ederson

şu haliyle rotasyon-yedek oyuncu statüsünden öteye gidemeyecektir.

ne var ki, iyi sağlık ekibi ve teknik ekip ile beraber eski günlerine dönmesini umduğum oyuncudur.

uzun vadeli sözleşmelerin ve zor şartların adamıdır.

ergin ataman kişisi önce "milangaz" demişken, kendisi önce "beşiktaş" demiştir.

maliyet-başarı ekseninde bakıldığı zaman çok da başarısız olduğu söylenemez. daha önce de yazılmış kendisi ilk defa euroleague'a çıkan takıma top 16 oynatmış ve grubu milyon eurolar harcayan fenerin üstünde bitirmiştir.

vizyonsuz, hocalık meziyetleri sınırlı ve kendini beşiktaş'tan, isimlerini yazmaya gerek duymadığım nice efsane beşiktaş kaptanından üstün görebilecek derecede gözünü hırs bürümüş teknik direktör.

kendisinin isteseydim milletvekili vs. olabilirdim tarzında açıklamalarını hatırlayan biri olarak, lobicilik konusunda ne kadar yetenekli olabildiği de ayrıca görülebilir.

beşiktaş'a yakışmayandır.

renkli medyada ismi gündemden düşmeyen alper potuk, salih uçan gibilerinin yanında maradona kalan futbolcumuz.

gözlemlediğim özellikleri şöyle;

- topla mesafe katedebiliyor,
- kaleye doğru delici dribbling yapabiliyor,
- oyun görüşü mükemmel,
- dar alanda kısa paslaşmalarda başarılı.
- insiyatif alma konusunda olması gerektiği gibi. ne çok bencil, ne de asist delisi.

eğer türkiye liglerinde gerçek bir wonderkid varsa, kendisidir.

eğer ki kalecilik sadece refleksten ibaret olsaydı, dünyanın en iyi 10 kalecisinden biri olabilecek beşiktaş'ımızın 1 numarası.

doğru pozisyon alma desen yok, yan toplar desen yok, birebirler desen orta karar. ayrıca kendisi kişilik itibariyle hırssız bir insan, bu yenilen gollerden sonra kendisine bakarak rahatlıkla anlaşılabilir.

ilie datcu, şenol güneş ayarında kaleci antrenörleriyle çalışmadığı sürece kendisi yedek kalecilikten öteye gidemeyecektir ne yazık ki.

fazla kariyer meraklısıdır ve anlamsız konulardaki anlamsız inatları yüzünden bir süre sonra çekilmeyenlerdir.

çok iyi bir arkadaş, çok kötü bir sevgili olur bunlardan.

kendisi yıllardır bilinen ağırbaşlı, temiz yüzlü, kapasitesi sınırlı beşiktaş hocalarından olmadığı için sevilmemiştir. kimseye eyvallahı olmayan, asi ruhlu yapısı yüzünden ise içinde benim de olduğum kitle tarafından çok sevilmiştir, özlenendir.

iyi bir taktisyen değildir, elinde her açıdan mükemmel bir kadro yoksa başarılı olması için uzun vadeli planlama gerektiren bir hocadır. duyguları, idealleri, hevesleri, egoları mantığının önüne geçer çoğu zaman ki, kendisini yıllardır unutmuş alman milli takımında oynamak için karşılığında para istemesi bunun en güzel örneğidir. yine geldiği sezon kadro ve oyuncu yapısına tamamen zıt bir sistemde takımı oynatmayı ısrar etmesi de buna güzel bir örnek oluşturur.

göze hoş gelen futbol oynatma önceliğinin yanında gençlere değer vermesi bir başka iyi özelliğidir. bugün artık 18 yaşına gelmiş muhammed'e bir 90 dakikayı çok görenler, schuster'in onu 16 yaşında sahaya sürdüğünü unutmamalıdır.

yine bugun kadroya alınmayan atınç, kiraya verilen furkan şeker, gönderilen onur bayramoğlu gibi gençlere şans vermiştir. necip uysal'ın bugunku seviyesine atlamasında en büyük pay sahiplerindendir. yine kendi zamanında cenk gönen ve ersan gülüm'ü sürekli oynattığı unutulmamalıdır. son olarak biraz zorunluluktan da olsa ali kuçik gibi bir genci porto maçında oynatma cesaretini göstermiş teknik adamdır.

özetle kendine has kişiliğiyle egoist-idealist bir futbol adamıdır kendisi. gönüllerin dayısıdır.

içinde bulunduğumuz mali şartlarda alınabilecek en iyi box-to-box midfielder.

oyunun iki yönünü "iyi" oynayabilmesi, sakatlıklarla arasının olmaması, istikrarlı olması, yedekliği sorun etmeyecek bir yapıda olması, gol ve asist üretmede sıkıntı yaşamaması, gol-asist sayılarının her sene bir standardı olması, alacağı maaşın uygun olacak olmasının yanında isveç milli takım oyuncusu olması gibi nice sayamadığım özellikleri var kendisinin.

seneye şöyle bir orta saha rotasyonu, iyi bir hocayla birleşirse başarılı olmamız işten bile değil:

fernandes-oguzhan-holmen-necip-veli-taş gibi önlibero.

ayrıca kimi yerlerde küme düşen takımdan oyuncu alınmaz tarzı şeyler okuyorum ve onları webo'yla baş başa bırakıyorum.

ne zaman skeç sıkışsa "erotik shop" diyen tolga çevik'e, "arkadaşım!" diye böğüren abuk tipli bir yönetmenin ve kendi halinde piyano çalan özer atik'in eşlik ettiği program.

son 10 senede sadece 1 şampiyonluk kazanmasına rağmen, taraftarının hiç azalmadığı aksine artış gösterdiği çocukluk aşkım, herşeyim.

yine son 5 senede ülke tarihinin en rezil yönetimine rağmen en çok kupa alan takım olması bile neden büyüklüğünün ayrı olduğunu gözler önüne serecek cinstendir.

(bkz: 2008-09 çifte kupalı şampiyon beşiktaş) (bkz: 2010-11 türkiye kupası şampiyonu beşiktaş)

kimileri mali krizde olduğu sene 2.lig'e oynarken, beşiktaşım takımın başındaki çapsıza rağmen ikinciliğe oynamıştır. sadece doğru takımlar çıkaran standart bir hocayla bile şampiyon olmamız işten değildi oysa.

ayrıca kongre camiasındaki virüsleri dezenfekte edip ayağa kalkabilse, eski parlak günlere dönecek olan kulübümdür.

aşkın kölesi olmayı, sistemin kölesi olmaya tercih etmiş ancak eşinden ayrıldığı vakit hayatta tutunacak dalı kalmadığından intihar etmiş, türkiye'nin en iyi blues gitaristidir.

ayrıca kendisi aşağıdaki linkten de görülebileceği üzere talkbox kullanan ilk gitaristtir.

http://tinyurl.com/6y9sv4h

çocukluğumun gözbebeği survival-horror türü oyun serisi. yani serisiydi o zamanlar, sağolsun yeni nesil shoot-em-up'cı oyunculara yaranmaya çalışan capcom resident evil'in da içine etti.

aynı zamanda, yönetmenliğini paul w.s. anderson'un yaptığı, ilk filmi 2002 yılında çıkan film serisi. kuru aksiyondan başka bir numarası olmadığını belirtmek boynumuzun borcudur efem.

mental olarak zayıf bir oyuncu. eğer bu yönden kendini toparlamazsa yeteneklerine ihanet eden futbolculardan biri olacak ne yazık ki.

birilerinin ona futbolun takım oyunu olduğunu öğretmesi gerekli. az kafanı kaldır be evladım.

sabahlara kadar multiplayer'da o server senin, o server benim dolaştığım güzide fps.

evet yıl oldu 2013, ama bundaki tadı hiçbir benzerinden alamıyorum arkadaş.

emekli formula1 pilotu.

schumi daha benettondayken, altındaki williams'la yardırırdı bu zat. sonra arrows'a geçti derken kısa süre içinde söndü kariyeri.

üst düzey bir pilottu ancak geç başladığı kariyeri, adam akıllı kariyer planlaması yapmasına imkan vermeyince efsane statüsüne yükselemedi kendisi.

ailecek severdik kendisini. f1, hill gibi adamlarla daha güzeldi.

4-3-3, 4-5-1 gibi sistemlerde bek olarak yetersiz kalacak oyuncudur. ya da şöyle dersek daha doğru olur, beklerin önemli bir hücum gücü sağladığı hiçbir takımda oynayacak yeterlilikte değildir.

kendisinini yeri defansif bir 4-4-2'nin sağıdır. kadroda bulunmasının tek artısı, hem sağ hem sol bek oynamasından dolayı yokluk durumlarında getireceği kısa vadeli çözümlerdir.

her fırsatta bu adamı orta saha olarak ilk kullanan carvalhal'e küfür etmeme yol açan oyuncu. kendisi bu takıma burak kaplan'la birlikte kanatlara alternatif olsun diye alınmıştı oysa. bize gelmeden önceki sezon rapid wien'le oynadığımız maçı hatırlayanlar ne dediğimi daha iyi anlayacaktır.

o fizikle gattuso'nun yanından bile geçemez ayrıca. fizik olarak yetersiz, dayanıklı değil, ön sezisi sıfır bu adamın. yani mevkisi itibariyle en kilit özellikleri yazıyorum. "ofansif meziyetleri sınırlı diye, bir adam defansif rolde kullanılmak zorunda mıdır?" diye buradan yetkililere sormadan edemiyorum.

kendisinin ofansif ortasaha rolu için fiziğinin yetersiz olduğuna katılmakla beraber, kreatif kanat oyuncusu olarak kullanıldğında az-çok katkı vereceğine inanıyor, gel gör ki samet aybaba'nın bu türden bir kanat oyuncusunu oynatacak sistemi olmadığını hatırlayınca üzülüyorum.

beşiktaş'a gelmesi durumunda sevinçten babaannemi balkondan atacağım menajer. gelmesine ben de ihtimal vermiyorum ne yazık ki.

bir dönem beşiktaş'ımızla da ismi anılmış, danimarka ligi'nde top koşturan genç kanat oyuncusu.

yaşının artık 21 olması, ve yeterli maç sayısına ulaşamamasından dolayı sönüp gidecek genç yeteneklerden olması kuvvetle ihtimal.