gidiyorum bu

an itibariyle trt spor kanalında "basın tribünü" isimli programın canlı yayın konuğudur.

özellikle ayrılma isteklerinin zamanlaması açısından oynadıkları takıma haksızlık ettiklerini düşündüğüm oyunculardır. beşiktaş'ın yoluna çok üst düzey yeteneklere haiz olmayan oyuncularla devam edeceği, avrupa kupalarına katılamayacağı yahut ricardo quaresma'nın kadro dışı bırakılması dün itibariyle ortaya çıkan bir gelişme değildi.

dolayısıyla bu futbolcuların ayrılma gibi bir niyetleri varsa sezon başı hazırlıklarına başlamadan evvel eğip bükmeden, evirip çevirimeden bu durumu net bir şekilde ifade etmeleri gerekirdi. bu doğrultuda beşiktaş yönetiminin de kendileri için gelecek teklifleri değerlendirebilmeleri için yeterli zamanı olacaktı. ancak hazırlık kampı sona erip, ligin birinci haftası geçildikten sonra iki portekizli'nin bu talebi dillendirmeleri kanaatimce şık olmamıştır. kendileri de bu durumun farkında olmalı ki, "eşim istanbul'da mutlu değil" gibi sudan bahanelerle durumu toparlamaya çalışmaktadırlar.

ezcümle gitmek istemeleri en tabii haklarıdır. ancak bunun da bir usûlü vardır.

bu akşam kaleci hocası mehmet tezcan eşliğinde antrenmana çıkan ve duruma göre galatasaray maçı için 18 kişilik kadroya dahil edilebileceği konuşulan iskoç kaleci.

an itibariyle bağlandığı ntvspor'daki spor gecesi isimli programda transferde önceliklerinin samet aybaba'nın talebi doğrultusunda ofansif özellikli bir orta sahadan[ybkz]swh[/ybkz] yana olduğunu açıklayan beşiktaş kulübü yöneticisi. bunun dışında anladığım kadarıyla hugo almeida, "eşinin türkiye'de mutlu olmadığını" ifade ederek bir bakıma ayrılmak istediğini ima etmiş. ricardo quaresma hakkında söyledikleri hemen hemen bildik şeyler. farklı olarak menajerleriyle yapılan her görüşmede kendilerine "bize bir hafta süre verin", "bize on beş gün süre verin" gibi karşılıklarla kendilerini oyaladıklarını belirtti.

eksik kalan taraflar olabilir. programın tekrarı zannedersem sabah 05.00 civarlarında yayınlanıyor. müsait olan izleyebilir.

edit: bir de sağ bek transferinden bahsetmiş. alt yazıda okudum. ayrıca danko lazovic'i gündemlerinden çıkardıklarını da söyledi.

pascal nouma ile birlikte kaderi enteresan bir şekilde beşiktaş ile kesişen nijeryalı hücum oyuncusu. o sezon öncesi dönemin fenerbahçe başkanı ali şen, takıma (vurgula: uche okechukwu ) ve (vurgula: jay jay okocha)'dan sonra üçüncü bir nijeryalıyı daha takıma kazandırmak adına kendisiyle anlaşma aşamasına gelir. ancak yakın arkadaşı[ybkz]swh[/ybkz] ve o süreçte bayern münih'in kulüp başkanlığını yürüten franz beckenbauer'den bulgar forvet (vurgula: emil kostadinov ) teklifi ali şen'e iletilir. ve fenerbahçe kostadinov'da karar kılar. bunun üzerine yanılmıyorsam o dönem kulübün genel sekreteri olan serdar bilgili kendisini everton'dan beşiktaş'a transfer eder.

daniel amokachi'nin performansı herkesin malûmu. emil kostadinov mu? (bkz: dost kazığı)

bir bakıma "kime niyet kime kısmet" deyişinin öznesi fransız santrafor. şöyle ki nevio scala beşiktaş'ın başına geçtiğinde hücum bölgesine istediği oyuncu o dönem benfica forması giyen hollandalı pierre van hooijdonk idi. kendisi ile anlaşma sağlanamayınca lens'ten pascal nouma transfer edildi. yıllar sonra geri dönüp bakıldığında birisi beşiktaş'ın diğeri ise fenerbahçe'nin unutulmazları arasına girdi.

galatasaray'ın johan elmander ve umut bulut gibi etkili hücum pres yapan ileri ikilisine karşı top kullanma becerisi sınırlı, panik hâlinde "dan dun" olarak tabir ettiğimiz savuşturmalara sıkça başvuran ibrahim toraman'ın yerine julien escude'ye forma verilmesinin daha mantıklı olduğunu düşündüğüm maçtır.

"ilk on beş dakika içinde gol yedim şen değil gönlüm şen değil" namelerini mırıldanmayacak bir beşiktaş ilerleyen zaman diliminde maça ortak olacaktır diye düşünüyorum. zira yenebilecek bir erken gol sonrası demoralize olmaya müsait bir taraftar profili söz konusu. mutlaka bu saha içine de yansıyacak ve gelebilecek bir ikinci golden sonra süper kahramanımızın ismi bildik melodiyle tribünlerden haykırılacaktır. ipler de o andan sonra kopar.

tam tersi olursa ne olur? eh galibiyete endeksli gündelik manevralarda hatrı sayılır bir ünümüz mevcut. bir sonraki puan kaybına kadar belli müddet sular durulur.

bir kılıç ve binlerce demokles eşliğinde zor bir imtihandan geçecek samet aybaba ve talebeleri. en acısı da galatasaray karşısında alınacak bir galibiyetin bu durumu değiştirmeyeceğinin farkında olmaları.

senede net üç milyon küsür euro ödeyip, futbol oynamaları için bir de üstüne suyuna gitmemiz gereken oyuncuların asla transfer edilmemesi ümidiyle...

başarılar çocuklar.

15 aylık vadeye yayılmak üzere 1.000.000 euro karşılığında sözleşmesi feshedilmiş portekizli orta saha oyuncusu.

2001 yılında bir trafik kazası sonucu yaşamını yitiren eski milli basketbolcu cevat soydaş'ın anısına ölümünden sonra her sene bursa'da düzenlenen basketbol turnuvasıdır. 2012 yılı itibariyle 5-8 eylül tarihleri arasında yapılacak turnuvaya ev sahibi tofaş'ın yanı sıra beşiktaş erkek basketbol takımı da katılacak olup; fikstür ve diğer katılacak takımlar henüz netleşmemiştir.

19 ağustos 2012 istanbul bşb beşiktaş maçı'nda kaçırdığı golden ziyade o alana yapmış olduğu koşunun dikkate alınması gereken orta saha oyuncusu. alâkasız yerlere attığı 30-40 metre deparlardan ziyade bu tip hareketlenmelerini maçın geneline yaydığında kendisi için ileriye dönük umutlar daha da yeşerecektir.

(bkz: aysal git başımdan)

kendisine yer açabilmek adına samet aybaba'nın julien escude'yi yedek bıraktığı defans oyuncusu. defans oyuncusu diyorum ama yedek kulubesinde oturmaması için merkez santrafor dahi oynatılabilir. aksi takdirde helâk oluruz.

2012 yılı ispanya süper kupası finalinin ilk ayağı olup; 23.30'da star tv'den naklen yayınlanacak olan karşılaşmadır. yüksek ihtimal ercan taner anlatacaktır.

edit: galiba güntekin onay anlatıyor.

sloven basketbolunun lokomotif takımı union olimpija'dan yetişmiş ve 90'lı yılların parlak oyun kurucularından birisi olarak isim yapmış 1966 doğumlu koç.

yugoslavya'nın dağılmadan önceki yıldızlar topluluğu basketbol milli takımının da önemli bir parçasıydı. yugoslavya'nın fiili parçalanma süreci başladıktan sonra bağımsızlığını ilk ilân eden ülke olan slovenya, kendisini yugoslavya milli takımı'nın kampından geri çağırdı. neyse buralar biraz dramatik.

oyunculuk kariyerinde kulüpler düzeyindeki en önemli başarısını fransa'da limoges kulübü forması altında yaşar. 1993 yılında bu takımla euroleague şampiyonluğu kupasını kaldırmıştır.

daha sonra o dönem için basketbola çok büyük paralar harcayan yunanistan ligine, iraklis'e transfer olur. o dönem iraklis'in diğer yabancı oyuncusu hafızam beni yamultmuyorsa bir müddet boston celtics forması da giymiş xavier mcdaniels idi. artık olympiakos'ta, panathinaikos'ta kimler forma giyiyordu siz hesap edin.

1997-1998 sezonunda ülkemizde tofaş formasıyla kendisini gösterdi. ancak sakatlıklardan dolayı çok fazla oynayamadı. zaten kendisinden sonra aynı takıma öyle bir adam geldi ki, zdovc'u tofaş formasıyla hatırlayan artık zor çıkar galiba.

fiskobirlik'in, çaykur'un reklamlarında oynayan karadenizli yöre insanını andıran zdovc, slovenya milli takımının hocalığını bıraktıktan sonra şimdilerde rusya'nın spartak st petersburg takımını çalıştırmaktadır.

(vurgula: cibona zagreb)'de yıldızı parlamış olup; ülkemizde de tofaş ve türk telekom formalarını giymiş olan hırvat oyun kurucu. alın hizasına paralel şekilde omuz kısmından çıkardığı bir enteresan şut sitili vardı. ben ilk olarak kendisini cibona zagreb formasıyla 90'ların başında abdi ipekçi spor salonu'nda efes pilsen ile oynadıkları bir euroleauge maçında izlemiştim. iki tane kel kafa sürekli gözümü alıyor. sürekli pick'n roll yapıyorlar. her hücumları da sayı oluyor. birisi bu diğeri de (vurgula: dzevad alihodzic). akseli ağa ile abdurrahman çavuş gibiler. avrupa'nın kafa takımlarının o salonda yenemediği efes'i uzatmalarda da olsa devirmişlerdi.

enteresandır sonradan ikisi de türkiye'ye geldi. alanovic asla o cibona'da izlediğimiz adam olmadı. alihodzic zaten başlı başına bir facia idi. bu insanları birbirlerinden ayırmamak gerektiği türk basketboluna pahalıya patlamıştı.

unics kazan, fiba, bonservis derken galatasaray medical park ile sözleşme imzalamış 1981 doğumlu skorer forvet. 2003-2004 sezonunda türkiye'ye ilk kez gelmiş ve pınar karşıyaka forması ile deyim yerindeyse tozu dumana katmıştır. burada gösterdiği performans kendisinin -o zaman ki adıyla- efes pilsen'e transfer olmasının önünü açar. mavi beyazlı forma altında geçirdiği iki sezonda doğal olarak kendisi gibi iyi oyuncuların fazlalığından kâh yeterli süre alamamış kâh kendisinden beklenen hücum gücünü sergileyememiştir. çok ahım şahım bir savunması olmamasına rağmen yüksek yüzdeli skor gücü sayesinde olympiakos, montepaschi siena gibi avrupa'nın önemli takımlarında forma giymiştir. sonrası malûm rusya kariyeri.

ergin ataman'ın kendisine "aldığını potaya at henry" serbestisi sağlayacağı düşünülürse sarı kırmızılılara bilhassa tıkanan maçları getirebilecek skor yeteneğine sahiptir.

edith piaf: bosna-hersek milli takımının da formasını giymektedir.

1998 - 2004 yılları arasında beşiktaş forması giymiş ve bir dönem siyah beyazlıların kaptanlığını da yapmış skorer üç numara. o dönem, kendisini seyretmiş her beşiktaşlıya sorduğunuzda "çok iyi üçlük atardı aga" karşılığını almanız muhtemeldir. 2005 yılında memleketi olan izmir'in pınar karşıyaka takımında basketbol kariyerini sonlandırmıştır.

hali hazırda hacettepe üniversitesi forması giyen pivot hüseyin beşok'un da ağabeyi olan faruk beşok, yeni sezondan itibaren beşiktaş erkek basketbol takımı bünyesinde koç erman kunter'in yardımcılığına getirilmiştir. kunter'in öteki yardımcısı için (bkz: jean christophe prat).

fikstürü belli olmuş organizasyondur. beşiktaş erkek basketbol takımı'nın ilk iki maçının günleri ve saatleri şu şekildedir:

12 eylül çarşamba saat 20.15 beşiktaş - cibona zagreb

14 eylül cuma saat 18.00 beşiktaş - anadolu efes

beşiktaş kariyeri robert mcdonald'ı andırabilecek iskoç kaleci. glasgow rangers ile yaşanan bonservis problemi, milli maç sonrası yaşadığı kasık sakatlığı ve bu sakatlığın durumuna göre kulüp yöneticilerinden gelen yeni bir kaleci transfer edilebileceği yönündeki haberler açıkçası beni bu yönde düşünmeye sevketmekte.

çanlar david ospina için mi çalıyor? hemen "olmaz" demeyin. beşiktaş'tan bahsediyoruz.[ybkz]swh[/ybkz]