türkiye toplumunun muhafazakar yapısı

20 yıla kadar kalmayacak olan yapıdır. teknolojinin gelişmesi sonucu insanlar arasında etkileşim arttı ve gittikçe birbirine benzemeye başladı toplumlar. 60'ların 70'lerin en yırtıklarını getirsen şimdiki normal muhafazar takılan insanları görünce hippi bunlar, uçuk kaçık bunlar diyebilir. hayatımıza giren televizyonun en büyük etkisi burada ortaya çıkıyor. dünya ile etkileşime girdikçe muhafazakar yapı kayboluyor. tv'lerde 10 yıl önce her yılbaşı türk sanat müziği dinlerken artık batı tesirinde gelişen pop müzik kültürü sardı her tarafı. biz de gittikçe batılı oluyoruz. şimdilik fikren olmasa da şeklen batılıyız.
ülkemizde akıllı telefon kullanım oranı sadece %14. internet gitmeyen ev sayısı çok çok fazla. tüm bunlar arttığında insanlar birbirinden daha çok etkilenecek ve popüler kültür akımına uyarak muhafazakarlıklarını bir kenara atıp kendilerini eğlendiren ya da daha rahat hissettiren mevzulara dalacaklar.

tabi ki bunlar şahsi fikirlerim. hiç böyle olmadan 100 yıl muhafazakar da kalabiliriz. ama benim iddiam teknoloji hepimizi tek tip tüketen birer insan yapacak.

merkezinde yer aldığım yapıdır.

7 sülalesi bursa'lı (dağ yöreleri) olan biri olarak gözlemlediğim en büyük
eksiklik eğitimsizlik ve yoksulluktur.
ama çok şükür bizimkiler kanaatkardır ve eğitimsiz oldukları konusunda da
özeleştirisini yapar. bursa merkez'e göç edenler de çocuklarının eğitimi
konusunda hassastır.
seçim için ikna etmeye gittiğimde mahşeri vicdanın akp'den rahatsız olduğu belliydi
ikna etmek zor olmadı.
daha önceden dediğim (http://www.kartalsozluk.com/sozluk.php?t=%23346735 ) gibi saf, halis olan "koyun!!" olan toplum değil
çakal olan insanlar akp demiştir.

nasılsanız öyle yönetilirsiniz. --- hz. muhammed(sav)

din anlamında fazlasıyla sömürülmeye açık yapıdır.

mehmet tanju akermanın orta sınıfın ötekileri adlı kitabında hakkında geniş bilgi mevcut olan yapı

akp dönemi boyunca artmakta olandır. devlet politikası gereğince halk gittikçe cahilleştirilmikte , fakirleşmekte, çağdaşlık seviyesinden uzaklaşmakta ve tüm bu eksikliklerini din ile , bir liderin varlığı ile doldurmaya çalışmaktadır. çoğunluklar her zaman haklı olmaz, sonuçta bilgiye ulaşamayan, kandırılan çoğunluklar var bu ülkede, birde bu sistemden yararlanan şerefsizle ve hırsızlar. bunun yanında kimse kimseyi aşağılamaktadır. ancak önceleri asker, sonraları çapulcular, sonrasında kader birliği içinde oldukları fettulahçıları düşman gibi gösterip, kendini mağdur kılığına sokanlar , zamanla beyinlerini yıkadıkları ve muhafazarlaştırdıkları halkı kandırmakta, halk ise buna bilmeden alet olmaktadır.

Not: ayrıca mustafa kemal değil, atatürk .

her birey yada toplum duygu ve düşüncelerini uygulamak veya uygulatmak adına değerlerini savunabilir demem o ki bir toplumu muhafazakâr yapan sadece dini değerleri değil milliyetçilik, özgürlükçülük, cumhuriyetçilik vesaire kavramlarıda benimsemek ve savunmakta bu yapının içine girer ama muhafazakar yapı olarak kastedilen sağ kesim olduğu için şöyle diyorum türk toplumunun dinamiklerini yok sayıp asimile etmeye, yapısal görüp yıkmaya çalışırsan her seçimde sandığa gömülürsün hangi ütopik toplumda x parti o toplumun değerlerini aşağılayıp oy toplayabilir ki, (ara: mustafa kemal ) dediği gibi türk halkı zeki'dir.

çok partili hayata geçildiğinden beri genelde sağ partilere oy veren türkiye toplumunun siyasal hayata bakış açısıdır. başka bir deyişle bu memlektte genelde sağ partiler oy alır. dini değerlere yapılan vuırgu; vatan millet sakarya nidaları; her daim canlı tutulan komünizm tehlikesi gibi bir çok etmen sayesinde bizim buralarda sol partilere oy veren azdır. chp veya herhangi bir sol parti yüzde 30'un üzerine çıkamaz. ne yaparsa yapsın