çok misafirperverdir;
http://www.vidivodo.com/video/galatasaray-taraftari-chelsea-karsilamasi-showspor/475000
sanırım trt'nin yayınlamayacağı maçtır. aferin size, aferin... fox soccer'dan ingilizce spiker linki bulup hdmi kablosuyla televizyona bağlarım ben de, sana kalmadık terete.
ayrıca içimden bir his nedense ilk yarıyı roma'nın önde tamamlayacağını, maçın berabere biteceğini söylüyor ama ben roma'ya güveniyorum, o maç alınacak.
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/307166_262891893743829_56776612_n.jpg
ayrıca içimden bir his nedense ilk yarıyı roma'nın önde tamamlayacağını, maçın berabere biteceğini söylüyor ama ben roma'ya güveniyorum, o maç alınacak.
https://fbcdn-sphotos-d-a.akamaihd.net/hphotos-ak-snc7/307166_262891893743829_56776612_n.jpg
sonunda ölmüştür. yıllardır bu günü bekleyen hillsborough faciası mağduru liverpool taraftarları[ybkz]swh[/ybkz] ve irlanda halkının bayram günüdür bugün. jelly&ice cream when maggie thatcher dies!
zengini daha da zenginleştirdi, fakirin sırtına vurdu sürekli, maden işçilerinin, kuzey şehirlerinin anasını ağlattı...tarihte en çok nefret edilen politikacılardan birisi olmayı başardı.
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/388754_513971001973194_2134770392_n.png
liverpool taraftarı hep 'thatcher ölmeden gerçekler ortaya çıkarılsın' istedi, istedikleri de yerine geldi. şimdi 96 can huzur içinde yatabilir. tabi h-block'da ölüme yollanan bobby sands ve arkadaşları da...
morrissey abimizden geliyor;http://www.youtube.com/watch?v=hsq3H_6XuFA
zengini daha da zenginleştirdi, fakirin sırtına vurdu sürekli, maden işçilerinin, kuzey şehirlerinin anasını ağlattı...tarihte en çok nefret edilen politikacılardan birisi olmayı başardı.
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/388754_513971001973194_2134770392_n.png
liverpool taraftarı hep 'thatcher ölmeden gerçekler ortaya çıkarılsın' istedi, istedikleri de yerine geldi. şimdi 96 can huzur içinde yatabilir. tabi h-block'da ölüme yollanan bobby sands ve arkadaşları da...
morrissey abimizden geliyor;http://www.youtube.com/watch?v=hsq3H_6XuFA
7 nisan 2013 orduspor fenerbahçe maçında iki gol atıp galibiyet getiren oyuncu. hele ikinci golü, muhteşem...o sakinlik, teknik, topun altına girişteki kontrol...harikulade. umarım artık ilk 11'in değişmezlerinden biri haline gelir de yakın zamanda milli takımda yer edinir. yoksa bu milli takımın heyecan vermesinin imkanı yok. orta sahada oğuzhan özyakup ve bonus salih oynasın, düşünsenize...muhteşem olur.
işte golleri...
http://www.goalsarena.org/video/turkey-spor-toto-super-lig/07-04-2013-orduspor-fenerbahce_en.html
işte golleri...
http://www.goalsarena.org/video/turkey-spor-toto-super-lig/07-04-2013-orduspor-fenerbahce_en.html
sürece zarar vermektedirler.
sürece zarar vermeyin lan!
sürece zarar vermeyin lan!
diomansy kamara'nın 80'deki golüyle eskişehir'in 2-1 öne geçtiği maç.
aslı "adalet zengin bir hazinedir, günü gelince herkese lazım olur" şeklinde olan bir şenol güneş sözüdür. fatih terim gibi bir kabadayıya yakışmamaktadır. kendisine uygun sözleri yazıyorum;
aman melekem kavur balıkları
aman melekem kavur balıkları
akşama çağıracam kabadayıları
akşama çağıracam kabadayıları
aman melekem kavur balıkları
aman melekem kavur balıkları
akşama çağıracam kabadayıları
akşama çağıracam kabadayıları
iğrenç bir şeydir. üst üste gelen sınavlar arasında öğrenciler panikle,sabahlayarak mümkün olduğunca çok ezberlemeye çalışırlar, sınavdan çıkınca beyin kendini sıfırlar, 10 gün sonra aynı sınavı yap, aldığı notun yarısına ulaşamaz. işte bunlar hep sistem.
ezberci eğitim sisteminin en önemli parçalarından.
her sene öğrenciler en başarısız oldukları dersten notlarını yükseltebilmek için dönem ödevi alır. bu ders ekseriyetle matematik olur. aylar önceden verilen dönem ödevi konusu hiç araştırılmaz, son bir hafta öğrenci yumurta kapıya sıkışınca oturur masa başına kağıdının altına çizgili kağıt koyup pilot kalemle yazmaya başlar.[ybkz]swh[/ybkz], bir hata yaparsa kağıdı çöpe atması gerekir çoğu zaman, çünkü daksil hoş bir görüntü bırakmaz, neyse ki sonradan pilot markası silinebilir kalem çıkardı da rahatladık...
her neyse bu saçma sapan ödev yazılır, kırtasiyede spirallenir, şekilli bir kapak hazırlanıp hocaya verilir. hoca bu ödevleri dikkatli okuyor mu derseniz, tabi ki okumuyor. akıllı insan işi mi lan? öğrencinin yalakalığına, notlarına, karakterine bağlı olarak not da değişir işte, mesela ortaokulda insanlıktan nasibini almamış, cümle bile kuramayan magandanın teki matematik öğretmenimizdi, bir arkadaşla ortak almıştık dönem ödevini, çocuk da sınıf öğretmeninin oğlu. oturduk bizim evde, çalıştık çabaladık, daha çok ben çabaladım ödevi hazırladık ikimiz ayrı ayrı teslim ettik aynı ödevi, herif bana 70 ona 90 vermiş aq. ulan böyle bir dünya var mı? herif olanca magandalığı,cahilliğiyle izafiyet teorisiyle tanıştırdı beni o yaşımda.
kısacası bu dönem ödevi hiçbir sike derman olmaz. ben mesela ortaokulda fen bilgisinden almıştım, adam da bor ve kromla ilgili bir ödev vermişti,araştırdım çabaladım, çiçek gibi bir ödev teslim edip 90 aldım, ne hatırlıyorsun ödevden desen, tek hatırladığım şey borun gözlük camı yapımında da kullanılabildiği.[ybkz]swh[/ybkz]
her sene öğrenciler en başarısız oldukları dersten notlarını yükseltebilmek için dönem ödevi alır. bu ders ekseriyetle matematik olur. aylar önceden verilen dönem ödevi konusu hiç araştırılmaz, son bir hafta öğrenci yumurta kapıya sıkışınca oturur masa başına kağıdının altına çizgili kağıt koyup pilot kalemle yazmaya başlar.[ybkz]swh[/ybkz], bir hata yaparsa kağıdı çöpe atması gerekir çoğu zaman, çünkü daksil hoş bir görüntü bırakmaz, neyse ki sonradan pilot markası silinebilir kalem çıkardı da rahatladık...
her neyse bu saçma sapan ödev yazılır, kırtasiyede spirallenir, şekilli bir kapak hazırlanıp hocaya verilir. hoca bu ödevleri dikkatli okuyor mu derseniz, tabi ki okumuyor. akıllı insan işi mi lan? öğrencinin yalakalığına, notlarına, karakterine bağlı olarak not da değişir işte, mesela ortaokulda insanlıktan nasibini almamış, cümle bile kuramayan magandanın teki matematik öğretmenimizdi, bir arkadaşla ortak almıştık dönem ödevini, çocuk da sınıf öğretmeninin oğlu. oturduk bizim evde, çalıştık çabaladık, daha çok ben çabaladım ödevi hazırladık ikimiz ayrı ayrı teslim ettik aynı ödevi, herif bana 70 ona 90 vermiş aq. ulan böyle bir dünya var mı? herif olanca magandalığı,cahilliğiyle izafiyet teorisiyle tanıştırdı beni o yaşımda.
kısacası bu dönem ödevi hiçbir sike derman olmaz. ben mesela ortaokulda fen bilgisinden almıştım, adam da bor ve kromla ilgili bir ödev vermişti,araştırdım çabaladım, çiçek gibi bir ödev teslim edip 90 aldım, ne hatırlıyorsun ödevden desen, tek hatırladığım şey borun gözlük camı yapımında da kullanılabildiği.[ybkz]swh[/ybkz]
izlemediğim maç. daha önce defalarca söylemiştim, türkiye ligi'ni takip etmiyorum. sadece beşiktaş maçlarını izliyorum,diğerlerininse özetlerine ancak tahammül ediyorum. onun yerine premier lig'de sunderland-wigan maçı çok daha cazip geliyor bana, niyetim futbol izlemek çünkü. her neyse...
bu maç, bu tasarrufumda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha gösterdi. bir takım düşünün, kabadayı bir patron etrafında sadece kazanmak için her türlü hileye hurdaya pisliğe başvursun. takıma yeni transfer olanlar bile birkaç ayda konuldukları kabın şeklini alsın, albert riera bir anda rakibi tekmeleyip sonra sinsice gülen birine dönüşsün mesela.
bir taraftar güruhu düşünün, sürekli olarak mazlumluk peşinde koşsun. ulan nereniz mazlum? şımarık zengin piçi oktay'dan farkınız yok, sürekli istediğinizi dikte ediyorsunuz, maçlarınız sürekli erteleniyor, cezalarınız bile erteleniyor, hakem aleyhinize bir karar verse göt korkusundan hemen eyyama başlıyor...
bu bir sistem oldu artık, takım boka sarınca fatih terim ve yardımcıları, öğrencileri hasan şaş,ümit davala ikilisi hemen sahneye çıkıyor, bir gerginlik derken önce seyirci sonra takım ateşleniyor,hakemin ödü bokuna karışıyor..yazarken midem bulandı, ayıptır. franco dönemi real madridi sanki aq, salazar dönemi benficası sanki. olmuşken onlar gibi, tam olalım, galatasaray maç kazanana kadar bitemesin 90 dakika.
türk futbolunun içine düştüğü bataklığı kurutacak bir güç, iyi niyet,plan program dünya üzerinde bulunmuyor. bu iş bitti biter, hani bu yazıyı okuyan birileri varsa beklentilerinden vazgeçsin diye söylüyorum.
bu maç, bu tasarrufumda ne kadar haklı olduğumu bir kez daha gösterdi. bir takım düşünün, kabadayı bir patron etrafında sadece kazanmak için her türlü hileye hurdaya pisliğe başvursun. takıma yeni transfer olanlar bile birkaç ayda konuldukları kabın şeklini alsın, albert riera bir anda rakibi tekmeleyip sonra sinsice gülen birine dönüşsün mesela.
bir taraftar güruhu düşünün, sürekli olarak mazlumluk peşinde koşsun. ulan nereniz mazlum? şımarık zengin piçi oktay'dan farkınız yok, sürekli istediğinizi dikte ediyorsunuz, maçlarınız sürekli erteleniyor, cezalarınız bile erteleniyor, hakem aleyhinize bir karar verse göt korkusundan hemen eyyama başlıyor...
bu bir sistem oldu artık, takım boka sarınca fatih terim ve yardımcıları, öğrencileri hasan şaş,ümit davala ikilisi hemen sahneye çıkıyor, bir gerginlik derken önce seyirci sonra takım ateşleniyor,hakemin ödü bokuna karışıyor..yazarken midem bulandı, ayıptır. franco dönemi real madridi sanki aq, salazar dönemi benficası sanki. olmuşken onlar gibi, tam olalım, galatasaray maç kazanana kadar bitemesin 90 dakika.
türk futbolunun içine düştüğü bataklığı kurutacak bir güç, iyi niyet,plan program dünya üzerinde bulunmuyor. bu iş bitti biter, hani bu yazıyı okuyan birileri varsa beklentilerinden vazgeçsin diye söylüyorum.
henüz a takım seviyesinde olmayan oyuncumuz. bunu 45 dakika görev aldığı 24 mart 2013 türkiye portekiz u20 maçında açıkça görenlerden biri olarak söylüyorum. kendisi as takımla yoğun bir şekilde çalışmalı, a2 takımıyla sıkça maç yaparak maç kondisyonu kazanmalıdır.
a takımda oynamayacaksa neden aldınız o zaman? derseniz;
avrupanın birçok dev kulübü gencecik yetenekleri bünyesine katmakta, önce akademide oynatarak gelişmesini sağlamaktadır. mesela bugünlerde liverpool fc as takımında yer alan (vurgula: raheem sterling),(vurgula: jonjo shelvey), (vurgula: suso fernandez) gibi isimler dönemin menajeri rafa benitez tarafından akademiye transfer edilmişti
edit: geçen sene de sporting lisbon'dan jose teixeira'yı aldı liverpool, oldukça etkili bir kanat oyuncusu olduğu belirtiliyor, yakın gelecekte sanırım onu da izleyeceğiz. yani sinan'ın transferini bu bağlamda değerlendirip kendisinden beklentileri ne abartmalı ne de dibe çekmeliyiz.
a takımda oynamayacaksa neden aldınız o zaman? derseniz;
avrupanın birçok dev kulübü gencecik yetenekleri bünyesine katmakta, önce akademide oynatarak gelişmesini sağlamaktadır. mesela bugünlerde liverpool fc as takımında yer alan (vurgula: raheem sterling),(vurgula: jonjo shelvey), (vurgula: suso fernandez) gibi isimler dönemin menajeri rafa benitez tarafından akademiye transfer edilmişti
edit: geçen sene de sporting lisbon'dan jose teixeira'yı aldı liverpool, oldukça etkili bir kanat oyuncusu olduğu belirtiliyor, yakın gelecekte sanırım onu da izleyeceğiz. yani sinan'ın transferini bu bağlamda değerlendirip kendisinden beklentileri ne abartmalı ne de dibe çekmeliyiz.
real madrid deplasmanında "verilmeyen" penaltısı sonrası vakur duruşunu koruyan ama süper lig maçlarında sahaya giren, hakeme söven, kendi oyuncusuna söven, tribündeki kadın taraftara söven kişi. ne teknik ne de adam.
edit: ayrıca çok içten evet. hesapsız. bernabeu'da çıldırışlarını frenlemesinin sebebi avrupa piyasasındaki itibarına zarar vermemeye çalışmak olamaz tabi ki. evet.
edit: ayrıca çok içten evet. hesapsız. bernabeu'da çıldırışlarını frenlemesinin sebebi avrupa piyasasındaki itibarına zarar vermemeye çalışmak olamaz tabi ki. evet.
bugün attığı iki gol ve çizgiden çıkardığı topla arsenal'in west bromwich deplasmanından 2-1 galip dönmesini sağlayan "mozart" lakaplı oyuncu.
sonrasında yılmaz vural'ın lig tv mikrofonuna gülerek 'tecavüz ettiler bize' dediği maç
http://www.youtube.com/watch?v=rr46IoAofIU
[ybkz]swh[/ybkz]
http://www.youtube.com/watch?v=rr46IoAofIU
[ybkz]swh[/ybkz]
(vurgula: belfast brigade)
manchester united'ın meşhur, glory glory man united marşıyla aynı güftede;
glory, glory to old ireland,
glory, glory to this island,
glory to the memory of the men
who fought and died,
"no surrender" is the war cry of
the belfast brigade.
http://www.youtube.com/watch?v=OETiaX8k1Eo [ybkz]swh[/ybkz]
manchester united'ın meşhur, glory glory man united marşıyla aynı güftede;
glory, glory to old ireland,
glory, glory to this island,
glory to the memory of the men
who fought and died,
"no surrender" is the war cry of
the belfast brigade.
http://www.youtube.com/watch?v=OETiaX8k1Eo [ybkz]swh[/ybkz]
küçükken can sıkıntısıyla karıştırdığım ansiklopediler bütünü. okuma yazma bilmeyen bir birey olarak albert einstein'ın dil çıkaran resmini görünce kendisini "dünyayı ele geçirmeye çalışan psikopat bilimadamı" olarak tanımlamıştım.
bu arada benim asıl sevdiğim junior larousse serisiydi. daha çok gençler için tasarlanan bu seride renkli,bol resimli ansiklopediler bulunurdu. dinozorlar, savaşlar, sanayi devrimi ...üüüüf!
bu arada benim asıl sevdiğim junior larousse serisiydi. daha çok gençler için tasarlanan bu seride renkli,bol resimli ansiklopediler bulunurdu. dinozorlar, savaşlar, sanayi devrimi ...üüüüf!
na' dün minibüste gerçekleşen olaydır;
bankaya gidip bir nebze para çektim, bu arada telefonda arkadaşla konuşuyorum. haliyle tek elle kartı ve parayı alıp cüzdana yerleştirmem gerekiyor. neyse hallettim ve minibüse bindim. parayı verdim ve o anda şoförün hemen arkasındaki koltukta oturan iki kızı gördüm. biri siyah saçlı, diğeri sarışın. bir şeyler konuşuyorlar, bu arada ben hala telefondayım. bir anlık duraklama sonrası kızların almanca konuştuğunu anladım, parçalar yerine oturdu; kızlardan übermensch olan saçlarını siyaha boyatmış, güzel de olmuş, diğer kıza pek bakamadım o ara, siyahlıyla göz göze geldik...saniyenin onda biri süresince aklımca milimetrik planlar yapıyorum; ''hallo süsse'' diye mi başlamalı, ingilizce mi karışmalı...[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
işte o anda tüm karizmanın bitişi, sonun başlangıcı cereyan etti; cüzdanı açtım para üstünü koymak için...banka kartı yok. nasıl olmaz lan? cepleri karıştırdım,cüzdanı karıştırdım ve ani bir kararla minibüsten atlayıp ardıma bakmadan koşmaya başladım. kim bilir neler düşündü kızlar. kızlara da ayıp oldu ya...
hemen takriben 300 metre uzaklıktaki bankaya vardım ve atm'de işlem yapan bir adam gördüm. anlık paranoyayla adamı gözüm hiç tutmadı, durumu açıkladım, kartı çıkarıp kendisinin olduğunu, biraz önce geldiğini söyledi, içeri daldım durumu anlattım ve en sonunda pos bıyıklı güvenlikçi amca sağolsun kartımın bir masa gözüne alındığını öğrendim, aldım kartımı,yolculuğuma devam ettim. o sırada telefon hala açık, arkadaşın yorumu;
-lan canlı yayında insanlık dramına şahit oldum.
-olm çok korktum ya..bişey değil kızlar gitti,alman kızlar...belki de avusturyalı..prusyalı yani
-yazık olmuş ha
-e ibine, beni lafa tuttun telefonda sonra akıl kalmadı ki bende...olm aslında maaşı siktir edip minibüste mi devam etseydim? o kızlarla bir gece geçirsen maaşı sübvanse ederdi zaten[ybkz]swh[/ybkz]
-valla dediğin gibi varsa bıraksaydın abi kartı,zaten güvenlik almış işte.
-he ya...
bankaya gidip bir nebze para çektim, bu arada telefonda arkadaşla konuşuyorum. haliyle tek elle kartı ve parayı alıp cüzdana yerleştirmem gerekiyor. neyse hallettim ve minibüse bindim. parayı verdim ve o anda şoförün hemen arkasındaki koltukta oturan iki kızı gördüm. biri siyah saçlı, diğeri sarışın. bir şeyler konuşuyorlar, bu arada ben hala telefondayım. bir anlık duraklama sonrası kızların almanca konuştuğunu anladım, parçalar yerine oturdu; kızlardan übermensch olan saçlarını siyaha boyatmış, güzel de olmuş, diğer kıza pek bakamadım o ara, siyahlıyla göz göze geldik...saniyenin onda biri süresince aklımca milimetrik planlar yapıyorum; ''hallo süsse'' diye mi başlamalı, ingilizce mi karışmalı...[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
işte o anda tüm karizmanın bitişi, sonun başlangıcı cereyan etti; cüzdanı açtım para üstünü koymak için...banka kartı yok. nasıl olmaz lan? cepleri karıştırdım,cüzdanı karıştırdım ve ani bir kararla minibüsten atlayıp ardıma bakmadan koşmaya başladım. kim bilir neler düşündü kızlar. kızlara da ayıp oldu ya...
hemen takriben 300 metre uzaklıktaki bankaya vardım ve atm'de işlem yapan bir adam gördüm. anlık paranoyayla adamı gözüm hiç tutmadı, durumu açıkladım, kartı çıkarıp kendisinin olduğunu, biraz önce geldiğini söyledi, içeri daldım durumu anlattım ve en sonunda pos bıyıklı güvenlikçi amca sağolsun kartımın bir masa gözüne alındığını öğrendim, aldım kartımı,yolculuğuma devam ettim. o sırada telefon hala açık, arkadaşın yorumu;
-lan canlı yayında insanlık dramına şahit oldum.
-olm çok korktum ya..bişey değil kızlar gitti,alman kızlar...belki de avusturyalı..prusyalı yani
-yazık olmuş ha
-e ibine, beni lafa tuttun telefonda sonra akıl kalmadı ki bende...olm aslında maaşı siktir edip minibüste mi devam etseydim? o kızlarla bir gece geçirsen maaşı sübvanse ederdi zaten[ybkz]swh[/ybkz]
-valla dediğin gibi varsa bıraksaydın abi kartı,zaten güvenlik almış işte.
-he ya...
yeni sezonda giyilecek iç saha formaları için çok ilginç bir reklam kampanyasına konu olan takım.
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/06/maviler-gercek-anlamda/
2013-14 sezonu iç saha forması henüz belli değil,ama adidas formanın şimdiden önsiparişinin verilebileceğini belirtip bu reklamı yapıyor. slogan da; ''mavi işte,gerisi fark eder mi?'' eder amk, sistem bu işte. senin sürekli tüketmeni istemekle kalmıyor, 3-4 ay önceden tüketmeni istiyor. çünkü adidas'a daha çok para lazım. şimdi lazım o para. bu arada da taraftarın kutsalı, kulüp renkleri üzerinden ajitasyon yapmaktan çekinmiyor.
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/06/maviler-gercek-anlamda/
2013-14 sezonu iç saha forması henüz belli değil,ama adidas formanın şimdiden önsiparişinin verilebileceğini belirtip bu reklamı yapıyor. slogan da; ''mavi işte,gerisi fark eder mi?'' eder amk, sistem bu işte. senin sürekli tüketmeni istemekle kalmıyor, 3-4 ay önceden tüketmeni istiyor. çünkü adidas'a daha çok para lazım. şimdi lazım o para. bu arada da taraftarın kutsalı, kulüp renkleri üzerinden ajitasyon yapmaktan çekinmiyor.
son iddialara göre söylediğinden 12 yaş büyükmüş;
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/05/soylediginden-12-yas-buyuktu-ama/
http://www.fourfourtwo.com.tr/2013/04/05/soylediginden-12-yas-buyuktu-ama/
acayip hızlı bir kanat oyuncusu. golcü aynı zamanda, yani skor üretemeyen hızlı ve bedbaht kanat oyuncularından değil. bir başka sürat motoru silvestre varela ve yanlarında büyük yetenek james rodriguez'le birlikte çok fena bir üçlü oluşturmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?