türkiye gibi eğri ülkelerde doğru olabilen bir arsenal defosu. şimdiki yaşında on sene önce gelseydi ancak okan koç'un baldırlarını yağlayıp ovardı.
tsk'daki kadrolaşma sürecinde fazla kemalist bulunduğu için muvazzaflık hali sona erdirilerek ordudan tasfiye edilen, bu haksız olay neticesinde de ruh sağlığını her geçen gün biraz daha kaybederek yurttan sofuların kökünü kazımaya ant içmiş eski bir tuğgeneralin ev halkınca endişeyle karşılanan coşkun haykırışı.
yahudilerin kutlamadaki joker ünlemi. doğumda, düğünde, terfide, kadeh tokuşturmada hep mazel tov derler.
güney asya reveransı, selâmı, eyvallahı, mistizmi.
eskilerden taşaklı bir funkadelic parçası.
bir erkin koray şarkısı.
bu kulamparalar piyasaya ekseriya; inşaat işçisi, itfaiyeci, polis, kızılderili, asker, kovboy, ve motorcu gibi maskülen rollerde çıkmışlardır.
eskilerden rock'a çalan görkemli bir funk grubu.
bu pestenkerani dünyanın en manidar şeylerinden, dev trompetçi. en sevdiğim müzisyen.
yazılımcı, omuzlarımda duran münker ve nekir'i öldürüp hesabımı bir bebek kadar temiz yapmıştır. bakirim artık.
salako, schillaci, gutschow, rahim, jean-jacques misse misse ve hurşut'uyla, hacı'sıyla bilumum bank asya takımlarındaki oyuncular.
david o'leary zamanı sahip olduğu rüya gibi kadroya paralel başarılar kazanmış mazi gönlünde yara olan futbol kulübü. müsabakalarını gerçekleştirdiği elland road stadyumu azgın ve serseri bir topluluğa ev sahipliği yapar.
(bkz: çocuk istismarı)
(bkz: megali idea)
kudretli yazar klasmanında sözlüğü selâmladığım için iki alt basamağımda kalan bir fors.
deyim yerindeyse küçük emrah'ın futbol sahalarındaki muadili olan beşiktaş'ımın son on beş senedir adam gibi bir kadro çıkartamaması, çıkartsa bile stabil bir çizgide iyi oynayamaması hakikatıdır. bir yılda merter köprü altındaki alışveriş deviniminden çok daha fazla futbolcu devinimi yaşayan bir takım olan beşiktaş bu çürük iskeleti nedeniyle gerek leeds'ten altı gol, gerekse liverpool'dan sekiz gol olsun yediği hatırı sayılır goller yüzünden türkiye'yi tüm dünyaya rezil etmiş, edirne'den öteye bakacak yüz bırakmamıştır bizde.
bence beşiktaş, avrupalıların bizi fes takıp deveye binen araplar olarak görmesinden ve geceyarısı ekspresi'nden sonra en fazla utanmamıza neden olan şeydir.
bence beşiktaş, avrupalıların bizi fes takıp deveye binen araplar olarak görmesinden ve geceyarısı ekspresi'nden sonra en fazla utanmamıza neden olan şeydir.
bir de beşiktaş taraftarı olduğum halde ben bu kategoriye giriyorum. bu vaziyeti mühim bir şey olarak da görmüyorum. evvelden babam, karı kız peşinde koşmaktan götürmedi, sonraları da hiçbir kadro ümit verici ve zevkli olmadı. zaten izledin mi sahayı cepheden gören bir yere konuşlanmak lâzım.
kareem abdul jabbar'ın hook shot'ı,
batistuta'nın gol sonrası tommy gun'la etrafı tarama pantomimi,
dick fosbury'nin yüksek atlamada bardan ilk geçirdiği kafasına müteakip omuz, sırt, kalça ve bacaklarını geçirerek dalın o tarihe kadar olan isimlerini tozlu raflara fırlattığı fosbury flop'u,
antonin panenka'nın ortaya hafif şandelli penaltısı,
plantini'nin ölü yaprak vuruşu,
dominique wilkins'in değirmen, julius erving'in tomahawk, karl malone'un kulağını tutarak yaptığı smaçı,
beckham'ın frikik ve uzun pas atarkenki stili,
higuita'nın akrep vuruşu,
cuauhtémoc blanco'nun topu iki ayağıyla sıkıştırarak atlamak suretiyle rakibini ekarte ettiği cuauhtemina'sı,
ve bilumum uzakdoğu sensei'lerinin teknikleri. bilhassa o-sensei morihei ueshiba.
ilk aklıma gelenler bunlar. cuauhtemina'nın adını araştırdım yalnız.
batistuta'nın gol sonrası tommy gun'la etrafı tarama pantomimi,
dick fosbury'nin yüksek atlamada bardan ilk geçirdiği kafasına müteakip omuz, sırt, kalça ve bacaklarını geçirerek dalın o tarihe kadar olan isimlerini tozlu raflara fırlattığı fosbury flop'u,
antonin panenka'nın ortaya hafif şandelli penaltısı,
plantini'nin ölü yaprak vuruşu,
dominique wilkins'in değirmen, julius erving'in tomahawk, karl malone'un kulağını tutarak yaptığı smaçı,
beckham'ın frikik ve uzun pas atarkenki stili,
higuita'nın akrep vuruşu,
cuauhtémoc blanco'nun topu iki ayağıyla sıkıştırarak atlamak suretiyle rakibini ekarte ettiği cuauhtemina'sı,
ve bilumum uzakdoğu sensei'lerinin teknikleri. bilhassa o-sensei morihei ueshiba.
ilk aklıma gelenler bunlar. cuauhtemina'nın adını araştırdım yalnız.
kadının evde her daim pamuklu eşofman altı ve dağınık saçla dolaştığı, makyaj yapmadığı, hormonel olarak göğüs ve kalçasının irileştiği, sivilcelerin arttığı, yakınların çifti ziyaretten çekindiği, kadının sürekli annesiyle telefonda konuştuğu, nezaketin ve sevginin zirve yaptığı, saten geceliğin revaçta olduğu, ter ve utanç kokan aylar.
(bkz: cicim ayları)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?