confessions

besiktaskli

2. nesil Yazar - - Yazar -

  1. toplam entry 3560
  2. takipçi 0
  3. puan 71790

kısır

besiktaskli
entry girmek isteyenyazarın istese de bu eylemi becerememesinden ötürü geçirdiği gün için kullandığı sıfat.

entry girmeyi unutmuşum sanırım. beceremiyorum yazmayı bir türlü...

ali ece

besiktaskli
kendine has tavrıyla ve en çok da oyunbozanlığı dolayısıyla sevdiğim futbol yorumcusu.

kimseye taviz vermeyen, sadece kendi olan tavrıyla ve tribüne oynamayan yanıyla diğerleri ve ali ece olarak ayrılabilecek adam...

yıldırım demirören

besiktaskli
yurt inşaası sözü vererek bu berbat günlerime ışık olan başkan.

her ne kadar beşiktaş' ımı kötü yönetse de, yaptığı bu insanlık ayakta alkışlamaya değer...

lafı açılmışken, ts ve gs yönetimleri de bu konuda ellerini taşın altına koydularda hala fb yönetiminden ses çıkmadı. ayıp.

muharrem ince

besiktaskli
"bu ülkede yanlışlıklar oldu, çok büyük haksızlıklar da oldu" cümleleri kurup, ardından da çözüm önerilerini ilk kez bu kadar net bir şekilde mecliste dile getirip sunan chp milletvekili...

öncesini sonrasını bilmem, ama bu duruşuyla alkışımı aldı kendisi.. çok mu umurundaydı benim alkışım? değildi belki.. ama onun bu duruşu daha doğrusu 550 kişiden bir kişinin bu duruşu benim çok umurumdaydı...

http://www.facebook.com/photo.php?v=158508334191556

trabzon daki köy okuluna yardım kampanyası

besiktaskli
kartal sözlük ailesi olarak bizlerinde desteklemesi gerekir şeklinde düşündüğüm kampanyadır.
elimde bununla ilgili fotoğraflarda mevcuttur. isteyen olursa bana ulaşsın gönderebilirim.
[image_tasima]http://imageshack.us/photo/my-images/153/fotograf16.jpg/ [/img_tasima]

olay şöyledir arkadaşlar;

serkan balbal' a gelen bir mail de bu okulda öğretmenlik yapan bir arkadaş okulla ilgili sıkıntılarını dile getirip yardım talebinde bulunuyor. Serkan Balbal da twitterda takipçilerine konuyla ilgili bir twit geçtikten sonra ilgilenenlere mail yoluyla bir bilgilendirme metni geçti. bana yolladığı maili aynen buraya kopyalıyorum. ve bizlerinde elimizden geldiğince bu kampanyaya destek vermesi gerekir diye düşünüyorum.

(i: öncelikle ilgi gösteren siz dostlara,duyarlı arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum.

Bu konudan Okulda öğretmen olarak görev yapan bir arkadaşımızın maili sayesinde haberdar oldum.

Okula yeni tayin olduğunu,koşulların zorluğuna adapte olmakta ilk zamanlar çok zorlandığını,sonra çocukları tanımaya görmeye başladıkça orada kalıp

Elinden ne geliyorsa yapmaya karar verdiğini,ama tek başına yetemeyeceğini anladığından bana yazdığını söyledi.

çocukların hepsi okula ulaşmak için 1.5 saatlik bir yol yürüyorlarmış,ayaklarında lastik yırtık ayakkabılarla ve üzerlerinde yırtık önlüklerle mont bile olmadan.

Hocamızdan bir liste yapmasını, çocukların ayakkabı numaralarını yazmasını ve isimleri ile göndermesini istedim bugün bana ulaştırdı kendisi.

Size ekte okuldan ve çocuklardan birkaç foto gönderiyorum görmeniz için.

Aynı zamanda alt da yazan mektup hocamızdan bana ulaşan ilk mektuptur.

Merhaba serkan bey

Arakli tasgecit hasilli ilkogretim okulunda 3. Sınıf öğretmenliği yapıyorum. Size tüm basımdan geçenleri en bastan anlatırsam belki daha iyi olur.

Ktu de fen bilgisi öğretmenliği okudum ve mezun oldum. Bu yıl yüksek lisansa başladım. Hafta da 1 veya 2 gün okula gittiğim için Trabzon'da da yapılacak pek seçenek olmadıgı için şabahlari öğretmenlik yapmaya karar verdim. Başvurular yaptım ve Trabzon'da tuttuğum evden yaklaşık 2 saat uzaklıkta olan bir koyden öğretmenlik daveti aldım. Bu okul daha önce servis olmadıgı için kapatılmış. Zaten kapatılan kısımda da sadece 4 sınıf varmış. Bu sene devlet yardım olarak ek bina yapmış ve öğretmenler için yolu taşımalı yapmış. Ben pek sıcak bakmasamda ogrencilerin anlatılan durumlarına üzüldüğüm için kabul ettim. 19 Eylül'de okula ilk defa çıkarken oluyorum sandim. O yollar tek şerit ve uçurumun kenarında bazen sabah bile çakal oluyor yolda. Ama okula çıktığımda daha d vahimdi. Pis inşaat halinde bir koy okulu. 10 ogretmen tüm okulu bastan aşağı biz sildik. Camları sildik duvarları sildik yerleri sildik öğretime hazır hale getirdik. Yaklaşık 2 hafta hic ogrenci gelmedi okula hepsi yayladaymis çünkü. Devletin yaptırdığı ek binaya yeni sıralar ve tahtalar temin edildi. Bana göre hersey yolundaydi. Korkunç yollara bile alışmıştım. Ama ogrenciler okula geldiginde ikinci soku yasadım. Kimi ayağında lastikler kimi yirtik önlükler kimi corapsizdi. Cogunun 2 saat yol yürümekten sumukleri Akmış bazılarının da soğuktan buz tutmuş burunları çözülunce kanıyordu. Devlet ogrencilerin bir kısmına servis ve yemek koymuş. Fakat okulun diger yarısı onlar yerken bakmakla yetiniyor ve özeniyor. Cogunun defteri kalemi araç gereci yoktu. Kendi sınıfıma kendi imkanlarimla defter kalem fulut not defterleri pastel boya sulu boya dağıttım ve hayatlarında hic Trabzon'a bile gitmedikleri için onları forumda sinemaya götürmeye soz verdim. Ara tatile girmeden goturcem hersey hazır. Ama kıs geliyor. Cocuklara mont, Bot, almak istiyorum fakat iyi birsey almaya kalksam birkaç bini gözden çıkarmam gerekiyor. Bende sizin takipçinizim tek hastalığınızın nutella olmadıgını biliyorum. Cocuk yuvaları ve huzur evlerine gittiğinizi takip etmekteyim. O yuZden sizden ricada bulundum. Benim sınıfım 22 kisi ama ben sadece kendi sınıfımı degil okuldaki tüm ogrencilere çözüm bulmak istiyorum.okulun en acil ihtiyacı da projeksiyon cihazları. Egitimde hersey artık çoklu zeka tekniklerine göre düzenlenmiş ve bu sekilde öğretimin temelinde projeksiyon cihazları yatıyor. Hıc birsey yapılamazsa belki 5 adet projeksiyon cihazı bile olsa ısımız görülür.





NE YAPABiLiRiZ…?

Düşüncem kullandığımız eskilerden ziyade bu çocuklara bir çocuk markası ile anlaşıp toptan ayakkabı mont ve kıyafetler almak.Hepsinin adına güzel paketlerle gidip kendilerine ulaştırmak.

Glebilecek arkadaşlar varsa beraber gitmek yoksa oradaki fotoları gelemeyen yardımcılarla paylaşmak.

NASIL YAPABiLiRiZ..?

Ekteki listeleri ve fotoları inceleyin öncelikle,Elinizde olup temiz olduğuna ve listedeki çocuklara olabileceğine inandığınız şeyler varsa bana ulaştırabilirsiniz.

Ya da lazım malzemelerle ilgili bir işiniz vardır direkt toplu olarak hareket eder çözeriz bazı noktalardaki eksikleri

Ya da ben bu iş için kendimden 1000 tl koyarak bir hesap açıyorum.Siz de içinizden ne geliyorsa, imkanınız neye yetiyorsa bu hesaba kendi adınız ve açıklama ile bana ulaştırın.Bende anlaştığım yerden tüm eksikleri

Alarak ve tamamlayarak göndermeye hazır hale getireyim.

Para gönderecek olan arkadaşların isimlerini ve bilgilerini gün gün toplayarak sizlerle paylaşacağım.Aynı zamanda tüm toplanan para ve giderleri sizinle faturaları scan ettirip paylaşacağım.

içinizden nasıl geliyorsa o şekilde bu konuda yanımızda olabilir ve bu çocukların mutlu olmasına katkı sağlayabilirsiniz.

Kafamızdaki tarih Kasımın ilk haftası okula ziyarette bulunup tüm aldıklarımızı da yanımızda ulaştırmak.



Bu konu ile ilgili olarak bankaya sıfır bir hesap açtırdım.

Garanti bankası

Maslak şubesi

Hamit serkan balbal

şube kodu 342 –Hesap no : 6649107
i-BAN TR34 0006 2000 3420 0006 6491 07

Bu hesabı kullanabılır ve bana maıl ıle bılgı verebılırsınız.

Eger adrese bırseyler gondermek ıstersenız bana yıne maıl olarak ulaşırsanız bir adres belirleyip o adrese sizden gelecekleri Stoklayacağım.



şimdiden duyarlı tüm arkadaşlarıma,kendim adına teşekkür ediyorum.

Unutmayalım,

BiR çOCUK DEğişiR TüRKiYE DEğişiR,DüNYA DEğişiR.



Sevgi ve saygılarımla,

Serkan BALBAL)

atatürk'ün gençliğe hitabesi

besiktaskli
atatürk' ün gençlere yol göstermesi amacıyla kaleme aldığı eserdir.

ayrıca ne zaman "ne yapabilirim?" diye soru sorduğumda kendime dönüp tekrar tekrar okuduğumdur...


(vurgula: ey türk gençliği! birinci vazifen; türk istiklâlini, türk cumhuriyeti'ni, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur.

bu temel, senin en kıymetli hazinendir.

istikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır.

bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen; vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!

bu imkân ve şerait, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir.

istiklâl ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler.

cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.

bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler.

hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasî emelleriyle tevhit edebilirler.

millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir. ey türk istikbalinin evlâdı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; türk istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır!

muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur!

m.k. atatürk, 20 Ekim 1927)

avcılar

besiktaskli
"şehidim hakkını helal et bize" sesleriyle inim inim inleyen istanbul ilçesi.

metrelerce uzunluğunda ay yıldızlı bayrağın açıldığı ve her tarafını türk bayraklarıyla donatmış ilçe aynı zamanda...

gururu ve hüznü bir arada yaşayan ilçe...

şehit

besiktaskli
allah [ybkz]swh[/ybkz] tarafından dahii kutsanan kişilerdir. ne mutlu onlara...

"allah yolunda öldürülenleri sakın ölüler sanma. bilakis onlar diridirler. rableri katında rızıklanmaktadırlar."

Al-i imran 169

sorumlu olmak

besiktaskli
iyi olan bir şeyin kötüye gitmesine sebep olmak ve bunu kabul etmektir.

anlamamakta direnenler var ancak bu ara onların bu direncini kıracak metanet ne yazık ki ben de mevcut değildir.
herkes kendine vurduğu kilidin sağlamlığı kadar ilerler ya da geri kalır. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

sorumlu olmak

besiktaskli
bir şeyin başlamasına veya bitmesine sebep olmak...

özellikle günümüzde türkiye' min en ağır problemlerinden biri olan terörün şu anki sorumlusunun mevcut hükümet olarak gösterilmesi gibi bir yanılgı söz konusudur. zira terörün başlaması bundan 28-29 yıl öncesine dayanmaktadır. dyolayısıyla birileri, hatta en yetkilileri çıkıp "sorumlusu ben değilim" dediğinde ne yazık ki doğru söylüyordur. amaaa...
çözüm bulma konusunda o en yetkilinin birtakım sorumlulukları olduğu gerçeği ise apayrıdır. 10 yıldır çözüm bulamadığı için sadece "çözüm bulamamaktan" ötürü bu kişiler sorumlu gösterilebilir ancak kalkıp olayın başlamasına bu kişiler vesileymiş gibi bir düşünce içine girmek bana göre olaylara objektif bakamamaktan kaynaklıdır.
ayrıca hükümeti bu konuda yetersiz olarak gören diğer muhalefet partilerinin sorunu çözmek için tezler hazırlamak yerine "hükümet istifa etsin, biz sorunu çözeriz" mantığı ise daha da vahim bir tablodur. kimse kusura bakmasın ama bir tarafta teşhisi konulmuş bir hastalığa çözüm üretemeyen doktorlar varsa, diğer tarafta çözüm üreten ancak bunu saklayan doktorlar vardır. hangisi daha çok canınızı acıtıyor, sizi sinirlendiriyor bilmiyorum ama açıkçası ikinci şık benim küfürler etmeme neden oluyor. ki ben tam 15 yıl önce küfüre tövbe etmiş, maçlarda dahii mümkün mertebe küfür etmeyen biriyim...

o yüzden bu olayları çözmek için mantıklı ve planlaı hareket edilmeli. sorunun başlangıç noktası bilinirse ve yaranın ilk çıktığı yer belirlenirse, tedavi süreci de daha çabuk ve keskin olur. yoksa "sen yaptın," "ben yapmadım" tartışmalarıyla geçen her saniye o kadar daha şehit demek. artık bir şeylere sorumlu arayıp onlara tü kaka demek yerine önce çözümüne gidilip ardından sorumlulara gerekli cezaların verilmesi gerek.
33 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol