confessions

brigate autonome

3. nesil Yazar - uzman yazar - Yazar -

  1. toplam entry 327
  2. takipçi 0
  3. puan 9204

telefondan sözlüğe girmek

brigate autonome
sözlüğün android uygulaması olsa da, normal tarayıcı girişlerinden bi farkı olmadığı için yine yazarlar adına işkence haline gelen durumdur. şimdi göt üstünden eleştirmesi kolay olduğundan hadi örnek de vereyim, ekşi sözlük'ün mobil girişi şahanedir mesela, telefonlar için ideal hale getirilmiştir. o tarzda bir şey olsaydı telefonlar yazarlar adına daha kullanışlı olurdu. ama yine de emeğe saygımız sonsuz tabii ki, düşünülmesi de güzel.

(bkz: kartal sözlük android uygulaması)

matias emilio delgado

brigate autonome
haftada bir, sabahları uyanır uyanmaz internete girdiğimde 2 zürih maçında attığı golleri, marsilya maçında bobo'ya attığı ara pası ve kadıköy'deki fenerbahçe maçında yine bobo'ya attığı ara pasını izleyerek güne başladığım futbolcudur.

niye bilmiyorum ama ben bu latin soytarısını çok severdim be. şimdi düşününce belki zamanında ben de gitmesini çok istedim de, bu adam başkaydı be kardeşim. gittiğinden beri "karizmatik 10 numara" boşluğunu dolduramadık bi türlü. kendisinin en büyük şanssızlığı beşiktaş tarihinin en kötü kadrolarına denk gelmesidir bence. bize gelmeden 1 sezon önce, basel forması giyerken uefa'da 12 maçta 7 golle oynamıştır henüz 22 yaşındayken. saçma sapan adamların elinde eridi gitti gariban.

football manager 2013

brigate autonome
zannediyorum crack i çıkan oyun.

forumlarda şurda burda oyunun bir sürümü için[ybkz]swh[/ybkz] crack paketleri paylaşılıyor, twitter'da da görmüştüm. daha önce oyunu hiç oynamadığımdan çalışıp çalışmadığını bilmiyorum, deneyen var mıdır acep?

ricardo quaresma

brigate autonome
sevenlerinin sürekli söylediği gibi deplasmandaki maccabi maçında çok iyi filan oynamamıştır. kendisi daha 5. dakikada yayın orda çalım yapmaya kalkıp topu kaptıran adamdır. o pozisyon gol olsa her şey çok farklı olabilirdi ama olmadı daha farklı oldu. asistini golünü yine yapıyordu o ayrı ama resmin geneline baktığımızda bu adamın takımın nasıl içine ettiğini daha rahat görürüz. birincisinde çalımlarla maçı götürürsün bir şey olmaz, ikincisinde götürürsün bir şey olmaz ama atletico madrid seni kötü gününde bi yakalar, takımın bütün bir sezon verdiği emeği senle paketleyip kenara atar.

bahsettiğim atletico madrid maçında da quaresma çıktıktan sonra işin nasıl bize döndüğünü hatırlatmakta fayda var. ilk yarısı 3-0 biten maçın ikinci yarısında rakibin net bir atağı yokken golümüzü buluyoruz, bunun üstüne quaresma'nın yerine giren ismail'in soldan bindirmeleriyle de sürekli tehlike yaratıyoruz. holosko'nun karşı karşıya kaçırdığı çok net bir pozisyon var aklımda kalan.

buraya kadar geldik, bursa maçını es geçmek olur mu? hani maç 1-0'ken bu adamın kırmızı görür görmez yine ismail'in topla daha fazla oynamaya başladığı dakikalarda 2 nefis asistiyle öne geçtiğimiz maç. adamın nasıl kırmızı gördüğünü geçtim, sürekli bize nasıl zarar verdiğinden bahsediyorum dikkat ederseniz. yoksa rakibine bilerek tekme sallayan adamın beşiktaş'ta zaten işi olmaz, ondan bahsetmeye bile gerek yok.

11 mayıs 2013 beşiktaş'ta polis faşizmi

brigate autonome
stada giremedim. dün semte gitmeden önce son bi umudum vardı bilet için, o da olmayınca ne kapıları zorladım ne de kapıların orada dolaştım. hayatımda 1 kez olsun maça biletsiz girmedim ki öyle biri de değilimdir zaten. en kötü beleştepe'de izleriz, stada son defa uzaktan bakıp öyle vedalaşırız demiştim. maçın sonuna kadar da durdum.

önce beleştepe'den kovulduk, "lan oğlum artık siktirin gidin, sikicem belanızı ha." diyen değişik giyimli, şeflerine benzeyen bi amca vesilesiyle. beleştepe dedim ama orada bile değildik biz, aşağıdaki merdivenlerin orada oturmuş tribünleri izliyorduk, bizi kovmaları için hiçbir haklı bahaneleri yoktu. neyse olcay golü atarken yeni açık'ın sevincini gördük orası bize yetti.

sonra aşağıda numaralı tribünün arkasında dururken birbenbire beleştepe'nin orda bi kovalamaca başladı. eski açık'ın o taraflara doğru gelirken[ybkz]swh[/ybkz] bu polislerden birkaç tanesi karşı kaldırımlara kaçanlara küfür etmeye başladı. biraz devam etti, birkaç tanesini otobüse aldılar, orası da bir süre sonra duruldu derken çevik kuvvetlerden biri eski açık'ta bu küfürlerine karşılık veren abiye sevgi cümleleri sarfederken bütün günü de özetlemiş oldu: "aşağıya in, ananı sikecem senin."

artık maçın sonlarına doğru gaziler büfe'nin oralarda dururken elinde kovayla bir tane polis amca gözüme çarptı. ne bok yediklerini adım gibi biliyordum ki bunları defalarca görmüştüm. sonra ne yapsam ne etsem derken tam yanımdan geçtiği esnada ben de elimdeki kutu kola şişesini kovanın içine attım. adam önce kovaya sonra bana baktı, ben de biraz günün gerginliğiyle "ne? çöpleri toplamıyor musunuz?" dedim. adam da dönüp "burdakiler geri dönüşümlü hehehe" diyip, öylesine yavşakça verilmiş bir emri, orospuçocukluğunun üstünün örtülmesi için verilmiş emri içine sindirmiş olacak ki yerdeki boş biber gazı kovanlarını toplamaya devam etti. kovaya göz ucuyla baktığımda da gördüğüm %80'inin boş kovanlarla dolu olduğuydu.

tanım: ancak ve ancak haysiyetsizlerin işi olur. yunus polislerinin kazan'ın önünde yaptıklarını eve gelince gördüm. siz adinin en önde gideni şerefsizlersiniz. bu kadar diyebiliyorum sadece.
5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol