bir grup yorum parçasıdır.
can evimiz hançerlenmiş yaralı yaralı
kucağında sinsiceymiş çatalı
canımızdan sevdiğimiz fidanı büyüteli
böyle yara böyle acı görmedik
oy canım kime yanayım sana sorayım oy
ölüm bize tutsak biz sevdaya
göğsümüzde acılara daha çok yer var
sevdamızın harcı cansa her yeni bir can
feda olsun canım sana bu can sevdaya
yılanlara çıyanlara rağmen yürüdük
hiç durmadan
biz dağlara bahar için çıktık iz sürdük
kardeşliği hep birlikte öğrendik
bu türküyü kardeşçe yoldaşça söyledik
bizden uzak olsun artık kahpelik
http://www.youtube.com/watch?v=lVpGoyd-wII
bir grup yorum parçasıdır.
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüregim
uy anam anam, haziranda ölmek zor
calışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
anama sövmüs patron
sıkmışım dişlerimi
islıkla söylemişim umutlarımı
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
cıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda
insan iskeletleri
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
'uyarına gelirse tepemde bir de çınar' demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki manda gönü
demek ki
sile bezi
bir de memedin yüzü
bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63u
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını nazim ustanın
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
suramda bir kuş ötüyor
haziranda ölmek zor
http://www.youtube.com/watch?v=JbCdMGLYA9E&ob=av2e
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
yaralı bir şahin olmuş yüregim
uy anam anam, haziranda ölmek zor
calışmışım onbeş saat
tükenmişim onbeş saat
yorulmuşum, acıkmışım, uykusamışım
anama sövmüs patron
sıkmışım dişlerimi
islıkla söylemişim umutlarımı
sıcak bir ev özlemişim
sıcak bir yemek
sıcacık bir yatakta unutturan öpücükler
cıkmışım bir dalgadan, vurmuşum sokaklara
sokakta tank paleti
sokakta düdük sesi
sarı sarı yapraklarla dallarda
insan iskeletleri
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
'uyarına gelirse tepemde bir de çınar' demiştin yıllar önce
demek ki on yıl sonra
demek ki sabah sabah
demek ki manda gönü
demek ki
sile bezi
bir de memedin yüzü
bir de saman sarısı
bir de özlem kırmızısı
demek ki göçtü usta
kaldı yürek sızısı
yıllar var ter içinde taşıdım ben bu yükü
bıraktım acının alkışlarına
3 haziran 63u
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
okşar yanan alnını nazim ustanın
bir kırmızı gül dalı egilmiş üstüne
bir kırmızı gül dalı şimdi uzakta
yatıyor oralarda
bir eski gömütlükte
yatıyor usta
gece leylak ve tomurcuk kokuyor
geçsem de gölgesinden tankların tomsonların
suramda bir kuş ötüyor
haziranda ölmek zor
http://www.youtube.com/watch?v=JbCdMGLYA9E&ob=av2e
bir grup yorum parçasıdır.
hayat damla damla berraklaşıyor kara tende
hayat ılgıt ılgıt esip gidiyor işkencede
baskı mapus zulüm kan ile örülü
seti yıkıp aşıyor derya ırmaklar
hayat yeşilde yeşil yosunda
yosunlar boy veriyor kuytuluklarda
düşmesin kirpiklerinin gölgesinden başka gölge
doğacak yarının şafağı olan gözlerine
sımsıkı yumruk misali sevdiğim
yarının sahibi o gözlerine
o gözlerinde çizgilenecek
sevdamızın bebeğimin yarını alın yazısı
zincire vurulmuş sevdamızın incecik bileği
bekler sevdayla kin ile korlanmış gözlerini
gözünde çakan şafağın kızıllığında yunup
silah sesleriyle halaya durup
beyaz gelinlik giydireceğiz
kendi ellerimizle vefalı yare
kendi ellerimizle cennet vatana
http://www.youtube.com/watch?v=SGUmLH3g3YI
hayat damla damla berraklaşıyor kara tende
hayat ılgıt ılgıt esip gidiyor işkencede
baskı mapus zulüm kan ile örülü
seti yıkıp aşıyor derya ırmaklar
hayat yeşilde yeşil yosunda
yosunlar boy veriyor kuytuluklarda
düşmesin kirpiklerinin gölgesinden başka gölge
doğacak yarının şafağı olan gözlerine
sımsıkı yumruk misali sevdiğim
yarının sahibi o gözlerine
o gözlerinde çizgilenecek
sevdamızın bebeğimin yarını alın yazısı
zincire vurulmuş sevdamızın incecik bileği
bekler sevdayla kin ile korlanmış gözlerini
gözünde çakan şafağın kızıllığında yunup
silah sesleriyle halaya durup
beyaz gelinlik giydireceğiz
kendi ellerimizle vefalı yare
kendi ellerimizle cennet vatana
http://www.youtube.com/watch?v=SGUmLH3g3YI
bir ahmet telli şiiri.
yine bir duman çöktü sokağa, kent tutuştu
bütün sığınaklarda seni arıyorum, nerdesin
aklıma dökülen hatıralar hattında bir yangın
bir çapraz ateş başlıyor, newroz diyor birileri
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
bugünse ateş altındayım,
hatıralarımı yazma
bir rüya görüyorsun, terlemişsin sırılsıklam
vurulup düştüğüme inanmak istemiyorsun
bir kente girişin provası oluyor oysa ölümüm
yeis yok, bir misillemedir bütün hatıralarım
yalnız yıkık bir duvar var karşıda,
ve bir kadının cesedi üstünde
uçuşup duruyor takvim yaprakları
seni bekliyorum orda, meydan saatinin altında
bir james dean filmine gideceğiz gelirsen
cehennem hızıyla çarparken mutsuzluğun çelik zırhına
soluk soluğa yaşanacak tüm imkansızlıklar
boyle olmalıydı ve oldu işte diyecek oğlum
babamsa bir ağıta benzeyecek, küllerimi avuçlarken
bütüm köprüleri dinamitledim ve geldim işte
bir kente girmemiz nasıl gerekiyorsa öyle
apansız çıkmalısın karşıma
ki unutulmuş bir haykırış olmalı dünyaya
seninle her karşılaşmamız
mağlubuz,
durmadan kazanan bu hayat
basit bir üçkağıtçı sadece, bir sahtekar
beş benzemezle rest çekiyorum
ama o biliyor bunu ve çekiliyor oyundan
yokum diyor
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
bugünse ateş altındayım, hatıralarımı yazma
hatıralarımı yazma,
tarih sanıyor birileri
http://www.youtube.com/watch?v=s-E8764JMuc
yine bir duman çöktü sokağa, kent tutuştu
bütün sığınaklarda seni arıyorum, nerdesin
aklıma dökülen hatıralar hattında bir yangın
bir çapraz ateş başlıyor, newroz diyor birileri
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
bugünse ateş altındayım,
hatıralarımı yazma
bir rüya görüyorsun, terlemişsin sırılsıklam
vurulup düştüğüme inanmak istemiyorsun
bir kente girişin provası oluyor oysa ölümüm
yeis yok, bir misillemedir bütün hatıralarım
yalnız yıkık bir duvar var karşıda,
ve bir kadının cesedi üstünde
uçuşup duruyor takvim yaprakları
seni bekliyorum orda, meydan saatinin altında
bir james dean filmine gideceğiz gelirsen
cehennem hızıyla çarparken mutsuzluğun çelik zırhına
soluk soluğa yaşanacak tüm imkansızlıklar
boyle olmalıydı ve oldu işte diyecek oğlum
babamsa bir ağıta benzeyecek, küllerimi avuçlarken
bütüm köprüleri dinamitledim ve geldim işte
bir kente girmemiz nasıl gerekiyorsa öyle
apansız çıkmalısın karşıma
ki unutulmuş bir haykırış olmalı dünyaya
seninle her karşılaşmamız
mağlubuz,
durmadan kazanan bu hayat
basit bir üçkağıtçı sadece, bir sahtekar
beş benzemezle rest çekiyorum
ama o biliyor bunu ve çekiliyor oyundan
yokum diyor
dün bir demirciydim oysa ben, ufku eritirdim
bugünse ateş altındayım, hatıralarımı yazma
hatıralarımı yazma,
tarih sanıyor birileri
http://www.youtube.com/watch?v=s-E8764JMuc
bir ahmet arif şiiri.
yiğit harmanları, yığınaklar,
kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
dize getirilmiş haydutlar,
hayınlar, amana gelmiş,
yetim hakkı sorulmuş,
hesap görülmüş.
demdir bu...
demdir,
derya dibinde yangınlar,
kan kesmiş ovalar üstünde mayıs...
uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
çelik kadavrası koruganların.
ölünmüş, canım, ölünmüş
murad alınmış...
gelgelelim,
beter, bize kısmetmiş.
ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
susmak ve beklemek, müşiş
genciz, namlu gibi,
e çatal yürek,
barışa, bayrama hasret
uykulara, derin, kaygısız, rahat,
otuziki dişimizle gülmeğe,
doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
ve asıl biz biliriz kederi.
içim, bir suskunsa tekin mi ola?
o malta bıcağı, kınsız, uyanık,
ve genç bir mısradır
filinta endam...
neden, neden alnındaki yıkkınlık,
bakışlarındakı öldüren buğu?
kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
nasıl da almış aklımı,
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
dost, düşman söz eder kendi kavlince,
kınanmak, yiğit başına.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
http://www.youtube.com/watch?v=Y0BOHG2Sjqg
yiğit harmanları, yığınaklar,
kurulmuş çetin dağlarında vatanların.
dize getirilmiş haydutlar,
hayınlar, amana gelmiş,
yetim hakkı sorulmuş,
hesap görülmüş.
demdir bu...
demdir,
derya dibinde yangınlar,
kan kesmiş ovalar üstünde mayıs...
uçmuş, bir kuştüyü hafifliğinde,
çelik kadavrası koruganların.
ölünmüş, canım, ölünmüş
murad alınmış...
gelgelelim,
beter, bize kısmetmiş.
ölüm, böyle altı okka koymaz adama,
susmak ve beklemek, müşiş
genciz, namlu gibi,
e çatal yürek,
barışa, bayrama hasret
uykulara, derin, kaygısız, rahat,
otuziki dişimizle gülmeğe,
doyasıya sevişmeğe,yemeğe...
kaç yol, ağlamaklı olmuşum geceleri,
asıl, bizim aramızda güzeldir hasret
ve asıl biz biliriz kederi.
içim, bir suskunsa tekin mi ola?
o malta bıcağı, kınsız, uyanık,
ve genç bir mısradır
filinta endam...
neden, neden alnındaki yıkkınlık,
bakışlarındakı öldüren buğu?
kaç yol ağlamaklı oluyorum geceleri...
nasıl da almış aklımı,
sürmüş, filiz vermiş içimde sevdan,
dost, düşman söz eder kendi kavlince,
kınanmak, yiğit başına.
bu, ne ayıp, ne de yasak,
öylece bir gerçek, kendi halinde,
belki, yaşamama sebep...
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
http://www.youtube.com/watch?v=Y0BOHG2Sjqg
bir ahmet telli şiiri.
sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
sımsıcak konuşurdun konuşunca
hâlâ koynumda resmin
dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi yüreğime
hâlâ koynumda resmin
gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadın "merhaba" demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
hâlâ koynumda resmin
kaç mevsim kırlara çıkıp
çiçekler topladık mezarlar için
belki ürküttük tarla kuşlarını
belki kurdu kuşu ürküttük
ama aşkı ürkütmedik hiç
hâlâ koynumda resmin
ve hâlâ sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
şimdi duvarlarda resmin
http://www.youtube.com/watch?v=VVie4nOdyis
sımsıcak konuşurdun konuşunca
ırmak gibi rüzgar gibi konuşurdun
yayla kokuşlu çiçekler açardı sanki
çiğdemler güller mor menevşeler açardı
sımsıcak konuşurdun konuşunca
hâlâ koynumda resmin
dağları anlatırdın ve dostluğu
bir ceylan gibi sekerdi kelimeler
sesini duymasam çölleşirdi dünya
dağlar yarılır ırmaklar kururdu
bulutlar çökerdi yüreğime
hâlâ koynumda resmin
gün akşam olur elinde kitaplar
ve bir demet çiçekle çıkıp gelirdin
bir kez bile unutmadın "merhaba" demeyi
ve en yanık türküleri nasıl da söylerdin
bir dostun vurulduğu gün
hâlâ koynumda resmin
kaç mevsim kırlara çıkıp
çiçekler topladık mezarlar için
belki ürküttük tarla kuşlarını
belki kurdu kuşu ürküttük
ama aşkı ürkütmedik hiç
hâlâ koynumda resmin
ve hâlâ sımsıcak durur anılar
sımsıcak ve biraz boynu bükük
ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış
yasak bir kitap gibi durmaktadır
ve firari bir sevda gibi
şimdi duvarlarda resmin
http://www.youtube.com/watch?v=VVie4nOdyis
bir grup yorum parçasıdır.
alnındaki yaradan boşaldı belki bütün kanı
fakat nehirlerin akıyor dağların rüzgarlıdır
bak yine çarpıyor kalbim
ortasında kavganın
gün ola devran döne, umut yetişe
dağlarının dağlarının ardında
değil öyle yoksulluklar hasretler
bir tek başaka tanesi susuz kalmayacak
bir tek zeytin dalı bile yalnız
sıkıysa yağmasın yağmur
sıkıysa uyanmasın dağ
bu yürek ne güne durur ne güne
bu yürek ne güne durur bu yürek
gün ola devran döne, umut yetişe
http://www.youtube.com/watch?v=t1Tc01fu1Dw
alnındaki yaradan boşaldı belki bütün kanı
fakat nehirlerin akıyor dağların rüzgarlıdır
bak yine çarpıyor kalbim
ortasında kavganın
gün ola devran döne, umut yetişe
dağlarının dağlarının ardında
değil öyle yoksulluklar hasretler
bir tek başaka tanesi susuz kalmayacak
bir tek zeytin dalı bile yalnız
sıkıysa yağmasın yağmur
sıkıysa uyanmasın dağ
bu yürek ne güne durur ne güne
bu yürek ne güne durur bu yürek
gün ola devran döne, umut yetişe
http://www.youtube.com/watch?v=t1Tc01fu1Dw
bir grup yorum parçasıdır.
türküler türküler türküler söyledik
baş başa diz dize türküler
kavga türküleriyle dağlarda biz vardık
kavga türküleriyle alanlarda
bir ekmeği bölüştük karanlığın sabahında
gün gelir ki gün gelir gelir günler
dağ ateşi başında
kar asker sen ve ben karanlığı gözlerken
ellerimiz tetikte hazır bekliyorken
bugün grev günüdür dostlar
elele türkülerle coşalım hey!
emek ile ter dökenler
hep birlikte halaya duralım hey!
http://www.youtube.com/watch?v=ShHQ8h6rymE
türküler türküler türküler söyledik
baş başa diz dize türküler
kavga türküleriyle dağlarda biz vardık
kavga türküleriyle alanlarda
bir ekmeği bölüştük karanlığın sabahında
gün gelir ki gün gelir gelir günler
dağ ateşi başında
kar asker sen ve ben karanlığı gözlerken
ellerimiz tetikte hazır bekliyorken
bugün grev günüdür dostlar
elele türkülerle coşalım hey!
emek ile ter dökenler
hep birlikte halaya duralım hey!
http://www.youtube.com/watch?v=ShHQ8h6rymE
bir ahmet telli şiiri.
gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime
http://www.youtube.com/watch?v=L7Np3UpocI0
gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime
http://www.youtube.com/watch?v=L7Np3UpocI0
bir ahmet telli şiiri.
gitmek. bir hançeri inceltip
okyanusa daldırmak isteği
ya da düşebilmek atlasların
dışına ki ey kalbim
yalnızsın bu yolculukta da
gitmek. o kaos duygusu, aklın
sarsıntılarla yorgun düşüşü
bilincin kamaşması belki de.
rehin bırakılacak bir şey yok
unuttuklarından başka.
gitmek. bir büyü gibi saran
ağrılar yumağı, kışkırtılmış
düşlerdir ki sen şimdi
esirgeme kendini kalbim
kederin o derin yalnızlığından
http://www.youtube.com/watch?v=85nQSYX1V2A
gitmek. bir hançeri inceltip
okyanusa daldırmak isteği
ya da düşebilmek atlasların
dışına ki ey kalbim
yalnızsın bu yolculukta da
gitmek. o kaos duygusu, aklın
sarsıntılarla yorgun düşüşü
bilincin kamaşması belki de.
rehin bırakılacak bir şey yok
unuttuklarından başka.
gitmek. bir büyü gibi saran
ağrılar yumağı, kışkırtılmış
düşlerdir ki sen şimdi
esirgeme kendini kalbim
kederin o derin yalnızlığından
http://www.youtube.com/watch?v=85nQSYX1V2A
bir ahmet telli şiiri.
sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte
su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana
getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller
suyu dinle ateşi yak özledim demek bu
parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye
biraz tamil biraz türküz ayıptır söylemesi
intiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin
pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları
bir de belleğim, başıma bela hazin ve komik üstelik
hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur
tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı
istersen yok say bunları tespih de yapabilirsin
beni vur saatin altında seni seviyorumdur bu
şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda
kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir
büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu
suyun öte yakasında yaşadı, sisyphos dediler adına
sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan
kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana
unutulmaya geldim işte onarılmaya değil
kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu
http://www.youtube.com/watch?v=uPIARRx9KA4
sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
tenhaydı düşlerim, geceydi, çıkıp geldim işte
su ve ateş bir de gülünç yalnızlığım var sana
getirebildiğim, kokularını yitirmişti çünkü güller
suyu dinle ateşi yak özledim demek bu
parasız yatılı hüzünlerden ne kalır geriye
biraz tamil biraz türküz ayıptır söylemesi
intiharsa günahtır külliyen yasak bilirsin
pısırık bir ihtilal gibi getirdim sana bunları
bir de belleğim, başıma bela hazin ve komik üstelik
hatırla eskiyen meydan saatini, çocukluğundur
tayyare pulları getirdim sana evden kaçışlarımı
istersen yok say bunları tespih de yapabilirsin
beni vur saatin altında seni seviyorumdur bu
şiir yazan bir adamın fotoğrafı var yanımda
kendini ölümlü sanıyor onu getirdim ganimettir
büyüdü büyülenerek, taşlayarak kovdu kabilesi onu
suyun öte yakasında yaşadı, sisyphos dediler adına
sülfür inceldi ve en yorgun yerinden kırıldı ayna
ayna pusluydu bunca yıl nice sır taşımaktan
kırılmanın sesini duydum ve onu getirdim sana
unutulmaya geldim işte onarılmaya değil
kov beni kabilenden ama bekliyorum demek bu
http://www.youtube.com/watch?v=uPIARRx9KA4
bir grup yorum parçasıdır.
bana ılık rüzgarları gönderin
tel örgüler ardına
sevgilinin gözlerinde
benim olsun
yağmur damlaları mavisi
yeşile mahkum edin bozkırı
boy atsın sevda
bana bir türkü söyleyin
yarınlarıma uzansın
tel örgüler ebem olsun
doğursun hasretimi
ağlamasın çocuklar
çocuklar kanamasın
sözüm var beyrut sokaklarında öldürün beni
her sabah saat beşte öldürün beni
sözüm var beyrut sokaklarında yaşatın beni
http://www.youtube.com/watch?v=rBo9EdyaXhE
bana ılık rüzgarları gönderin
tel örgüler ardına
sevgilinin gözlerinde
benim olsun
yağmur damlaları mavisi
yeşile mahkum edin bozkırı
boy atsın sevda
bana bir türkü söyleyin
yarınlarıma uzansın
tel örgüler ebem olsun
doğursun hasretimi
ağlamasın çocuklar
çocuklar kanamasın
sözüm var beyrut sokaklarında öldürün beni
her sabah saat beşte öldürün beni
sözüm var beyrut sokaklarında yaşatın beni
http://www.youtube.com/watch?v=rBo9EdyaXhE
bir grup yorum parçasıdır.
kara yeller ak yelleri döğende
sevdanı yüreğine yüreğine kuşat
al sesini vur kanının gümbürtüsüne
zamanıdır dağları delmenin ferhat
dağların başı yaslı
ferhat’ın yüreği kan ağlar
yüreğin sağlam bileğin güçlü ferhat
istesen dağlar dağlar
sevdan ki bir yakıcı kuştur yüreğimde
gümbürder zulme karşı kan gibi
ölürsem dağlar için ölürüm ferhat
kalırsam vuruşkan şahan gibi
ateşi üfle körüğü kullan
bu can bu hasrete dayanır
soludukça sevdan
http://www.youtube.com/watch?v=k70eITuyzUk
kara yeller ak yelleri döğende
sevdanı yüreğine yüreğine kuşat
al sesini vur kanının gümbürtüsüne
zamanıdır dağları delmenin ferhat
dağların başı yaslı
ferhat’ın yüreği kan ağlar
yüreğin sağlam bileğin güçlü ferhat
istesen dağlar dağlar
sevdan ki bir yakıcı kuştur yüreğimde
gümbürder zulme karşı kan gibi
ölürsem dağlar için ölürüm ferhat
kalırsam vuruşkan şahan gibi
ateşi üfle körüğü kullan
bu can bu hasrete dayanır
soludukça sevdan
http://www.youtube.com/watch?v=k70eITuyzUk
bir ahmet telli şiiri.
günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya
kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum
unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri
bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara
o uzak kasaba akşamları düşerken aklıma
tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor
ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar
acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor
yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü
dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni
ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden
suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına
uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor
ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen
unutup gitmişim bütün türküleri artık
kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum
kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle
geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu
resmini asıyorum ranzamın başucuna yine
ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında
teslim olmayalım halilim kurşun atalım
http://www.youtube.com/watch?v=oTI9_uxJmqk
günlerdir eski bir hüzünle çıkıyorum voltaya
kötüye işaret bu, üstelik yalnızlığa sığınıyorum
unutup gitmişim ezberimdeki bütün şiirleri
bulutlara bakıyorum uzun uzun, yalnız bulutlara
o uzak kasaba akşamları düşerken aklıma
tecrit'teki yine bir türkü tutturuyor
ey kalbim sana denk düşüyor bütün bu acılar
acılar tek ve mutlak olan bir şeyi anlatıyor
yağmur kuşları geçiyor avludan sürü sürü
dalların hışırtısını duyuyorum, üşütüyor beni
ötede, kentin üstünde bir şimşek çakıyor birden
suretin yansıyor göğe ve her yağmur damlasına
uzak bir anı oluyor her şey, silikleşiyor
ve alnım ateşler içinde, bir tutabilsen
unutup gitmişim bütün türküleri artık
kötüye işaret bu, üstelik yalnız sana sığınıyorum
kısa süren hastalıklar vardır ya, işte öyle
geçip gidiyor akşama doğru hüzün bulutu
resmini asıyorum ranzamın başucuna yine
ve bir türkü tutturuyorum günün son çayında
teslim olmayalım halilim kurşun atalım
http://www.youtube.com/watch?v=oTI9_uxJmqk
bir grup yorum parçasıdır.
dünyanın üzerinde kurulu direk
emek zay olmadan sızlar mı yürek
ali yar, sızlar mı yürek
bu düzeni kim kurmuş bizler de bilek
söyle canım söyle dinlesin canlar, dinlesin canlar
adem eker yeryüzüne ekini
ekin saklar yeraltında kökünü
ali yar, saklar kökünü
ayıkla gör karasını akını
söyle canım söyle dinlesin canlar, dinlesin canlar
ocağa koymuşlar köşe taşını
hak onarsın gerçeklerin işini
ali yar, ah yar işini
bir gün ağrıtırlar senin başını
söyle canım söyle dinlesin canlar
ah yar yar yar dost dost
medet şah şah dost
pir sultan abdal’ım farz ile sünnet
yola gelmeyene edilmez minnet
cümlenin muradı dünyada cennet
söyle canım söyle dinlesin canlar dost
http://www.youtube.com/watch?v=v1soEMo5Y5M
dünyanın üzerinde kurulu direk
emek zay olmadan sızlar mı yürek
ali yar, sızlar mı yürek
bu düzeni kim kurmuş bizler de bilek
söyle canım söyle dinlesin canlar, dinlesin canlar
adem eker yeryüzüne ekini
ekin saklar yeraltında kökünü
ali yar, saklar kökünü
ayıkla gör karasını akını
söyle canım söyle dinlesin canlar, dinlesin canlar
ocağa koymuşlar köşe taşını
hak onarsın gerçeklerin işini
ali yar, ah yar işini
bir gün ağrıtırlar senin başını
söyle canım söyle dinlesin canlar
ah yar yar yar dost dost
medet şah şah dost
pir sultan abdal’ım farz ile sünnet
yola gelmeyene edilmez minnet
cümlenin muradı dünyada cennet
söyle canım söyle dinlesin canlar dost
http://www.youtube.com/watch?v=v1soEMo5Y5M
bir grup yorum parçasıdır.
and dağları’ndan sierralar’dan
che’nin yürüdüğü patikalardan
hiç yılmadan yorulmadan savaşan
küba’dan selam dostlara
beyrut’un harabe sokaklarından
çocuk yaşta savaşan aslanlarımdan
“zafer ellerimizdedir” diyen
filistin’den selam dostlara
bu memleket bizim bu dünya bizim
hep birlikte güneşin sofrasında
bir kez daha haykırıyoruz
savaşan kazanır sonunda
belfast bizimle soluk alıyor
boby sands’ların göğüs kafesinde
bir gün özgür doğacak çocuklarımız
irlanda’dan selam dostlara
şafağın ilk sahibi biz olmuşken
kopardılar her şeyi ellerimizden
bir kez daha gürleyecek halklarımız
sovyetler sovyetler ufukta,
sovyetler’den selam dostlara
afrika bir gün özgür olacak
ruanda somali cezayir fas’ta
açlıkyoksulluk elbet son bulacak
afrika’dan selam dostlara
mao’nun ho amca’nın yürüyüşünde
kalbimiz sarı nehir’e doğru akıyor
özgür bir uzak asya durur yakında
asya’dan selam dostlara
kawa’dan bedrettin’lerden mahir’lere
sabo’lardan sinan’lardan bugünlere
sözümüzdür bizim bütün halklara
gücümüz dünyayı sarsacak
bütün dünya hakları kardeştir
dil kültür renk değil emek yücedir
bu dünya bizim onlara kalmayacak
selam dünya halklarına
http://www.youtube.com/watch?v=UWe75GOaugU
and dağları’ndan sierralar’dan
che’nin yürüdüğü patikalardan
hiç yılmadan yorulmadan savaşan
küba’dan selam dostlara
beyrut’un harabe sokaklarından
çocuk yaşta savaşan aslanlarımdan
“zafer ellerimizdedir” diyen
filistin’den selam dostlara
bu memleket bizim bu dünya bizim
hep birlikte güneşin sofrasında
bir kez daha haykırıyoruz
savaşan kazanır sonunda
belfast bizimle soluk alıyor
boby sands’ların göğüs kafesinde
bir gün özgür doğacak çocuklarımız
irlanda’dan selam dostlara
şafağın ilk sahibi biz olmuşken
kopardılar her şeyi ellerimizden
bir kez daha gürleyecek halklarımız
sovyetler sovyetler ufukta,
sovyetler’den selam dostlara
afrika bir gün özgür olacak
ruanda somali cezayir fas’ta
açlıkyoksulluk elbet son bulacak
afrika’dan selam dostlara
mao’nun ho amca’nın yürüyüşünde
kalbimiz sarı nehir’e doğru akıyor
özgür bir uzak asya durur yakında
asya’dan selam dostlara
kawa’dan bedrettin’lerden mahir’lere
sabo’lardan sinan’lardan bugünlere
sözümüzdür bizim bütün halklara
gücümüz dünyayı sarsacak
bütün dünya hakları kardeştir
dil kültür renk değil emek yücedir
bu dünya bizim onlara kalmayacak
selam dünya halklarına
http://www.youtube.com/watch?v=UWe75GOaugU
bir ahmet arif şiiri.
varamaz elim
ayvasına, narına can dayanamazken,
kırar boynumu yürürüm.
kurdun, kuşun bileceği hal değil,
sormayın hiç
laaaaal
kara ferman çıkadursun yollara,
yarin bahçesi tarumar,
kan eder perçem
olancası bir tutam can,
kadasına, belasına sunduğum,
ben öleydim loooy
elim boş,
ayağım pusu.
bir ben bileceğim oysa
ne afat sevdim.
bir de ağzı var dili yok
diyarbekir kalesi
açar,
kan kırmızı yediverenler
ve kar yağar bir yandan,
savrulur karacadağ,
savrulur zozan
bak, bıyığım buz tuttu,
üşüyorum da
zemheri de uzadıkça uzadı,
seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
seni, diyarbekir gibi,
nelere, nelere baskın gelmez ki
seni düşünmenin tadı
hamravat suyu dondu,
diclede dört parmak buz,
biz kuyudan işliyoruz kaba kacağa,
çayı kardan demliyoruz.
anam sır gibi saklar siyatiğini,
"yel" der, "baharın geçer".
bacım, ikicanlı, ağır,
güzel kızdır, bilirsin.
ilki bu, bir yandan saklı utanır
ve bir yandan korkar
ölürüm deyi.
bir can daha çoğalacağız bu kış.
bebeğim, neremde saklayım seni?
hoş gelir,
safa gelir,
ahmed arif'in yeğeni
doğdun,
üç gün aç tuttuk
üç gün meme vermedik sana
adiloş bebem,
hasta düşmeyesin diye,
töremiz böyle diye,
saldır şimdi memeye,
saldır da büyü
bunlar,
engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü
bu, namustur
künyemize kazınmış,
bu da sabır,
ağulardan süzülmüş.
sarıl bunlara
sarıl da büyü
http://www.youtube.com/watch?v=Cijj8gG3DBE
varamaz elim
ayvasına, narına can dayanamazken,
kırar boynumu yürürüm.
kurdun, kuşun bileceği hal değil,
sormayın hiç
laaaaal
kara ferman çıkadursun yollara,
yarin bahçesi tarumar,
kan eder perçem
olancası bir tutam can,
kadasına, belasına sunduğum,
ben öleydim loooy
elim boş,
ayağım pusu.
bir ben bileceğim oysa
ne afat sevdim.
bir de ağzı var dili yok
diyarbekir kalesi
açar,
kan kırmızı yediverenler
ve kar yağar bir yandan,
savrulur karacadağ,
savrulur zozan
bak, bıyığım buz tuttu,
üşüyorum da
zemheri de uzadıkça uzadı,
seni, baharmışın gibi düşünüyorum,
seni, diyarbekir gibi,
nelere, nelere baskın gelmez ki
seni düşünmenin tadı
hamravat suyu dondu,
diclede dört parmak buz,
biz kuyudan işliyoruz kaba kacağa,
çayı kardan demliyoruz.
anam sır gibi saklar siyatiğini,
"yel" der, "baharın geçer".
bacım, ikicanlı, ağır,
güzel kızdır, bilirsin.
ilki bu, bir yandan saklı utanır
ve bir yandan korkar
ölürüm deyi.
bir can daha çoğalacağız bu kış.
bebeğim, neremde saklayım seni?
hoş gelir,
safa gelir,
ahmed arif'in yeğeni
doğdun,
üç gün aç tuttuk
üç gün meme vermedik sana
adiloş bebem,
hasta düşmeyesin diye,
töremiz böyle diye,
saldır şimdi memeye,
saldır da büyü
bunlar,
engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü
bu, namustur
künyemize kazınmış,
bu da sabır,
ağulardan süzülmüş.
sarıl bunlara
sarıl da büyü
http://www.youtube.com/watch?v=Cijj8gG3DBE
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?