hakemler es kaza beşiktaş lehine yanlış karar verdiğinde ortalığı ayağa kaldıran, tükürükler saçarak "hakem sayesinde attınız golleri, şu penaltıydı bu ofsayttı" diye yeri yerinden oynatan, dolayısıyla bu akşam oynanan gençlerbirliği maçında biri ofsayt diğeri de olmayan bir penaltı sonucu attıkları 2 gol sonucu ne düşünecekleri merak konusu olan topluluktur. an itibariyle ercan saatçi, bu merakı fazlasıyla, hatta haddinden fazla gidermektedir gerçi.
geniş aile dizisindeki koyu bilal misali, sarı lacivert renkteki at gözlüklerini hiç çıkarmayan, çıkaramayan insandır. öyle ki bariz ofsayt olan pozisyonun ofsayt olmadığını, penaltıyla ilgisi olmayan pozisyonun penaltı olduğunu iddia etmektedir. öyle bir haldedir ki, pes'te de hakem hataları oluyor diyecek kadar düşmüştür. öyle bir haldedir ki ahmet çakar'ı beşiktaş'ı savunmak zorunda bırakmıştır. kendisine söyleyecek laf bulamıyorum, müsaadenizle istifra edip geleceğim.
edit: eksik yazdığını fark edip, sayfa kitlenince editleyemeyip hasta olan yazar modeli.
edit: eksik yazdığını fark edip, sayfa kitlenince editleyemeyip hasta olan yazar modeli.
son olarak ilhan cavcav'ın da allaha havale ettiği hakemlerdir.
son günlerde her maçta yeniden yazılan kuraldır.
videosu merakla beklenen bestedir. [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: ya beni niyeağ çağırdın?)
(bkz: bak bak hareketlere bak)
(bkz: bişey oldu mu yok)
http://tinyurl.com/ylnmfus
ayrıca uğruna beste yapılmış bir videodur bu. işte o beste:
http://tinyurl.com/6kf2hss [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: bak bak hareketlere bak)
(bkz: bişey oldu mu yok)
http://tinyurl.com/ylnmfus
ayrıca uğruna beste yapılmış bir videodur bu. işte o beste:
http://tinyurl.com/6kf2hss [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
iyi bok yedin şeklinde cevaplanabilecek itiraf cümlesi.
(bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk)
(bkz: salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk)
sportif mevzulara meraklı kadınlara "kime çektin böyle bilmem ki" denilen bir ülkede, çok da içerlenmemesi gereken durum olsa gerek.
(bkz: gücenme) [ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: gücenme) [ybkz]swh[/ybkz]
bir beşiktaş taraftarı olarak zoru sever.
beşiktaş taraftarının son zamanlarda arayıp da bulamadığı, kendinden alıp takımına katmak için çırpındığı halde başaramadığıdır. ölmeyeceği inancıyla taraftarı ayakta tutandır. özlenendir.
(bkz: çok özledik be abi)
(bkz: çok özledik be abi)
(bkz: çok abartayım ki sıkıntının büyüklüğü gözler önüne serilsin)
(bkz: turkcell'de sıkıntı var )
(bkz: bi vodafone değil)
[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: turkcell'de sıkıntı var )
(bkz: bi vodafone değil)
[ybkz]swh[/ybkz]
renkli basınımızın son bombasına göre, kendisinin 6 mart 2011 beşiktaş trabzonspor maçında oynayamamasının esas nedeni, kaşlarını aldırırken mikrop kapması imiş. üstelik de bu durum schuster'den gizlenmiş ama üstün gazetecilik anlayışıyla hürriyet, ortaya çıkarmış bu gerçeği. şimdi aynı titizlik ve duyarlılıkla, kaş aldırma eyleminin, mikrop kapmaya nasıl yol açabileceğini de açıklamalarını bekliyoruz kendilerinden. zira kaş almak, kesip biçerek yapılan bir iş değil ve quaresma'nın da mücella manikür salonu'nda kaş aldırması gibi bir olasılık söz konusu değil. bir de güzelleşeyim derken mikrop kaptı diye başlık atmışlar. [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: istanbul için alarm vakti)
(bkz: 8. geleneksel kar alarmı günleri)
(bkz: bir gündem değiştirme aparatı olarak kar)
(bkz: 8. geleneksel kar alarmı günleri)
(bkz: bir gündem değiştirme aparatı olarak kar)
6 mart 2011 beşiktaş trabzonspor maçı sonrası, beşiktaşımız'ın aldığı mağlubiyet fenerbahçe'ye bir fayda sağlamayınca, birden bire beşiktaş aleyhine yapılan hakem hatalarını tartışmaya başlayan basındır.
2010-2011 sezonunun özetidir.
6 mart 2011 beşiktaş trabzonspor maçında, birkaç kişiyi çalımladığı pozisyonda gaza gelip kendini quaresma falan zannederek, pas vermeyip kaleye doğru giden ve böylelikle güzelim pozisyonu harcayan futbolcumuz.
bitiremediğimiz muhabbete, elbet bir gün kaldığımız yerden devam edeceğimiz yazardır. ayrıca her şey çok güzel olacak denilesidir. [ybkz]swh[/ybkz]
kendisine bazı laflar hazırladığım teknik adamımız:
sevgili dayı,
fernandes'i çıkarıp nobre'yi almanın mantığını, "Rakibimiz 10 kişi kaldığı için fazladan orta saha oyuncusunu alıp, forvet oyuncusunu sokmak istedim." şeklinde açıklamışsın. fakat oyundan aldığın oyuncunun oyuna katkısıyla, oyuna soktuğun adamın katkısını da kıyaslamak gerekir sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? mesela fernandes'in orta saha ile sınırlı kalmayıp, her yerde oynayabilen ve gerektiğinde gol bile atabilen bir adam olup, nobre'nin ise bir golcü olarak ayağında top tutmayı bile beceremeyip bize mütemadiyen saç baş yoldurduğunu ve arada sırada şansa attığı gollerin de o yolunan saçları geri getirmeyeceğini hesaba katmak gerek sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? ha o değişiklik haricinde pek çok inadından vazgeçtiğin için takdir ederim seni, o ayrı. gitsen ne değişir, onu hiç bilmiyorum. sen geldiğinden beri karmaşık duygular içindeyiz sana karşı hep. şu an iyice bir karıştı işler. bir yandan, son birkaç maçtır yüzündeki heyecana, isyana ve isteğe bakıyorum ve tamam diyorum dayı sonunda o ruhu yakaladı. sonra bir hafta erhan güven değişikliği, bir hafta ferrari, bir hafta nobre derken bütün duygular yerle bir. sözün özü şu hocam, biz hâlâ üşüyoruz ve bu gidişle mayıs da gelse ısınamayacağız. artık tek dileğimiz, kupa finalinde (tabi çıkabilirsek) karşımıza ibb'nin çıkmaması.
saygılarımla.
sevgili dayı,
fernandes'i çıkarıp nobre'yi almanın mantığını, "Rakibimiz 10 kişi kaldığı için fazladan orta saha oyuncusunu alıp, forvet oyuncusunu sokmak istedim." şeklinde açıklamışsın. fakat oyundan aldığın oyuncunun oyuna katkısıyla, oyuna soktuğun adamın katkısını da kıyaslamak gerekir sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? mesela fernandes'in orta saha ile sınırlı kalmayıp, her yerde oynayabilen ve gerektiğinde gol bile atabilen bir adam olup, nobre'nin ise bir golcü olarak ayağında top tutmayı bile beceremeyip bize mütemadiyen saç baş yoldurduğunu ve arada sırada şansa attığı gollerin de o yolunan saçları geri getirmeyeceğini hesaba katmak gerek sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? ha o değişiklik haricinde pek çok inadından vazgeçtiğin için takdir ederim seni, o ayrı. gitsen ne değişir, onu hiç bilmiyorum. sen geldiğinden beri karmaşık duygular içindeyiz sana karşı hep. şu an iyice bir karıştı işler. bir yandan, son birkaç maçtır yüzündeki heyecana, isyana ve isteğe bakıyorum ve tamam diyorum dayı sonunda o ruhu yakaladı. sonra bir hafta erhan güven değişikliği, bir hafta ferrari, bir hafta nobre derken bütün duygular yerle bir. sözün özü şu hocam, biz hâlâ üşüyoruz ve bu gidişle mayıs da gelse ısınamayacağız. artık tek dileğimiz, kupa finalinde (tabi çıkabilirsek) karşımıza ibb'nin çıkmaması.
saygılarımla.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?