çelişkileri vardır ama çok eşlilikten yana olan kadınlar ülkenin gerçeği iken ilanla fuckbuddy arayan güruh işin geyiğindedir. sapla samanın süte doyduğu an bu olsa gerek.
çok başıboş bırakıp, medeni olayım ayağına sevgilinizle yalnız konuşmalarına izin verdiğinizde, ilişkinizi bitirecek bir sahte evlenme teklifi yapabilecek kadar şerefsiz türleri de mevcut olan kişi. ilişkinin henüz emekleme safhasında olması da size teselli olarak kalır.
benzer bir şeyi karşıyakalılar göztepe amatör lige düştüğünde gıyabında sela okutup helva kavurmak ve lokma dağıtmak suretiyle icra etmişlerdir. zalimce gözükse de türkiye nin en büyük ezeli rekabetinin hangisi olduğu konusunda bir fikir verecektir.
ali ece rıdvan akar cem dizdar üçlüsü.
ah bir de erken kaybetmeseydik, vedat abiyle buzbağ kadehi tokuşturmak vardı.
ah bir de erken kaybetmeseydik, vedat abiyle buzbağ kadehi tokuşturmak vardı.
teoman ın en güzel cover ladığı parçalardan birisidir.
"yakmıyor elimi artık bu kaynar sular"
"yakmıyor elimi artık bu kaynar sular"
34. bölümdeki hayalet-ılgın aşkının işlenişi, oyuncuların mimikleri ve başarılı performansları ile yine yeniden kendini sevdirmiş, biz niye böyle gerçekçi ysşayamıyoruz aşkı dedirtmiştir. sonu ise kanımı dondurdu, ileride bir gün olur da kız çocuk sahibi olursam, bu diziyi arşivlerimden çıkarıp kızımla birlikte izlemeyi düşünüyorum.
yurtdışından gelecek denetçilerin keyfi yüzünden pazartesiden çarşamba gibi saçma bir günden itibaren kullanabileceğim, 9 günlük potansiyel tatilimin içine eden izin oldu bu sene. eylül ayında telafi edilecek her türlü.
rakı kültürünü de biliyor, rakı sofrası adabına uyuyorsa, alıp evin başköşesine koyulması gereken hatun. anason canını onun.
ispanya daki duruşu nedeniyle, geleneklerine bağlılığı nedeniyle, futbolu sadece başarı olarak görmeyen, sporun bir toplumun dönüşümünde oynayacağı rolün farkında olan bir kulüp olması sebebiyle beşiktaşım dan sonra en sevdiğim takım olan barcelona nın ideolojisini gösteren slogandır.
onlar messi ye büyüme yetmezliği sendromu teşhisi konulduğunda vazgeçmediler, o küçük çocuğun arkasında durdular, destekçisi oldular ve dünya çapında bir yıldız kazandılar. keşke bizim de böyle azimli ileri görüşlü yöneticilerimiz olabilse, şu kirli futbol ortamında ütopik bir istek sanırım bu.
onlar messi ye büyüme yetmezliği sendromu teşhisi konulduğunda vazgeçmediler, o küçük çocuğun arkasında durdular, destekçisi oldular ve dünya çapında bir yıldız kazandılar. keşke bizim de böyle azimli ileri görüşlü yöneticilerimiz olabilse, şu kirli futbol ortamında ütopik bir istek sanırım bu.
ülkemizde kadrosu renkli takımların lobisine göre belirlenen, başındaki hoca hangi takıma yakınsa o takımdaki oyunculara ağırlıkla forma verilen, bir oyuncunun form durumuna, kulüp takımında aldığı süreye bakılmaksızın kadroya dahil edilebildiği, en iyi zamanlarında beşiktaşlı oyuncuların çağrılmayıp, en kötü zamanlarında bilhassa davet edildiği ve maçlardan sakat dönerek takımımızı zora sokmasının yolunun yapıldığı oluşumdur.
ama ne hikmetse en başarılı maçlarını beşiktaş ın mabedinde oynamış, zaferlerin çoğunu burada kazanmıştır.
ama ne hikmetse en başarılı maçlarını beşiktaş ın mabedinde oynamış, zaferlerin çoğunu burada kazanmıştır.
stoichkov lardan dugarry lerden amunikelerden gerçek ronaldo [ybkz]swh[/ybkz] zamanlarından beri dilime pelesenk olmuş "visca el barca" (katalanca) sözünün ispanyolca halidir. daha da vurucusu için (bkz: mes que un club)
izmirli kızların çıkarması bir başka olan sestir. bakın sezen ablamız ne demiş:
"hiç bir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar çalamaz
bir göz vuruşuyla yerle bir eder böyle bir şey olamaz"
(bkz: izmir in kızları)
"hiç bir topuk tıkırtısı bu kadar davetkar çalamaz
bir göz vuruşuyla yerle bir eder böyle bir şey olamaz"
(bkz: izmir in kızları)
nerdesin parçası ile dağlayan parçalayan gruptur. değer mi hiç cover ı hariç güzel işlere imza attılar. unut beni de ilk göz ağrımızdı.
takımımda o kutsal çubuklu forma altında görmek isteyeceğim son futbolcu. bari utanmadan 16 numarayı giysin de yeşilbeyaz faşist oğlanları da sevindirsin. toraman ı gönderemeyen yönetim, bu fiyaskoya da imza atmamalıydı. yazık, gerçekten alındıysa nurtopu gibi bir kasabımız olmuştur, bu hakemlerle 20 maçı görürse öpüp de başımıza koyalım derim.
piknik organizasyonuna ulaşım sorunu çekeceği için fellik fellik düşünen şahsıma yardım elini uzatmış babacan yazar. böyle bir hoşgeldin hediyesi beklemiyordum açıkçası.
kendisi güzeldir, sevimlidir, hoş bir kadındır. ancak tarafsız olmaktan uzaktır. geçenlerde sivas maçı için fb ye fazladan bilet ayrılmasını eleştiren (ki gereksiz bir eleştiri bence) trabzonlu yönetici karşısında fenerin basın sözcüsü gibi konuşmuştu. aynı şekilde fenerli bir yöneticiye bu üslupla konuşabilir miydi merak etmekteyim.
beşiktaşlı olması dışında pek sevmediğim şarkıcı kadın. tamam taş olabilir, ki öncedden manken/fotomodel olduğunu da çoğu kişi biliyor. ama tavırları hakikaten sonradan görme bir çingeneyi aratmıyor. canlı görmeniz gerekmez, twit lerinden bile bunu kolayca anlayabilirsiniz.
son gs maçında, iddiasız derbi, küme maçı denilen maçta ben bu çocuğun oyuna girecekken gözündeki heyecanı, o çocuksu sevinci, umudu gördüm. işte ben o heyecanı 5 sene üstüste namağlup şampiyonluğa bile değişmem. rıdvan artık bu takımın as oyuncusu olmalıdır, olacaktır. maicon filan bunlar güzel teklifler ama ben orada bu kardeşimi görmek istiyorum.
öyle bir adamdır ki, ceza sahasının yay tabir edilen kısmına yakın bir noktada top kendisindeyse, hemen heyecan yaparsınız o güzel şutlarından birinin daha gelmesi için. bir spartak trnava maçı vardı. yamulmuyorsam, ilk maçta 1-0 yenilmiştik ve bir türlü organize olamıyorduk inönü'deki maçın ilk yarım saatinde. ben tabi o zamanlar odtü yurtlarında odtülükartallar ile izliyorum maçı. tam "şimdi pancu şöyle bi şut çekip yazsa çözülür bunlar" dediğim anda sağolsun sesimi duymuş ve kilidi açmıştır. maç 4-2 bitmişti. adamların bir golü de ofsayt diye verilmedi. yoksa beşiktaş'ımdan bir kanser sahibi daha olacaktık o maçta.
sözlükte en çok kötülenen entry leri getiren sekme olsa gerek. isim pek yakışmamış, bırakalım artık renklilerin kirli dünyasını da kendi doğrularımıza bakalım.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?