2. sezon 8. bölüm itibari ile, kendisinden beklenmeyecek bir ivmeyle ritm kazanacağına inandığım dizi.
iki rüzgarda dağılıp gitmeyen, dirayetli şemsiyedir.
benim gözüme böyle şemsiyeler girer arkadaş.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
benim gözüme böyle şemsiyeler girer arkadaş.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
günümüzde artık varlığını ayrı gayrı sürdüren çamur grubu elemanlarından, sahnenin en önünde bulunanıydı.
tok ve buğulu bir sese sahip, meyhanelerde sâkilerin derman olamadığı bir adamdır ayrıca.
tok ve buğulu bir sese sahip, meyhanelerde sâkilerin derman olamadığı bir adamdır ayrıca.
efkârlı, dumanlı, bol rakılı bir rock müzik türüdür.
(bkz: duman)
(bkz: çamur)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: pilli bebek)
(bkz: duman)
(bkz: çamur)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: pilli bebek)
murat ak'ın vokal olarak görev almakla kalmayıp bambaşka bir renk kattığı arabesk rock kıvamında bir gruptur.
ve fakat, çoğu sıkı grup gibi, bu arkadaşlar da dağılmışlardır.[ybkz]swh[/ybkz] halbüse biz severdik kendilerini, meyhanede rock müzik dinletebilme potansiyeline sahip başka bir şahıs/grup mu var ki allasen?
ve fakat, çoğu sıkı grup gibi, bu arkadaşlar da dağılmışlardır.[ybkz]swh[/ybkz] halbüse biz severdik kendilerini, meyhanede rock müzik dinletebilme potansiyeline sahip başka bir şahıs/grup mu var ki allasen?
tüm alçak ve bencil insanlardır.
kolu bacağı ayrı oynayan, kodu mu oturtan street fighter, fakat oyunda dengesizlik yaşanmasına sebebiyet veren dallamadır.
cümle sonuna "nokta" yazmaktan pek farkı olmayan, mevcut tartışmayı bitirme amaçlı kullanılan kelime grubudur.
oynanılan oyun erkek tavlası[ybkz]swh[/ybkz] ve oynanılan kişi bir bayansa, içten içe yarılmakta olan adamdır.
teknik resim derslerinin vazgeçilmez yârenidir.
dayanamayıp izlediğim, iyi bok yediğim karşılaşmadır.
hakkında pek bir şey yazma gereği duymuyorum; zira maç öncesi umudun zerresini bile taşımıyordum içimde, iyi bir sonuç alabileceğimize dair. hayal kırıklığı gibi, önceki diğer fenev mağlubiyetleri sonrası sinir krizi gibi herhangi bir şey yaşamıyorum şu an. sanırım beşiktaş kanserinin son evreleri bunlar, gidiciyiz yakında.
hakkında pek bir şey yazma gereği duymuyorum; zira maç öncesi umudun zerresini bile taşımıyordum içimde, iyi bir sonuç alabileceğimize dair. hayal kırıklığı gibi, önceki diğer fenev mağlubiyetleri sonrası sinir krizi gibi herhangi bir şey yaşamıyorum şu an. sanırım beşiktaş kanserinin son evreleri bunlar, gidiciyiz yakında.
5 şubat 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı'nda takımın ayakta kalan, saçmalamayan tek oyuncusu olmasına rağmen, kaçırdığı mutlak golle ağzımıza sıçmış olan kelajdır.
edit: bunu eksileyenin bahanesi, saat itibariyle şuurunu kaybetmiş olmasıdır eminim.
edit: bunu eksileyenin bahanesi, saat itibariyle şuurunu kaybetmiş olmasıdır eminim.
hem kendi hem debeşiktaşımızın sezonluk umutlarını artık tüketen adamdır.
samimidir, dürüsttür, sıcakkanlıdır, sempatiktir; ama tam olarak bir teknik adam değildir, asla.
5 şubat 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı'nı sikip atmıştır, çok net. bu kadar rezil bir fenev karşısında ancak bu kadar şuursuzca oynanırdı. kimse bana ikinci yarı tek kale oynamamızdan bahsetmesin, hangi kale anasını satayım ya, kaç şut isabet etmiş ki o kaleye? hem sana ilk yarıda gerekeni yaptıktan sonra ikinci yarı hücum etme gereği duymamışsa rakip, bunun övünülecek tarafı ne? 10 tane kornerden hiçbir halt çıkaramamamıza mı yanalım, üç-dört pası arka arkaya getirip de ceza alanına giremememize mi yanalım, zaten güç bela girdiğimiz iki tane pozisyonu hunharca harcamamıza mı yanalım, oyuncuların bırak futbolculuklarını beyinlerini bile evde bıraktıklarına mı yanalım, neye yanalım ben şaşırdım artık ameke.
samimidir, dürüsttür, sıcakkanlıdır, sempatiktir; ama tam olarak bir teknik adam değildir, asla.
5 şubat 2012 fenerbahçe beşiktaş maçı'nı sikip atmıştır, çok net. bu kadar rezil bir fenev karşısında ancak bu kadar şuursuzca oynanırdı. kimse bana ikinci yarı tek kale oynamamızdan bahsetmesin, hangi kale anasını satayım ya, kaç şut isabet etmiş ki o kaleye? hem sana ilk yarıda gerekeni yaptıktan sonra ikinci yarı hücum etme gereği duymamışsa rakip, bunun övünülecek tarafı ne? 10 tane kornerden hiçbir halt çıkaramamamıza mı yanalım, üç-dört pası arka arkaya getirip de ceza alanına giremememize mi yanalım, zaten güç bela girdiğimiz iki tane pozisyonu hunharca harcamamıza mı yanalım, oyuncuların bırak futbolculuklarını beyinlerini bile evde bıraktıklarına mı yanalım, neye yanalım ben şaşırdım artık ameke.
her ne kadar sakatlık ve cezalardan kaynaklanıyor olsa da, ilk on birde yerli oyuncularımızın çoğunlukta olacağından dolayı az da olsa mutlu olduğum; ama gidişatının, akıbetinin nasıl gerçekleşeceğini çok iyi bildiğimden, yıllar sonra izlemeyeceğim ilk derbi maçımız olacaktır.
bir aşık mahsuni şerif eseridir.
sözlerini de paylaşalım:
Kimler yazmış bu yazıyı yazanı
Gönül arz etmiyor böyle düzeni
Ezilir mi memleketin ozanı
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Adem'den mi geldin Nuh'tan mı kaldın
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Ben de bir adamdım fani dünyada
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Körpe yaşlıları buldun öldürme
Gücüm yetmez zalim oğlu zalime
Uyansa Atatürk ağlar halime
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
sözlerini de paylaşalım:
Kimler yazmış bu yazıyı yazanı
Gönül arz etmiyor böyle düzeni
Ezilir mi memleketin ozanı
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Adem'den mi geldin Nuh'tan mı kaldın
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Ben de bir adamdım fani dünyada
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
Körpe yaşlıları buldun öldürme
Gücüm yetmez zalim oğlu zalime
Uyansa Atatürk ağlar halime
Kolum nerden aldın sen bu zinciri
aşık mahsuni şerif'in, kolum nerden aldın bu zinciri türküsünde dile getirdiği bir ifadedir.
enternasyonel solcuların nedense bok atıp durduğu; sayesinde, ulusalcılığın "tu kaka" olduğunu öğrendiğimiz abimizdir.
sizin kendi entel jargonunuzla dahi dile getiremediğiniz ifadeleri, bu adam sarı çizmeli mehmet ağanın bile anlayacağı bir üslupla ayan beyan giydiriyor. bu ülkede yolunda gitmeyen şeyleri, yani her şeyi, bir bir sıralıyor; sorumlularını, nedenlerini, açtığı hasarları bize aktarıyor; ama biz anlamak istemiyoruz, çünkü adam "ulusalcı".
vay arkadaş be... uyansa atatürk ağlar halime
sizin kendi entel jargonunuzla dahi dile getiremediğiniz ifadeleri, bu adam sarı çizmeli mehmet ağanın bile anlayacağı bir üslupla ayan beyan giydiriyor. bu ülkede yolunda gitmeyen şeyleri, yani her şeyi, bir bir sıralıyor; sorumlularını, nedenlerini, açtığı hasarları bize aktarıyor; ama biz anlamak istemiyoruz, çünkü adam "ulusalcı".
vay arkadaş be... uyansa atatürk ağlar halime
dünyaya bir eşi, benzeri daha gelmemiş ve de gelmeyecek olan insandır.
kendini imkansız bir davaya, müthiş bir azim ve kararlılıkla adamış; bu uğurda, yoksullaşmış, ümitlerini yitirmiş, gururu yerle bir edilmiş milletinin güvenini ve desteğini de kazanarak hasret kaldığı hürriyet yolunda emin adımlarla yürüyebilmeleri için birbirine kenetlemiş; memleketimiz üzerine kurulan, yüzyıllardır uygulamaya çalışılan alçakça planları hiçe sayarak kendi şartlarını belirtmiş; buna gülüp geçen emperyalistlere ve tüm işgallere tepkisiz kalan, ve hatta teslimiyetçi bir tavır takınan manda yanlılarına, kendi deyimiyle "dahili ve harici bedhahlara" da son sözünü, şöyle dile getirmiştir:
(bkz: ya istiklal ya ölüm)
kendini imkansız bir davaya, müthiş bir azim ve kararlılıkla adamış; bu uğurda, yoksullaşmış, ümitlerini yitirmiş, gururu yerle bir edilmiş milletinin güvenini ve desteğini de kazanarak hasret kaldığı hürriyet yolunda emin adımlarla yürüyebilmeleri için birbirine kenetlemiş; memleketimiz üzerine kurulan, yüzyıllardır uygulamaya çalışılan alçakça planları hiçe sayarak kendi şartlarını belirtmiş; buna gülüp geçen emperyalistlere ve tüm işgallere tepkisiz kalan, ve hatta teslimiyetçi bir tavır takınan manda yanlılarına, kendi deyimiyle "dahili ve harici bedhahlara" da son sözünü, şöyle dile getirmiştir:
(bkz: ya istiklal ya ölüm)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?