confessions

gidiyorum bu

3. nesil Moderatör - - Moderatör -

  1. toplam entry 34166
  2. takipçi 3
  3. puan 666039

beşiktaş

gidiyorum bu
"olanlar oldu artık afsunuma
kendi gücümle kalakaldım"[ybkz]swh[/ybkz]

lâtinlerde kutsaliyet sembolü "genius" olarak adlandırılır. bu çerçevede genius, doğum anında her insanın koruyucusu konumundadır. (b: giorgio agamben), bu sözcüğü kişinin tüm varlığını ifade eden ve ona hâkim olup yol gösteren bir ilke olarak ifade eder. bu kutsaliyet sembolü bize en yakın ve en özel alandır. onu memnun kılıp sakinleştirmek, hayatın her anında ve her alanında istediği her şeyi vermek, ona meyledenler için normal olanı işaret eder.

yeryüzündeki pek çok futbol takımı gibi beşiktaş da kendisine gönül verenler açısından bir nevi genius hükmündedir. evinin duvarlarından oturma grubuna; giydiği kıyafetlerden sevidği insana ve hatta hayatı anlamlandırış şekline kadar yaşamının merkezine siyah ve beyazı koyanlar, en azından sportif sınırlar dahilinde beşiktaş'ın kendilerinden istediğini yine beşiktaş'a vermekte tereddüt etmezler. başka bir deyişle beşiktaş'ın gereksinimi birdenbire bizlerin gereksinimi hâline gelir.

eğer bir kış günü açık tribünde "gerçekten" üşümemeniz için siyah beyaz atkıya ya da polara ihtiyacınız varsa her çeşit atkının yahut poların aynı işlevi göreceğini söylemek faydasızdır. eğer o çubuklu forma olmadan o atmosferi yaşamaya değmezse, o çınarlı yoldan yürümeden inönü stadı'na ulaşamayacakmışsınız gibi geliyorsa, bunların takıntılardan ibaret olduğunu, artık büyüyüp olgunlaşmanın gerektiğini tekrarlayıp durmak hiçbir işe yaramaz.

agamben'in siyah genius ve beyaz genius ayrımına bulunacağımız atıftan yola çıkarak bir beyaz beşiktaş bir siyah beşiktaş portresi çizmek mümkün. beyaz beşiktaş, masum ve lekesiz. siyah beşiktaş, karanlık ve gizemli. soru: değişen beşiktaş mıdır yoksa bizlerin kendisiyle kurduğu ilişki mi? galiba bana göre her ikisi de birbirinden besleniyor.

peki neden böyle oldu?

sadece kendisine ve yaptığı işe odaklanan bir beşiktaş ve beşiktaşlılık vardı. başkalarının ne yaptığı onu/onları ilgilendirmezdi. bizzatihi onun ne yaptığı önem arz ederdi. dolayısıyla beşiktaş'ın yahut beşiktaş'ı tutanların farklılığı bir rekabet ve yarışma sonucu ortaya çıkmamıştı. bu farklılık beşiktaşlıların yapıp etmelerinin sonucu olan doğal bir farklılıktı. bilhassa 2000'lerden sonra gidişat tersine seyir izledi. kitle iletişim araçlarının rekabet dünyasına eklemlediği bir beşiktaşlılık algısı sardı tüm çeperleri. artık farklı olmak doğal bir sonuç değil, varılması gereken bir amaç şeklini aldı. kendinde olan bir etkinlik kendisi için olan bir etkinliğe dönüştü. farklılık emek gerektirir. vitrin emeği gizler.

soluğumuz her yana tanış, bir bize yabancı?

beşiktaşlı olmak

gidiyorum bu
---------------alıntı---------------

ne olduysa yaz günü kısa filmin içine düştüm. gümüşsuyu'nda, camîînin sokağında, minicik, sarı kafalı, "feda" formalı bir çocuk gördüm. şortu ve spor ayakkabısı da vardı. yeni alındığı belli beşiktaş topu ile oynuyordu. durdum. paslaştık biraz. birden topu eline alıp bir şey dedi. "efendim?" dedim. "ayaba" dedi. araba gelince duruyormuş. araba geçti. biraz daha oynadık. yalnız gayet yetenekliydi topla. efe imiş adı. "hadi inşallah kavuşursun çim sahalara" dedim içimden...[ybkz]swh[/ybkz]

---------------alıntı---------------

oğlum sarı...

barış güney

gidiyorum bu
önümüzdeki sezon antalya büyükşehir belediyesi forması giyecek olan, türk basketbolunun sembol isimlerinden necati güney'in oğlu. diğer yazmak istediklerim açılış girisinde yazılmıştır.

edit: necati güney nereden çıktı yahu. necati güler idi kastettiğim. o da murat can güler ile sinan güler'in babası. piii devreler yandı iyice. [ybkz]swh[/ybkz]

david ospina

gidiyorum bu
yanlış hatırlamıyorsam lille osc kalesini koruyan kolombiyalı file bekçisi. önemli bir bonservis bedeli talep edilecektir. recep çetin'in kendisi görüşmeye giderse ciddi bir indirim sağlanabilir.

edit: yanlış hatırlamışım. nice forması giymektedir.

cska moskova

gidiyorum bu
nenad krstic, aleksey shved ve andrei krilenko'nun basketbol takımında önümüzdeki sezon forma giymeyeceği kulüp.

edit: nenad krstic ve andrei krilenko takımda kalma kararı almışlar. beşiktaş ile aynı gruba düşünce paniklediler muhtemelen[ybkz]swh[/ybkz]

futbolda şike davası

gidiyorum bu
bilmem şu futbolun bende nesi var
her gittiği yerde rant ister benden
sanki benim kirlenmiş bir yanım var
temmuz sıcağında canım yol ister benden


yoruldum da yol üstüne oturdum
şikeler başıma derilsin diye
gittim padişahtan ferman getirdim
herkes sevdiğine gülüm sarılsın diye

john guidetti

gidiyorum bu
manchester city bünyesinde bulunan 20 yaşındaki isveçli forvet oyuncusu. feyenord'da bir dönem kiralık olarak forma giydi. beşiktaş taraftarına olan hayranlığını açıkça ifade eden futbolculardan. dün gece saatlerinden itibaren adı beşiktaş ile sıkça anılmakta. zor gibi sanki ama.

tomas sivok

gidiyorum bu
fulham, sevilla derken beşiktaş'ın yıllık 1.400.000 euro karşılığında 3+1 olmak üzere dört yıllık sözleşme yenilediği haberleri gelen çek stoper. "ey menajerlik müessesesi sen nelere kadirsin" diyor ve alkışlarla sıradaki konuğumuzu çağırıyoruz.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol