forzaquila

bu hafta fantezi futbol takımımda kuyt ile beraber yer verdiğim, fakat sonra yerine umut bulut'u koyduğum oyuncu. çok pişmanım sözlük.

baroni'nin bayağı güzel bir golle fenerbahçe'yi öne geçirdiği maç.

aynı vuruşu geçen hafta halı sahada yaptıydım da üst direkten dönmüştü, ah ah.

şahsıma hesap makinesinden maç izleme deneyimi yaşatan maç. piksel piksel.

ülkemizde efsane olmuş cihazlardır. bu cihaz hiç ısınma yapmaz, kendi kendine açılıp kapanmaz, hoparlörü bozulmaz olarak bilinir. şimdi rus kızı da kendi içinde ayrılıyor;

sonuçta her eski demir perde ülkesi gibi, rusya'da da geç gelen özgürlük kadınları aşırı bakımlı yapmış. bugün sen sırbistan'a gitsen geldiğinde 'rus kızları yalan abi sırplar fena' diyeceksin[ybkz]swh[/ybkz] ne bileyim makedonya'ya gitsen 'hiç ummazdım makedondan,2 metre boy çıktı' falan diyeceksin. bu sosyokültürel bir etki.

hal böyle olunca rusun da kalitelisi var, daha düşük segmentte olanı var. ingilizcesi kırık dökük,henüz hayattan istedikleri basit ve maddi şeyler olan kızlar da var, [ybkz]swh[/ybkz], eğitimli, oturup her şeyden konuşabileceğiniz,hanım hanımcık ve sanatkar ruhlu olanı da var. sen burada kendi önceliklerine göre seçimini yap kardeşim. ben eskiden genellerdim rus kızlarını, 'soğuk,cahil,maddiyatçı' derdim, öylelerini tanıdım ki buna son verdim. ancak yine de bir iskandinav modeli etmez rus modeli. neden dersen, kafa yapısı,hayat tarzı,dünya görüşü etmenleri örnek gösteririm.rusya bir avrupa ülkesi değildir arkadaşlar, rus insanı da avrupalı gibi düşünmez haliyle. ama alırsın bir isveçli, norveçli falan, kafan rahat sen rahat. takılıms.

barzotelli,gundisso,kaptıkacti gibi tiplerdir. evet efendim ben 3 ay boyunca italya'da yaşadım, onlarca italyan arkadaşım var ve 'itağlyağn erkeğğie' şeklinde tepki veren kadınlar, sizlere laflar hazırladım.

yakışıklısı yok mu? var, bak mesela gianluigi buffon, francesco totti ne bileyim paolo maldini. ama italyan erkekleri ülkedeki her şey gibi kuzey ve güney olarak ikiye ayrılır. güney insanı genelde barzodur, kafada bir kilo jöle, sikim sokum saçlarla, götünün çatalı millete selam durur şekilde dolaşmalarını sağlayan kotlarıyla, üstünde at siki kadar marka logosu bulunduran çakma giyim ürünleriyle tam bir tahtakale'dir.

bir de kuzeyli erkek vardır. ekonomik durumu yerinde, kendine bakan, çekici olan. bu adam da size bakmaz bacım. sad but true.
ayrıca italya'ya gidiyorsanız götü kollayın, 'aman şu erkek çok alımlı, şu berideki bana yardım etti aiyy' diye kafadan kopmayın, biraz önce size yardım eden kibar erkek çantanızdan cüzdanınızı araklamaya kalkabilir. özellikle metrolarda böyledir bu.

sahiden istisnalar dışında italyan kadını/erkeği, türk muadiline aşırı derecede benzer. hele çenesi kapanmayan o kızlar...bir de masraflıdır bunlar. bunlarla uğraşacağına al bir finli, ol birinci.[ybkz]swh[/ybkz]

not: istediğiniz kadar eksileyin,ahanda bunlar gerçekler,yarın bir gün gundisso'nun birine denk gelirseniz,aklınıza gelecek bu yazı.

ekleme: güneyli erkekler peşinizde pervane olur onu diyeyim, dişi sineğe bile hallenebilen yapılarıyla türk muadillerini aratmazlar,o da italyan kızların sanılanın aksine pek 'verengül' yapıda olmamasından kaynaklanır.

2-0 alanyaspor üstünlüğüyle sona eren maç.

heyecandan sahaya girmek üzereyken ve yiyecek tırnağım kalmamışken gelen ve beni çıldırtan üçlük. akabinde ellerimi havaya kaldırıp 'aullaağğııımmmm' diye bağırdığımı hatırlıyorum. zaten maçtan sonra en az oyuncular kadar terlemiş durumdaydım.

artık formamızı giymesi imkansız gibi görünen topçu. kaderde varsa yapacak bir şey yok maalesef, yalnız el kaide'ye[ybkz]swh[/ybkz] transferi gerçekleşirse süper olur,sağdan solda bombalar, onu geçtim bu adamlar beşiktaş'a 6 milyon euro verse asıl o zaman harika olur.

gerçi o paranın da nereye gideceğini çok iyi biliyoruz;

(bkz: aktif reklam)

türkiye'ye gelmiş geçmiş en değerli yabancı futbolcuydu kendisi. belki bir hagi, bir alex değildi ama neredeyse hiçbir futbolcunun sahip olmadığı bir donanımı barındırıyordu. marksist düşünce yapısı ve yaşamıyla barcelona'da yıllarca oynayıp, markasız kıyafetler giyip, panelvan kullanan oleguer'e benzer. çok okuyan, çok düşünen, öğrendiklerini futboluna katmayı amaç edinmiş bir güzel insandır. bursaspor'da maddi durumu kısıtlı taraftarları kendi parasıyla deplasmana götürmüştür. tüm bunların yanında iyi de bir oyuncudur. fabian ernst gibidir oyun bakımından, göze hoş da gelir pasları, şutları...

dünya futbolunda daha fazla olması gereken isimlere örnektir ivan ergic.

lig tv ekranlarından yayınlanan ve ilk yarısını alanyaspor'un 1-0 önde kapattığı maç.
lig tv'nin bu uygulamasını çok hoş buldum,düşünsenize alanya-of maçı izliyorsunuz ya, bence hoş yani..[ybkz]swh[/ybkz] umarım bu sezon sarıyer'in deplasman maçlarından birini de yayınlarlar.

yalnız tribünlerin neredeyse bomboş olduğunu belirtelim, bunun da sebebi insanların tatil hevesinin futbol sevdasını mağlup etmesi sanırım. hele alanya gibi iskandinavlaşmış[ybkz]swh[/ybkz] güzide bir beldemizde böyle olması normal. bu futbol delisi halimle bana sorsalar alanyaspor mu finli mi diye, ben 'suomen!' diye bağırırım, kusura bakma alanyaspor.

yıllar önce chuck adlı diziyi yaz ekranı vesilesiyle günde 3-4 kez izlediğim dönemde istemsizce aşık olduğum kadın. sonra -en azından- bu diyarlarda asla bu kalibrede bir kadına rastlayamayacağımı idrak edip gerçeklerle yüzleştim, kanalı değiştirdim, flash tv'deki halaya iştirak etmeye zorladım kendimi. artık kendisiyle ilişkimiz merhaba,merhaba düzeyinde.

(bkz: çok ayıp hiç güzel düşünmemişsin)

gelmiş geçmiş en etkileyici roman fikirlerinden birinin kahramanı.

ayrıca dorian gray karakteri 2003 tarihli league of extraordinary gentlemen adlı filmde de captain nemo, dr jekyll/mr hyde, tom sawyer,the invisible man gibi diğer unutulmaz karakterlerle birlikte yer almıştır.

düzenlendiği salonu bile doldurmayan müthiş çekişmelere sahne olan bilardo şampiyonası yüzünden yayınlanmayacağını yeni öğrendiğim maç.

lan bu takımlardan birisi euroleague oynayacak,diğeri de türkiye'nin en kaliteli kadrolarından birine sahip, şaka mısınız siz? tamam snookerı falan küçümsediğimiz yok tamam siz de 'sadece futbol değil tüm sporlara yer verelim' telaşındasınız ama sırası mı şimdi bunun? bugün alpler'de düzenlenen çam yarması heriflerin odun kırdığı şampiyonayı dahi yayınlayan eurosport'un bile bir yayın önceliği mantığı var. adamlar bayern münchen-dortmund maçı varken gidip paten yarışı yayınlamıyorlar. şaka mısınız allasen?

2008 ağustosunda erzincan'da 9 şehidin cenaze törenlerine katılmış biri olarak televizyonda her gördüğümde canımı yakan törenlerdir.

askerlerden birinin oğlu var, yaşı 2 falan, hiçbir şeyin farkında değil. oynamak istiyor, bu arada kadın subaylardan birisi çocukla ilgileniyor. herkesin yüzünde sahte bir mutluluk maskesi, bazıları çocuğa bakarken duygulanıyor.

sonra herkes toplanıyor alanda, karşında 9 tane tabut, bayrağa sarılı. tabutları taşıyanlar da şehitlerin arkadaşları büyük ihtimalle.
sırayla her birinin özgeçmişi okunuyor, memleketleri, eğitimleri, artık devam etmeyecek hayatlarının şimdiye kadarki kısımları...
dua okunuyor hoca tarafından. 9 tane genç adam, güneşin alnındasınız bu arada, ağustos sıcağı, bir yandan da ortamın o anki durumu, kendinizden geçiyorsunuz bir ara, sonra başka bir asker hakkında bilgi verildiğini duyup ailesini,elinden alınan hayatını düşünüyorsunuz.

sonra tabutlar askeri helikoptere yükleniyor havalanıyor. memleketlere gidecek o tabutlar, 'şehit ailesinin evine kor düşecek' daha.

haberlerde görünce bir de sinirlendiren törenlerdir bunlar. kocaman güneş gözlükleriyle utanmadan oralarda boy gösteren ve sorunun kaynağı olan devletlüler yok mu işte, ah onlar...

60. dakikasında sergio ramos'un 1 metreden çok daha az bir mesafeden kafa golü kaçırarak zor olanı başardığı maç.

ilk yarısı 1-0 sevilla üstünlüğüyle geçilen maç. real madrid bir gol atsa galibiyete koşar gibi gözüküyor ama belli olmaz.

real madrid'in bu sezon için tasarlanan yeşil 3. formasıyla oynadığı maç.

http://tinyurl.com/9g44exa

basketbol maçlarını tribünde izlerken doğaçlama çıkan küfürlerdir, tecrübeyle sabittir.

istihbarat kaynağını deşifre etmek nasıl bir şeydir ben bunu anlamadım. adam ne desin 'istihbaratı meraklılar kuruyemiş'deki baki'den alıyorum.' mu desin? ertesi gün bir bakmışsın baki ergenekon'dan içeride.

istihbarat kaynağı demişken aklıma hükümetin her dediğini dikkate alıp onu bunu içeri tıkmasına sebep veren mehmet yalansu geldi. sahi bu adam bavullarca 'belgeyi' nereden temin ediyordu? kimse neden peşine düşmedi bu kaynağın?

ha bir de bi ara ergenekon olayının en büyük kaynağı kanada'da yaşayan sahte bir haham olan tuncay güney'di di mi, onu unutmuşum.