam olarak bilmiyorum. Takımın oyunuyla ilgili olabilir. Benzer şeyleri birçok farklı kişiden duydum ve tabii ki taraftarlara bakınca da bunu görebiliyorum. Dürüst olmak gerekirse, beni her zaman takdir ettiler ve bu durumdan oldukça memnunum. Değişimi de fark ettim ama dozun neden bu yıl arttığını pek kestiremiyorum. Her zaman ne yapıyorsam bu yıl da aynısını yapmaya çalıştım; çok çalıştım. Bazı insanlara göre önümdeki iki isim hücum odaklı olduğu için savunma tarafındaki tek isimdim ve birçok maçta sürekli orta sahada boğuşma işi bana kaldı. Belki de sebep budur.

(vurgula: Jose Sosa, Ricardo Quaresma, Oğuzhan Özyakup, Olcay Şahan ve Gökhan Töre sezon boyunca Beşiktaş hücumlarını kontrol eden isimlerdi. Her birini, tek tek nasıl tarif edersiniz?)

Her biri kendi yönleriyle harika, her biri takım için çok özel.

Sosa çok dominant, patlayıcılığı çok yüksek, oyun vizyonunu açıklayabilmek çok zor! Onun yerinde oynasam sahayı bu kadar iyi göremezdim. Daha direkt oynamayı seviyor, topu her zaman ileri taşımaya çalışıyor, her zaman yaratıcı bir şeyler ortaya koyabiliyor. Topla arası çok iyi, topu pek kaybetmiyor, kaleyi çok iyi görüyor ve tehlikeli bölgeye harika paslar atabiliyor.

Oğuzhan, asla yakalayamayacağınız tipte bir oyuncu. Her zaman sizi şaşırtmayı başarıyor. Ayrıca dikine oynamayı, savunma arasına toplar atmayı seven bir isim.

Töre çok güçlü, bire birde onu yakalayamazsınız.

Olcay, takım için çok önemli. Oyunun iki yönünde de çok çalışıyor. Direkt oyunda da gayet iyi. Saydığınız oyuncuların hepsi takımda büyük rollere sahip, biri bile olmasa şampiyonluk kazanmamız mümkün olmazdı.

Ricardo Quaresma rakibi bire birde yakaladığında, onu geçip orta yapacağını ya da kendisinin işi bitireceğini bilirsiniz. Onunla oynamak büyük keyif.

Bir de bu isimlerin, sürekli topu buluşturmak istedikleri Gomez var tabii? On kere gol pozisyonuna giriyorsa muhtemelen bunlardan dokuzunu gole çeviriyor. Gol yetisi inanılmaz seviyede.

(vurgula: Mario Gomez Beşiktaş için ne kadar önemli? Demba Ba ile kıyaslayabilir misiniz?)

Önemi elbette çok çok büyük. Bu soruyla birkaç kez daha karşılaştım ama oyuncuları kıyaslamayı pek sevmem. İkisi de takım için kilit roldeydi. İşler pek yolunda gitmiyor diye düşünürken bir anda hiç beklenmedik yerden topu ağlarla buluşturabilirler ve oyunu bir anda değiştirebilirler. En üst seviyede iki isimden bahsediyoruz.

(vurgula: Mario Gomez, geçen günlerde takımda kalmak istediğini ama önce Beşiktaş'ın gelecek planlarını görmesi gerektiğini söyledi. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?)

Ondan böyle bir şey duymak olumlu. Söylediğim gibi; bu sezonki başarıda önemli bir yeri var ve takımda kalmak istediğini biliyorum. Onun gibi bir golcü bulmak kolay değil. Takımın iyiliğinden başka bir şey istemiyor. Kesinlikle iyi haber!

arjen robben

khalkedonian
beşiktaş'a gelmesi halinde fiyat - performans açısından hayal kırıklığı olur.onun haricinde bu adamın son 2 yılda uzun süreli çok fazla sakatlığı olduğundan almaya değmez, gitsin katarlılar alsın.

http://www.transfermarkt.com.tr/arjen-robben/verletzungen/spieler/4360
10 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol