forzaquila

yıllardır kendi çapımda beşiktaş'a gelmesi için sessiz kampanyalar düzenlediğim, bir zamanın sansasyonel oyuncusu. içeriden, dışarıdan her türlü akar jelabal. erman hoca öğrencisini ikna etmeli mutlaka.

geçenlerde trt spor'da gördüm,beşiktaş ve galatasaray sanırım cumhurbaşkanlığı kupası finali oynuyor ve maç penaltılara gitmiş. galatasaray da avrupa fatihi ha,kadrosu yıldızdan geçilmiyor, fatih terim sırayla tüm oyunculara soruyor; 'sen atar mısın?' hepsi de kaçamak cevap veriyor. nasılsa sıra bülent korkmaz'a kadar geliyor, 'bülent atıcan mı?' bülent korkmaz yüzünü ekşitiyor 'hocam bacağım kötü' fatih terim sonunda kibarlığı bırakıyor 'ya 10 metre vuramaz mısın topa, o atamaz bu atamaz, kim atacak?' bülent korkmaz; 'hocam atardım ama bacağım...'

kameralar beşiktaş hocası toshack'ı gösteriyor o sırada, adam listesini çoktan hazırlamış, kendini çeken kameramanı görünce bir anda gülüp parmağıyla işaret ederek 'sen de atmak ister misin?' diyor. yemin ediyorum o anı görüp kahkahalar atmamanız imkansız.
sonucunda da sakin kalan kazanıyor tabi, zaten o maçta penaltıyı kameramana attırsak bile kazanırdık.

fenerbahçe'nin zorlanacağı maç.
[ybkz]swh[/ybkz]

kalede; jens lehmann
daha sonra sol campbell, patrick vieira,vinnie jones, roy keane, gattuso, van bommel, materazzi, carsten jancker.

liverpool fc - manchester united[ybkz]swh[/ybkz]
liverpool fc - everton fc
as roma - ss lazio
real betis-sevilla
west ham-millwall
st etienne-olympique lyonnais

daha çok var da,şimdilik bu kadar olsun. ileride olur da maddi sıkıntı çekmeyen biri olursam bir hafta sonu roma'da, diğerinde endülüs'te, birinde anfield'dayım şimdiden söyleyeyim.
ayrıca dikkat ederseniz milan-inter maçını yazmadım, neden? çünkü bu sene o maçı izlemeye çok ama çok yaklaşıp futboldan anlamayan bir jürinin değerlendirmesi sonucu bu fırsat elimden alınmıştı. bundan sonra da ben gitmem milan-inter derbisine.

ayrıca celtic-rangers'ı da yazmadım çünkü rangers daha çok sürünür.

(bkz: kadıköy boğası)
anderlecht'e transferi sonun başlangıcı olmuştur. altay'la anlaştığı konuşuluyor.

şaka gibi bir iş. ilk önce yanlış mı okudum acaba 'beşiktaş'ın borçlu olduğu yöneticiler' mi dedim ama bildiğin adamlar beşiktaş'a borç takmış lan. dişinden tırnağından arttırıp 100 liralık forma almaya çalışan, feda diyen gariban taraftarın ömrü boyunca beşiktaş'a veremeyeceği katkı miktarında borç takmışlar. ayıptır,insanın eli nasıl gider kulübün parasına?

beşiktaş'ın bugün içine düştüğü durumları fm11'de yaşayıp[ybkz]swh[/ybkz] quaresma,ernst,guti,bobo,fernandes gibi oyuncuları satarak özkaynağa ve adı sanı duyulmamış yabancı transferlerine yönelip avrupa ligi yarı finali oynayıp ligi averajla üçüncü bitirip türkiye kupasını almış biri olarak aynı heyecana katlanabilir miyim bilemiyorum. zira türkiye liginde oynamak ölüm. ama fm13 alırsam bir şeyler yaparım illaki.

iri yarı,kuvvetli tam bir premier lig oyuncusu. irlanda için kabus haline gelen euro 2012'de kevin doyle ve robbie keane gibi iki güçlü olmayan forvetle oynayacağına irlanda walters-doyle ikilisiyle oynayıp forvet arkasında keane'i kullansaydı [ybkz]swh[/ybkz] her şey çok daha güzel olabilirdi.

çubuklusu retro havadadır,çubuklu formalarda çok az değişiklik yapabilirsiniz. işte ya yakayla oynarısnız ya çubukları kalınlaştırıp inceltirsiniz, o kadar. kırmızı zaten başlı başına bir olay,nimettir. beyaz formada da çok az değişiklik yapma şansına rağmen güzel bir iş çıkarılmıştır bence. ama üçünün de ortak özelliği armaların kocaman olmasıdır. bildiğin kocaman,harika.

venezuellalı sol kanat oyuncusuymuş kendisi. belçika'nın eupen takımında oynuyormuş, ikinci ligde yani.[ybkz]swh[/ybkz] aklıma hemen germinal'den gelip başarılı olan gustavo colman gelse de emin olamadım. yahu nereden buluyorsunuz bu adamları? hayır eğer gerçekten şöyle bilinmeyen ama şükela bir transfer yaparsak birilerinin fm oynadığına emin olacağım.

(bkz: regen yok mu regen)

yıllar sonra istanbulspor forması giyerken sarıyer tribününden izlediğim kaleci. 'oha alioum boukar lan, o işte!' gibi tepkiler verdiğimi hatırlıyorum. yenilgiye de engel olamamıştı kendisi.

ayrıca (bkz: souleymanou hamidou)

(bkz: ne güzel kalecimizdin sen ike shorumnu)
gülerdi hep,çok güzel gülerdi.

[ybkz]swh[/ybkz]

üç kardeşi de kaleci olan senegal asıllı kaleci. hatta birisi altay'da oynuyordu bir aralar, fourfourtwo'da okumuştum. hala altay'da mıdır bilinmez.

kendisi marsilya kalesine yeni yeni ısınırken inönü'de rodrigo alvaro tello'dan müthiş bir frikik golü, stade velodrome'da da liverpool maçında steven gerrard'dan inanılmaz bir gol yemiştir. lakin kedi gibi kalecidir.

edit: zaire doğumluymuş, altay'da oynayan kardeşinin adı da parfait olup kongo milli takımının kalecisiymiş. altay'dan charleroi'ya gitmiş.

dünyaca ünlü takımlara baktığınızda twitter'dan, facebook'dan taraftarlara sorular sorduklarını görürsünüz. hele liverpool fc bu yaz twitter'da 'yeni menajerimiz kim olmalı?' diye bile sordu. yani beşiktaş'ın da bu topa girmesi normal,ancak yöntem profesyonel değil. madem şeffafız, yaz abi tiwtter hesabından, batuhan deme de 'transfere ihtiyacımız olduğunu düşünüyor musunuz? hangi mevkiye?' falan de.

zamanında nazi ordusunun yapamadığını yapıp rus steplerinde, taygalarında kararlı bir şekilde ilerleyip moskova'ya diz çöktürmemizi sağlayabilecek olası tank müfrezemiz.

gelmiş geçmiş en underrated kalecilerden biri. faal afrikalı kaleciler içinde en iyisidir nazarımda.

büyük klişedir. doğru falan da değildir.
sevgiliyi geçtim, sigara içen fuckbuddyi öpseniz bile kül tablası yalamış gibi olmazsınız. biz de sigara içmiyoruz ufak atın.

11. kuruluş yılını kutlayacak yüze sahip insanları ve yandaşları içeren parti.
ne güzel kafa lan? sen yanı başındaki suriye'de illegal oluşumları destekliyorsun, karşılığı pkk terörü olarak misliyle sana dönüyor, senin feyizli bir ismin '3-5 mehmet öldürüldü diye meclis toplanmaz' diye açıklama yapıyor, bazıları da soruyor 'arkadaş şu açıklamayı başka bir ülkede yapsalar adamın götünden kan alırlar,istifayı zaten hiç söylemiyorum. akp'ye oy verenler pişman mıdır acaba?'
sonra twitterda '11 yıl önce parasızlıktan okula gidemeyen öğrenciler varken şimdi ipadleri kitapları bedava, akp 11 yaşında' diyen şakirdi görüyorsun.

ulan dalyarak, 11 yıl öncesinin şartlarıyla bugünü nasıl karşılaştırabiliyorsun? sosyal devlet sıfatını sürekli öne çıkaran bir hükümetin asli görevi zaten eğitimi ve diğer hizmetleri ücretsiz hale getirmek. ayrıca 4+4+4 ucubesi sayesinde ufacık çocuklar iş gücü yaratsın diye tornacıya kaportacıya verilecek okuldan alınıp, zaten okuma oranı düşük olan kız öğrenciler iyice eve kapanacak. bu mudur devrim?

akp döneminde verilen şehit sayısı;http://www.sonkale.org/icisleri-bakani-aciklamak-zorunda-kaldi-h52433.html

ama hepsi komplo değil mi? açılımı baltalamak için askerlerimizi şehit ediyorlar[ybkz]swh[/ybkz] demokrasiyi engellemek isteyen darbeciler pis işler tezgahlıyorlar, parasız eğitim isteyen öğrenciler orospu çocuğu zaten... her şey komplo.

üstüne üstlük toplumda görülen travmatik değişim. farklı olanı linç etmeye kalkışmanın tavan yapması.

kutlayın ama, bak öğrencilere tablet veriliyormuş, yollar zaten duble, harçlar da kaldırıldı, demokrasi desen şahane. kimse başbakandan daha demokrat, daha alevi, daha yurtsever, daha x olamaz bile.

kutlu olsun.

en büyük korkularımdan biridir.
ayakta yolculuk eden kadın paranoyasından ben korkarım arkadaş. en ufak yanlış anlaşılmada linç edilme ihtimalin var çünkü. o yüzden toplu taşıma araçlarında önümdeki en yakın kadınla mesafemi oldukça uzun tutmaya çalışırım, bu uğurda bir gün arkaya kaça kaça götü kaybedeceğim ya neyse, önemli olan kadınlarımız taciz ediliyormuş hissi yaşamasınlar.

en son 2-3 gün önce ilk kez gittiğim beylikdüzü'nden dönmeye çalışıyorum. önümde 23-24 yaşlarındadır diyebileceğim genç bir kadın var,kadın kısa boylu olduğu için yukarıdaki tutamaçları tutamıyor, o yüzden önümde zaten, neyse. telefonda konuştu biraz, bir de fingirdek ki sormayın gitsin, ben de bu arada davaro gibi dışarı bakıyorum, nerede ineceğimi düşünüyorum. metrobüs durağında çöp kutusu olmadığından elimde kalan boş pet şişeyi not edelim.

metrobüsümüz hafiften sarsıldı, elimde pet şişe olduğundan ben de dengemi sağlayamadım. benim boştaki elim öndeki kadının kalçasını hafiften yokladı. işte o an korku utançla birleşti. yerin dibine girmek istercesine iki adım geri gittim, kadın şöyle bir baktı, ben bir adım daha geri gittim, bir adım daha geri gitsem arkadaki adam bana yaslayacak.

neyse ki yolculuk olaysız sona erdi de başıma gelmedi. hani kadın paranoyak olsa 'sapık herif bana yaslıyor' falan dese,yaban ellerde linç edileceğim.

her neyse, işte böyle. ben çok korkuyorum toplu taşıma araçlarında yolculuk yaparken.