ederson

beşiktaş'a son yıllar içinde gelmiş oyuncu potansiyel ve yetenek yargılama ve gençlerle çalışma alanındaki en iyi teknik direktör.

kaldığı 1.5 sene içinde beşiktaş'a 3 kupa kazandırmış, baki mercimek'in sol bek oynadığı genç bir kadroyla takımı ikinci yapıp şampiyonlar ligine taşımış hocadır aynı zamanda. bu anlamda ilk defa çalıştığı türkiye'de başarısız olduğu söylenmemesi gerekendir.

rıza çalımbay'dan devir aldığı takımı sergen yalçın, goncalves da silva ailton, daniel gabriel pancu, ahmed hassan gibi yetenekli-veteran; souleymane youla, veysel cihan gibi çöp oyunculardan arındırmış, ara transfer döneminde gökhan güleç, deivson rogerio da silva bobo ve tomas jun üçlüsüyle takviye ettiği takımla türkiye kupasını almıştır.

ertesi sene vedran runje, matias delgado gibi yeteneğini ispat etmiş oyuncuların yanına serdar kurtuluş, burak yılmaz gibi gençleri monte ederek mücadeleci bir takım yaratıp şampiyonlar ligine götürmüştür.

tiksindiğim emek hırsızının yeteneğini ve potansiyelini daha 20 yaşında keşfetmiş ve kendisine şapka çıkarttırmıştır.

galakside ne kadar jedi varsa hepsinin korkulu rüyası olmuş, eski bir jedi şövalyesi olan sith lordu.

--spoiler--

anakin skywalker'in darth sidious tarafından kandırıldıktan sonra aldığı isim ayrıca. hocası obi wan-kenobi'yle gücünün zirvesinde savaşmış, bedelini kayan tipiyle ödemiş, geri kalan yaşamını yaşam destek suit'ine bağlı gerçirmek zorunda kalmıştır.

--spoiler--

yürekten olmayan, ama zaten sınırlı olan teknik adamlık çapını bir parça sempatiklik artı 100 metre deparla kapamaya çalışan teknik direktörümsü.

ayrıca "seni hiç sevmezdim sütoğlan" lafını kullanabileceğiniz bir insandır. güzelim kadroya oynattığı defansif ve kopuk futbol şöyle dursun, herşeyden önce guti'yi bizden kopardığı için asla affedilmeyecektir. hatırlarsanız aynısını belki de fernandes'e yapacaktı kendisi. disiplin dünya futbolunda en son 80'lerde bu tarzda sağlanıyordu. adam idmanını aksatmadığı sürece içer de, eğlenir de, ne karışırsın be adam?

ama beşiktaş kariyerindeki en büyük yanlışını, kulübün sezondaki en önemli maçında ismail oynayabilecek seviyeye gelmişken veli'yi sol bek oynatarak yapmış, olası bir uefa kupasına engel olmuştur. o maçta yenilen 3 golün 2'si veli'nin kanadından gelmiş, beşiktaş için tur başlamadan bitmiştir.

yazıktır, günahtır.

her şekilde adidas diyeceğim tercihlerdir.

ama fanteziye kaçmadan, sade bir şıklığa sahip olmalı tasarımlar. yani şöyle değil;

http://tinyurl.com/d6oda2r

bazen hüzünle, bazen neşeyle kurulan sofralarda, en güzel muhabbetlerin dönmesini sağlayan kadim ikilidir.

bir benzeri metroda şarap içmek olan eylemdir. içilen şarabın köpek öldüren olmasından dolayı, yanınıza yaklaşan çocukların birden rahatsız olup, ağlamaya başlaması, "baba, baba" diye bağırması muhtemeldir. bu durumda itinayla şarabı kafaya dikmek yerinde olacaktır, çünkü gürültü kıyamet olduğunda kafanın güzel olması tek kurtuluş yoludur.

(bkz: köpek öldüren)

(bkz: makiniste şarap ikram etmek)

arkadaşlarla oynanan halı saha maçlarında futbol stilini örnek aldığım yegane insan, büyük futbolcu.

doyamadık kendisine. en çok şu yönünü seviyorum guti'nin, saha içinde o kadar ofansif rollerde oynayıp da onun kadar az bencil olabilen oyuncu yoktur şu dünyada, bakın azdır demiyorum. kaleyi karşısına alıp, kendisine şutluk pozisyon yaratsa da onun için öncelik her zaman daha uygun pozisyondaki takım arkadaşı olmuştur. bunun için gençliğinde real madrid'deki forvet yokluğundan forvet oynadığı dönem dışında yeterince skorer olamamıştır kariyerinde. deportivo maçında benzema'ya attırdığı gole bakarak bile bu durum anlaşılabilir ki, dünyada o pozisyonda pas vermeyi düşünecek tek oyuncu kendisidir belki.

kendisini alex'le kıyaslayanların anlamamakta ısrar ettiği nokta işte tam olarak buydu. guti tam anlamıyla orta sahada kimi zaman ofansif, kimi zaman destek görevinde oynayan bir playmaker idi, alex ise forvet arkasında serbest oyuncu olarak oynayan bir 10 numara.

kritik maçlarda attığı penaltılar, yaptığı güzel asistlerle hatırlayacağız kendisini. 1 sezonluk aktif beşiktaş kariyerinde beni tek üzdüğü olay kasımpaşa'ya karşı son dakikada kaçırdığı penaltı olmuştur. volkan ayısına son dakikada attığı penaltıyla tum kadıköyü susturmasıysa en mutlu ettiği andır.

özel futbolcuydu en nihayetinde.

dünya çapında bir yeteneğe sahipken, zayıf mental özellikleri yüzünden 30'unu göremeden katarın yolunu tutmuş oyuncu.

trivela'yı, rabona'yı biz de severiz ama her topa da trivela mı vurulur allasen? en basitinden şut stiline olan takıntısı yüzünden bile yeteneğinin onda biri kadar skorer, 5te biri kadar pasör olamamıştır.

ayrıca ülkeye gelen gelmiş geçmiş en özel yetenekli oyuncudur ve ülkeye ronaldinho gelmediği sürece de öyle kalacaktır.

multiplayer'dan ziyade single player'ıyla efsane olmuş, oyun dünyasındaki kilometre taşlarından biri olan gelmiş geçmiş en iyi fps oyunu.

sen yerin bilmem kaç km altına black mesa'yı inşa edeceksin, xen'e gidip boyut deneyleri yapacaksın, 7 günde dünya ve insanlığın sonunu getirecek combine ırkını dünyaya musallat edeceksin de daha neler. g-man gibi oyun tarihinin en gizemli karakteri de cabası. cidden saygı duyulacak şey.

ama hl1 mi hl2 mi diye soranlara burun farkıyla hl2 diyorum, o da dış dünya atmosferinin mükemmel yaratılması hatrına. resmen canlı kanlı bir distopyaya şahit oluyorsunuz. oynamamış olmak büyük kayıp.

"hayatında oynadığın en iyi oyun nedir?" diye soranlara, bıkmadan-usanmadan, adını haykırarak cevaplayacağım bir 2. oyuna sahip olan efsane psone oyun serisi.

oyuna adını da veren syphon filter virüsü, bir coğrafyaya yayıldığı takdirde sadece belirli ırklara zarar verebilecek şekilde ayarlanabilen biyolojik bir silahtır. savruk forvetler gibi koşan gabriel logan'ı yönettiğiniz efsane bölümlere sahiptir.

colorado'da geçen bölümleri olsun, rusya'da, kazakistan'da geçen bölümleri olsun şahane atmosferi vardı bu oyunların. oynanışı, kontrolleri falan da şahaneydi. kutulardan çelik yelek-silah alma mantığı olsun, head-shot ve auto-target mantığı olsun o dönem oyunları için hep ilkti.

ps2 ve psp için çıkmış oyunları da var, ancak ps1'deki tadı vermiyor be sözlük.

sözleşmesi sene sonu bitecek, karabükspor'un jamaikalı forvet oyuncusu. hızdan başka bir olayı olmayan, son derece sıradan bir futbolcu. keşke atlet olsaymış diyorum kendisine.

bir de yanılmıyorsam jamaika milli takımının en çok gol atan oyuncusu, 71 maçta 35 gol.

oynadığı mevki itibariyle holosko'nun yerine alınacağı düşünüldüğünde farkını direk ortaya çıkarabilecek hırslı ve süratli futbolcu.

holosko'nun top ayağına geldiği ve kendisinin pozisyon üretmek zorunda kaldığı durumlarda yaşadığı aciziyeti gören biri olarak, serdar'a karşı olmak tamamen mantık dışı. bu çocuk hem holosko'nun yaptığı gibi aralara koşu yapıp, golü koklayabiliyor, hem de kendi pozisyonunu yaratabiliyor. hızlı dribblingleri var ve bu sayede adam eksiltebiliyor. holosko'nun bize ilk geldiği zamanları hatırlatıyor bu özelliği.

zayıf yönü olan fiziğini dikkatli şekilde geliştirmesi gerekiyor. gerek topla olsun, gerek topsuz olsun fark yaratan özelliği süratini kaybederse sıradan bir oyuncu konumuna düşer çünkü, dikkatli olmalı. ayrıca son vuruşlarda yaşından dolayı olsa gerek biraz fazla heyecanlı. ama buna rağmen takımının gol yükünü çeken isimlerden.

alt yapısını fransa'da almış bir oyuncu ayrıca. alınmasını ümit ettiğim isimlerden biri.

yazar alımı konusunda kriterler getirmediği sürece durumu daha da boka batacak sözlük.

sözlükte ilk zamanlarda da geyik had safhadaydı ama şu an düştüğü durumlar rezalet. seviye yok, mizah yok.

ayrıca toplumda nahoş karşılanan şeyleri, zamanla normalleştirmek gibi bir misyonu da vardır bu sözlüğün.

(bkz: piç)

fazla ciddiye alınıp kaptırılmaması halinde eğlendirecek sitedir. swf'leri yeter.

resident evil 3 isimli efsane psone oyununun, efsanevi boss'u.

(bkz: staaaarssss)

tarantino'nun 92 yapımı rezervoir dogs'dan sonra, kariyerini zirveye ulaştıran ikinci filmi.

diyaloglarıyla yardırır, oyuncu kadrosu şahanedir.

tarantino filmlerini elimden geldiğince izlemeye çalışırım, yakalamaya çalıştığı sinema diline saygı duyarım ama bence biraz overrated.

velez sarsfield'da forma giyen 22 yaşındaki arjantinli santrafor.

fm 2012'de 6-7 milyon verip aldığınız takdirde forvet sıkıntısı çekmeyeceğiniz komplo bir forvetti kendisi. maksimum verim için kendisini ileri üç forvet ya da poacher rolünde, orta sahadan koşu yoluna atılan ara paslarla beslemeniz için yeterli olacaktır.

dünya gözüyle beşiktaş forması altında gördüğüm, artık ölsem de gam yemem dedirten crossover kralı, efsanevi nba süperstarı.

basketbol bugün türkiye'de bu kadar popülerse, kendisinin katkısı azımsanamayacak boyuttadır ki bir dönem çocuklarının kahramanı idi bu adam koluna geçirdiği sleeve'i ile.

tıpkı deron gibi, guti gibi tadına doyamadıklarımdan o da.

ilk dinleyen insanı mest edecek güzellikte sebastian bach vokali bulunan, efsanevi skid row şarkısı.

aşağıdaki linkten dinlenebilir:

http://tinyurl.com/chf3dle

eğer yerine yerli oyuncu düşünülüyorsa çok arayacağımız futbolcu.

defansif olarak bek olarak oynatılmaya başlandığı 2 sene önceye göre kendini inanılmaz geliştirdi ve şu anda kalbürüstü bir hücümcu bek seviyesine gelmiş durumda.

bahsi geçen veysel sarı, serdar kurtuluş, serkan balcı gibi isimler bu adamın en fazla yedeği olabilir. hiçbiri bu adamın devamlılığına, ciğersizliğine, yüksek temposuna, çevikliğine, profesyonelliğine, hücuma katkısına erişemeyecektir. hatta hilbert'in eleştirilen noktası olan teknik kabiliyetine dahi erişemeyecek adamlar bunlar. orjinal bir bek olmadığından kademe hatalarını halâ yapıyor zaman zaman ama hilbert'e gelene kadar gönderilmesi gereken çok adam olduğu ortada.

kademe bilgisindeki eksiklik, temposu ve son sene iyiden iyi açığa çıkardığı topla mesafe katetme özelliğini dikkate alırsak kendisinin dünyada artık pek rağbet görmeyen 3-5-2 sisteminde çok daha iyi oynayacağını düşünüyorum. sağda hilbert, solda deli ibo'nun oynadığı bir 3-5-2'li beşiktaş'ı hep merak etmişimdir mesela.
nihayetinde deli ibo da hilbert gibi orta saha orjinli bir bekti.

umarım sözleşme uzatılır, uzatılmayacaksa da yerine kaliteli bir yabancı bek alınır.

robert downey jr ve darth vader üzerine fetişi olduğuna inandığım eğlence sitesi.

siteyi facebook sayfasından takip ettiğimden de olabilir tabi.