confessions

deniztarafindakikale

3. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 3110
  2. takipçi 0
  3. puan 48250

14 ekim 2012 beşiktaş türk telekom maçı

deniztarafindakikale
christopher'ın gününde olmadığı her maçı böyle izleyeceğimizin resmi olan karşılaşma. takım savaşçı evet ama yıldız isimler ( oyunlarıyla yıldız olanlar ) olmadan çok fazla hayale kapılmamak lazım. euroleague maçı sonrası lige dönmek genel olarak zaten kolay olmuyor ama dün bunun da ötesinde kötüydük sanki.

kötü oynasak bile kazanmak ayrıca güzel ama bu hep böyle olmaz.

12 ekim 2012 beşiktaş partizan maçı

deniztarafindakikale
protokol tribününde eski basketbolcu drobnjak ile yanyana izlediğim ve müthiş keyif aldığım maçtır.

tv'ye de çıkmışım sonradan öğrendiğime göre, kızımla birlikte pascal'la foto çektirmekte pastanın kreması gibi oldu o harika gece'de.

gelmeyerek pota arkalarını boş bırakanlara ise birşey demek istemiyorum, zira o güzel geceyi kaçırmak bile onlar için yeterli bir cezadır.

fikret orman

deniztarafindakikale
hatalarını görmeme rağmen, samimiyetinden ve başarılı olacağından şüphe etmek istemediğim kişi ! YD için iyi BEşiKTAş'lı demesi üzücü tabii ama ne demeliydi ki ? taraftar ağzıyla çıkıp kulübün amk demesini beklememeliyiz sanırım.

başkanımızla ilgili net fikrim denetleme raporu ve yaptırımları sonrası netleşecek ve değişmeyecektir sanıyorum.

30 eylül 2012 akp kongresi

deniztarafindakikale
katılan konukları ile, tepki yaratan kongredir.
Dünya'da hiçbir ülke yoktur ki binlerce insanının katilinin kankasını (aşiret ağası barzani) "Türkiye Seninle Gurur Duyuyor" tezahüratlarıyla karşılasın !
Dünya'da hiçbir ülke yoktur ki iktidar partisinin kongresi konser tadında yaşansın !

optik başkan

deniztarafindakikale
yıllar evvel derneğimiz faalken ( forza Beşiktaş ) bursa deplasmanına giderken arka koltukta şu efsane dialoğu yaşamıştık.

optik başkan : dayı ( imparator selçuk ) ben neden başkan olmuyorum yaa ?

dayı : sen zaten gönüllerin başkanısın optik !

sonra maça girdik ve bize ayrılan kale arkasının yoğun olan köşesinden durgun olan köşesine geçtik dördümüz. ben marko şener ilker ve optik başkan. yoğun uğraşlarımıza rağmen durgun olan köşe kendinden vazgeçmemiş ve bize ayak uydurmamıştı.

optik başkan : bütün yol boyu biz içtik bunlar kafayı bulmuş, sabaha kadar bağırsak duymaz bunlar hadi gidelim :)

sonra deplasman tayfasının olduğu yerimize geri döndük.

100. yılın başında abbasağa'da inci baba'nın doğum gününü kutlarken birkaç gün evvel 4'lü savunma oynayıp 5 yediğimiz aek hazırlık maçının kritiğini yapıyorduk. içimizden biri

-abi bu aek kim yeeaa ?

optik başkan

-ya işte yunanistan'ın Beşiktaş'ı gibi bir takım. önce panathinaikos olimpiakos sonra aek :))
154 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol