çok affedersiniz mandepsiye basmış pestenkerani beşiktaşlı eski futbolcu:
https://twitter.com/PesKerami/status/370820052204810241
ümit ederim, sözlüğe yeni yazarların gelmesine vesile olabilir.
tam sözlüğe fırat tanış'ın kendi tweet'ini favorilere eklediğini yazarken aksi yönden pascal nouma'in kendisine taarruza geçtiği yazar.
https://twitter.com/pnouma21/status/370821020569337856
https://twitter.com/pnouma21/status/370821020569337856
dünyanın en kudretli yazarı, sözlüğü ve twitter'da takip ettiği kişileri şereflendiren kerami pestenkerani'nin ulvî tweet pınarından kana kana içen ünlülerden olmuştur. kesif didaktik tweet'imi favorilerine ekleyerek şanını yüceltmiş bir aktördür. sesi de iyi sayılır.
siz hâlâ kerami'yi twitter'da takip etmeyin. akıllı ve şöhreti insanlar benim önderliğimde ilerliyor. sadece son bir haftada alexi lalas, rafael marquez, kerem görsev ve barbaros şansal'dan sonra şimdide fırat tanış kerami efsanesiyle tanışmıştır.
https://twitter.com/PesKerami/status/370819378347917312
siz hâlâ kerami'yi twitter'da takip etmeyin. akıllı ve şöhreti insanlar benim önderliğimde ilerliyor. sadece son bir haftada alexi lalas, rafael marquez, kerem görsev ve barbaros şansal'dan sonra şimdide fırat tanış kerami efsanesiyle tanışmıştır.
https://twitter.com/PesKerami/status/370819378347917312
yaptığı radyo programında koca bir ülkeyi uzaylı istilâsına inandırarak yüksek ölçekli bir paniğe sebep olmuş; halkın, lolipop taşıyan karınca sürüsünün yuvasına seri adımlarla ilerlemesi gibi kaçışmalarına neden olmuştur. birçok otoritece dünya sinema tarihinin en başarılı filmi sayılan yurttaş kane'i çeken, oynayan ve yazan adamdır. orson welles, sekiz- on yaşlarında shakespeare oyunları ezberlemiş bir beyindir. tütünü, alkolü, kumarı ve kadını her daim civarında bulundurmuş bunları hiç eksik etmemiştir. olgun bir orson welles yaklaşık 1000 kilo civarındadır.
ıssız adam'dan sonra ebleh gazetecilerin nil burak'ı(65, menopoz tarihi 1982) tutup da "filmde sizin şarkınızla sevişiliyor, peki siz kiminle.. ehm pardon, hangi şarkıyla sevişiyorsunuz?" diye sorduklarında "hâlâ beni aktif sanıyor olsa gerek. yuppi! aman çaktırma nil" ruh haliyle "sevişme şarkım" olarak addettiği klasik şarkının da sahibidir orson welles.
mar adentro'un sahnesiyle dramatize edilmiş bu şarkının türkçe altyazılı halini hep birlikte dinliyoruz.
i know what it is to be young:
http://www.youtube.com/watch?v=koGnZg2kzxY
ıssız adam'dan sonra ebleh gazetecilerin nil burak'ı(65, menopoz tarihi 1982) tutup da "filmde sizin şarkınızla sevişiliyor, peki siz kiminle.. ehm pardon, hangi şarkıyla sevişiyorsunuz?" diye sorduklarında "hâlâ beni aktif sanıyor olsa gerek. yuppi! aman çaktırma nil" ruh haliyle "sevişme şarkım" olarak addettiği klasik şarkının da sahibidir orson welles.
mar adentro'un sahnesiyle dramatize edilmiş bu şarkının türkçe altyazılı halini hep birlikte dinliyoruz.
i know what it is to be young:
http://www.youtube.com/watch?v=koGnZg2kzxY
orson welles'in zekâsının ezdiği bir kadındır rita hayworth. the lady from shanghai filminden sonra sevgili olan bu ikili aralarındaki engin zekâ uçurumun tabii sonucu olan çatışmalara girmiş ve biten ilişkinin sonunda ablamız "zor anacım, zor. bir daha dahi biri mi? aman allah göstermesin." diyerek yeni aşk maceralarına yelken açmıştır. orson weles ile çevirdikleri filmden önce cover girl ve gilda filminlerinde baş rolü kapmıştır. gilda'da söylediği put the blame on mame şarkısı eşliğinde eldivenini çıkartarak yaptığı bir dans vardır ki hollywood'un en şuh sahnelerinden birisi olarak lanse edilir her sinema eleştrililerinde. pin-up kızlarının başlangıcıdır da.
"neredesin be birader?" adıyla yayımlanmıştır yurdumun köhne ve tahta zeminli mahzun sinemalarında.
çok sevdiğim karakter oyuncularından biridir turturro. coen filmleriyle tanınmıştır ve çirkin bir abimizdir. seinfeld'teki kramer'e benzetirim.
ege aydan filmde yaralı ecnebi kızı dikizledikten sonra arşimed'in sokağa fırlayıp "eureka!" diye bağırması gibi "memeleeeeeeeeeeer!"diye yeri göğü inletir.
96 yapımı coen biraderler filmi. filmde steve buscemi, william h. macy ve kaknem çehreli bir kadını hatırlıyorum. bir de buz. çıktığı sene gitmiştim. ardından da eşkiya'yı seyretmiştim bakırköy'de. bir de istanbul kanatlarımın altında'yı hatırlıyorum.
austin powers karakteriyle tanıdığımız, güzelim ingiliz komedi kültürünü mahveden aktör. tek yaptığı şey yavan seks ve gözümüze soktuğu klişe ingiliz esprilerinden ibarettir.
bir özelliği de beni sinemadan yarısında çıkartan filmler yapmasıdır. sorarsınız ki neden gidiyorum o halde bu adamın filmlerine. gnctrkcll'i dengelemek için.
bir özelliği de beni sinemadan yarısında çıkartan filmler yapmasıdır. sorarsınız ki neden gidiyorum o halde bu adamın filmlerine. gnctrkcll'i dengelemek için.
biraderlerin isimleri joel coen ile ethan coen'dır.
şu an ülkeyi içerisinde bulunduğu kör kuyudan kurtarabilecek tek isim. görmüş geçirmişliğiyle, entelektüel olduğu halde has anadolu delikanlısı olmasıyla, zekası ve fikirleriyle pomat gibi adamdır.
çare ne fernandes ne drogba.
çare ne fernandes ne drogba.
ürgüp'te öldürülen cemal'e eşi şerife tarafın yakılan bir ağıtttır cemalım. hüzünlü bir yapısı olduğu halde erkin koray da kendi tarzında aranje etmiştir.
sadece izlanda muhitlerince tanınan yirmi birinci yüzyıl oda müzisyeni, şair, balıkçı ve gayrimenkul değerlendirme uzmanı steingrímur gótthekoysson'un dizelerinde geçen, bir başınalığın acı yüzü. şiir şöyle:
"katran karası geceliğimle yatağımda yekpare,
ince uzun ve beyaz eller bu eller,
tipik memleketim insanının ellerine sahibim,
pencere açık çünkü hava boğucu,
inanır mısın sevgilim, nem de o biçim.
sevgilim?
alttan araladım saten geceliğimi,
işte şimdi bir esinti, bir ürperiş.
of anam tene bak be! un gibi,
ve az kıllı.
nüfus azlığı da hep sıkıntı işte.
postanede sıra beklememek güzel ama.
okşuyorum kendimi,
dairesel ve yüzeysel,
komşu isveç kadınlarının küheylanlığı,
ihtirasımı tetikliyor.
bizim eski başbakan neden lezbiyen?
medeniyetten,
...ve yalnızlık.
ebepsizce duvarlara sürünüyorum,
dilliyorum pervasızca havadaki toz parçacıklarını,
millet tanrı parçacığı bulurken cern'de.
sevişiyorum,
yalnızlığımla sevişiyorum.
off yarın gene balina avı."
şairin şöhretinin neden yerel sınırları aşamadığına şaşmamak gerekiyor.
"katran karası geceliğimle yatağımda yekpare,
ince uzun ve beyaz eller bu eller,
tipik memleketim insanının ellerine sahibim,
pencere açık çünkü hava boğucu,
inanır mısın sevgilim, nem de o biçim.
sevgilim?
alttan araladım saten geceliğimi,
işte şimdi bir esinti, bir ürperiş.
of anam tene bak be! un gibi,
ve az kıllı.
nüfus azlığı da hep sıkıntı işte.
postanede sıra beklememek güzel ama.
okşuyorum kendimi,
dairesel ve yüzeysel,
komşu isveç kadınlarının küheylanlığı,
ihtirasımı tetikliyor.
bizim eski başbakan neden lezbiyen?
medeniyetten,
...ve yalnızlık.
ebepsizce duvarlara sürünüyorum,
dilliyorum pervasızca havadaki toz parçacıklarını,
millet tanrı parçacığı bulurken cern'de.
sevişiyorum,
yalnızlığımla sevişiyorum.
off yarın gene balina avı."
şairin şöhretinin neden yerel sınırları aşamadığına şaşmamak gerekiyor.
yok saha koşulları elverişsizdi yok oyuncumuz sakattı, elektrikler kesilmişti, inek dağa küsmüştü, kaleci, karpal tünel sendrorumuydu, forvetin ankara'dan abisi gelmişti, savunmacının gözüne toz kaçmıştı, armutun sapı, üzümün çöpü, dedemin romatizması, biliç'in yakın gözlüğü.. en çakal politikacılardan etkilenip bahane üretmeciliğinin sabancı'sı olmuşuz. hadi diyelim bunlar oldu, senin yine de kazanman gerekiyor müsabakayı. rövanşta iyi oynadığımızı, şansımızın da yaver gittiğini ve vikingleri devirdiğimizi varsayalım. ulan senin ülkende doğrudan ya da dolaylı bir kanaldan vatandaşının alması gereken meblağ ülke futbolcularına taksim ediliyor. muazzam bir balon pazar var. bahane üretmeden, tüm koşullarda senin bu balıkçılıktan elleri nasır tutmuş siktiğimin adamlarının takımını ekarte etmen gerekiyor. bunu geçsen bile üst turlarda spagettiçiler, tahta çarıklılar, saatçilere falan marizleneceksin. maçı izlemedim. hazırlık maçlarında da tehlikeyi sezmiştim. tek sevindiğim şey, takımda her şeyin yerli yerine oturmaya başlamasıdır. üç sene olmaz, dördüncü sene sebat edip bu yoldan şaşmazsak her şey çok güzel olacak.
cem karaca'nın makara şarkısı. yerli köftecileri yabancı hamburgerci istilâsına karşı direnmeye çağırdığı bu şarkı içinde bir ciddilik de barındırıyor. buna rağmen yarı ciddi yarı şaka olduğunu da söyleyemem şarkının. mona lisa'nın tebessümündeki sis gibi. en sığ tabirle tuhaf bir şarkı derim.
en tanınmış tsm şarkılarından bazılarının bestekârı zat-ı muhterem.
normalde de çok kıtipiyoz bir fiziğe sahipti, ölmeye yakın avuç kadar kalmıştı bu dev sanatçı. yanık ömer, çile bülbülüm, bir ihtimal daha var bakî kalmasına neden olan şarkılardan yalnızca üçüdür.
güfte ve bestesi saadettin kaynak'a ait epik bir tsm eseri. kurtuluş savaşı'nda başarılı olup yavuklusuna kavuşan ömer anlatılagelmektedir.
uykudan duyulan bir ses sonucunda uyanıldığında sese doğru kulak karbartıp sesin kaynağının bir insan, bu insanın da bir hırsız olduğunun anlaşıldığında yapılacak en güvenilir yordam uyku pozisyonuna geri dönmektir. epik bir hamasete girişmemek, kişiyi kâle almamak, yaptıklarına karşı onun sezeceği müdahalelerde bulunmamak her şey için en iyisidir. eve giren hırsıza karşı panikleyip telaşlı halinde apartmanı ayağa kaldırmak ya da hırsıza karşı bir hamle yapmak hırsızın saldırganlığını ve uğranılacak zararın büyüklüğünü arttırır.
en iyisi "kedidir kedi." deyip onun gitmesini beklemektir. o; beklediği heyecanı, ilgiyi ev sakininden göremeyince kendiliğinden girdiği yerden geri çıkacaktır. bu gibi durumlarda önceden ihtiyatlı olmak gerekiyor.
en iyisi "kedidir kedi." deyip onun gitmesini beklemektir. o; beklediği heyecanı, ilgiyi ev sakininden göremeyince kendiliğinden girdiği yerden geri çıkacaktır. bu gibi durumlarda önceden ihtiyatlı olmak gerekiyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?