optik başkan

deniztarafindakikale
yıllar evvel derneğimiz faalken ( forza Beşiktaş ) bursa deplasmanına giderken arka koltukta şu efsane dialoğu yaşamıştık.

optik başkan : dayı ( imparator selçuk ) ben neden başkan olmuyorum yaa ?

dayı : sen zaten gönüllerin başkanısın optik !

sonra maça girdik ve bize ayrılan kale arkasının yoğun olan köşesinden durgun olan köşesine geçtik dördümüz. ben marko şener ilker ve optik başkan. yoğun uğraşlarımıza rağmen durgun olan köşe kendinden vazgeçmemiş ve bize ayak uydurmamıştı.

optik başkan : bütün yol boyu biz içtik bunlar kafayı bulmuş, sabaha kadar bağırsak duymaz bunlar hadi gidelim :)

sonra deplasman tayfasının olduğu yerimize geri döndük.

100. yılın başında abbasağa'da inci baba'nın doğum gününü kutlarken birkaç gün evvel 4'lü savunma oynayıp 5 yediğimiz aek hazırlık maçının kritiğini yapıyorduk. içimizden biri

-abi bu aek kim yeeaa ?

optik başkan

-ya işte yunanistan'ın Beşiktaş'ı gibi bir takım. önce panathinaikos olimpiakos sonra aek :))
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol