İngiltere'de babadan oğula veya ailenin ilk erkek kişisine geçen veya kral tarafından bağışlanan soyluluk unvan...
Isıtmada kullanılan yakıtı düzenli ve ayarlı biçimde yakan araç....
beşiktaş maçlarının olduğu günse şayet, sendrom falan barındırmayan gündür...
(bkz: beşiktaş adama etek giydirir)
(bkz: beşiktaş adama etek giydirir)
noel'in gelişi, günlerin uzaması, karanlığın aydınlanması inancı doğrultusunda, mum yakılan çam ağaçlarına verilen isimdir...
teknolojinin gelişmesi neticesinde ışıklar ve oyuncaklar da süs olarak kullanılmaktadır...
teknolojinin gelişmesi neticesinde ışıklar ve oyuncaklar da süs olarak kullanılmaktadır...
çok iyi niyetli, iyi beşiktaşlı, orta derecede yönetim kapasitesine sahip, kötünün iyisi, boşandı mı acaba, quaresma konusunda haksızdır, bedava bilet konusunda haklıdır, gelirleri arttırıyor, demek ki milyon dolarlar saçmadan da takım kafaya oynuyormuş, helal ama kızıyorum da gibi sıfatlarla anlatabileceğim, net bir görüş belirtmek için sezon sonuna kadar gözümün üzerinde olduğu şahıstır...
(bkz: akıllı ol başkan)
(bkz: akıllı ol başkan)
(bkz: sanki bana casillas)
yeğen beklediğim yazarım, kardeşim, son samurayım, piknik tüpüm, çatalkaram çingenemdir...
göbeğini gıdısını yediğim...
göbeğini gıdısını yediğim...
yeni versiyonu ile "siyah beyaz güm güm güm..! bombalası bombalası bom bom bom..!" etkisi yaratan evladımızdır...
muhteşem bir can baba [ybkz]swh[/ybkz] şiiridir...
yeni türkü'den dinlemesi muhteşem olan, alıp da götüren, götürünce geri getirmeyen bir şarkıdır da...
yeni türkü'den dinlemesi muhteşem olan, alıp da götüren, götürünce geri getirmeyen bir şarkıdır da...
sözlük yazarlarının, yıllardır omuz omuza biriktirdikleri anılarını paylaşacakları başlıktır...
elimize tefleri alıp, şıkkıdı şıkkıdı oynadığımız, gülüp, ağladığımız, uzun zamandır gidilmeyen mekan...
(bkz: andıkça geçen günleri)
(bkz: andıkça geçen günleri)
sözlük tayfasıyla içilmediğinde tadı bir tuhaf gelen, ama yine de nimet olmaktan bir şey kaybetmeyen, en kısa zamanda organizasyonu yapılması gereken yegane içecek, yiyecek, şişesini yerim efendim...
"Evrensel" manasına gelen bu terim Hıristiyan dininin en eski, en önemli ve en çok mensupları olan mezhebinin ya da Kilise'sinin sıfatıdır...
M.isa tarafından seçilen, üç yıl süren aleni hayatı boyunca O'nunla beraber yaşayarak O'nun sözlerini dinlemiş olan ve sonra da O'nun tarafından incil'i tanıtıp yaymakla görevlendirilmiş olan oniki kişiye Havari denilir...
Allah'ın insanlara gösterdiği, onların hak etmediği inayet veya manevi yardıma Lütuf veya ilâhi Lütuf denilir...
Doğru öğretiye sahip olan manasına gelen bir sıfattır; Bizans Kilise'si 1054 senesinde Roma Kilisesinden ayrıldıktan sonra bu sıfatı kendine özgü bir sıfat olarak kullanmaya başlamıştır...
insana ilâhi lütuf temin ederek onu her günahtan alındırmak ve Hıristiyan dinine girmek için yapılan bir kutsama âyinidir...
Tüm Hıristiyanların her sene M.isa'nın ölümünden üç gün sonra gerçekleşen O'nun dirilişini kutladıkları bayrama Paskalya denilir... Bu bayramın tarihi değişebilir fakat daima ilkbaharda ve bir pazar gününe rastlar...
ne yazık ki her seferinde tekme tokat dayak yediğimiz seferler olmuştur...
hıristiyan öğretisi ve kilise disiplini konularında karar vermek için toplanan episkoposlar kurulu...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?