sadece beşiktaşıma has olmayan alışkanlık...zira kendisi türk futbolunun uzun yıllardan beri süregelen en büyük hastalığıdır...hala da ilacı bulunamamıştır...
beşiktaş'ın duran toptan gol yeme alışkanlığı
bu sene itibariyle beşiktaşın da yan toplardan gol atması ile bir parça daha az hissedilecek alışkanlıktır.
geçen sezon dinamo kiev'e elenmemize neden olan alışkanlık. carvalhal'in gelişiyle ortadan kalkmış gibi görünse de ben hala güvenemiyorum takıma. her duran topta bir korku sarıyor içimi. sidnei, egemen, sivok gibi hava hakimiyeti iyi oyuncularla çok sorun yaşayacağımızı düşünmesem de bekler beni korkutuyor. ismail eskisinden iyi olsa da sağ bekte halen sorun mevcut.
bu sezon atılan gollere baktığımda tam tersini yaşadığımızı düşündüğüm durum.(bkz: duran toptan gol atmak)
beşiktaş'ın duran toptan gol atma alışkanlığına dönüşmüştür artık. ee yiye yiye atmayı öğrendik nihayet.
29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçında yediğimiz ilk golde yine çok pis bir şekilde başımıza gelen kendimize has sorunumuz.
29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçı özelinde düşünürsek sorun olmaktan çıkmıştır. böyle bir takımla oynarken rakibinize 7 tane korner, 6-7 tane serbest vuruş ve bir o kadar da korner görünümlü taç atma şansı veriyorsanız ve bunlardan sadece 1 tanesi gol oluyorsa[ybkz]swh[/ybkz] buna pek sorun diyemeyiz. yan toplarda zamanlaması iyi olan bir kaleciyle sıfırlanabilir.
''top duruyor olsaydı gol olmazdı'' diyerek süper bir tespitte bulunduğum durumdur.
futbolda gayet de normal olan bir durumdur.eğer bu başlık stoke city-beşiktaş maçı için geçerliyse bence yanlıştır çünkü adamların zaten organize ataktan kasıtları ya da futbol anlayış biçimleri kornerden,uzun taçlardan,ceza sahasına yakın yerlerden kendilerine faul yaptırtıp uzun adamlarla gol atmaktır.başardılar mı?bence hayır.yediğimiz gol karambolden atılmış dandik gol türündendir.
ayrıca bence asıl kazanmamız gereken (b: duran toptan gol atma alışkanlığı) olmalıdır.eğer gol atabilirsek zaten yediğimiz goller bu kadar göze batmayacaktır.
futbolda gayet de normal olan bir durumdur.eğer bu başlık stoke city-beşiktaş maçı için geçerliyse bence yanlıştır çünkü adamların zaten organize ataktan kasıtları ya da futbol anlayış biçimleri kornerden,uzun taçlardan,ceza sahasına yakın yerlerden kendilerine faul yaptırtıp uzun adamlarla gol atmaktır.başardılar mı?bence hayır.yediğimiz gol karambolden atılmış dandik gol türündendir.
ayrıca bence asıl kazanmamız gereken (b: duran toptan gol atma alışkanlığı) olmalıdır.eğer gol atabilirsek zaten yediğimiz goller bu kadar göze batmayacaktır.
29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçı ile azalmaya başladığını gösterdiğimiz durumdur. zira kalede hakan olsaydı, stoperde de egemen olmasaydı felakete sürüklenirdik
(bkz: yok öyle bir şey)
Bi maçta bi tane yedikten sonra önlemini aldığımız gol türü.. Yok mu bunun aşısı..? illa bi tane yiyip ondan sonra mı bağışıklık kazanmamız lazım..?
yavaş yavaş aştığımız alışkanlıktır. fakat ne hikmettir ki; bir anda defansta çaresiz yakalanıp golü kalemizde buluyoruz.
pupa yelken devam eden alışkanlık. 27 eylül 2014 beşiktaş eskişehirspor maçında kornerden yedik gene.
2014-2015 sezonunda ilk6 hafta itibariyle feci şekilde nükseden hastalık. hatta yediğimiz tüm golleri duran toptan yedik
en az savunma oyuncuları kadar, kalecilerimiz olan tolga zengin ve cenk gönen'in duran/yan top konusundaki yetersizliğinin de payının olduğu alışkanlık. 2014-2015 sezonunda tavan yaptığını söylemek abes olmayacaktır.
sadece tolga ve cenk ile de sınırlamak istemiyorum aslında. rüştü reçber'i de gördü bu gözler, allan mcgregor'u da... hatta oscar cordoba dahi bu konuda tam yetkin bir kaleci değildi. cordoba'nın avantajı, dönemin üçlü savunmasında yer alan ronaldo guiaro, antonio carlos zago, ahmet yıldırım gibi hava hakimiyeti oldukça yüksek olan futbolculardı.
sadece tolga ve cenk ile de sınırlamak istemiyorum aslında. rüştü reçber'i de gördü bu gözler, allan mcgregor'u da... hatta oscar cordoba dahi bu konuda tam yetkin bir kaleci değildi. cordoba'nın avantajı, dönemin üçlü savunmasında yer alan ronaldo guiaro, antonio carlos zago, ahmet yıldırım gibi hava hakimiyeti oldukça yüksek olan futbolculardı.
sivok, ersan, atiba gibi uzunlara rağmen önüne geçemediğimiz alışkanlık. sıra ona da gelecek.
takımımızda gördüğüm iki eksiklikten birisi. Duran toptan çok kolay gol yiyoruz. ve duran toptan hiç gol atamıyoruz. öyledir ki korner falan olduğunda en ufak heycanlanmıyorum, kornerler benim için taç gibi bir şey oldu.
Ayrıca bir dipnot, gökhan törenin kornerleri sosadan daha etkili kullandığını düşünüyorum.
Ayrıca bir dipnot, gökhan törenin kornerleri sosadan daha etkili kullandığını düşünüyorum.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?