ilk baharda karşınıza çıkanının rengine göre o yılın kalanını nasıl geçireceğiniz konusunda fikir yürütülen sevimli hayvanlardır.
evet eskilerin deyimiyle koca karı inancı bu durum hatta ötesi batıl inanç. ama yine de baharda ilk olarak beyaz kelebek görmenin keyfi paha biçilemez...
özellikle futbola düşkün kız annelerinin sürekli maç yapan ve izleyen, erkeklerle arkadaşlık eden kızları için endişeye kapılıp süslü püslü bir şekilde alışverişe giden komşu kızlarından kendi kızları için talep ettikleri yardım şekli.
evde yalnız kalmış, müziği son ses açıp bir yandan temizlik yapan hatunun, çalan hareketli şarkıya muhtelif oryantal hareketlerle eşlik etmesi durumudur.
kaygan zeminde yapılmaması önemi tavsiyemdir. zira yeni sildiğiniz bir alanda elinizde temizlik beziyle halay çekmeye kalkarsanız bu eylemin finalini herhangi bir hastanenin alçı odasında alabilirsiniz. [ybkz]swh[/ybkz]
kaygan zeminde yapılmaması önemi tavsiyemdir. zira yeni sildiğiniz bir alanda elinizde temizlik beziyle halay çekmeye kalkarsanız bu eylemin finalini herhangi bir hastanenin alçı odasında alabilirsiniz. [ybkz]swh[/ybkz]
Mustafa sandal' ın yeniden döndüm dediği şarkıdır. son zamanlarda yaptığı en iyi bestedir.
gülben ergen de iyi yorumlamış hani, hakkını vermek gerek...
he bir de böyle kokoş hatunlar olur takıp takıştıran onlar için kullanılırç
örnek: yine şıkır şıkırsın bugün
gülben ergen de iyi yorumlamış hani, hakkını vermek gerek...
he bir de böyle kokoş hatunlar olur takıp takıştıran onlar için kullanılırç
örnek: yine şıkır şıkırsın bugün
sabah sabah dondurma yeme isteğiyinin bir başka türlüsüdür.
bu tip istekleri olan kişilerin abur cubura ve sağlıksız beslenmeye sempatilerinin olduğu da yadsınamaz gerçektir...
bu tip istekleri olan kişilerin abur cubura ve sağlıksız beslenmeye sempatilerinin olduğu da yadsınamaz gerçektir...
kendileri için özel şampuan üretilen hedelerdir.
zor gibi görünen bir işi başaran kişi söylemi...
açıklanan son kombine fiyatlarıyla mevcut müdavimlerinin dağıtılmaya çalışılıp birkaç yıl önce planlanan localara ev sahipliği yapmasına ramak kaldığını düşündüğüm tribün...
engel olmak için çaba sarfettiğimiz ancak yine de önüne geçemediğimiz durumdur.
not: bu entry sözlük formatına uymayacaktır. çünkü buram buram üstteki entrye cevap niteliği taşımaktadır...
forzanarchynin dediği gibi kartal sözlük çok kalabalık bir yer değil. dolayısıyla sözlükte varlığı ile yokluğu hissedilen yazarlar oluyor. her gün düzenli olarak sözlüğe yazan, sol frame i kalabalık tutmaya çalışan bir yazarın yokluğu elbette ki dikkatleri çekiyor.
bir takım düşünün. yıldızları var. misal:Beşiktaş...
formunun zirvesinde olduğu bir dönemde, bütün takım yatarken vefası ve çalışkanlığı ile takdir toplayan bir oyuncusu var diyelim. örneğin quaresma. ve sen bu oyuncuyu bir anda kadro dışı bırakıyorsun. ve taraftara hiçbir açıklama yapmıyorsun. ne beklersin ki o taraftardan? tepki göstermezler mi sana? bir açıklama beklemezler mi? beklerler...
bizde, bu yüzden tepkimizi dile getirdik ve açıklama bekledik.
tepkimizi dile getirirken kimseyi hiçbir şeyle itham da etmedik. sadece .... gibi olmak veya ... olmak arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. ya da kendi adıma konuşmak gerekirse onu yapmaya çaıştım. yönetim böyle bir tavır alıyorsa buna karşıyız dedim.[ybkz]swh[/ybkz] zaten konuya da bizzat hakim değildim ve bunu da açıkça belirttim:
"ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır."
diyerek. bunu da neden söylediğim merak konusuysa hemen bir ışık tutayım: bahsi geçen arkadaşın yazarlığı 19.12.2010 tarihinde onaylanmış ve bu arkadaşımız o tarihten beri yazıyor. yaklaşık altı buçuk aydır... niye bunca zamandır yönetim bu konuya müdahale etmedi de şimdi böyle bir gereksinim doğuyor.
biz burayı sahiplenmiştik. forzanarchy sözlüğün kurucusuydu evet ama sahibi bizlerdik, öyle görmüştük kendimizi. bütün yazarlar arkadaşımızdı, dostumuzdu, kardeşimizdi. bir eli oluşturan beş parmaktı ve biri kesilince bütün canlar acıdı. atılan çığlık bu yüzdendi.
yaram olduğu için değil ama yönetimle ilgili tek konuşan ben olduğum için üzerime alınmak zorunda kaldığım gevşek şahıs olarak sözlüğün sıkı kurucusu, sahibi ve yöneticisinden tavrım için özür dilerim. bu konuyla ilgili de buradan başka bir cevap vermeyeceğim. konu uzasın, tartışma çıksın olmadı derdim hiçbir zaman olmayacak da... ama insanları tanımadan onların şahıslarına yapılan hakaretler... neyse, format demeyeceğim...
tanımak isteyen tanıdı zaten beni bir şekilde. tanımak istemeyenlere kendimi anlatacak değilim.
varsın bilen gevşek şahıs bilsin. ben kendimi bildikten sonra gerisi çok önemli olmuyor.
hadi, kalın sağlıcakla...
dipnot:gbkz gibi görünen bzı bölümler sadece vurgu amaçlıdır. görünmeyebilirler... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
not: bu entry sözlük formatına uymayacaktır. çünkü buram buram üstteki entrye cevap niteliği taşımaktadır...
forzanarchynin dediği gibi kartal sözlük çok kalabalık bir yer değil. dolayısıyla sözlükte varlığı ile yokluğu hissedilen yazarlar oluyor. her gün düzenli olarak sözlüğe yazan, sol frame i kalabalık tutmaya çalışan bir yazarın yokluğu elbette ki dikkatleri çekiyor.
bir takım düşünün. yıldızları var. misal:Beşiktaş...
formunun zirvesinde olduğu bir dönemde, bütün takım yatarken vefası ve çalışkanlığı ile takdir toplayan bir oyuncusu var diyelim. örneğin quaresma. ve sen bu oyuncuyu bir anda kadro dışı bırakıyorsun. ve taraftara hiçbir açıklama yapmıyorsun. ne beklersin ki o taraftardan? tepki göstermezler mi sana? bir açıklama beklemezler mi? beklerler...
bizde, bu yüzden tepkimizi dile getirdik ve açıklama bekledik.
tepkimizi dile getirirken kimseyi hiçbir şeyle itham da etmedik. sadece .... gibi olmak veya ... olmak arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. ya da kendi adıma konuşmak gerekirse onu yapmaya çaıştım. yönetim böyle bir tavır alıyorsa buna karşıyız dedim.[ybkz]swh[/ybkz] zaten konuya da bizzat hakim değildim ve bunu da açıkça belirttim:
"ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır."
diyerek. bunu da neden söylediğim merak konusuysa hemen bir ışık tutayım: bahsi geçen arkadaşın yazarlığı 19.12.2010 tarihinde onaylanmış ve bu arkadaşımız o tarihten beri yazıyor. yaklaşık altı buçuk aydır... niye bunca zamandır yönetim bu konuya müdahale etmedi de şimdi böyle bir gereksinim doğuyor.
biz burayı sahiplenmiştik. forzanarchy sözlüğün kurucusuydu evet ama sahibi bizlerdik, öyle görmüştük kendimizi. bütün yazarlar arkadaşımızdı, dostumuzdu, kardeşimizdi. bir eli oluşturan beş parmaktı ve biri kesilince bütün canlar acıdı. atılan çığlık bu yüzdendi.
yaram olduğu için değil ama yönetimle ilgili tek konuşan ben olduğum için üzerime alınmak zorunda kaldığım gevşek şahıs olarak sözlüğün sıkı kurucusu, sahibi ve yöneticisinden tavrım için özür dilerim. bu konuyla ilgili de buradan başka bir cevap vermeyeceğim. konu uzasın, tartışma çıksın olmadı derdim hiçbir zaman olmayacak da... ama insanları tanımadan onların şahıslarına yapılan hakaretler... neyse, format demeyeceğim...
tanımak isteyen tanıdı zaten beni bir şekilde. tanımak istemeyenlere kendimi anlatacak değilim.
varsın bilen gevşek şahıs bilsin. ben kendimi bildikten sonra gerisi çok önemli olmuyor.
hadi, kalın sağlıcakla...
dipnot:gbkz gibi görünen bzı bölümler sadece vurgu amaçlıdır. görünmeyebilirler... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
sessizliği bozacak son damladır kanımca...
kombine bilet almak dışında yapılabilecek şeylerdir.
zira milyarlık kişi de olsam bu tüpçüye o parayı vermem
zira milyarlık kişi de olsam bu tüpçüye o parayı vermem
içimden bir ses bu fiyatların caydırıcılık için bilinçli olarak bu şekilde yapıldığını söylediği fiyatlardır.
eğer ben paranoyak değilsem [ybkz]swh[/ybkz] birkaç yıl önce çarşının bulunduğ kapalı da bazı düzenlemelere gidilmek istenmiş ancak başarılı olunamamıştı. fiyatlar böyle yüksek tutulup özellikle orayı boşaltma çabaları olabilir mi bu çalışma? e sezon içinde kapalıya bilet satışı da olmayacağı laflarıda dolanıyor ortalarda... gel de parayona yapma...
eğer ben paranoyak değilsem [ybkz]swh[/ybkz] birkaç yıl önce çarşının bulunduğ kapalı da bazı düzenlemelere gidilmek istenmiş ancak başarılı olunamamıştı. fiyatlar böyle yüksek tutulup özellikle orayı boşaltma çabaları olabilir mi bu çalışma? e sezon içinde kapalıya bilet satışı da olmayacağı laflarıda dolanıyor ortalarda... gel de parayona yapma...
yazdıklarıyla kendi tarzını oluşturmuş ve daha başından kedisine ait entryleri tahmin edebileceğiniz yazar.
severek izliyoruz, okuyoruz... [ybkz]swh[/ybkz]
severek izliyoruz, okuyoruz... [ybkz]swh[/ybkz]
iştahla yemek yerken birinin gelip gözlerinin önünde kusması gibi bir durumdur. o saatten sonra yemek yemek ne kadar çekici geliyorsa gidenlerin ardından sözlüğe yazmak da bir o kadar çekici...
anlamıyorum... gerçekten anlamıyorum son zamanlarda sözlükte olup biteni. hayır neyi paylaşamıyoruz ki? abuk subuk sebeplerden ötürü gidişler ve yitişler... niye?
burası beşiktaşın diyoruz, buraslı beşiktaşlının... hani nerede? hiçkimse bana kalkp sözlük formatı demesin çünkü sözlük formatıyla uzaktan yakından alakalı olmuyor bazı yazarların gidişi. ya da gönderilişi mi demeliydim?
ayakta tutmaya çalıştığımız platformun ortak noktası olan kartal sözlük değil mi? kartal sözlük beşiktaş aşıklarının sözlüğü değil mi yoksa? öyleyse neyi paylaşamıyoruz?
ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır.
yapılan hatadan bir an evvel dönülmeli fikrimce. zamanında dilenen özür kimseyi küçük düşürmez aksine yüceltir. herkes hata yapar, yanlış yapar farkında olarak ya da olmayarak. ama düzeltmekte yine bizlerin elinde.
umarım bundan sonra hiçbir yazar gitmez ve giden yazarlar geri döner ya da döndürülür. zira diğer yazarlar "yarın bana da benzer bir tutum sergilenir mi" paranoyasına sahip olsunlar istemem...
burası beşiktaşlının sözlüğüyse eğer lütfen herkes beşiktaşlıya yakışır ekilde davransın.
nükleere bile tepki koyup karşı olan çarşı tarafsız olamayan yönetime de karşı...
anlamıyorum... gerçekten anlamıyorum son zamanlarda sözlükte olup biteni. hayır neyi paylaşamıyoruz ki? abuk subuk sebeplerden ötürü gidişler ve yitişler... niye?
burası beşiktaşın diyoruz, buraslı beşiktaşlının... hani nerede? hiçkimse bana kalkp sözlük formatı demesin çünkü sözlük formatıyla uzaktan yakından alakalı olmuyor bazı yazarların gidişi. ya da gönderilişi mi demeliydim?
ayakta tutmaya çalıştığımız platformun ortak noktası olan kartal sözlük değil mi? kartal sözlük beşiktaş aşıklarının sözlüğü değil mi yoksa? öyleyse neyi paylaşamıyoruz?
ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır.
yapılan hatadan bir an evvel dönülmeli fikrimce. zamanında dilenen özür kimseyi küçük düşürmez aksine yüceltir. herkes hata yapar, yanlış yapar farkında olarak ya da olmayarak. ama düzeltmekte yine bizlerin elinde.
umarım bundan sonra hiçbir yazar gitmez ve giden yazarlar geri döner ya da döndürülür. zira diğer yazarlar "yarın bana da benzer bir tutum sergilenir mi" paranoyasına sahip olsunlar istemem...
burası beşiktaşlının sözlüğüyse eğer lütfen herkes beşiktaşlıya yakışır ekilde davransın.
nükleere bile tepki koyup karşı olan çarşı tarafsız olamayan yönetime de karşı...
aptallığını renginin belirlemediği ama aptal olanların tercih ettiği renk sonucu hepsine vurulan yaftadır.
zira esmer olup süzme olanlarına da rastlamadım değil. sonuç mu? sarı saç bana çok yakışıyor değil miiii diyerek saçlarını sarıya boyattı hepsi...
(bkz: adın çıkacağına canın çıksın)
zira esmer olup süzme olanlarına da rastlamadım değil. sonuç mu? sarı saç bana çok yakışıyor değil miiii diyerek saçlarını sarıya boyattı hepsi...
(bkz: adın çıkacağına canın çıksın)
gelişi fikriyle bile içimin huzur kaplamasına neden olan, islam alemi için en önemli geceyi bünyesinde barındıran aydır.
(bkz: kadir gecesi)
ayrıca ramazan ayı demek;
sultanahmette piknikvari iftarlar,
sultanahmet camiinde kılınan teravih namazları
insanların evlerinde okutmak için birbirleriyle yarıştıkları mukabeleler
pide kuyruğu
iftar davetleri
nefsi terbiye
sabrı öğrenme gibi bir çok şey demek... [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: kadir gecesi)
ayrıca ramazan ayı demek;
sultanahmette piknikvari iftarlar,
sultanahmet camiinde kılınan teravih namazları
insanların evlerinde okutmak için birbirleriyle yarıştıkları mukabeleler
pide kuyruğu
iftar davetleri
nefsi terbiye
sabrı öğrenme gibi bir çok şey demek... [ybkz]swh[/ybkz]
sonucu toprak sahada oynamak olsa bile asla ve asla beşiktaşımın maçlarına ev sahipliği yapmasını istemediğim staddır.
her yeri sarı kırmızı [ybkz]swh[/ybkz] bir stadda siyah beyaz ruhumun varlığını geçtim yansımasına bile tahammülüm yok benim...
her yeri sarı kırmızı [ybkz]swh[/ybkz] bir stadda siyah beyaz ruhumun varlığını geçtim yansımasına bile tahammülüm yok benim...
4 saatlik düğünün en az 2 saatini alan organizasyondur.
abi şunun insanları oraya dikmek yerine, gelin ve damadı masada ziyaret etmek suretiyle yapıldığı bir düğün daha iyi olmaz mı? bütün kurtlar 2 saatte dökülemiyor bazen.
abi şunun insanları oraya dikmek yerine, gelin ve damadı masada ziyaret etmek suretiyle yapıldığı bir düğün daha iyi olmaz mı? bütün kurtlar 2 saatte dökülemiyor bazen.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?