15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçında, beşiktaş tribününün, takıma tepkisini dile getirmek için yaptığı tezahüratlardan biri. annesinin ölümünün üzerinden henüz bir hafta bile geçmemişken o maça çıkan tolga zengin kastedilerek söylendi. doğru ve yerinde bir tepkiydi.
evet sevgili inanmayan arkadaşlar, 2000 kişi götünden uydurdu bu olayı. hepimiz aynı anda, aynı halüsinasyonu gördük. tükürmedi anasını satayım. lig tv ne gösterdiyse o doğrudur çünkü her zaman; gözümüzle görüp bire bir şahit olduğumuz şeyler değil.
tanım: 15 aralık 2013 tarihinde gerçekleşmiş olan olay. tabii ki metrelerce mesafeden suratımıza tükürük isabet ettirmedi [ybkz]swh[/ybkz] ama tribüne yüzünü döndü ve, hani o felipe melo'nun oğuzhan'a attığı tükürükten attı o tarafa doğru. daha nasıl anlatayım, bilmiyorum. inanmak istemiyorsanız inanmayın. ne diyeyim.
tanım: 15 aralık 2013 tarihinde gerçekleşmiş olan olay. tabii ki metrelerce mesafeden suratımıza tükürük isabet ettirmedi [ybkz]swh[/ybkz] ama tribüne yüzünü döndü ve, hani o felipe melo'nun oğuzhan'a attığı tükürükten attı o tarafa doğru. daha nasıl anlatayım, bilmiyorum. inanmak istemiyorsanız inanmayın. ne diyeyim.
beşiktaş'ın en büyük sorunlarından biri olmasına rağmen, beşiktaş taraftarının eleştiriye tamamen kapalı olması nedeniyle, asla kabul edilmeyen gerçek. dün biri şöyle bir şey yazmıştı:
--alıntı--
Defalarca soyledim, Besiktas'in borcu transfere anormal para harcadigi icin degil, butun futbolcularini pic ederek yolladigi icin artiyor. Jose gibi, heder olmus bir sezondan sonra bile tek tek tribun gezerek sezona veda edecek kadar pozitif adami ulkeden kacacak hale getirdik.
--alıntı--
ülkenin yarısına "x takımlıyım ama yükselenim çarşı" dedirten tüm olumlu özelliklerine rağmen, beşiktaş'a son yıllarda en büyük zararı veren etkenlerden biri de beşiktaş taraftarının ayarsızlığı, tutarsızlığı ve vefasızlığıdır.
https://pbs.twimg.com/media/Bbn1607IUAAadQc.jpg:large
"tarikat kur, müridin olalım fernandes" ile başlayan geyikler, bu adama [ybkz]swh[/ybkz] canlı yayında okutuldu, çok değil 1-2 sene önce. kendisini ve yaptığı terbiyesizliği asla savunmuyorum ama tutarsızlık gerçekten kötü şey. takımı desteklerken, bir anda, top fernandes'e geldi diye ıslıklayıp sonra tezahürata devam etmek ve bunu dakikalarca sürdürmek, beşiktaş taraftarı olmakla bağdaştırabildiğim bir tepki türü değil. olmamalı. sahada tüm takım dökülüyor, deli gibi baskı yiyor, sen bütün suçu tek bir adama yüklüyorsun. neden? "çok para istiyor". diğerleri daha az para aldığı için sahada ruh gibi gezinmeye hakları var yani? sabrımız taşıyor adam gibi oynayın, tolga'dan utanın adam gibi oynayın, bunların hiçbirine lafım yok ama takımın desteğe ve itici güce ihtiyacının olduğu dakikalarda, tüm takımı etkileyecek şekilde tek bir kişiyi topluca linç etmeyi kabul edemiyorum. bir düşünün ya, yıllardır kimler ıslıklandı, kimlerin kuyruğuna tenekeler bağlandı, kimlere ne haksızlıklar yapıldı; hep mi biz haklıyız? o kadar mı büyük görüyoruz kendimizi gerçekten? evet, o kadar büyük görüyoruz. maalesef.
--alıntı--
Defalarca soyledim, Besiktas'in borcu transfere anormal para harcadigi icin degil, butun futbolcularini pic ederek yolladigi icin artiyor. Jose gibi, heder olmus bir sezondan sonra bile tek tek tribun gezerek sezona veda edecek kadar pozitif adami ulkeden kacacak hale getirdik.
--alıntı--
ülkenin yarısına "x takımlıyım ama yükselenim çarşı" dedirten tüm olumlu özelliklerine rağmen, beşiktaş'a son yıllarda en büyük zararı veren etkenlerden biri de beşiktaş taraftarının ayarsızlığı, tutarsızlığı ve vefasızlığıdır.
https://pbs.twimg.com/media/Bbn1607IUAAadQc.jpg:large
"tarikat kur, müridin olalım fernandes" ile başlayan geyikler, bu adama [ybkz]swh[/ybkz] canlı yayında okutuldu, çok değil 1-2 sene önce. kendisini ve yaptığı terbiyesizliği asla savunmuyorum ama tutarsızlık gerçekten kötü şey. takımı desteklerken, bir anda, top fernandes'e geldi diye ıslıklayıp sonra tezahürata devam etmek ve bunu dakikalarca sürdürmek, beşiktaş taraftarı olmakla bağdaştırabildiğim bir tepki türü değil. olmamalı. sahada tüm takım dökülüyor, deli gibi baskı yiyor, sen bütün suçu tek bir adama yüklüyorsun. neden? "çok para istiyor". diğerleri daha az para aldığı için sahada ruh gibi gezinmeye hakları var yani? sabrımız taşıyor adam gibi oynayın, tolga'dan utanın adam gibi oynayın, bunların hiçbirine lafım yok ama takımın desteğe ve itici güce ihtiyacının olduğu dakikalarda, tüm takımı etkileyecek şekilde tek bir kişiyi topluca linç etmeyi kabul edemiyorum. bir düşünün ya, yıllardır kimler ıslıklandı, kimlerin kuyruğuna tenekeler bağlandı, kimlere ne haksızlıklar yapıldı; hep mi biz haklıyız? o kadar mı büyük görüyoruz kendimizi gerçekten? evet, o kadar büyük görüyoruz. maalesef.
neden "ihtimal" gibi konuşulduğunu anlamadığım olay. tribünün, sahaya en uzak noktasında (tepede) olanlar bile görüp çıldırdı, o kadar aleni yapılmış bir hareket yani. evet, tribün sahaya uzaktı ama fernandes o sırada, bizim tribüne en yakın olan noktadan korner kullanmaya gelmişti ve o dakikalarda, top ayağına geldiği an ıslıklanıyordu. bunlar tv'den duyulmadı sanırım, olay anlaşılamadığına göre. korneri kullanmadan önce döndü tribüne baktı ve tükürdü. hayret, lig tv nasıl yakalayamamış o tükürme anını. ceza sahasındaki itişmeleri çekiyordu demek o sırada. fernandes tükürdü arkadaşlar. o ana kadar sadece ıslıklamakla yetinen tribün de, o andan itibaren zıvanadan çıktı ve "fernandes dışarı" diye bağırmaya başladı zaten.
bu akşam saat 22.00'de, ntvspor'da yayınlanan "%100 futbol" adlı programın canlı yayın konuğu olan kişi.
ahmet kandemir'in, twitter'da taraftara sallayıp şimşekleri üzerine çektiği, sonra da tepkileri kaldıramayıp hesabını kapattığı günden sonra oynayacağımız ilk iç saha maçı. tehlikeyi görmüş olacak ki, 15 aralık 2013 anadolu efes beşiktaş integral forex maçından sonra, kendilerine ayrılan tribünü tamamen dolduran beşiktaş taraftarına teşekkür etmiş. ama korkunun ecele faydası yok. protesto edileceksin.
cehennem gibi geçen 15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçı dönüşü, murat özyer'in dayak yediği haberiyle bir miktar gülümsememe sebep olan maç. geçen sene olanların bir karşılığı olacaktı elbette.
http://www2.sporx.com/basketbol/tbl/g-saray-karsiyakamacinda-olaylarSXHBQ321409SXQ
bir de ergin ataman "biz onları burada çiçeklerle karşılayacağız." demiş, canım ya. rakip takım koçuna "hadi şimdi basın toplantısına çık ve mağlubiyeti konuş" diyen, büyük centilmen ergin. ha bu arada salon karıştığı sırada, lig tv reklama girmiş ve maç özetleri yayınlamış. 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçındaki olayları kesinisiz yayınlayan lig tv, evet.
http://www2.sporx.com/basketbol/tbl/g-saray-karsiyakamacinda-olaylarSXHBQ321409SXQ
bir de ergin ataman "biz onları burada çiçeklerle karşılayacağız." demiş, canım ya. rakip takım koçuna "hadi şimdi basın toplantısına çık ve mağlubiyeti konuş" diyen, büyük centilmen ergin. ha bu arada salon karıştığı sırada, lig tv reklama girmiş ve maç özetleri yayınlamış. 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçındaki olayları kesinisiz yayınlayan lig tv, evet.
15 aralık 2013 kasımpaşaspor beşiktaş maçında, önce beşiktaş'a ve beşiktaş taraftarına saydırıp, arkasından, utanmadan tolga zengin lehine tezahürat yapan kasımpaşa taraftarına cevaben yapılan tezahürat.
#317381 numaralı entry'si ile, geçen haftanın en beğenilen entry'leri listesinde zirveye oturan yazarımız. tebrikler. [ybkz]swh[/ybkz]
chris lofton'ın el üstü üçlüklerinin çoğunun girmesi hâlinde yarı final göreceğimiz organizasyon. başka bir oyun planımız yok ne de olsa. oradan ötesini de göreceğimizi zannetmiyorum.
semt bizim aşk bizim ile birlikte, beşiktaş taraftarına ayrılan tribünden izlediğimiz karşılaşma. maçtaki skandallar yeterince konuşulmuştur 24 saattir. ben o konuya hiç girmeyip, beşiktaş taraftarına reva görülen muameleden bahsedeceğim. 15 aralık 2013 anadolu efes beşiktaş integral forex maçından çıkıp gittiğimiz için, saat 18.00'de stada gelebildik. stada giriş yapacağımız kapının önünde 30, bilemedin 40 kişi falan bekliyor ama kapılar açılmıyor. içeride bir izdiham falan da yok. orada durup bekleyen insanlara sakin olma çağrısı yapıp, gerginliği yoktan var etmeye çalışıyorlar. en sonunda da, kapıları insan gibi açmadıkları için, birbirini ite kaka içeri kapaklanarak girmek zorunda kaldı herkes. girdiğimizde tribün tamamen dolmuştu, onların girişinde böyle bir sorun oldu mu, bilmiyorum. belki buraya kadarı normaldir; bizim tam anlamıyla "deplasman" diyebileceğimiz ilk maçımız olduğu için, fazla bilgi sahibi değiliz ama bir avuç insanı o şekilde bekletmenin normal olmadığından eminim. neyse.
maç başlarken, kasımpaşa tribünlerinden tolga zengin'e destek tezahüratları duyuldu. buna cevabımız şu şekilde oldu: insan mı oldunuz orospu çocukları. [ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ın önde olduğu süre boyunca seslerini fazla duymadığımız kasımpaşalılar, gol atıp öne geçtikten sonra çirkefliği ele aldılar tabi. "her yer tayyip her yer erdoğan", reeceep taayyiğiip erdoğan - receptayyiperdoğan!" tarzı, son derece sportif tezahüratlar yükseldi kasımpaşa tribünlerinden. maç bittikten sonra ise "gezi'ye gelin" gibi bir şeyler duyuldu. bu detayları özellikle veriyorum; bu sezon beşiktaş'ın başına örülen çorapların, hangi kuyruk acısının ürünü olduğunun anlaşılması açısından.
maç bitti, 1 saate yakın bir süre boyunca stattan çıkamadık tabi. sonra çıktık ama, geçtiğimiz yollarda çevik kuvvet kordonu, yanıbaşımızda bizimle birlikte yürüyen spor büro elemanları... baya eskortla gidiyoruz yani ama gel gör ki taksim'e çıkamıyoruz. çıkarmıyorlar. taksim'e çıkan bütün yollara polis barikat kurmuş. tarlabaşı'ndan aşağı inen yol da trafiğe kapanmıştı. yolun ortasında kortej halinde yürüyüp, meşaleler ve bestelerle tüneli geçtik. tünelin yukarı tarafında bekleyenler bizi tezahüratlarla karşıladı falan. tünelin içindeki geçişten taksim'e çıkalım dedik, ona da izin çıkmadı. o soğukta -ki zaten statta kıçımız donmuş- taa nişantaşı'ndan dolaşıp, akaretler'den beşiktaş'a indirdiler bizi. beşiktaş'a varana kadar da spor büro ayrılmadı yanımızdan. ha bir de arkamızdan yavaş yavaş takip eden toma vardı tabi.
https://pbs.twimg.com/media/BbjgsBiIcAAPu5i.jpg:large
beşiktaş'a vardık, bu sefer de akaretler'den direkt caddeye inmemize izin yok. sanırım olimpiyat stadı'ndan eve dönmem daha kısa sürmüştü. tamam, iki takım taraftarı karşılaşsa savaş çıkacağı belli ama bu kadarı da artık kasıtlı yapılan bir eziyet bence. yolu trafiğe kapatmışsın, herhangi bir ulaşım aracına binip gidemiyoruz. en merkezi nokta olan taksim'e çıkarmıyorsun, o soğukta yürütüyorsun bir de peşimize toma takıyorsun. vay be, neymişiz biz böyle. işte böyle. benim bildiğim, bunlar olağan deplasman uygulamaları değil. gerçi zaten şu maça dair olağan sayılabilecek hiçbir şey de yok. ama recep tayyip erdoğan sloganlarından sonra beşiktaş tribününde oluşan reaksiyon güzeldi bak. iyiydi o.
maç başlarken, kasımpaşa tribünlerinden tolga zengin'e destek tezahüratları duyuldu. buna cevabımız şu şekilde oldu: insan mı oldunuz orospu çocukları. [ybkz]swh[/ybkz] beşiktaş'ın önde olduğu süre boyunca seslerini fazla duymadığımız kasımpaşalılar, gol atıp öne geçtikten sonra çirkefliği ele aldılar tabi. "her yer tayyip her yer erdoğan", reeceep taayyiğiip erdoğan - receptayyiperdoğan!" tarzı, son derece sportif tezahüratlar yükseldi kasımpaşa tribünlerinden. maç bittikten sonra ise "gezi'ye gelin" gibi bir şeyler duyuldu. bu detayları özellikle veriyorum; bu sezon beşiktaş'ın başına örülen çorapların, hangi kuyruk acısının ürünü olduğunun anlaşılması açısından.
maç bitti, 1 saate yakın bir süre boyunca stattan çıkamadık tabi. sonra çıktık ama, geçtiğimiz yollarda çevik kuvvet kordonu, yanıbaşımızda bizimle birlikte yürüyen spor büro elemanları... baya eskortla gidiyoruz yani ama gel gör ki taksim'e çıkamıyoruz. çıkarmıyorlar. taksim'e çıkan bütün yollara polis barikat kurmuş. tarlabaşı'ndan aşağı inen yol da trafiğe kapanmıştı. yolun ortasında kortej halinde yürüyüp, meşaleler ve bestelerle tüneli geçtik. tünelin yukarı tarafında bekleyenler bizi tezahüratlarla karşıladı falan. tünelin içindeki geçişten taksim'e çıkalım dedik, ona da izin çıkmadı. o soğukta -ki zaten statta kıçımız donmuş- taa nişantaşı'ndan dolaşıp, akaretler'den beşiktaş'a indirdiler bizi. beşiktaş'a varana kadar da spor büro ayrılmadı yanımızdan. ha bir de arkamızdan yavaş yavaş takip eden toma vardı tabi.
https://pbs.twimg.com/media/BbjgsBiIcAAPu5i.jpg:large
beşiktaş'a vardık, bu sefer de akaretler'den direkt caddeye inmemize izin yok. sanırım olimpiyat stadı'ndan eve dönmem daha kısa sürmüştü. tamam, iki takım taraftarı karşılaşsa savaş çıkacağı belli ama bu kadarı da artık kasıtlı yapılan bir eziyet bence. yolu trafiğe kapatmışsın, herhangi bir ulaşım aracına binip gidemiyoruz. en merkezi nokta olan taksim'e çıkarmıyorsun, o soğukta yürütüyorsun bir de peşimize toma takıyorsun. vay be, neymişiz biz böyle. işte böyle. benim bildiğim, bunlar olağan deplasman uygulamaları değil. gerçi zaten şu maça dair olağan sayılabilecek hiçbir şey de yok. ama recep tayyip erdoğan sloganlarından sonra beşiktaş tribününde oluşan reaksiyon güzeldi bak. iyiydi o.
bana göre geç kalınmış bir iddia, zira o golü çoktan yedik aslında.
(bkz: 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı)
gol perdesi o maçta açılmıştı. o maçtan aldığımız ceza biter bitmez de ikinciyi yedik. tüm bunların neyin/nelerin intikamı olduğunu fark edip kenetlenmediğimiz sürece de bu golleri yemeye devam ederiz.
(bkz: 22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı)
gol perdesi o maçta açılmıştı. o maçtan aldığımız ceza biter bitmez de ikinciyi yedik. tüm bunların neyin/nelerin intikamı olduğunu fark edip kenetlenmediğimiz sürece de bu golleri yemeye devam ederiz.
efes'in ısrarla bize ikram ettiği, bizim ise kazanmayı şiddetle reddettiğimiz maç.
ne yazık ki beşiktaş taraftarının da önemli katkılarıyla gerçekleşmiştir. hayır, sahaya giren kişiden bahsetmiyorum.
torku konyaspor'un yeni teknik direktörü.
--alıntı--
Bazıları bu kupanın [ybkz]swh[/ybkz] bize [ybkz]swh[/ybkz] ağır gelebileceğini düşünmüş olabilir ama biz başarabileceğimizi biliyorduk. Avrupa’da iyi takımlarla oynamak bize ritm de kazandırdı. (vurgula: Bugüne kadar haftada iki zor maç oynamak ve yolculuklar nedeniyle ağlamadık ve bunu bir fırsat olarak gördük).
Eurocup’ta Khimki’yi deplasmanda yenince turu geçebileceğimizi gördük. Gelecek hafta Alba Fehervar’ı kendi sahamızda yendiğimiz taktirde de turu geçmiş olacağız.
--alıntı--
anlayana?
Bazıları bu kupanın [ybkz]swh[/ybkz] bize [ybkz]swh[/ybkz] ağır gelebileceğini düşünmüş olabilir ama biz başarabileceğimizi biliyorduk. Avrupa’da iyi takımlarla oynamak bize ritm de kazandırdı. (vurgula: Bugüne kadar haftada iki zor maç oynamak ve yolculuklar nedeniyle ağlamadık ve bunu bir fırsat olarak gördük).
Eurocup’ta Khimki’yi deplasmanda yenince turu geçebileceğimizi gördük. Gelecek hafta Alba Fehervar’ı kendi sahamızda yendiğimiz taktirde de turu geçmiş olacağız.
--alıntı--
anlayana?
(bkz: bölünür senin için uykular)
(bkz: gidilecek çok deplasman var)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?