confessions

gagam koptu sira pencelerimde

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 947
  2. takipçi 0
  3. puan 18582

büyük ev ablukada

gagam koptu sira pencelerimde
(b: olur olmaz geriye dönenler
deliye dönenler kadar rahat uyumazlar)

gibi bir şarkı sözü yazabilecek kafaya sahip elemanları vardır. ayrıca adamların öyle birileri bizi tanısın, bilsin, beğensin; sağda solda bizden bahsetsinler, herkes bizi konuşsun falan gibi dertleri yok. içinde kafası güzel elemanlar var. kafalarına göre yazıp, çalıyorlar işte hepsi bu.[ybkz]swh[/ybkz]

biraz izlemek için falan:http://tinyurl.com/74s4bg4

fenerbahçeli bir kıza aşık olmak

gagam koptu sira pencelerimde
gayet olağandır.
-siz beşiktaş'a o da fenerbahçe'ye tutkuyla bağlıysa tadından yenmez bir çift olursunuz.
-o beşiktaş'a siz fenerbahçe'ye laf edebilirsiniz aslında. mesela o size 8-0 der siz ona 30 yıl dersiniz kadıköy panteri dersiniz. eğlenip durursunuz.
-ortak bir de rakip edinmiş olursunuz ne güzel.
-[ybkz]swh[/ybkz]fevkaladenin fevkinde olan bir durum vardır ki bu ilişkide; beşiktaş ve kadıköy gibi istanbul'un en güzel[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz] iki semti bir araya gelir. bir gün kadıköy'de bira içerken bir gün beşiktaş'ta rakı içersiniz.

not: sanırım fenerbahçe aşığı, istanbul'da yaşamayı reddetmeyecek bir eş bulmam lazım kendime.[ybkz]swh[/ybkz]

sevinmek için sevmedik

gagam koptu sira pencelerimde
kimsenin sikinde olmayan, sözden öte altında bir felsefe barındıran hayata karşı bakış açısıdır.

bana göre iş öyle başkanlarda yöneticilerde falanda filanda değil hacı. çok açık söylüyorum içimizdeki parazitleri temizleyelim yeter. ha nereden bilcez kimin ne olduğunu diyorsan kupalar şampiyonluklar için gözünü bile kırpmadan sağa sola nefret saçanlardan başlayabiliriz mesela.

lan bunlar işin ileri boyutu da. benim tüm derdim bu galibiyet, kupa, şampiyonluk açlığı çeken adamların neden beşiktaşlı olduğu. "kazanmak için her yol mübahtır" anlayışı yok ki hacı burada. arkadaş bak git galatasaray da fenerbahçe de senin bu anlayışına uygun takımlar git onların arasına karış. onlardan biri ol. beşiktaş'ta ne işin var kardeşim? ha bir de bu kazanmayı her şeyin üstünde tutan adamlar yaşça benden bile büyük olabiliyor. bu da o adamın en kötü ihtimalle seba'yı çok net hatırlaması demek oluyor. ama buna rağmen bu açgözlülük bastırılamıyor.

kısaca şunu anlatmak istiyorum[ybkz]swh[/ybkz];
ben beşiktaşlı doğanlardan değilim. kuzenlerimin etkisiyle 9-10 yaşıma kadar galatasaray'ı tuttum ben. ancak beşiktaş maçlarını da izliyordum futbola karşı ilgimden dolayı. ve leeds maçını izlemiştim. ekranda nouma'yı gördüm. hani nouma'nın rakibe yumruk attığı maç. sanırım nouma'yı ilk izleyişimdi. içimde farklı bir his oluştu. ne bileyim belki de hafif psikopatlık vardı içimde bir yerlerde. o günden sonra beşiktaş maçlarını daha çok izlemeye başladım. nouma, tayfur, ibrahim, nihat[ybkz]swh[/ybkz], ahmet, münch vs derken beşiktaş'a olan bağlılığım artmıştı iyiden iyiye. ki 100üncü yıl geldi çattı. cordoba, ronaldo, zago, ahmet yıldırım, tayfur, giunti, sergen, pancu, ilhan, kaan dobra, tümer, nouma, ahmet dursun, tolga, tamer, yasin, üzülmez, serdar, amaral, ali eren. baştan sona koşan, basan, yırtınan oyunculardan kurulu bir takım. söke söke alınan bir şampiyonluk. ve benim için galatasaray'ın uefa-süper kupasından daha çok anlam ifade eden bir kupa. beşiktaşlı olup çıkmıştım. ama yetmezdi sözlük. "beşiktaşlıyıığğmm" demek bana göre değildi. araştırmam lazımdı, geçmişe bakmalıydım. efsanelerin hikayelerini okumam gerekiyordu. hakkı'lar, şeref'ler, sanlı'lar derken metin-ali-feyyaz-rıza-şifo-takoz-samet-gökhan-ziya-ferdinand vs. tarihini bilmem gerekiyordu sözlük. ha dersen ki ne kadarını biliyorsun eh işte. hiç yoktan iyidir diyelim. yabancılara deliler gibi bağlanmıyorum hiç değilse. en azından delgado'ya, quaresma'ya, ricardinho'ya tapmamı engelleyecek kadar biliyorum işte. onların yerine ernst'i, sivok'u, hilbert'i yüceltiyorum. çünkü görüyor ve biliyorum ki onlar formanın hakkını sonuna kadar vermeye çalışıyorlar.

uzattım da uzattım sözlük. artık siktir olup gideyim. ancak asıl sorun yöneticiler falan değil içimizdeki irlandalılardır. çözülmesi gereken budur. biz bunlardan arındığımız takdirde zaten yöneticileri yola getiririz.

not: lanet olsun! beşiktaş aşığı yazarlarımız benim çocukken galatasaraylı olduğumu öğrendi. beşiktaş taraftarlığından kovmasalar bari. kahretsin!

21 mart 2012 villareal real madrid maçı

gagam koptu sira pencelerimde
izleyemediğim ve "izleyeydim iyiydi" dediğim ilginç bir maç olmuştur kendileri. (b: baştan söyleyeyim bundan sonra yazacaklarım yaklaşık 15 dakikalık maç özetine göre şekillenmiştir.)
-ramos'un kırmızı kartına -ki ikinci sarıdan- itiraz eden yoktur herhalde.
-hakemin tutumu ise ilginç bir şekilde real madrid'in rakibine -de- sert oynayabilme imkanı vermiş. maçla ilgili en çok şaşırdığım nokta buydu açıkçası.
-mesut'un atılmasını ise kimse savunamaz. ve aynı şekilde kimse bu karara itiraz da edemez. aramızda hakem raporunu okuyacak arkadaşlar varsa orası ayrı tabii ki.[ybkz]swh[/ybkz]
-mourinho'nun tribüne gönderilmesini ise ben çok da anormal bulmuyorum. çünkü jose reyiz böyle şeyler yapüyür. hakeme sataşüyür, laf atüyür, aşırı tepkiler gösterüyür falan filan. hakemin de onu sahadan atması çok anormal değil aslında.[ybkz]swh[/ybkz]
-casillas 2 maçtır frikiklerde kapattığı köşeden gol yiyor. el clasico'da karşında xavi veya messi gibi "pas nedir? nasıl atılır?" konusunda master degree boyutunda olan iki oyuncu olacak. messi değil ama xavi dediğimiz adam pastan başka bir şey bilmeyen, şut çekerken de seçtiği köşeye pas atan bir oyuncu. valla kapattığın çatala bırakır pası da ruhun duymaz casii. aman dikkat canım benim.


gelelim şampiyonluk yarışına[ybkz]swh[/ybkz];

-real madrid'in şu dakikadan sonra şampiyonluğu kaçıracağına pek ihtimal vermiyorum her aklı başında insanoğlu gibi. ancaaak el clasico'ya kadar puan kaybı olursa real burun üstüne çakılır yere demedi demeyin.
-el bombası gibi ortada dolaşan sociedad, takır takır top oynayan valencia-bilbao, madrid derbisi real'i beklemekte. gerçi karşıda da barcelona derbisi, bilbao-levante-malaga bekliyor barcelona'yı. bizde klasiktir ya; "(b: geriden gelen her zaman avantajlıdır!!!!)" bakalım öyle mi olacak? yoksa jose reyiz "hadi len ordan!" diyip şampiyon mu olacak? gerçi barcelona tarafına baktığımızda alttan alttan madrid'i rehavete sokma uğraşı var. guardiola her maçtan sonra "real büyük takım. puan farkı da ortada. işimiz çok zor yahu." diyerek madrid'e "şampiyonsunuz booluum" mesajları veriyor. ama şampiyon nisan sonu el clasico'da, camp nou'da belli olabilir. şahsen böyle de olmasını dilerim açıkçası. hem adına yakışır bir maç olur hem de rekabetin hakkı verilmiş olur. real madrid açısından baktığımız zaman da böylesi daha iyi olur belki de. -yanlış hatırlamıyorsan- ilk defa barcelona'nın kazanmaktan başka çıkar yolunun olmadığı bir el clasico olur. ve biz de keyif pezevenkliğinin tadını çıkartırız. hadi bakalım. inşallah hocam!

tanrı

gagam koptu sira pencelerimde
varlığı ve yokluğu kanıtlanamayacak olandır.

vardır diyenler;
-sadece inançları doğrultusunda konuşurlar.
-ha bir de bu mükemmel sistem kendiliğinden olmuş olabilir mi sorusunu sorar bazı tipleri. -ki bu soruyu duyduğunuz anda koşarak uzaklaşın soran kişiden-

yoktur diyenler;
-[ybkz]swh[/ybkz]bu işlere gereğinden fazla kafa yormuştur aslında. kendisine en ufak bir inanç bariyeri koymadan sorgulamaya devam etmiştir. en sonunda da "(b: hay amk. yoksun lan işte. ben inanmıyorum olm sana. hadi çarp beni!)" diyerek meydan okumuştur tanrıya.
-yollarını bilim aydınlatır. ancak cevapların tükendiği, kanıtların bittiği, sorgulamanın tıkandığı noktada mecburen onlar da ilerleyemez olurlar. kalırlar oldukları yerde. belki de başa dönerler.

velhasıl kelam siktirin edin gitsin. varsa giren benim gibilere girer. tadına bakmış oluruz.[ybkz]swh[/ybkz] yoksa zaten dert edecek bir şey yok demektir. koy verin gitsin.

beşiktaş taraftarı

gagam koptu sira pencelerimde
büyük bir bölümü tabelaya göre konuşan kitledir.[ybkz]swh[/ybkz]

tabelada istedikleri sonuç yoksa takım içindeki isimli oyuncular hariç herkese sallar bunlar. hele bir de isim yapmış oyunculara "hop birader burası dingonun ahırı değil!" dendiği vakit arma aşkı, forma aşkı, renk aşkı birden yok olur bunlar için. en baba bursalı bile ellerine su dökemez o anda. birden beşiktaş aşığı arkadaşların başarı isteyen aç gözlü bireylere dönüşürler.

(b: işte biz kötü günde hep omuz omuzayız) sözü ise çoğunluk söylediği için eşlik edilmesi gereken sözdür bu türler için.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

carlos carvalhal

gagam koptu sira pencelerimde
şu anda neden beşiktaş takımının teknik direktörü olduğunu net bir şekilde bizlere gösteren adamdır.

---------------alıntı---------------

bazı oyuncularım 8 mart 2012 atletico madrid beşiktaş maçı'nda oynayamayacak halde olmalarına rağmen oynamak istediler. cuma sabahı 5'te istanbul'a geldik. yine bazı oyuncularım sakat olmalarına rağmen 11 mart 2012 orduspor beşiktaş maçı'nda en azından takıma destek olmak için aramızda bulunmak istedi. maçın devre arasında oyuncularım ağrıdan ayakta duramayacak haldeydi. buna rağmen maç sonunda 1-1 lik skora hiçbir oyuncum sevinmedi. ben de sevinmedim. ancak 3-0 kaybetmeye bile razıydım. çünkü biz ordu'da oyuncularımın gururunu kazandık. gururlu bir oyuncu grubuna sahip olduğumuzu bir kez daha anladık. ben biliyorum ki yarınki maçta tüm oyuncularım ellerinden geleni yapacak. sonuç ne olursa olsun benim oyuncularımın hepsi şampiyon. herkes bunu bilsin ki oyuncularım şampiyon ve öyle kalacaklar.

---------------alıntı---------------

bunları söylerken sesindeki titreme, yüzündeki mahcubiyet, yaşadığın heyecanı gördüm ya carlos artık sensin lan! duygulandırdın beni carlos. gözlerim doldu lan resmen. sana dil uzatanın karşısındayım carlos. adam gibi adamsın lan sen!

15 mart 2012 beşiktaş atletico madrid maçı

gagam koptu sira pencelerimde
skoru, sonucu sikimde bile olmayan karşılaşmadır.

duygusal, saf, gerizekalı damgası yiyebileceğimin farkında olarak; "ay sen de çok iyimsersin yeağğ" tepkilerine maruz kalabileceğimi bilerek diyorum ki:

(b: sahaya çıkıp formanın hakkını verin! mücadele edin! isteyin! koşun! oynadığınız takımın farkına varın! benim için yeterli.)

(b: bitmesin dertler sikime kadar
beşiktaşlı'yım ölene kadar
sen de olmazsan bu dünyada
sevilecek ne var)

http://tinyurl.com/7wl9wpk

madrid i eleyin canımızı verelim

gagam koptu sira pencelerimde
gerizekalı veya saf taraftar söylemi değil takımı motive etmeye çalışan taraftar söylemidir.

bu takım perşembe günü turu geçse de geçmese de ben canımı vereceğim bu takıma. ama bunun için tek bir şartım var: (b: ilk maçın ikinci yarısındaki mücadeleyi, hırsı, azmi, isteği cenk'ten fernandes'e simao'dan veli'ye bütün takımda görmek.) bunları gördükten sonra ne tur ne galibiyet ne kupa ne de şampiyonluk umrumda değil. oynamasını hiç mi hiç istemiyorum ancak quaresma oynarsa ve benim için yeterli olan şeyi[ybkz]swh[/ybkz] yerine getirirse onu da baş tacı yapmasını bilirim. ama bu eleştirilerimi durduracağım quaresma'ya tek kelime etmeyeceğim anlamına gelmez. tüm ahaliye duyrulur.

(b: varsın olsun üstümüzden gitmesin keder
siyah beyaz forman bize bir ömür yeter
senin aşkın uğruna ölmeye değer)

http://tinyurl.com/6ovtf63
9 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol