forzaquila

beşiktaş'a transferini duyduğuma sevindiğim yenge.

yıllardır milli takım maçları izlerken 'natalia nerede ya?' diyen ve milli takımda oynamamasını kabullenemeyen biri olarak çok sevindim. o zamanlar bizim milli takım ufak bir takımdı, almanya'ya falan kafa tutuyorduk yeni yeni,natalia takımı sırtlıyordu resmen. çok sevindim transferine.

suriye ve iran tarafından hunharca destek gören örgüt. ha,zamanında zaten yapılıyordu bunlar, abd,israil tarafından falan ama şimdi tarafsız bakınca suriye ve iran'a kızmak mümkün değil.
adamlar libya'da palazlandırdıkları oluşumun aynısını suriye'de kullanıyor. hatta hem libya'da hem suriye'de savaşan adamlar,paralı askerler var. yüce devletimiz bu 'özgür suriye ordusu'nu kardeşi bilip eğitiyor. 'Beni türkiye eğitti' diye açıklamalarda bulunuyor bu adamlar/kadınlar.

sen bir ülkeyi bölmeye çalışan oluşumları eğitiyorsun lan böyle bir şey olabilir mi? özgür suriye ordusuymuş. sikeyim öyle orduyu, amerikanın,batılıların yeni bir bit pazarı oluşturma yolunda kullandığı maşa o.
böyle olunca suriye de iran da hunharca pkk'ya destek veriyor. 1-2 yıl öncesine baktığınızda pkk'nın iran kanadı olan pjak'ın iran tarafından inanılmaz kararlı operasyonlarla köküne kibrit suyu dökülmüştü ama şimdi durum ortada.

sorumlusu da belli,sorumlularını iktidara taşıyanlar da,
şimdi rahat rahat keyfini çıkarsınlar gelen tabutların. her ölen gencin alacağı var onlardan.

ismini kullanmak istemeyen maradona tarafından bir dönem 'esmer bey' olarak çağrılan brezilyalı efsane.
kendisi kehanetler konusunda rezalettir. 'kolombiya dünya şampiyonu olacak' dediği turnuvada kolombiya gruptan çıkamamış, kendi kalesine gol atan escobar, mafya tarafından öldürülmüştü, öngörüleri hiç tutmaz, bir de ısrarla neymar'ın messi'den iyi olduğunu iddia eder. ne yapalım böyle kabul edeceğiz kendisini.

son iki sezonun bundesliga şampiyonu borussia dortmund ile almanya kupası finalisti bayern münchen'in karşı karşıya geldiği süper kupa maçı.
maçı yeni transfer mario madzukic ve thomas müller'in golleriyle 2-1 aldı bayern. dortmund 75'de lewandowski ile farkı bire indirdi sonradan baskı kurdu ama yetmedi.
bayern'de 18 yaşındaki stoper emre can 70 dakika şans buldu ve hiç sırıtmadı. ardından yerini badstuber'e bıraktı.
dortmund'da götze ve perisic oyuna ikinci yarıda girdi.

buradan maçın gollerini izleyebilirsiniz;
yalvarıyorum en azından sadece bayern'in ilk golünü izleyin,
http://www.goalsarena.org/video/football-videos/12-08-2012-bayern-munich-borussia-dortmund-super-cup_en.html

ribery'nin asisti bakalım size kimi hatırlatacak?

manchester city'nin milner'dan sonra en saçma transferi. 15 milyon poundu heba ettiler. bu para city'e koymaz, rodwell de city'de kırk yılda bir forma yüzü görür, ama tek olumlu yanı everton'a oldu. internette hangi evertonluyu gördüysem hepsi mutluydu. 'sırf yanlara pas yapan biri için iyi meblağ,belki ona orada ileri oynamayı da öğretirler' diyeni gördüm. lan everton o paraya yeni takım kurar.

quaresma'yı itin götüne sokup itibarsızlaştırıp bonservisini sıfırlamaya ant içen yönetimin transfet etmesi sonucunda sinirlenmeyeceğim,önce soğuk bir duş alıp sonra üstümde ropdöşambrım elimde viskim 'oh..the irony!' şeklinde tepki vereceğim oyuncu. çünkü quaresma bok, batuhan çocuk. evet.

elazığspor'un müthiş bir sponsorluk anlaşmasıyla ortaya çıkan yeni ismi.

bu isimle çok dalga geçilir, kelime şakası yapılır, yapılacak o ayrı konu ama takımın şu ana dek yaptığı transferlere bakınca 'bu takım düşmez' diyorum ben.
takımın başında türbülent'in olması ve kendisinin sivasspor'dan tanıdığı herkesi transfer etmesi biraz antipati yaratsa da şu transferlerle bu takım düşmez diyorum;http://www.transfermarkt.com.tr/tr/elazigspor/transfers/verein_2292.html

özellikle 4.3 milyon t'lik amr zaki ve 3.1 milyonluk pascal feindouno transferleri oldukça şaşırttı beni. yerli forvet olarak da sinan kaloğlu'nu transfer etmişler ki hiç fena değil. julien faubert'i zaten konuşmuştuk.evet,hücum gücü beşiktaş'tan daha fazla olan bir takım haline gelmişler, ee boru mu,elazığspor.

söyleyebileceğim tek şey varsa o da sanica boru elazığspor'un küme düşmeyeceğidir.

ingiliz yazar nick hornby'nin filme de uyarlanan[ybkz]swh[/ybkz] eşsiz eseri fever pitch'de yer alan durum.

çocukluğundan beri fanatik bir arsenal taraftarı olan kahramanımız oldukça vasat bir eve sırf highbury'e yürüme mesafesinde olduğu için tav oluyor ve evi hemen tutuyordu. maç günleri evin etrafında yaşanacak karnaval havasını düşünüp müthiş bir hazla 'tutuyorum!' diyordu.

ayrıca sarıyer yusuf ziya öniş stadı'na 10 dakikalık aheste yürüyüş mesafesindeyim, kaç puan?[ybkz]swh[/ybkz]

türk statüsünde oynayamayacaksa transferi yersiz oyuncu. türk statüsünde oynasa bile hiçbir şekilde bir ersin dağlı katkısı veremeyecek biri sonuçta.

doğum günü kutlu olasıca yazar.

yanlış ifadedir. quaresma'yı transfer etmek isteyecek, hem de sırf ingiltere ve ispanyadan 10 tane takım çıkar. ancak sorun quaresma'nın porto, inter ayarında takımlarda oynamak istemesi. atlético'ya gitmek isteyebilir, ama onlar da beşiktaş'a bonservis ödemek istemez. ayrıca türkiye'de kazandığı para,vergilerin düşüklüğüyle birleşince bir dolce vita yaratıyor.

lisans problemi yaşandığı iddia edilen kaleci. ben bunu dibe vuran rangers'ın oradan buradan para tırtıklama çabası olarak görüyorum, ama yatacak yerleri yok. henüz austria wien'den alıp iskoçya'da gol kralı olduktan sonra everton'a sattıkları jelavic'in bonservisinin yarısını dahi ödeyemeyip davalık olmuş bir takımın böyle davalardan haklı çıkması imkansız. ha, iskoç futbol federasyonu bir hırtlık yapar,rangers'ı haklı ilan eder, o zaman başımız ağrıyabilir, belki.

artan borçlar nedeniyle beklenen transferleri yapamayan takım. hazard ve lucas moura kendilerini reddedip chelsea ve psg yolunu tuttu ama yine de shinji kagawa'yı aldılar. şu takımın başında ferguson dışında birisi olsaydı takım samet aybabalı beşiktaş'tan hallice olurdu, o kadarını söyleyeyim. yıllardır wes brown, john o'shea, carrick , fletcher gibi dümdüz oyuncularla başarılar kazandı adam, united bu sezon da çatırdamıyorsa ferguson'un başarısıdır.

yeni transfer olduğu fenerbahçe'de takım arkadaşlarıyla ilişkisi çok iyi olan, sürekli onları motive etmeye çalışan, liverpool'dan aşina olduğumuz hırsına ve çalışkanlığına türk futbol seyircisini de hayran edecek 'energizer bunny' oyuncu.
'muslera ile aynı sayıda gol attı ehehsehzehe' diye dalga geçen galatasaraylılara kapağı uçan kafayla takmıştır ama andaval takım arkadaşının yaptırdığı penaltı zaferini elinden almıştır.

bu sezon kendisini bir kez çıplak gözle izlemiş olmak için liverpool forması ve atkısıyla kadıköy'de olacağım.

4 yıl sonrasının ev sahibi brezilya bir demo şovu yapmıştır, adamlar pele'yi çıkardı lan!
alessandra ambrosio iyi de, gisele bündschen ve adriana lima'yı göremedik.
anlaşıldı, londra seremonilerine göre oldukça oynak bir şeyler olacak.

2012 londra olimpiyatları'nın teması. adamlar 'ingiliz kültürü olmasa dünya bugünkü gibi olmazdı' fikrini empoze etmeye çalıştılar. bu fikre sadece müzik kısmında katılabilirim. britanya olmasaydı rock müzik çok eksik olurdu mesela, hatta olmayadabilirdi. ama sanayi devrimi gibi ideolojik goygoyları akıllara koloniciliği,irlanda'daki zulmü ve dünyanın başına açtıkları belaları getirdi ki,orada itici oldular. yine de kültürel derinliği yüksek açılış ve kapanışlar harika oldu.

'britanya ve moda' başlığı altında podyuma çıkan isimlerdendir. bayağı şanslı kadındır, 40'ından sonra rus zengin bulup evlenmiştir. bir de türkiye ile yıldızı barışmamıştır. her geldiğinde bizim muhabirler uzaylı görmüş gibi flaşları patlatır o da embesil embesil tepkiler verir olay çıkarırdı.

bitişiyle hüzünlendirmiştir.
ha sabahtan akşama kadar izlemiyordum belki, hatta tatilde olduğum için çoğunu kaçırdım ama tv karşısındayken hangi spor olursa olsun eurosport ekranlarında çok eğlenerek takip ettim. açılışı ve kapanışındaki müzik ziyafetlerine bayıldım. hayır 5-6 gün sonra premier league başlayacak heyecanlıyım ama yine de içimde bir burukluk var. bitmeyeydi lan olimpiyatlar, he?

2 gündür beni şu sayfaya yönlendiren sözlük;
http://www.kartalsozluk.com/cgi-sys/defaultwebpage.cgi
google'a kartalsözlük yazıyorum, tıklıyorum; default website page diye bir şey çıkıyor;

if you are the web site owner, it is possible you have reached this page because:

The IP address has changed.
There has been a server misconfiguration.
The site may have been moved to a different server.
If you are the owner of this website and were not expecting to see this page, please contact your hosting provider.


diyor.

ha, google'da kartalsözlük ibaresinin altında yer alan rastgele konulardan birine tıkladığımda girebiliyorum sözlüğe. aga bu nedir?