Ancak 5-6 maçta bir, o da canı istediyse, sonuca etki eden hareketi[ybkz]swh[/ybkz] ile nasıl göz boyayıp da aldığı yıllık milyonlarca liranın unutulmasını sağladığını anlayamadığım adam.
yıldız oyuncu diye kadronda bulundurduğun adam, takımı taşıyacak birader. savunmaya yardım etmeyip takımı savunmada 10 kişi bırakmasını, ayağına aldığı topların kimini cömertçe harcamasını göze alıp, maç kazandırsın diye bir dünya para veriyorsun, hadi bunu anladık; ama sürekli bir verimliliği yoksa, hele ki sürekli olan verimsizliği ise, şapkayı önüne koyup nerede hata yaptığını düşünmek gerekir.
evet, yetenekli bir oyuncudur; ama bu sezon çoğu maçta "oynamamıştır".
şehirler arası otobüs şoförünün mazot takviye gerekliliği nedeniyle verdiği zorunlu mola sırasında, sigara içen insandır kimi zaman.
nefes vatan sağolsun adlı filmde, film içindeki zamanlama ve oyuncuların doğallığı ile gönüllerde yer edinmiş parçadır. orada hayat kadını şeklinde telaffuz edilmiş olsa da, parçanın ismi bu şekildeymiş.
"bana bir resmini
vermedin bile
şimdi geziyorsun
elden ele
çalacağım kapını
bir demet gülle
işte kapı çek git diyeceğim
sokaklarına
hayat kadını
allahsız sürtük
biz seninle orda burda
ne alem sürdük"
"bana bir resmini
vermedin bile
şimdi geziyorsun
elden ele
çalacağım kapını
bir demet gülle
işte kapı çek git diyeceğim
sokaklarına
hayat kadını
allahsız sürtük
biz seninle orda burda
ne alem sürdük"
3 mayıs 2012 beşiktaş fenerbahçe maçı ile bir kez daha göstermiştir ki; tırıvırıcılar, iki üç maç coşup sonra kıçını sıkmayanlar bir yana, kendisi bir yanadır.[ybkz]swh[/ybkz]
3 mayıs 2012 beşiktaş fenerbahçe maçını kazanmamızda zerre karar katkısı olmamış kişidir. tercihleri hâlen deli etmektedir, bu gidişle etmeye de devam edecektir.
ernst, cenk, egemen, biraz da toraman'ın direnişiyle götü kurtardığımız maç olmuştur.
her ne olduysa olmuştur, sonuç itibariyle beşiktaşım koymuştur!
her ne olduysa olmuştur, sonuç itibariyle beşiktaşım koymuştur!
aklıma ali samiciğimi getiren, "bi çay koy da gel bakalım, bir şey deniycez." dedirten beyânattır.
sallamanın da bir âdâbı var be arkadaş.
sallamanın da bir âdâbı var be arkadaş.
doksanlı yılların sonlarında, alan shearer'ın ve tabii ki de siyah-beyaz renklerinin yüzü suyu hürmetine sempatimi kazanmış, bir daha da kaybetmemiş olan futbol kulübüdür.
fakat durumları yıllardır pek parlak değil, malum; önce beşiktaşımızı bir silkeleyip kendine getirelim, sıra ona da gelecek.[ybkz]swh[/ybkz]
edit: imla falan fıstık
fakat durumları yıllardır pek parlak değil, malum; önce beşiktaşımızı bir silkeleyip kendine getirelim, sıra ona da gelecek.[ybkz]swh[/ybkz]
edit: imla falan fıstık
mabedimizdeki maç öncesi cezasının kaldırılması ile, dişi ve yavru kartallarımızı da çileden çıkarıp ekstra bir ceza almamıza sebebiyet vermesi olası futbol işçisidir.[ybkz]swh[/ybkz]
bugün, renk ayarlarıyla oynanmaması gerekecek olan taraftar grubudur.
kronik arızalarıdır çünkü bu; ellemeyiniz, birkaç saat sonra geçtiği söyleniyor.
kronik arızalarıdır çünkü bu; ellemeyiniz, birkaç saat sonra geçtiği söyleniyor.
ülkemde doğal karşılanan zehirlenme çeşididir.
"biz verdik diye illa içmeleri mi gerekiyor bebelerin?" çıkışını bekliyorum bir sonraki aşamada.
"biz verdik diye illa içmeleri mi gerekiyor bebelerin?" çıkışını bekliyorum bir sonraki aşamada.
nazım hikmet ran'ın, tüyler ürperten, ayakta alkışlanası, her devri anlatası şiiridir.
"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne
kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetrekarede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
evet, vatan hainiyim!
siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz;
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
vatan çiftliklerinizse;
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan;
vatan... şose boylarında gebermekse açlıktan;
vatan... soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın;
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan;
vatan... tırnaklarıysa ağalarınızın;
vatan... mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa;
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan;
vatan... amerikan üsleri, amerikan bombası,
amerikan donanması, topuysa;
vatan... kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ."
"nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
bir ankara gazetesinde çıktı bunlar, üç sütun üstüne
kapkara haykıran puntolarla,
bir ankara gazetesinde, fotoğrafı yanında amiral vilyamson'un
66 santimetrekarede gülüyor, ağzı kulaklarında, amerikan amirali
amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz dedi hikmet.
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ.
evet, vatan hainiyim!
siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz;
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
vatan çiftliklerinizse;
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan;
vatan... şose boylarında gebermekse açlıktan;
vatan... soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın;
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan;
vatan... tırnaklarıysa ağalarınızın;
vatan... mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa;
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan;
vatan... amerikan üsleri, amerikan bombası,
amerikan donanması, topuysa;
vatan... kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
nâzım hikmet vatan hainliğine devam ediyor, hâlâ."
rahmetli kazım koyuncu'nun en "içe oturan" şarkısıdır nazarımda.
yine dinliyor, yine derinden bir of çekiyorum.
yine dinliyor, yine derinden bir of çekiyorum.
vida boyu, şarap şişesinin mantar boyu ve mantar üst yüzeyi ile kendisi arasında az da olsa bir boşluk bırakacak kadar uzun olduğu sürece; mantarı çıkarmasının işten bile olmadığını düşündüğüm alet, edevat, hatta bildiğin teçhizattır.
bilek gücü çok da fazla bir görev üstlenmemektedir. zira ilgili iki kolu bastıracak kadar dahi kas gücünüz yoksa, o mantarı hiçbir yöntemle çıkaramazsınız.
bilek gücü çok da fazla bir görev üstlenmemektedir. zira ilgili iki kolu bastıracak kadar dahi kas gücünüz yoksa, o mantarı hiçbir yöntemle çıkaramazsınız.
bizimkiler'in kapıcısıdır.
2001 modeline[ybkz]swh[/ybkz], yaklaşık bir aydır, sahip olduğum otomobildir.
donanım açısından, nedense diyemeyeceğim, zamane modellerinden daha dolu bir araçtır.[ybkz]swh[/ybkz]
çok fazla trafiğe çıkma olanağı bulmuş olamasam da, hem hızlanma hem de frenleme anlamında, ivmelenmesinin oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. tabii bunda aracın hafif olmasının payı da büyük. euro ncap'ten 4 yıldız almış olması, bir nebze bünyeyi rahatlatmaktadır. rüzgârın borusunu öttürdüğü araçlardan biriymiş zira kendisi. henüz otoban da rüzgâr da göremediğim için, şimdilik sesimi çıkarmamayı tercih ediyorum. bagaja da bir motor bloğu koyarız en kötü, değil mi ali sami?
donanım açısından, nedense diyemeyeceğim, zamane modellerinden daha dolu bir araçtır.[ybkz]swh[/ybkz]
çok fazla trafiğe çıkma olanağı bulmuş olamasam da, hem hızlanma hem de frenleme anlamında, ivmelenmesinin oldukça iyi olduğunu söyleyebilirim. tabii bunda aracın hafif olmasının payı da büyük. euro ncap'ten 4 yıldız almış olması, bir nebze bünyeyi rahatlatmaktadır. rüzgârın borusunu öttürdüğü araçlardan biriymiş zira kendisi. henüz otoban da rüzgâr da göremediğim için, şimdilik sesimi çıkarmamayı tercih ediyorum. bagaja da bir motor bloğu koyarız en kötü, değil mi ali sami?
çocukluk yıllarıma denk geldiğinden dolayı, daha ziyade kelime bölümünde sınırlarımı zorladığım yarışmaydı.
o zamanlar işlem bölümüne de kafayı biraz yorsaydık, mühendis yerine ne olacaktık diye merak etmiyor da değilim sözlük.
o zamanlar işlem bölümüne de kafayı biraz yorsaydık, mühendis yerine ne olacaktık diye merak etmiyor da değilim sözlük.
yıllar sonra, yeniden, "yapıcı" bir başkana sahip olduğumuzu görüp, bizi sevinçlere ve galeyanlara getiren adamdır.
bu sefer, birazcık mecburiyetten kaynaklansa da, gerçekten bıraktığım merettir.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?