21. dakikada daniel agger'in kornerden gelen ortaya yaptığı kafa vuruşuyla liverpool'u 1-0 öne geçirdiği karşılaşmadır.
(b: we only hate mancs
we only hate mancs
we're not racists
we only hate mancs)
(bkz: tüpü alan beşiktaş'ı geçti)
(bkz: tüpü alan kadıköy'e ulaştı)
[ybkz]swh[/ybkz](bkz: tüpü alan yarraa yedi)
(bkz: tüpü alan kadıköy'e ulaştı)
[ybkz]swh[/ybkz](bkz: tüpü alan yarraa yedi)
sadece çarşı'yı değil beşiktaş taraftar profilini yansıtan oluşumdur. evet evet hepimizin görünümü böyle aslında. benim, senin, bizim, hepimizin.
(b: neden) mi?
(b: "lan bi saçmalama. siktir git manyak herif!") mi?
hemen açıklamamı da yapayım o zaman:
burada forza'ya atıp tutanlarla, çarşı'ya "satılmış koyduklarım!" diyenlerle geçen sezonun başına veya devre arasına geri dönüp dışardan halimize bakabilsek keşke.
(b: guti, quaresma, simao, fernandes, almeida geldiğinde tüm stadı doldurup "delirt bizi başkan, çıkar bizi baştan" diye bağıranlar...)
(b: stada gidemeyip evinde televizyonunun başında "vay amına koyim! bu adama da o kadar küfrettik falan ama cidden harika iş yaptı lan. bu adamları getirdiği yetmiyormuş gibi bir de schuster'i getirdi. valla helal olsun" diyenler...)
(b: "robinhooooooo" nidaları atanlar...)
ne oldu? sensin değil mi bu? benim değil mi bu?
arkadaşlar bizler (hepimiz, tüm beşiktaş taraftarı olarak) bu adama yıllardır küfretmiyor muyuz? yıllardır "yaa allah aşkına siktir git! yeter ulan artık!" demiyor muyuz? eee eyvallah. bu adamı seven, sayan kimse yok zaten.
ammaa sen, ben eğer geçen sene bu transferler gerçekleştiğinde bir kereliğine de olsa, öylesine de olsa, anlık da olsa "helal olsun lan! inşallah adam olursun da bizi haksız çıkarırsın." dediysek -ki eminim ki hepimiz dedik bunu- şu anda forza'ya tepki göstermenin, kızmanın, küfürler etmenin bir anlamı yok. orada da aynı senin gibi insanlar, senin gibi beşiktaş aşıkları var. ancak aramızda ince bir fark var. o adamlar bir şeylere, birilerine bağlılar. bağlı olmak zorundalar çünkü. ne yazık ki güzel ülkemin her yerinde bu düzen bu şekilde işliyor işte. sen orada aldığı emri, kendisine verilen talimatı yerine getiren adama niye küfrediyorsun ki? o adama niye kızıyorsun ki? sen o talimatı veren adama kız, talimatı veren adama küfret. asıl suçlu o çünkü. şayet bunun adı sansürse -ki sansür- bu sansürü emreden kimse ondan hesap sor. çarşı'ya, forza'ya sallama buradan veya başka bir yerden. hiç boşuna efelenmeye gerek yok. sen geçen gün demirören'e küfrediyordun, dün alkışlıyordun, bugün yine küfrediyorsun. bu adamlar da geçen gün küfrediyordu, dün alkışlıyordu, bugün de sessiz kalıyor. ama işte sen bireysel takılıyorsun, bu adamlar organize takılıyor. önceki başkanlar tribünlere karışmıyordu, işlerine bakıyorlardı. ama bugünkü başkan önce tribünleri ele geçirmek istedi. ve en büyük, en etkili, en saygın, en otoriter yer olan çarşı'dan daldı olaya. ve geçen gün kendisine küfreden çarşı dün kendisini alkışlayınca hazır fırsat yakalamışken hoopp aldı avucunun içine bu adamları. ve çarşı bugün ne alkışlıyor ne küfrediyor. daha doğrusu ne etliye ne sütlüye politikasını benimsemiş durumdalar. "suya sabuna dokunmayayım benim başım yanmasın" demekteler. neden peki? senin, benim, bizim...hepimizin yüzünden. çünkü ortada bir yanlış varsa bu yanlışı sadece çarşı veya forza değil bütün beşiktaş taraftarı, bütün beşiktaş camiası yaptı.
(b: not:) geçen seneki transferlere rağmen, schuster'e rağmen bir anlık bile olsa içinden "lan yoksa bu demirören artık düzeliyor mu?" demeyen varsa alnından öperim! ama tabii boşuna kendinizi kandırmayın hacılar. hepimiz dedik bunu. kimimiz yüksek sesle dile getirdi kimimiz de içinden geçirdi.
(b: not2:) keşke çarşı'nın, forza'nın tutumu eskisine dönse de ben de göt olsam. gerçekten çok istiyorum bunu. evet. göt olmak istiyorum. çarşı'nın beni göt etmesini istiyorum. umudum var mı? az biraz umut parçacıkları var işte içimde. göt olmam için yeterli mi? hiç bilmiyorum. sonuçta çarşı bu. ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
(b: neden) mi?
(b: "lan bi saçmalama. siktir git manyak herif!") mi?
hemen açıklamamı da yapayım o zaman:
burada forza'ya atıp tutanlarla, çarşı'ya "satılmış koyduklarım!" diyenlerle geçen sezonun başına veya devre arasına geri dönüp dışardan halimize bakabilsek keşke.
(b: guti, quaresma, simao, fernandes, almeida geldiğinde tüm stadı doldurup "delirt bizi başkan, çıkar bizi baştan" diye bağıranlar...)
(b: stada gidemeyip evinde televizyonunun başında "vay amına koyim! bu adama da o kadar küfrettik falan ama cidden harika iş yaptı lan. bu adamları getirdiği yetmiyormuş gibi bir de schuster'i getirdi. valla helal olsun" diyenler...)
(b: "robinhooooooo" nidaları atanlar...)
ne oldu? sensin değil mi bu? benim değil mi bu?
arkadaşlar bizler (hepimiz, tüm beşiktaş taraftarı olarak) bu adama yıllardır küfretmiyor muyuz? yıllardır "yaa allah aşkına siktir git! yeter ulan artık!" demiyor muyuz? eee eyvallah. bu adamı seven, sayan kimse yok zaten.
ammaa sen, ben eğer geçen sene bu transferler gerçekleştiğinde bir kereliğine de olsa, öylesine de olsa, anlık da olsa "helal olsun lan! inşallah adam olursun da bizi haksız çıkarırsın." dediysek -ki eminim ki hepimiz dedik bunu- şu anda forza'ya tepki göstermenin, kızmanın, küfürler etmenin bir anlamı yok. orada da aynı senin gibi insanlar, senin gibi beşiktaş aşıkları var. ancak aramızda ince bir fark var. o adamlar bir şeylere, birilerine bağlılar. bağlı olmak zorundalar çünkü. ne yazık ki güzel ülkemin her yerinde bu düzen bu şekilde işliyor işte. sen orada aldığı emri, kendisine verilen talimatı yerine getiren adama niye küfrediyorsun ki? o adama niye kızıyorsun ki? sen o talimatı veren adama kız, talimatı veren adama küfret. asıl suçlu o çünkü. şayet bunun adı sansürse -ki sansür- bu sansürü emreden kimse ondan hesap sor. çarşı'ya, forza'ya sallama buradan veya başka bir yerden. hiç boşuna efelenmeye gerek yok. sen geçen gün demirören'e küfrediyordun, dün alkışlıyordun, bugün yine küfrediyorsun. bu adamlar da geçen gün küfrediyordu, dün alkışlıyordu, bugün de sessiz kalıyor. ama işte sen bireysel takılıyorsun, bu adamlar organize takılıyor. önceki başkanlar tribünlere karışmıyordu, işlerine bakıyorlardı. ama bugünkü başkan önce tribünleri ele geçirmek istedi. ve en büyük, en etkili, en saygın, en otoriter yer olan çarşı'dan daldı olaya. ve geçen gün kendisine küfreden çarşı dün kendisini alkışlayınca hazır fırsat yakalamışken hoopp aldı avucunun içine bu adamları. ve çarşı bugün ne alkışlıyor ne küfrediyor. daha doğrusu ne etliye ne sütlüye politikasını benimsemiş durumdalar. "suya sabuna dokunmayayım benim başım yanmasın" demekteler. neden peki? senin, benim, bizim...hepimizin yüzünden. çünkü ortada bir yanlış varsa bu yanlışı sadece çarşı veya forza değil bütün beşiktaş taraftarı, bütün beşiktaş camiası yaptı.
(b: not:) geçen seneki transferlere rağmen, schuster'e rağmen bir anlık bile olsa içinden "lan yoksa bu demirören artık düzeliyor mu?" demeyen varsa alnından öperim! ama tabii boşuna kendinizi kandırmayın hacılar. hepimiz dedik bunu. kimimiz yüksek sesle dile getirdi kimimiz de içinden geçirdi.
(b: not2:) keşke çarşı'nın, forza'nın tutumu eskisine dönse de ben de göt olsam. gerçekten çok istiyorum bunu. evet. göt olmak istiyorum. çarşı'nın beni göt etmesini istiyorum. umudum var mı? az biraz umut parçacıkları var işte içimde. göt olmam için yeterli mi? hiç bilmiyorum. sonuçta çarşı bu. ne zaman ne yapacağı belli olmaz.
bir bok bilmeden konuşanları gördüğümüz karşılaşmadır.[ybkz]swh[/ybkz]
"türk futbol devrimcisi" ne lan? öyle bir tabir, öyle bir kavram mı var? niye her el clasico'da işi başka boyutlara taşırsınız ki arkadaş? el clasico'nun ortaya çıkışını bilmeden ota boka atlamak yerine gidin biraz tarih okuyun. sonra neymiş efendim biz katalunya diye bağırıyormuşuz, barcelona taraftarları yusuf yusuf ediyorlarmış da falan da filan da. lan harbiden diyecek söz bulamıyorum size. bu ülke halkının empati kültürü yok onu biliyoruz da bari bireysel olarak empati yapmayı başarın ya. hiç uzağa da gitmeyin mesela geçen seneki türkiye kupası finalini hatırlayın yeter size.
"türk futbol devrimcisi" ne lan? öyle bir tabir, öyle bir kavram mı var? niye her el clasico'da işi başka boyutlara taşırsınız ki arkadaş? el clasico'nun ortaya çıkışını bilmeden ota boka atlamak yerine gidin biraz tarih okuyun. sonra neymiş efendim biz katalunya diye bağırıyormuşuz, barcelona taraftarları yusuf yusuf ediyorlarmış da falan da filan da. lan harbiden diyecek söz bulamıyorum size. bu ülke halkının empati kültürü yok onu biliyoruz da bari bireysel olarak empati yapmayı başarın ya. hiç uzağa da gitmeyin mesela geçen seneki türkiye kupası finalini hatırlayın yeter size.
sonunda madrid sempatizanlarından "(b: olm hakem barca'yı tuttu yeaağğ)" sözünü duyabileceğimiz karşılaşma.
pepe'nin ve real madrid'li oyuncuların "(b: durmak yok pisliğe devam)" sloganıyla çıktığı bir başka el clasico'dur.
fenerbahçe yönetimi ve ülker grubu işbirliğiyle yapılan ve an itibariyle euroleague top 16 2. maçında fenerbahçe ülker-ea7 emporio armani maçına ev sahipliği yapan muazzam ötesi salon. bok atmak yerine takdir etmek gerekir böyle işleri. darısı sikimden işler yapan yönetimimizin başına.
24 ocak 2012 beşiktaş gaziantepspor maçında iki tane sikimsonik gol atan insan. muhtemelen ricardo andrade quaresma bernardo gibi bir süre daha kaçırdığı goller, hataları, mücadele etmeyişi görülmez ve tribünler tarafından ismi haykırılır. yazık!
koca bir hiç uğruna ölüme yürümüş üstaddır. uğruna uğraştığı, didindiği, bir şeyleri ortaya çıkarmak için çabaladığı halk şimdi onun mücadele ettiği güruhun arkasında saf tutmakta.
(b: sustuk, durduk, satıldık uğur abi! affet bizi...)
(b: sustuk, durduk, satıldık uğur abi! affet bizi...)
(bkz: yassak)
son 5-6 maça kadar sevmediğim, nefret ettiğim, bu takımda ne işi olduğunu çözemediğim ancak çok koşan, mücadele eden, yetenek olarak biraz eksiklikleri olsa da asla hantal olmayan edu ile yeteneklerini bir türlü bizlere gösteremeyen, geldiğinde yer yerinden oynayan ve çok açık bir şekilde yatırım olarak transfer edilen almeida'nın oluşturduğu ikilidir.
pektemek kesinlikle almeida'nın yerinde oynamalıdır. edu kanat forveti olarak son derece faydalı bir oyuncudur. savunmaya da yardım ettiğini göz önünde bulundurursak onu kesmek takımı kesmekten farksızdır şu anda.
edu ile ilgili ön yargılarınız varsa şunu okuyunuz lütfen.http://tinyurl.com/83qno4s eminim ki öldürmeden önce bir kez daha düşünmenize yardımcı olacaktır.
pektemek kesinlikle almeida'nın yerinde oynamalıdır. edu kanat forveti olarak son derece faydalı bir oyuncudur. savunmaya da yardım ettiğini göz önünde bulundurursak onu kesmek takımı kesmekten farksızdır şu anda.
edu ile ilgili ön yargılarınız varsa şunu okuyunuz lütfen.http://tinyurl.com/83qno4s eminim ki öldürmeden önce bir kez daha düşünmenize yardımcı olacaktır.
(bkz: zeki ama çalışmıyor)
isterse 50 gol atsın kendini yere atmaya devam ettiği sürece karakteri hakkında ciddi sorular soracağım kişidir. ha bir de istisnasız her maçta kendini yere atarak futbolcu arkadaşlarının, meslektaşlarının emeğini çalan; haksız kazanç elde eden bir insana beşiktaşlılık yakışmıyor be burak.
gerçi şimdi "(vurgula: beşiktaşlılık ölçüyolar. olmuyo böyle yeaaağğğ)" diyenler çıkacaktır. ama üzgünüm arkadaşlar bu böyle.
gerçi şimdi "(vurgula: beşiktaşlılık ölçüyolar. olmuyo böyle yeaaağğğ)" diyenler çıkacaktır. ama üzgünüm arkadaşlar bu böyle.
galatasaray'ın sembol isimlerinden biridir kendileri.
(bkz: türk kökenli vatandaşların hepsine osmanlı gözüyle bakılması)
(bkz: türk kökenli vatandaşların hepsine radikal islamcı terörist gözüyle bakılması)
(bkz: türk kökenli vatandaşların hepsine soykırımcı gözüyle bakılması) [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: türk kökenli vatandaşların hepsine radikal islamcı terörist gözüyle bakılması)
(bkz: türk kökenli vatandaşların hepsine soykırımcı gözüyle bakılması) [ybkz]swh[/ybkz]
yanlış olduğunu savunduğum ve savunmaya devam edeceğim önermedir. ve öyle de olacaktır.
kazanılan kupalar, maçlar, başarılar; transfer edilen yıldız oyuncular, teknik direktörler hiçbir zaman bir takımı başarılı veya büyük yapmaya yetmez. yok siz tersini savunuyorsanız beşiktaş'la alakanız olamaz sizin.
bu sözlükte bir takımın başka bir takımdan büyük olduğunu iddia ederken kanıt olarak kupalar gösteriliyorsa fenerbahçe veya galatasaray taraftarının takımlarını beşiktaş'tan büyük görmeleri de gayet mantıklıdır o halde. o zaman buna da itiraz etmeyiniz lütfen. ben her türlü itirazımı ederim çünkü büyüklük kazanılan kupalarla olmaz efendiler. ben de bunu savunuyorum zaten.
kazanılan kupalar, maçlar, başarılar; transfer edilen yıldız oyuncular, teknik direktörler hiçbir zaman bir takımı başarılı veya büyük yapmaya yetmez. yok siz tersini savunuyorsanız beşiktaş'la alakanız olamaz sizin.
bu sözlükte bir takımın başka bir takımdan büyük olduğunu iddia ederken kanıt olarak kupalar gösteriliyorsa fenerbahçe veya galatasaray taraftarının takımlarını beşiktaş'tan büyük görmeleri de gayet mantıklıdır o halde. o zaman buna da itiraz etmeyiniz lütfen. ben her türlü itirazımı ederim çünkü büyüklük kazanılan kupalarla olmaz efendiler. ben de bunu savunuyorum zaten.
(bkz: çevir kazı yanmasın)
ah be canım kardeşim el clasico iki takım arasında oynanan karşılaşmaların adıdır. iki takımın kupa sayılarının karşılaştırılmasının adı değildir.
bak şimdi verdiğin wikipedia linkini okumadığın çok bariz bir şekilde ortaya çıktı. şimdi git bir bak bakalım ordaki ilk cümleye. hatta dur sen bakma ben buraya direk kopyala-yapıştır yapayım:
(b: El Clásico (Türkçe: Klasik, El derbi Español ve El Clàssic[1] adlarıyla da bilinen, Katalan takımı FC Barcelona ile ispanyol takımı Real Madrid CF'nin karşılaştığı futbol maçlarına verilen addır.)
neymiş el clasico? bu iki takım arasındaki futbol maçlarına verilen isimdir. yani kazanılan kupaların el clasico ile ilgisi yoktur.
kaldı ki tipik fenerbahçe taraftarı maç maç konuşmaz hacı abi. sen fenerbahçe'yi 5-0 da yensen adam gelir sana "biz sizden daha çok şampiyon olduk oollmmm" der. git biraz da fenerbahçe forumlarında takıl ve gözlem yap istersen.
ah be canım kardeşim el clasico iki takım arasında oynanan karşılaşmaların adıdır. iki takımın kupa sayılarının karşılaştırılmasının adı değildir.
bak şimdi verdiğin wikipedia linkini okumadığın çok bariz bir şekilde ortaya çıktı. şimdi git bir bak bakalım ordaki ilk cümleye. hatta dur sen bakma ben buraya direk kopyala-yapıştır yapayım:
(b: El Clásico (Türkçe: Klasik, El derbi Español ve El Clàssic[1] adlarıyla da bilinen, Katalan takımı FC Barcelona ile ispanyol takımı Real Madrid CF'nin karşılaştığı futbol maçlarına verilen addır.)
neymiş el clasico? bu iki takım arasındaki futbol maçlarına verilen isimdir. yani kazanılan kupaların el clasico ile ilgisi yoktur.
kaldı ki tipik fenerbahçe taraftarı maç maç konuşmaz hacı abi. sen fenerbahçe'yi 5-0 da yensen adam gelir sana "biz sizden daha çok şampiyon olduk oollmmm" der. git biraz da fenerbahçe forumlarında takıl ve gözlem yap istersen.
bu geceki maçla birlikte yanlış olma durumuna düşen önermedir.
ah be yavrucum kaynağın wikipedia olunca önce güncellenmiş mi güncellenmemiş mi diye bakacaksın. bunları da mı öğretmek gerekiyor anlamıyorum ki.
güncel olmayan bilgiler:
(b: Toplam Maç: 216
Real Madrid: 86
FC Barcelona: 85
Beraberlik: 45)
bu geceden sonraki bilgiler:
(b: toplam maç: 217
real madrid: 86
fc barcelona: 86
beraberlik: 45)
eee yavrucum ne yapacağız şimdi? çenesi düşük, okuma alışkanlığı olmayan barcelona sempatizanı olarak -ki o taraftar değil sempatizandır- cehaletimle takılayım. bu cehaletse şayet.
ama sen ve real madrid sempatizanları ne ile takılacaksınız? ben sana bir şey önereyim mesela kabul edersen. aklını kullanmadan takılmak nasıl sence?
ah be yavrucum kaynağın wikipedia olunca önce güncellenmiş mi güncellenmemiş mi diye bakacaksın. bunları da mı öğretmek gerekiyor anlamıyorum ki.
güncel olmayan bilgiler:
(b: Toplam Maç: 216
Real Madrid: 86
FC Barcelona: 85
Beraberlik: 45)
bu geceden sonraki bilgiler:
(b: toplam maç: 217
real madrid: 86
fc barcelona: 86
beraberlik: 45)
eee yavrucum ne yapacağız şimdi? çenesi düşük, okuma alışkanlığı olmayan barcelona sempatizanı olarak -ki o taraftar değil sempatizandır- cehaletimle takılayım. bu cehaletse şayet.
ama sen ve real madrid sempatizanları ne ile takılacaksınız? ben sana bir şey önereyim mesela kabul edersen. aklını kullanmadan takılmak nasıl sence?
real madrid'e, jose mourinho'ya, cristiano ronaldo'ya ve real madrid taraftarlarına-sempatizanlarına karşı yine yeni yenidenhttp://tinyurl.com/27gsuj hareketinin yapılmasına neden olan karşılaşmadır.
(bkz: her sene real madrid'e koymak)
(bkz: her sene real madrid'e koymak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?