çamur

2011 - 2012 sezonu çubuklu formasındaki bayrak ile armanın hizalarında bir problem vardır.

Maçın başından itibaren kazanırız yeae havasında takıldığımız, yatarak izlediğimiz, skor 2-2ye gelince doğrulup hırs yaptığımız, küfürleri ardı ardına sıraladığımız, Quaresma'nın son dakika golü ile havalara uçup gırtlaklarımızı parçaladığımız maçtır.

1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc besiktas maçı'nda insana orgazmdan daha keyifli anlar yaşatandır.

6 kasım 2011 gençlerbirliği beşiktaş maçı kadrosuna da alınmayan ve lige verilecek ara nedeniyle ülkesine giden futbolcumuz. üzülüyorum yeminlen bu adamın oynamamasına, seviyorum işte. Geçirdim ben de sırtıma 14 numaralı formasını, öyle izleyeceğim bu maçı.

birazdan evden çıkıp stad yoluna düşeceğim maç.

Oysa ne kadar sevinmiştik nobre'nin gidişine...

tanım: brezilyalı olup da futbol oynama becerisine sahip olmayan ender varlıklardan, defansif forvet.

bencil oynadığı iddia edilen futbol üstadımız. arkadaş kime pas atsın bu adam? savunmanın arasında saklambaç oynayan, götünü kaldıramayan eduya mı; yoksa sorumluluk almaktan kaçan, çizgi bekçiliği yapan silik bir simao'ya mı? bakıyor etrafına şöyle bir, al fernandes ver fernandes... adam çalıma kaçıp şutu düşündüğü zaman daha etkili oluyor zaten bu takımda. almeida varsa forvette al güzel kardeşim at golü diyor zaten. kaldı ki 29 eylül 2011 stoke city beşiktaş maçı nda da yapmıştır asistini.

Maçın genelinde iyi oynadığımız ama pozisyon üretmekte zorlandığımız karşılaşmadır. ileride top tutamayınca baskı yemek kaçınılmaz oluyor. özellikle 2. yarının ortalarında ciddi baskı yemeye başladık. Carvalhal ne yaptı, seyretti. Edu dallaması ne iş yaptı da oyunda kaldı. Sahanın iyilerinden Necip'i çıkartmak yerine çıkartsana Eduyu, holoskoyu al, olmadı mustafayı al. Sonuç olarak da ucuz bir penaltı ile kaybettiğimiz karşılaşma olmuştur. Ancak çok açık görülmüştür ki biz bu takıma yan toptan gol atamayız, almeida yoksa.

Beşiktaşımızın sezonun şu ana kadarki en istekli futbolunu oynadığı karşılaşmadır. Stokelu oyuncu çekil lan rüştünün önünden!

Forvette büyük ihtimalle Edu oynayacaktır ve muhtemelen yine çıldırtacaktır. cezalı olan Quaresma yerine muhtemelen holosko oynayacaktır, herşeyi yapabilir, sürprizdir. Guti maalesef yine 18 kişilik kadroda yoktur. Kalede de Cenk oynayacaktır ki onun oynaması lazımdır. böyle maçlarda pişecek bu çocuk, arada talihsiz maçlar çıkarsa da aslında iyi kalecidir. Sağ bekte ise galiba toraman oynayacaktır, korkuyorum be sözlük..!

2011 - 2012 sezonunda bu zamana kadar sürekli kadro dışı bırakılarak hakkının yenildiğini düşündüğüm futbolcumuzdur.

inanç ve hırsın da önde geldiği parametrelerdir.

iskeleti geçen sezon kurulmuş olan beşiktaş futbol takımının başına ligler başlamadan yaklaşık 1 ay önce getirilen Portekizli teknik direktördür. Geldikten kısa bir süre sonra takımın hava hakimiyetinden bahsederek muhtemel taktiği hakkında da ipucu vermiştir. Takımın başında çok fazla yabancılık çekmediğini düşünmekteyim, zira takımın iskeletinin önemli oyuncuları da vatandaşı, hem de dünya futbolunda tanınmış isimler. bu oyunculara ek olarak yine dünya futbolunda tanınan bir de guti var kadroda.

Ancak gelinen noktada görünen o ki, henüz tam olarak bir sistem oturtmayı başaramamıştır; hava topları haricinde. Bugüne kadar oynadığımız hem lig hem de uefa kupası maçlarında takım sürekli yan top denemiştir. Bu zamana kadar da eskişehirspor maçı hariç başarılı olmuştur. Ama görünen o ki takımın oyun planında ciddi bir kısırlık var. inönü'deki Alania ve Ankaragücü maçları geç gelen goller ile kopartılmıştı ama sonuç tatmin ediciydi. Bu zamana kadar ki en ciddi rakibi ise 1-0 öndeyken 10 kişi kalan ve yarı sahasına kapanan Bursaspordu. Yine goller geç geldi ama daha vahimi beşiktaş bu sefer pozisyona bile giremiyordu, kilidi bir türlü açamıyordu, şuursuzca topla oynuyordu. işimiz ismaile kaldı derken ismail maçın yıldızı oluveriyordu.

Gol isteyen, galibiyet isteyen Carvalhal müdahale adına fernandes'i çıkarıp veli'yi oyuna alıyordu. Birşeyler yapmaya çalışan, her zaman maçın skorunu değiştirebilecek kapasitede olan Fernandes oyundan çıkıyordu, yerine kağıt üstünde hücum oyuncusu olan veli giriyordu. ancak, böyle kilitlenmiş bir maçta maçın kaderini değiştirecek oyuncu veli olamaz. Sidnei'yi hücuma çeksen daha faydalı olurdu. Maç boyunca hiçbir şey yapmayan Simao oyunda çok bile kaldı. Oysaki senin elinde oyunun her yönünü oynayabilen Ernst gibi bir adam var. illa da fernandes çıkacaksa yerine girecek adam o klübede ernsttir, veli değildir. kaldı ki, her maç aşırı derecede sorumluluk yüklediğin fernandesi arada dinlendirmek için de kullanabileceğin 1 numaralı adam ernsttir. Ayrıca, senin elinde bir de Guti var. Ne durumda olursa olsun, kadro dışı bırakıp adamı kaybetmektense kazanmaya bakmalısın. ilk 11 olmasa da klübede olmalıydı Guti dün. böyle kilitleri çözecek ender oyunculardandır. hiçbir şey yapmasa maç boyu, atacağı 2 pasla skoru direk etkileyebilir. Evet forvet hattında sıkıntı var, bebe ile almeida sakat. Ama elindeki edu ve pektemek de Türkiye ligi için yeterlidir. yalnız bu adamları sağ - sol açık oynatırsan olmaz. forvet değil santrafordur onlar.

özetle, beşiktaşın mevcut kadrosu türkiye liginin en iyi kadrosudur bence. Ancak kapasitesinde oynamıyor bu takım. Topu alan quaresma ve simoa kenardan orta açmaya gidiyor. sağ - sol beklerden yeterli destek gelmiyor. ön liberoda görev alan oyuncular da topu kanatlara taşımaya çalışıyor. tamam kanatlar kullanılacak ama sadece kanatlar ile olmaz. simao da quaresma da ortaya sokulup şut çekmeyi, verkaça girmeyi başarabilen oyuncular. göbekte oynayan fernandes quti ernst gibi oyuncular ara pası ile olsun, şut ile olsun her an gol bulabilen oyuncular. ama yok biz orta yapacağız da kafa vuracağız da gol bulacağız. Tamam kardeşim yap onu ama bir kaç farklı şey dene. kanatları kapatınca rakip takım ne hale düştün bak... Bir de nasıl yaparsın bilmem ama oynat o Guti'yi... Klübeden de olsa girsin oyuna...

22 eylül 2011 bursaspor beşiktaş maçında 87. dakikada gelen gole, doğuştan, fanatik beşiktaşlı bendeniz hiçbir tepki vermezken çılgınlar gibi sevinen "sözde teknik" direktörümüz. şu zamana kadar şansı yaver gitmiştir ama ileriye dönük pek de umut vermemektedir.

beşiktaşımızın 10 kişi kalan bursaspora karşı pozisyona dahi girmeden kazandığı maç olmuştur. Olsun, kazanmak güzeldir.

Sağ bekteki performansını görmek için forma giymesini merakla beklediğim futbolcumuzdur.

(bkz: ekrem dağ )
(bkz: ibrahim toraman)

tüm maçları takip etmeyi biraz zorlaştıran uygulamadır.

şüphesiz güzel bir alışkanlıktır. Kaybetmez devam ettirirsek bazı maçlarda kilidi açmak için kullanabiliriz.

Oyuna etkisi ve katkısı yeterince olmayan hocamız. iyi bir insandır, güzel demeçler vermektedir ancak teknik bilgi olarak beşiktaş için yeterli olduğunu henüz gösterememiştir. Oyuncu seçimlerinde yaptığı hataların yanında takımı sürekli kanatlardan oynatmaktadır. Bu da atak organizasyonları açısından kısırlığa neden olmaktadır. 19 eylül 2011 beşiktaş ankaragücü maçı 'nda topa sürekli sahip olduğumuz halde gol bulmakta sıkıntı çekmemizin bir nedeni de budur. Söz konusu maçta ceza sahası dışından şut çekmedik, göbekten verkaçlarla, ara pasları ile ceza sahasına girmedik; hep kanatları denedik. Oysaki bu takımın Almeida'sız haliyle bile leblebi gibi gol atması lazımdı ankaragücüne.

(bkz: Onların Heronları varsa bizim de kartalımız var!)
(bkz: Egemen oldu ironman!)