gagam koptu sira pencelerimde

(bkz: cristiano ronaldo) [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: ibne)

http://www.youtube.com/watch?v=5wmUpmN4Mis

şunu izlerken donup kalmaktır.

beşiktaş marşı duyduğunda tüyleri diken diken oluyorsa bir insanın o insan beşiktaşlıdır. hele hele o marşı bir çocuğun ağzından duyduğunda gözleri doluyorsa ve hatta 1-2 damla yaş akıyorsa gözlerinden işte o insan beşiktaşlıdır. hemen sorun ona neymiş beşiktaşlılık anlatsın. belki anlarsınız sonunda!

siyahı zindan, beyazı aydınlık.

öyle istemek.

ahmet kaya'nın yorgun demokrat adlı şarkısında seslendiği kişilerin tam tersi olanlardır.

bunlar demokrat geçinirler ama cihat aşkıyla yanıp tutuşurlar.

bunlar demokrat geçinirler ama kürt'ü, ermeni'yi öldürmeye tenezzül(!) bile etmez, "ölüm onlar için kurtuluş" derler.

bunlar demokrat geçinirler ama tekel'de çalışan amcalarının, telekom'da çalışan dayılarının, seka'da çalışan teyzelerinin, sümerbank'ta çalışan halalarının, lisede okuyan çocuklarının, üniversitede okuyan yiğenlerinin kendilerine yapılan eziyete başkaldırmalarına amcaoğulları olan polisin jopla girişmesi bunların sikinde bile değildir.

bunlar demokrat geçinirler ama bilmezler ki "demoratım" demekle demokrat olunmaz efendim. demokrat olmak için birincil şart demokrasinin ne olduğunu bilmek ve onu özümsemektir.

ahmet kaya'nın olağanüstü güzel şarkılarından sadece bir tanesidir. demokratları anlatır kendisi bu şarkısında.

Karanlık yollardan geçtik
Zehir gibi sular içtik
Bir yanımızda ölüm
Bir yanımızda yar sevdik
Bir değil bin bir kere
Sırat köprüsünden geçtik
Cehennem denen illetin
Ta göğsünü deldik geçtik.

Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
Yar göğsüne baş koymadan
Vurulup düşenler oldu.

Bir sen kaldın geride
Ah akıp gidiyor hayat
Yüreğim anlıyor seni
Artık susma Yorgun Demokrat.

şarkılar küsmüş dudağa
ömründe gecikmiş hasat
Karışmış çoluk çocuğa
Geçim derdinde demokrat
içlenir hatırladıkça
izlerini o günlerin
Düşe kalka bata çıka
Yaşadığı o depremin.

Bu yolda dönenler oldu
Mum gibi sönenler oldu
Yar göğsüne baş koymadan
Vurulup düşenler oldu.

Bir sen kaldın geride
Ah akıp gidiyor hayat
Yüreğim anlıyor seni,
Artık susma Yorgun Demokrat.

gelmiş geçmiş en güzel, en gerçekçi daha net bir ifadeyle en taşaklı futbol oyunu olan fifa 11'in yapımcısı firmadır.

sigames tarafından ilk olarak[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] championship manager 2001'in açılışında kullanılan slogandır. tabi sonrasında cm[ybkz]swh[/ybkz] ve fm[ybkz]swh[/ybkz] olmak üzere ikiye ayrılmıştır oyun. cm'de devam etti mi bilmiyorum ama fm'de halen devam etmektedir bu uygulama. hala oyunun açılış ekranında durmaktadır bu slogan. hem de insanın gözüne sokarcasına.[ybkz]swh[/ybkz]

recep çetin'in yapamadığı eylemdir.

dünkü maçtan bağımsız olarak;

duran toplarda ve kenarlardan gelen ortalarda hakan arıkan çıkışı'nın bir alt versiyonuna sahip, topu oyuna sokma konusunda sıfırın da altında olan ama muazzam bir profesyonelliğe[ybkz]swh[/ybkz] sahip kalecimizdir. adını futbol tarihimize altın harflerle kazımıştır.

görevi crouch'a faul yaptırmak veya onu orta sahada box out etmek olmayan oyuncudur. onun görevi takımın oyun kurmasına katkı vermektir.

stoke city'nin duran toptan başka 1-2 pozisyonu varken, pozisyon bulma girişimleri de 2-3 taneyken, aurelio hangi pozisyonları kesmek adına kritik müdahale yapmış anlayamadım. şaşırdım kaldım.

hele hele o üstün oyun zekası yok mu aurelio'nun ah ah. 2metrelik santraforları orta sahada box out eden, boy farkına rağmen bu santraforlara foul yaptırabilen, sıfır hata ile oynayan, kritik müdahaleler yapan ve tabii ki üstün oyun zekasına sahip bir ön liberomuz var. tanrım o kadar mesudum ki. hemen kırlara koşup çiçek toplamalıyım.

ee madem aurelio bu kadar iyi;

o zaman ernst'in oynamamasına itiraz etmek nasıl bir mantıkla açıklanabilir? ya da ernst de oynasın diyosanız necip'i mi dışarı atmalıyız? yoksa 3-5 pas yapabilen tek oyuncumuz olan fernandes'i mi gönderiyoruz kulübeye?

oynamamasına anlam veremediğim panzerdir. kendisi tam bir alman mühendislik harikasıdır.

özellikle ikinci dünya savaşında üretilen tanklar, toplar, tüfekler sayesinde dünya mühendisliğine ağırlığını koymuş olan ünlü alman mühendisliğine yapılan atıftır.

alman mühendisliğinin bir kaç tane ürününe bakacak olursak:

dirk nowitzki, bastian schweinsteiger, oliver kahn, oliver bierhoff, michael ballack, philip lahm, lukas podolski ve tabii ki fabian ernst bunlardan bazılarıdır.[ybkz]swh[/ybkz]

sezon başında 1-2 maçlık performansıyla 'acaba eski aurelio geri mi dönüyor?' sorularını aklıma getirendir. ancak 29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçı'nda geçen seneki oyununa devam etmiş ve yine fabian ernst'i aratmıştır.

iyidir, hoştur. futbolcumuzdur, gururumuzdur. amma ve lakin hala lafımın arkasındayım biraz fazla şişirilmiştir. şut çekmeyi[ybkz]swh[/ybkz] bir an önce öğrenmesi gerekmektedir.

geçen senenin intikamını almamız gereken meydan muharebesidir. [ybkz]swh[/ybkz]

çizgi kanat oyuncusu değildir. quaresma çizgide top gelmesini beklerken simao top almak için orta yuvarlağa kadar gelir, takımın pas ihtiyacını giderir, top diğer kanattayken ceza sahasına [ybkz]swh[/ybkz] girer, çizgiden içeriye koşular yapar, oyun zekası en yüksek oyuncularımızdandır vs. vs. kısacası hem takım için hem de arkasındaki bek için ideal bir kanat oyuncusudur. [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]

29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçı özelinde düşünürsek sorun olmaktan çıkmıştır. böyle bir takımla oynarken rakibinize 7 tane korner, 6-7 tane serbest vuruş ve bir o kadar da korner görünümlü taç atma şansı veriyorsanız ve bunlardan sadece 1 tanesi gol oluyorsa[ybkz]swh[/ybkz] buna pek sorun diyemeyiz. yan toplarda zamanlaması iyi olan bir kaleciyle sıfırlanabilir.

kulüp bazında en üst düzey futboldur. rakibini iyi analiz eder ve kusurlarını bir bir yüzüne çarpar. eğer bir ingiliz takımıyla oynuyosanız kusurlarınızı minimize etmek zorundasınız. aksi takdirde en zayıf ekipleri bile[ybkz]swh[/ybkz] sizi yenebilir.