iktisat fakültesi 4.sınıf derslerinden olup, final sınavını veremediğim için bütlerine kaldığım ders.
ayrıca bugün komple bitirdim kendileriyle olan mesaimi. ama arayı açmadan yine bir görüşme ayarlayacağım kendileriyle kısmetse.
türkiye ekonomisi
ben doğduğumdan beri kötü olan, ilerleyen dönemde de iyileşmesine dair en ufak bir umut bulunmayan mecra.
beşiktaş'ın sol beklerinden daha kötü olan ekonomi. görünüşte bir şey var ama reelde bir şey yok.
rezil bir haldedir. kara para aklayıcısı reza zarrab da kuş olup uçunca hepten dibi gördük. açıklanan enflasyon rakamları gerçek değil, işsizlik 2 haneli rakamlarda, tarım dışı işsizlik rekor seviyede, genç işsizlik almış başını gitmiş, dolar ve euro karşısında paramız değersiz olmasına rağmen ihracatı artıramıyoruz.
daha ne olsun amk?
mesela 1 dolar 2.5 tl, 1 euro 3 tl iken 100 milyar dolar ihracat yapıyorsan, 1 dolar 3 tl, 1 euro 3.5 tl iken en az 110-120 milyar ihracat yapman lazım. çünkü paran daha da değersizleşmiş ve ucuz fiyattan daha çok satman lazım. elbette bu sefer eline daha az para geçecek lakin miktarı daha çok artırarak totalde ihracatı artırman lazım. e paran güçsüz, döviz güçlü ama ithalat da azalmıyor. buna karşın 1 sene önce dolar 2.50'den borçlanan firma bu sene dolar 3.10'dan borç ödemeye çalışıyor. ya batacak, ya işçi çıkaracak. hem değersiz paramızın olmasının avantajını kullanamıyoruz daha çok satarak, hem de şirketlerimizi batma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyoruz. daha sayfalarca yazarım da işte, söylemekten yoruldum artık...
daha ne olsun amk?
mesela 1 dolar 2.5 tl, 1 euro 3 tl iken 100 milyar dolar ihracat yapıyorsan, 1 dolar 3 tl, 1 euro 3.5 tl iken en az 110-120 milyar ihracat yapman lazım. çünkü paran daha da değersizleşmiş ve ucuz fiyattan daha çok satman lazım. elbette bu sefer eline daha az para geçecek lakin miktarı daha çok artırarak totalde ihracatı artırman lazım. e paran güçsüz, döviz güçlü ama ithalat da azalmıyor. buna karşın 1 sene önce dolar 2.50'den borçlanan firma bu sene dolar 3.10'dan borç ödemeye çalışıyor. ya batacak, ya işçi çıkaracak. hem değersiz paramızın olmasının avantajını kullanamıyoruz daha çok satarak, hem de şirketlerimizi batma tehlikesi ile karşı karşıya bırakıyoruz. daha sayfalarca yazarım da işte, söylemekten yoruldum artık...
balondur, uzun yıllardır dışa bagımlıdır.
öyle bir yönetim vardır ki, kredi derecelendirme kurumlarının verdiği notu saymayıp, bizi halk değerlendirir der. ülkenin bu adamlar tarafından yönetilmeye çalışması sonucu gelinen bu nokta bile iyi. adamların ekonomi anlayışı bu. enflesyon hesaplarken flüt ve avokado ile yola devam eder bu familya.
(bkz: sezen aksun- tükeneceğiz )
çökmeye devam ediyor. 2016 ekim ayında 2015 ekim ayına göre %25 düşmüş turist sayısı. yazın turizm krizdeydi zaten, kış geldi ama turistteki azalma devam ediyor. bu da işin sadece yaz turizmi, ruslarla ilişkiler olmadığını gösteriyor. artık adamlar bize baktığında ''can güvenliğimin olmadığı bir ortadoğu ülkesi.'' diyor ve gelmiyor. maalesef bu durumdayız.
çok rezil bir haldedir. türk lirası değer kaybediyor lakin ihracatımız artmıyor, aksine düşüyor. 2001 krizi de, 1929 bunalımı da, 2. dünya savaşı da dahil cumhuriyet tarihinin en sağlam krizlerinden biri gelecek gibi. ekonomik göstergeler o yönde maalesef. müstehak ama hepimize.
kötü durumdadır. henüz yılbaşı gelmeden sigara ve alkolde ötv'ye zam gelmiştir.
--alıntı--
alkollü içki ve tütün mamullerinde ÖTV oranına yüzde 10 ile yüzde 27.5 arasında zam geldi. Alkolde maktu vergi yüzde 10 arttı, Tütünde verginin 7 kuruş artmasının da sigara paketlerindeki artışın yüzde 5-6 olacağı, bu zam ile her bir sigara paketindeki artışın 50 kuruş olacağı kaydedildi.
--alıntı--
--alıntı--
alkollü içki ve tütün mamullerinde ÖTV oranına yüzde 10 ile yüzde 27.5 arasında zam geldi. Alkolde maktu vergi yüzde 10 arttı, Tütünde verginin 7 kuruş artmasının da sigara paketlerindeki artışın yüzde 5-6 olacağı, bu zam ile her bir sigara paketindeki artışın 50 kuruş olacağı kaydedildi.
--alıntı--
bir üstte belirtildiği gibi 2016'nın 3. çeyreğinde %1.8 küçülmüştür. lakin hesaplama yöntemi değiştiği için yanlış olduğu söyleniyor. asıl küçülme %1.8 değil %2.7 deniyor. olası mı? bence gayet olası.
göstergesi esas olarak yüzdeler,rakamlar değil sokaktaki halk,esnaf,pazar fiyatları,işsizliktir...verilerle oynanabilir ama açlığı,boş kasaları,kapanan iş yerlerini rötuşlarla kapatamazsınız..
--alıntı--
merrill lynch: Türkiye 2017'de stagflasyon ve borç pozisyonu nedeniyle zorluklar yaşayacak.
--alıntı--
merril lynch, abd merkezli bir yatırım bankası. stagflasyon ise bir ekonomide fiyatların arttığı durumda işsizliğin de artması. (bkz: stagflasyon)
http://www.businessht.com.tr/piyasalar/haber/1341136-merrill-lynche-gore-turkiye-en-riskli-3lu-arasinda
merrill lynch: Türkiye 2017'de stagflasyon ve borç pozisyonu nedeniyle zorluklar yaşayacak.
--alıntı--
merril lynch, abd merkezli bir yatırım bankası. stagflasyon ise bir ekonomide fiyatların arttığı durumda işsizliğin de artması. (bkz: stagflasyon)
http://www.businessht.com.tr/piyasalar/haber/1341136-merrill-lynche-gore-turkiye-en-riskli-3lu-arasinda
2016'nın son çeyreğinde ve 2017'de de küçülmeye devam edecek olan ekonomi. işsizlik ve enflasyonun aynı anda artarak %14-17 bandına gelmesi, doların ise 4.30'ları görmesi muhtemel. 2016'nın 4. çeyrek büyümesi henüz açıklanmadı. yapılan tahminler eksi %0.5 ile artı %0.5 arasında çıkacağını söylüyor.
insanların lüks içinde yaşamasına bağlı olarak iyi olduğu savunulan ekonomi. bir kere krizde zengin zenginleşir, fakir fakirleşir. bunu bilmek gerek. yani uludağ'da kayak yapan insanlara bakarak kriz yok denemez. git bebek'e, kadıköy'e; türkiye'de savaş bile çıksa insanların altında ferrari olur. yok şu şuraya gidiyormuş, şu şöyle yaşıyormuş denerek geçiştirilemez. suriye ne halde herkes görüyor. git şam'a alışverişlerde mağazaları yağmalayan, sokakta lüks arabalarla gezen adamlar vardır. enflasyon %500, işsizlik %30 olsun yine istediğini yapan bir kesim olacak. bu ölçüt değil. kriz nerede yaşanıyor diye baktığımızda her yerde kriz olduğunu söyleyebiliriz.
-bir kere hemen hemen herkes enflasyondaki kadar bir ücret artışı alamıyor. memur da, emekli de, işçi de.
-türkiye'den çekilen onlarca yabancı ve yerli şirket var. devam edenlerin birçoğu da yatırımlarını kıstı ve işçi çıkardı. bu da işsizliğe yansıdı. işsizlik %11.5'u aştı.
-gıda fiyatlarındaki artış enflasyonu artıran en büyük nedenlerden. enflasyon sepetinde gıdanın payının azaltılmasına rağmen enflasyon beklenenden fazla arttı. adamlar flüt ile, soba borusu ile enflasyon hesaplıyor ama yine tutturamıyor enflasyon hedeflerini.
-türkiye'de asgari ücretli 15 milyon insan var. asgari ücret 104 lira artmasına rağmen 45 dolarlık bir düşüş olmuş geçen seneye göre.
-döviz kuru uçmuş gitmiş. en hayatın içinden bir örnek vereyim size basit olsun diye: kur artınca tavuk yemi arttı bu da tavuk ve yumurtaya yanısıdı. 12-13 lira olan 30'lu yumurta 17-18 liraya, 10-11 lira olan tavuk 14-15 liraya çıktı. televizyonlar, telefonlar, hammaddeler vs her şeyin fiyatı artıyor.
-toplu ulaşım da bireysel ulaşım da her geçen gün zamlanıyor. al sana alım gücünün düşmesi.
-gsyih hesaplamadaki baz yılı değiştirildi. 1998 olan baz yılı 2009 yapıldı. buradaki amaç, dünya'daki krizin ülkemizi de vurduğu, krizden etkilendiğimiz 2009 yılını seçerek verileri daha pozitifleştirmekti. yani esasen ölçüt olmaması gereken, türkiye için neredeyse kayıp bir yıl olan 2009'u gsyih hesaplamasında baz yılı yaptık ki sonuçlar çok kötü çıkmasın, zira zaten kötü bir yılı baz alarak hesaplıyoruz. lakin nafile. 2016'nın 3. çeyreğinde %1.8 küçüldük. eğer hesaplama metodu değişmeseydi ve eski hesaptan devam etseydik %2.9 küçülmüş olacaktık. sonuçta ne kadar kotarmaya çalışsalar da durumu fayda etmedi. ekonomi küçüldü.
-reel sektörün borçluluğu had safhada. örnek vereyim. 4.5 milyar dolar borcu olan türk telekom'un borcu 2016 eylül ekim ayında 3.20'den dolar alırsak 14.4 milyar lira idi. an itibariyle 3.78'den alırsak 17 milyar lira. borçluluk yetmezmiş gibi bir de döviz kurundaki artışlar ülkedeki bütün şirketleri zorda bırakıyor.
-bir örnek daha vereyim. thy, çalışanlarına bu yıl zam yapmama teklif etti. bir sürü uçağını garaja kaldırdı.
-turizm bitmiş. önce rusya ile yaşanan gerginlik sonrası akdeniz öldü. sonrasında bomba ile patlamayla ülke imajı zarar gördü istanbul'un turist sayısı bile ciddi düştü.
-döviz piyasasında günlük 10 kuruşa varan değişmeler mevcut. 1 yılda değişmesi gereken kur 1 günde değişiyor. bu da senin 15 yılda sağlam bir ekonomi kuramadığın, oynak bir piyasaya sahip olduğun, dolayısıyla güven vermediğin anlamını taşıyor. tulumbada su kalmadı. cezayir'den, meksika'dan, brezilya'dan daha az rezervi var bizim merkez bankamız'ın.
-insanların alım gücü çok düşük. cennet vatanda tarım ve hayvancılık bile boktan. et tüketiminde dünya'da 120-130. sırasadayız. yıllık kişi başı 30 kg et tüketmişiz. ekonomik krizle boku yiyen yunanistan 80, ezik romanya 70, üst akıl abd 120 kg et tüketirken biz 30 kiloda kalmışız.
daha 50 şey yazarım. sallama değil, gerçekten 50 şey daha yazarımi birçok unuttuğum şey vardır ama içim dışım ekonomi oldu, gına geldi artık hep aynı şeyleri konuşmaktan; kusacağım. zira iktisat son sınıfım ve sadece günlük hayatta değil, derslerde de hep bunlar konuşuluyor.
ekonomiyi biraz takip edin. ceo, müdür gibi şirket yetkililerinin hemen hemen hepsi önlerini göremediklerini, var olan yatırımlarını iptal ettiklerini veya azalttıklarını, işçi alımı yapmayı düşünmediklerini, hatta işçi çıkartacaklarını söylüyorlar. vesselam krizin ayak sesleri gelmeye başladı. örnek olarak denizin ortasında deprem oldu ve yavaş yavaş ilerliyor sahil kasabalarına artık. depremle birlikte tsunami de vuracak. yangın değil su ile sönmez. artık türkiye'nin krizden kaçacak bir hali yok. 2+2=4. 2017, ekonomik açıdan çok ama çok kötü bir yıl olacak türkiye için. bu çok açık net. havuz ve yandaş medya hissettirmemeye çalışsa da, ekonomik göstergelerle oynanıp sanal ekonomi yaratılsa da iliklerimize kadar hissedeceğiz. bu arada, kartalkaya'da, uludağ'da kayak yapmaya devam edecek olan, lüks arabalarıyla gezmeye devam edecek olan yine bir dolu insan olacak, merak etmeyin. ama bu sefer ''kriz yok.'' diyemeyeceksiniz.
-bir kere hemen hemen herkes enflasyondaki kadar bir ücret artışı alamıyor. memur da, emekli de, işçi de.
-türkiye'den çekilen onlarca yabancı ve yerli şirket var. devam edenlerin birçoğu da yatırımlarını kıstı ve işçi çıkardı. bu da işsizliğe yansıdı. işsizlik %11.5'u aştı.
-gıda fiyatlarındaki artış enflasyonu artıran en büyük nedenlerden. enflasyon sepetinde gıdanın payının azaltılmasına rağmen enflasyon beklenenden fazla arttı. adamlar flüt ile, soba borusu ile enflasyon hesaplıyor ama yine tutturamıyor enflasyon hedeflerini.
-türkiye'de asgari ücretli 15 milyon insan var. asgari ücret 104 lira artmasına rağmen 45 dolarlık bir düşüş olmuş geçen seneye göre.
-döviz kuru uçmuş gitmiş. en hayatın içinden bir örnek vereyim size basit olsun diye: kur artınca tavuk yemi arttı bu da tavuk ve yumurtaya yanısıdı. 12-13 lira olan 30'lu yumurta 17-18 liraya, 10-11 lira olan tavuk 14-15 liraya çıktı. televizyonlar, telefonlar, hammaddeler vs her şeyin fiyatı artıyor.
-toplu ulaşım da bireysel ulaşım da her geçen gün zamlanıyor. al sana alım gücünün düşmesi.
-gsyih hesaplamadaki baz yılı değiştirildi. 1998 olan baz yılı 2009 yapıldı. buradaki amaç, dünya'daki krizin ülkemizi de vurduğu, krizden etkilendiğimiz 2009 yılını seçerek verileri daha pozitifleştirmekti. yani esasen ölçüt olmaması gereken, türkiye için neredeyse kayıp bir yıl olan 2009'u gsyih hesaplamasında baz yılı yaptık ki sonuçlar çok kötü çıkmasın, zira zaten kötü bir yılı baz alarak hesaplıyoruz. lakin nafile. 2016'nın 3. çeyreğinde %1.8 küçüldük. eğer hesaplama metodu değişmeseydi ve eski hesaptan devam etseydik %2.9 küçülmüş olacaktık. sonuçta ne kadar kotarmaya çalışsalar da durumu fayda etmedi. ekonomi küçüldü.
-reel sektörün borçluluğu had safhada. örnek vereyim. 4.5 milyar dolar borcu olan türk telekom'un borcu 2016 eylül ekim ayında 3.20'den dolar alırsak 14.4 milyar lira idi. an itibariyle 3.78'den alırsak 17 milyar lira. borçluluk yetmezmiş gibi bir de döviz kurundaki artışlar ülkedeki bütün şirketleri zorda bırakıyor.
-bir örnek daha vereyim. thy, çalışanlarına bu yıl zam yapmama teklif etti. bir sürü uçağını garaja kaldırdı.
-turizm bitmiş. önce rusya ile yaşanan gerginlik sonrası akdeniz öldü. sonrasında bomba ile patlamayla ülke imajı zarar gördü istanbul'un turist sayısı bile ciddi düştü.
-döviz piyasasında günlük 10 kuruşa varan değişmeler mevcut. 1 yılda değişmesi gereken kur 1 günde değişiyor. bu da senin 15 yılda sağlam bir ekonomi kuramadığın, oynak bir piyasaya sahip olduğun, dolayısıyla güven vermediğin anlamını taşıyor. tulumbada su kalmadı. cezayir'den, meksika'dan, brezilya'dan daha az rezervi var bizim merkez bankamız'ın.
-insanların alım gücü çok düşük. cennet vatanda tarım ve hayvancılık bile boktan. et tüketiminde dünya'da 120-130. sırasadayız. yıllık kişi başı 30 kg et tüketmişiz. ekonomik krizle boku yiyen yunanistan 80, ezik romanya 70, üst akıl abd 120 kg et tüketirken biz 30 kiloda kalmışız.
daha 50 şey yazarım. sallama değil, gerçekten 50 şey daha yazarımi birçok unuttuğum şey vardır ama içim dışım ekonomi oldu, gına geldi artık hep aynı şeyleri konuşmaktan; kusacağım. zira iktisat son sınıfım ve sadece günlük hayatta değil, derslerde de hep bunlar konuşuluyor.
ekonomiyi biraz takip edin. ceo, müdür gibi şirket yetkililerinin hemen hemen hepsi önlerini göremediklerini, var olan yatırımlarını iptal ettiklerini veya azalttıklarını, işçi alımı yapmayı düşünmediklerini, hatta işçi çıkartacaklarını söylüyorlar. vesselam krizin ayak sesleri gelmeye başladı. örnek olarak denizin ortasında deprem oldu ve yavaş yavaş ilerliyor sahil kasabalarına artık. depremle birlikte tsunami de vuracak. yangın değil su ile sönmez. artık türkiye'nin krizden kaçacak bir hali yok. 2+2=4. 2017, ekonomik açıdan çok ama çok kötü bir yıl olacak türkiye için. bu çok açık net. havuz ve yandaş medya hissettirmemeye çalışsa da, ekonomik göstergelerle oynanıp sanal ekonomi yaratılsa da iliklerimize kadar hissedeceğiz. bu arada, kartalkaya'da, uludağ'da kayak yapmaya devam edecek olan, lüks arabalarıyla gezmeye devam edecek olan yine bir dolu insan olacak, merak etmeyin. ama bu sefer ''kriz yok.'' diyemeyeceksiniz.
savunulması yada eleştirilmesi gibi bir durumdan ziyade bir kaos yaratılarak çökertilmeye çalışılan ekonomi elbetteki hayat hiç bir zaman durma noktasına gelmez bunun bir çok parametresi var sağlığından tut güvenliğine gıdasından tut barınmasına kadar temel harcamaların kesilmesi mümkün değil ve bu çark ağırda olsa döner burda devamlı olarak terör ile ekonomi ile yaratılmak istenen bir kaos var ve karşılığınıda alıyorlar ve aldıkçada devam edilecek o gıpta ile baktığımız avrupada euro 4 tl oldu artıyor diyorsun senin 0,50 kuruşa içtiğin suyu 8 tl'ye denk bir ücrete almak durumunda nominal değeri yüksek gözüksede temel harcamaları senden daha pahalı ucuz ve kaliteli diye özel hastanelerin güneydeki oteller gibi sadece yabancılara çalışıyor sendeki potansiyel ile avrupadaki arasında dağlar kadar fark var sen şimdi birşey yapıp satmaya çalışırken tabi bu adam sana mani olmaya kalkacak en basitinden sende evlenmeye aday 500.000 -600.000 çift var bunların birer bulaşık makinesinden tut buzdolabına kadar aracından tut konutuna kadar bir piyasası olacak elin europalısı bu pazarı kaybetmek ister mi?
Yaklasik yuzde 50 politika faiz artirimiyla duzluge girilecegi dusunulen ancak sert dalgalanmalari bunyesinde barindiran mali tablo. Altin 462 dolar 7.95 euro 9.45 şuan. Yatirimcilar borsacilar vatandas kisacasi herkes perisan.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?