kendisine bazı laflar hazırladığım teknik adamımız:
sevgili dayı,
fernandes'i çıkarıp nobre'yi almanın mantığını, "Rakibimiz 10 kişi kaldığı için fazladan orta saha oyuncusunu alıp, forvet oyuncusunu sokmak istedim." şeklinde açıklamışsın. fakat oyundan aldığın oyuncunun oyuna katkısıyla, oyuna soktuğun adamın katkısını da kıyaslamak gerekir sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? mesela fernandes'in orta saha ile sınırlı kalmayıp, her yerde oynayabilen ve gerektiğinde gol bile atabilen bir adam olup, nobre'nin ise bir golcü olarak ayağında top tutmayı bile beceremeyip bize mütemadiyen saç baş yoldurduğunu ve arada sırada şansa attığı gollerin de o yolunan saçları geri getirmeyeceğini hesaba katmak gerek sanki bir teknik adam olarak, ne dersin? ha o değişiklik haricinde pek çok inadından vazgeçtiğin için takdir ederim seni, o ayrı. gitsen ne değişir, onu hiç bilmiyorum. sen geldiğinden beri karmaşık duygular içindeyiz sana karşı hep. şu an iyice bir karıştı işler. bir yandan, son birkaç maçtır yüzündeki heyecana, isyana ve isteğe bakıyorum ve tamam diyorum dayı sonunda o ruhu yakaladı. sonra bir hafta erhan güven değişikliği, bir hafta ferrari, bir hafta nobre derken bütün duygular yerle bir. sözün özü şu hocam, biz hâlâ üşüyoruz ve bu gidişle mayıs da gelse ısınamayacağız. artık tek dileğimiz, kupa finalinde (tabi çıkabilirsek) karşımıza ibb'nin çıkmaması.
saygılarımla.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?