barcelona kartali

varsayıldığı üzere kesinlikle otomobil değildir. uçaktır.

galatasaray'a transfer olduğu dedikoduları dolaşan kasımpaşa forması giyen defansif orta saha.

eğer gerçekleşirse tam da karakterine uygun bir kulübe gitmiş olacak.

https://www.youtube.com/watch?v=SeXJX3vBjKk

maçtan çıktıktan sonra omuzunu ovuşturması beni rahatsız eden ortasaha futbolcumuz.

tam iyileştin, rahatlayacağız derken gözünü seveyim kardeşim iş çıkarma başımıza. o atiba daha fazla dayanamaz. tolgay da sen de en kısa sürede lazımsınız bize.

inanıyorum ki ikinci devrenin başında eski haline geri döneceksin. allah başka sakatlık vermesin.

birçok arkadaşım gibi hakkında hiçbir fikrim olmayan kaleci. biraz ön yargılı olacak ancak bizden daha büyük kulüplerden transfer yapılmayacaksa bence boşa para harcanmasın. elimizdeki oyuncuların kopyaları için harcanan paralara yazık. fernando muslera ayarında bir kaleci gelmeyecekse samimiyetle söylüyorum kaleci transferine gerek yok. tolga zengin kötü kaleci değil. ama çok yoğun bir psikolojik desteğe ihtiyacı var. örneğin bir guillermo ochoa alınmayacaksa, ki transfermark'ta göre değeri €5m, hiç zahmet edilmesin. "paramız yok" demekle olmuyor maalesef. geçtiğimiz yıl belki de kalecisizlik yüzünden uefa avrupa liginde final kaçtı. demba ba için €6m ödemiştik ve ligin son çeyreği dışında verdiği katkı ortada. ayrıca satışından elde ettiğimiz kârı da söylemeye gerek yok. eğer yüksek standartlarda bir kaleci alınamıyorsa, bu tip kaleciler için harcanacak paraya savunmamıza takviyeler yapalım. ersan adem gülüm 2 maç oynamadı savunma bildiğiniz sapıttı. gerçi onu da kabul etmiyorum çünkü elimizde alexander milosevic ve pedro franco gibi milli savunma oyuncuları var. yetersizlikleri sadece maç eksiğinden kaynaklanıyor. neden biraz daha şans verilmez de kadromuzun derinliği artırılmaz anlamıyorum. dünkü maçta gördük ki bizim yedeklerimizden de ayrı bir 11 çıkıyor. sonra bir adam sakatlanınca yerine kimi koyacağız diye hindi gibi düşünüyoruz. bana kalırsa özellikle milosevic'in üstüne düşülüp devre arası sadece kaleci transferine yönelip, devre arası transferi için ayrılan bütün bütçeyi bu transfer için harcamalıyız. veli kavlak döndü. tolgay arslan yolda. atiba'nın yükü oldukça hafifleyecek. necip keza şenol hocayla birlikte her gün üstüne koymaya başladı. ismail köybaşı sakatlığından önceki futboluna dönüş yolunda. bu işin başındakiler bunları benden daha iyi düşünüyorlardır tabii ki ancak insan dile getirmeden edemiyor. bu sene kaçmasın şu şampiyonluk artık. şampiyonluk hasreti, treni kaçırmamız halinde bu sezon sonunda 7 yıl olacak. "biz de sevinmek için sevmedik" demeye devam edeceğiz. boşuna dememişler "atanla, tutanın iyi olacak" diye. atanımız tamam. hem de 2 tane. ya tutanımız?..

üzerinden bizi trolledikleri kaleci. yapmayın allah aşkına, öyle bir şey mümkün mü? inter bırakır mı bu adamı? şimdi isteseler oğuzhan'ı veya gomez'i bırakır mıyız biz? ben ihtimal bile vermiyorum ancak gelir de kalıcı olursa uzun süre kaleci sıkıntısı çekmeyiz. ama ümitlenmeyin bence.

geçtiğimiz sezonlarda trabzonspor'dan 6 puanları garanti olanların söylemi.

güzel güzel toplarken puanları iyiydi ama değil mi? beter olun beter!!

bu cümleyi kuracağım hiç aklıma gelmezdi ancak savunmamızın bildiğiniz bel kemiği. o oynayınca yanındaki rhodolfo da ayrı bir güvenle oynuyor. dün[ybkz]swh[/ybkz] en az 3 defa tek başına, ileride topu kaleye götürmeye çalışırken gördüm rhodolfo'yu.

hayal ettiğim, sevdiğim quaresma olma yolunda hızla ilerleyen yıldız kanat oyuncumuz. allah nazardan saklasın.

bu kadar üstüne gidilmemesi gereken hali hazırdaki kalecimizdir.

belinde veya başka bir uzvunda ağrıları olduğu haberi bana da inandırıcı gelmedi ancak oynamaması için bu tip gerekçeler gösterilmesi bana daha uygun geliyor. "son maçta yaptığım hatalardan dolayı stres altındayım, oynamak istemiyorum" şeklindeki bir açıklama beşiktaş'ın birinci kalecisi konumundaki bir oyuncu için bence yanlış olurdu.

bir kazadır oldu işte. ne desek değişmeyecek. dünkü galibiyetle(bkz: 14 aralık 2015 beşiktaş galatasaray maçı) derin bir nefes aldı kulüp. aksi halde kaosun içine doğru sürüklenebilirdik. geçtiğimiz yıl aklıma gelince buna da şükür diyorum kendi kendime.

hakemi üstü kapalı tehdit eden çirkef futbolcumsu. pfdk'ya sevk edilecek mi merakla bekliyoruz.

ekseriyetle latin ülkelerinde ve ispanya'da oldukça popüler olan arjantin kökenli, tenisten türemiş raket sporu.

tenisten daha küçük bir kortta oynanır. bu kortun en belirgin özelliği tellerle çevrili olmasıdır. sahanın, oyunun yönüne göre oyuncuların arkasında kalan kısımları ve köşelerden itibaren yan tarafta kalan kısımların küçük bir bölümü betondan ya da camdan yapılmış duvarlardan oluşur. bunun nedeni, bu bölümlerin oyun esnasında çeşitli şekillerde kullanılıyor olmasıdır.

örneğin top arkanızda kaldı ve siz de topu rakip yarı alana atmak istiyorsunuz. hızlı bir biçimde topu bu duvarlara vurdurarak tehlikeyi uzaklaştırmanız oyun kuralları dahilindedir. ne demek istediğimi şu pozisyonda görebilirsiniz;

http://loopvideos.com/_zPcHjPPRvM?from=14&to=28

5 farklı oyun seviyesi ve bu seviyelere göre kullanılması tavsiye edilen 3 tip raketi vardır. raketlerin ortasındaki delikler atılacak sert şutlarda raketin havaya karşı yapacağı yelken etkisi azaltmak içindir. raket kalınlıkları ve ağırlıklar oyuncunun seviyesine, erkek, kadın ya da çocuk olmasına göre değişkenlik gösterir. en çok tercih edilen kalınlıklar 36-37 ve 38 milimetredir. oynamak için kullanılan top bilinen tenis topudur. ileri düzey oyuncular için tasarlanmış bir padel raketi;

http://i.hizliresim.com/G2ApDV.jpg

önceleri, daha çok tenis gibi sadece zengin sınıfın oynadığı bir oyundu padel. ancak günümüzde, özellikle ispanya'da halk arasında aynı futbol gibi popülerlik kazandı. maddi yönden herkese uygun oyun materyalleri üretilmeye başlandı. kort kiralayıp, oyun oynayabilmek için kulüp üyeliği zorunlulukları yavaş yavaş kalktı.

şurada ispanya'da halka açık, padel için kurulmuş tipik bir kompleks;

http://i.hizliresim.com/RV6A26.jpg

her kesimden ve oyun olarak her düzeyden oyuncu, kızlı-erkekli 2 oyuncudan oluşan takımlarla hobi olarak oynamakta. sosyalleşmek için harika bir spor. zaten kurulan komplekslerin neredeyse hepsinde havuz, bar, cafe, spor salonu, plaj voleybolu, basket sahası gibi bir çok aktivite alanı da bulunmakta. oynaması çok zevkli ve saatlerin nasıl geçtiğinin fakında bile olmuyor insan. ayrıca sürekli hareket halinde olmanız gerektiğinden başlarda çok zorlanmakla birlikte fazla kilolardan çok hızlı kurtulmanızı da sağlıyor.

kendileri için tenis, kriket, golf, padel gibi sporlara meyletme dönemi resmen başlamıştır.

(bkz: padel)

kareyi tamamlayan golcümüz;

https://pbs.twimg.com/media/CK7ndH_WIAAQXAM.jpg

aşağıdaki videonun 40. saniyesinde ricardo quaresma'nın saldırısına uğrayan emekçimiz.

http://www.ligtv.com.tr/haber/gunay-guvencten-zafer-uclusu

beter olasıca takım. umarın 25. haftada o meşhur tezahürat[ybkz]swh[/ybkz] yeniden moda olur.

devre arasına kadar idare edeceğimiz kalecimiz.

biri kale sahasından çıkmaz, diğeri de orta sahaya atak karşılamaya gelir. lan bir ortanız yok mu sizin?

ekranın sol tarafından birden bire forması farklı renkli birini görünce yeminle kale çizgisi hakemi sandım. ne yapıyor bu manyak diyorum kendi kendime. sonra o götten bacaklı önünde kalan topu bizim kaleye doğru yuvarlayınca baktım bizim kale boş; o anda anladım o yeşil formalı oğlan bizim kaleci diye. hatta hakemlerin mavi forma giydiklerini de bu dakikadan sonra fark ettim.

kaleci tolga zengin'in kadrodan çıkarılmasıyla takımımızda kaptanlık görevinin mario gomez'e verilmesini beklediğim maç. hem tecrübe hem de mental açıdan takımımızdaki en kuvvetli oyuncu kendisidir fikrimce.

hayatının fırsatını yakalamış kalecimiz. fiziksel olmasa da mental bir sakatlık yaşayan tolga'nın içinde bulunduğu durum bana fenerbahçe'de engin'in kaval kemiği kırılıp yerine rüştü'nün geçmesini hatırlattı.

kendisinde bulunan kura balı dünyada başka hiçbir takımda yoktur.

beşiktaş olsaydı eğer o kurada, seri başı olmamız halinde dortmund'u, aksi halde manchester'ı çekerdik. onlar da olmadı kesin fransa ya da almanya milli takımını çekerdik.

bu dünyada kötüler her zaman kazanılar. adaletinin içine köpek sıçsın...

iddia ve türevi şans oyunlarını oynamayın, oynatmayın. sporu bu karanlık para trafiğine alet etmeyin. bu da benim iddia önerim.