tüm zamanların en büyük porno efsanesi. demeden edemeyeceğim, bu abiyle lenduha bir müşterek yönümüz olduğu için arkadaşlar beni buna benzetir. hatta o kadar pervasız olmuşumdur ki bu kesif erkek kompleksi konusunda, her an inanmayıp merak edenlerin masasına çıkarıp vururum küsküyü.
psikoloji kaynaklarında majör depresif bozukluk olarak geçen, bir klasik müzik dinletisinde sıkıcı adagioya nazaran coşkulu allegrolarda baygınlık geçirme sendromu.
hır gür çıkarması mahallede artık mutat karşılanan serserilere benzer bir mizaca sahip ex-kaleci. kısa sayılacak boyuna karşın üç basamaklı kilosuyla yaptığı her plonjon sonrası yere çakılıp ağır hasar görürdü. kalecilik melekesi de her ne kadar kısıtlı da olsa çok tuttuğum bir kaleciydi.
fizyonomi baz alındığında, yüzlerce özel istatistik şirketine ve bana göre ortalama bir dutch'a en şahane örnektir bu abi.
uzun kemikli kafası, sarıya çalan kahverengi saçları, yamuk ağzı ve hadi bir piçlik yapalım bakışlarıyla adeta hocasından taze azar işitmiş bir hayta görünümüne sahiptir. bi de niyeyse john holmes'un seksenlerdeki hâline benzetirim.
uzun kemikli kafası, sarıya çalan kahverengi saçları, yamuk ağzı ve hadi bir piçlik yapalım bakışlarıyla adeta hocasından taze azar işitmiş bir hayta görünümüne sahiptir. bi de niyeyse john holmes'un seksenlerdeki hâline benzetirim.
dinleyen insanda büyük bir hırsla, bir daha faruk nafız çamlıbel şiir yazmasın, timur selçuk beste yapmasın diye imza kampanyası düzenleme isteği uyandıran pestenkerani şarkı.
türk thrash müziğinin açık ara en tıraş parçası.
bana göre türkiye'de pazarı işgal etmiş, gözüm kapalı senet imzalayacağım en güçlü on şirket şöyledir;
1- vita
2- koroplast
3- piyale
3- sümerbank
4- afyon ikbal tesisleri
5- divan pastanesi
6- yayla
7- ender çikolatacılık
8- süha özgermi
9- erol atar
10- nejat alp
nizam-ı edit: ltd. şti.
1- vita
2- koroplast
3- piyale
3- sümerbank
4- afyon ikbal tesisleri
5- divan pastanesi
6- yayla
7- ender çikolatacılık
8- süha özgermi
9- erol atar
10- nejat alp
nizam-ı edit: ltd. şti.
mağrip kökenli yahudi fransız abi. bir kamyon dolusu şarkısını ajda pekkan aşkına hibe etmişliği vardır. ayrıca, seksenlerde biten orta yaş adamlarının kıvırcık saçlı olması modasına müteakip saçlarını kayahan, harun kolçak ve ilhan irem'le beraber düzleştirmiştir. alınan bu radikal karara (i: "siz yapın bi bakalım, nasıl olacak. ben sonradan size katılırım") diyerek öne bükük yarım salto mesafede duran derya köroğlu, ilhan irem'in piyasadan silinmesiyle endişeye kapılıp bu resti görmemiştir.
ben madrid'te sürgündeyken bir noktadan sonra duymaktan istifra ettiğim lokal anestezi. bir aya müteakiben ispanya'da kalanları alkollü içeceklerden daha çok kusturur. bu folk müzik o kadar ayağa düşmüş, o kadar düşmüştü ki sokak çengileri turist çekmek amacıyla turiste verdiği kırmızı pelerinin etrafında şarkı eşliğinde klasik gitarla dört döner.
¡ole!..
¡ole!..
(i: " 90 60 90'lıklarla uğraşmaktan hipotenüse bakmaya zamanım kalmadı")
süha özgermi.
süha özgermi.
bu abiyle ilk tanışıklığım indiana jones: kamçılı adam filmiyle olmuştur. kendisini hatırlatan bir dış görünüşü vardır. devamlı ayırdığı, önleri hafif uzun, kulak memesinin biraz üzerinde bıraktığı favorileriyle özgün saç kesimini, bu sefer kulak memesinin biraz aşağısına sağdan çeken yavşak bir gülüş izler. bu durumu günümüz serseri jönleriyle ellilerin maskülen jönlerinin bir karışımıdır aslında. on yedime gelip harrison ford'un on küsur filmini izledikten sonra cinsel felsefem ana hatlarıyla bir temele oturmuştu. buna göre, ben heteroseksüeldim; kadınların her türlüsüne bitiyordum. ama harrison ford gibi -bilhassa tebessüm edince- aktörler devreye girince biseksüelim. iyi jönlerin tekmili birden beni çatır çutur sikebilir; gıkım çıkmaz. bi' ah ve oh. o kadar. belki de (i: "hadi koca oğlan, bastır koca oğlan") falan. bu yani.
vücut kılı bakımından şener şen'e, boy bakımından ise okan bayülgen'e benzeyen doğaüstü mahlûkatlar.
ayrıca, 163'lük boyum neticesinde arkadaşlarımın bana taktığı sıfat.
ayrıca, 163'lük boyum neticesinde arkadaşlarımın bana taktığı sıfat.
büyük babadedemin ve daha öncesinin yaşadığı süper avrupa ülkesi. avrupa'nın zenci pipi oranlarına sahip ve içinden süper mistik figürlerin çıktığı bir ülkedir macaristan.
1.96'lık boyumla göz kırpsam da sözlük kadınlarına, ben sevmem öyle futbol ile ilgilenen meczup kadın.
oh, those hungarian...
1.96'lık boyumla göz kırpsam da sözlük kadınlarına, ben sevmem öyle futbol ile ilgilenen meczup kadın.
oh, those hungarian...
sıkıcı memuriyet yaşamının verdiği monotonluğu ofis içinde gerek bulmaca çözerek gerekse arkadaşlarının ördüğü kazaklar için yünlere kollarını açarak gidermeye çalışsa da bunalımını teskin edemeyince hayatını extreme yaşamaya karar vermiş bir abi. bilhassa genç yaşta memur olduğu için sürekli, (i: "benim ne işim var ulan silivri'de yazlık almak için bankadan kredi çeken bu moruklarla") diye serzenişte bulunsa da mesai arkadaşları onu çok efendi bir çocuk olarak görürlermiş. her kamu çalışanı gibi devlete sövdükçe sövmüş, saydırdıkça saydırmış. sabah 9 akşam 4.30 mesaisi sayesinde çok vakti kaldığı için devlet aleyhinde çeşitli atraksiyonlara katılmış; sonunda da idam edilmiş. kadastrodan arkadaşları ise françois'nın bu dik başlılığını öğrendiklerinde çok şaşırmış, röportaja gelen televizyon kanallarına "(i: valla çok sakin sessiz, mülayim bir çocuktu. her gün geldiğinde selam verir, işlerini aksatmazdı. hiç tahmin etmezdik oğlum biz de böyle bir şey yapsın") demişler.
selâm,
şu lâhzaya kadar o kadar çok eksi oyu kullandım ki entrylere sayısını ben bile hatırlamıyorum.[ybkz]swh[/ybkz] hiçbir zaman entrylerin dördüncü kelimesine kadar bile okumadan abandım herkese. rastgele sol cenaptan seçtiğim şanslı başlıktan sanşlı entry için mouse'un sol tuşunu büyük bir ihtirasla tıkladım. bunlar ekseriya şahsi komplekslerimden kaynaklanan saldırganlıklardır.[ybkz]swh[/ybkz] mamafih hiçbir zaman müstear adıma girilmiş entrylere ne müspet ne de eksi oyu verdim. orası beni ilgilendirmiyor.
(b: tanım): hepinize içten içe dayamam.
şu lâhzaya kadar o kadar çok eksi oyu kullandım ki entrylere sayısını ben bile hatırlamıyorum.[ybkz]swh[/ybkz] hiçbir zaman entrylerin dördüncü kelimesine kadar bile okumadan abandım herkese. rastgele sol cenaptan seçtiğim şanslı başlıktan sanşlı entry için mouse'un sol tuşunu büyük bir ihtirasla tıkladım. bunlar ekseriya şahsi komplekslerimden kaynaklanan saldırganlıklardır.[ybkz]swh[/ybkz] mamafih hiçbir zaman müstear adıma girilmiş entrylere ne müspet ne de eksi oyu verdim. orası beni ilgilendirmiyor.
(b: tanım): hepinize içten içe dayamam.
sinemanın biri vasat öbürü son derece yetenekli iki aktörünün karşılaştırılmasıdır. marlon brando denince akla godfather gibi pestenkerani bir filmden başka hiçbir şey gelmezken peker açıkalın'ın maskeli beşler serisi ve destere gibi kendi türünde birer kült olmuş filmleri mevcuttur. marlon brando boğaz ağrısı çeken bir tüccarı canlandırdığı bu filmiyle en fazla avrupa'da narenciye ve vicks taleplerinde artışa neden olmuşken peker açıkalın'ın üstün rol kabiliyetiyle oynadığı filmleri dünya sinema izleyicilerini kırmaktan geçirmiş ve birçok kişinin boğazına leblebi kaçmasıyla ölüm riskini arttırmıştır. bu nedenle açıkalın'dan rica ediyorum;
insan sağlığına saygı göstererek daha az komik filmler çek; öleceğiz senin yüzünden.
insan sağlığına saygı göstererek daha az komik filmler çek; öleceğiz senin yüzünden.
fransız sinemasının ne denli kısır döngü içinde olduğunu oyuncuların sirkülasyonundan anlayabilirsiniz. bütün filmler beş oyuncu içinde dönüp gelen bir temele oturuyor. kurgu sıfır, diyaloglar vasat, görüntü cep telefonuyla çekilmiş gibi. danyel otöy de bu sirkülasyonun yakıtıdır.
ne bir yönetmen ne de bir film adı verebiliriz fransız sinemasından. ülke sinemalarıyla kıyaslarsak ancak doksan üçüncü sırada yer bulur kendisine.
ne bir yönetmen ne de bir film adı verebiliriz fransız sinemasından. ülke sinemalarıyla kıyaslarsak ancak doksan üçüncü sırada yer bulur kendisine.
kartal sözlük bir kez daha günü günü kurtarmıştır. yaşa kartal sözlük!
(i: " kartal sözlük bana da para ver, çok müşkül durumdayım. sabahtan beri ağzıma bir lokma yiyecek, bir damla su koymadım; ciddiyim")
(i: " kartal sözlük bana da para ver, çok müşkül durumdayım. sabahtan beri ağzıma bir lokma yiyecek, bir damla su koymadım; ciddiyim")
ingiliz dili ve edebiyatı bölümüne kaydolan körpe dimağlar lise psikolojisinden çıkamamış ve henüz bekâretlerini yitirmemişken okutulan ingiliz destanı.
yeryüzüne gelmiş geçmiş gelecek hatta mekan, zaman, ışık, enerji, kuantum, kara delik, solucan deliği hareketleriyle falan oluşacak paralel evrende, yüzüklerin efendisi evreninde ve harikalar diyarında ben ve sevgili kendimden sonra gelen en müthiş piç kuruları. bunlara pestenkerani diyeni tapınaklara göndermeli, zindanlara hapsetmeli, kazanlarda pişirmeli.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?