susan için öyle düşünüldüğü gibi çokta karizmatik bir eylem değildir.
can yakan düşüncelerin habercisidir.
susmak
en gürültülü eylemdir, bir rûhun dört duvarı arasındaki.
Kendi kendine konuşmaktır. Düsüncelerin bir bir boğazda düğümlenmesidir.
bazı durumlarda karşımızdakilere verilecek en güzel cevaptır.
en felsefi cevaptan bile etkili bir cevaptır. susmak erdemdir.
(bkz: her babayiğidin harcı değil)[ybkz]swh[/ybkz]
Kendi içimde özel yaşadığım farklı şeyler var. Benimde engel olmadığım karşılarında susamadığı. Doğuştan verilen hisler duygular gibi.Doğmaktan dahada enteresan geliyor bunu yaşamak bana. Yarım saate geçiyor. Ben yine susuyorum. Anları yaşamakla geçiyor her şey herkes için. Benim için susmakla geçiyor zaman.
Büyütülecek bir şeyde yok aslında, yıllarca susuyorum sadece.
Hakkımı yememelisiniz susmak zor zanaat sabır gerektiriyor.
Büyütülecek bir şeyde yok aslında, yıllarca susuyorum sadece.
Hakkımı yememelisiniz susmak zor zanaat sabır gerektiriyor.
içine gömülecekmişim gibi görünen eylemdir.
"keşke hayat bu kadar etobur olmasaydı" dediğim fiilim.
sevmediğim eylem. ne olursa olsun konuşmalı paylaşmalı insan. küfürse küfür, iyi niyetse iyi niyet. olabildiğince konuşmalı
bazen sayfalar dolusu yazıdan daha fazla anlam ifade edendir.
----------------------
susmalı...
içine akıtmalı oluk oluk yaşları da,
gözden bir damlasını bırakmamalı...
ruhunu inleten acıları gözlerden yansıtmamalı,
hatta ıssızlaşmalı çoğu zaman
ama yine de dik durmalı.
saklamalı cefaları en saklı odalarda da,
ne pahasına olursa olsun susmalı... [ybkz]swh[/ybkz]
----------------------
susmalı...
içine akıtmalı oluk oluk yaşları da,
gözden bir damlasını bırakmamalı...
ruhunu inleten acıları gözlerden yansıtmamalı,
hatta ıssızlaşmalı çoğu zaman
ama yine de dik durmalı.
saklamalı cefaları en saklı odalarda da,
ne pahasına olursa olsun susmalı... [ybkz]swh[/ybkz]
uzaklara dalmaktır.
Sus
Gözlerimi açamıyorum işe erken gideceğim diye erken vakte aldığım saat sanki bir saat önceden çalıyormuşçasına ses çıkarıp duruyor. Ne fark eder diyorum bugün kalkmasam? Kalksam diğer günlerden farkı ne olacak diye düşünüyorum. 5 dakika daha kendime zaman tanıyıp, ertele diyorum telefonun en kocaman tuşuna basarak. 5 dakika sonra programlanmış telefon vazgeçmiyor. garip sesler çıkarıp kalkıyorum.
***
Ayağımı kolumu bir yerlere çarpmadan gidebilirsem şanslı hissediyorum kendimi.
Yanımda olmadığını görünce de bir o kadar şansız.
Uzun uzun nefes alıp suratımı ayna karşısında çizdiriyorum.
bazen sadece sessiz kalmak iyidir.Sesin kalmamasını ifade etmek gibidir.
şimdi bir yokluk sözkonusu,
hak etmiş miydi ?
varlık nedeni olmak için kaybolmak mı gerekirdi ?
varlığının hafifiliği ile yokluğunun ağırlığı arasında kendime yer bulamıyorum...
bulamıyorum...
amaçlarımı, amaçsızlığımı...
sessizliğin yokluktan ibaret olmadığını....
yapabilirdin,
ışığımı ellerinden düşürmeyip tutabilirdin...
kapıyı kapatmak yerine gümüş anahtarı ellerime bırakabilirdin,
nedenlerimi sorgulamaktansa, aynaya bakabilirdin...
çok mu düşünmüştün ? düşüncelerinin arasındaki anlamlarında yoktum demek ki...
***
bana hep yalnızdım diyorsun sevgili,
ne zaman gördün ki yalnızlığı,
bu sağır aşkı gördümü ki kör gözlerin ?
ne zaman özledin ki ?
sen kördün, ben topallayarak yürümeye devam ettim.
oysaki çoktan ıslanmıştı gözlerim mutluluktan,
yağmurların çoktan saplanmış kalbime sırılsıklam etmişti herşeyi,
yanaklarım kurudum diye sevinirlerken,
aynı hatayı yapmaktan usanmayacak kadar kör olduklarını bilemediler.
anladım işte o zaman...
senin ruhunda gitmek var...
benim ise usangaç alfabelerim...
***
umut etmek nedir bilir misin?
hayalin diğer adıdır.
hayalimdin bilir misin ?
şimdi gözlerim ne açılıyor,ne de kapanabiliyor,
umudumu sayıklıyor.
umudum herşeyim olmuştu,
hayalim umudumu terk etti.
beni bu suskun geceler maf etti...
hayatin kozu maca kizi beni hep mat etti...
ama gölgeler hep konuşur,
anlamazlar sadece yağmurların baharda yağmadığını...
göremezler...
konuşamazlar...
ve duyamazlar...
bir sonbahar mevsimindeki yağmurların ilk bahar yağmurları olmadığını,
anlamazlar...
***
şimdi şu koca dünyanın içine tükürüyorum...
ve söylemekten kıvanç duyuyorum...
sana üzülüyorum...
evet yalnızdın gerçekten...
şimdi iki ayrı yalnızız...
şimdi şu koca dünyanın içine tükürüyorum...
lanetliyorum,
yapılacak tek iş kalmış ve yapacakmışçasına;
susuyorum...
cengiz selçuk
10/01/2011
Sus
Gözlerimi açamıyorum işe erken gideceğim diye erken vakte aldığım saat sanki bir saat önceden çalıyormuşçasına ses çıkarıp duruyor. Ne fark eder diyorum bugün kalkmasam? Kalksam diğer günlerden farkı ne olacak diye düşünüyorum. 5 dakika daha kendime zaman tanıyıp, ertele diyorum telefonun en kocaman tuşuna basarak. 5 dakika sonra programlanmış telefon vazgeçmiyor. garip sesler çıkarıp kalkıyorum.
***
Ayağımı kolumu bir yerlere çarpmadan gidebilirsem şanslı hissediyorum kendimi.
Yanımda olmadığını görünce de bir o kadar şansız.
Uzun uzun nefes alıp suratımı ayna karşısında çizdiriyorum.
bazen sadece sessiz kalmak iyidir.Sesin kalmamasını ifade etmek gibidir.
şimdi bir yokluk sözkonusu,
hak etmiş miydi ?
varlık nedeni olmak için kaybolmak mı gerekirdi ?
varlığının hafifiliği ile yokluğunun ağırlığı arasında kendime yer bulamıyorum...
bulamıyorum...
amaçlarımı, amaçsızlığımı...
sessizliğin yokluktan ibaret olmadığını....
yapabilirdin,
ışığımı ellerinden düşürmeyip tutabilirdin...
kapıyı kapatmak yerine gümüş anahtarı ellerime bırakabilirdin,
nedenlerimi sorgulamaktansa, aynaya bakabilirdin...
çok mu düşünmüştün ? düşüncelerinin arasındaki anlamlarında yoktum demek ki...
***
bana hep yalnızdım diyorsun sevgili,
ne zaman gördün ki yalnızlığı,
bu sağır aşkı gördümü ki kör gözlerin ?
ne zaman özledin ki ?
sen kördün, ben topallayarak yürümeye devam ettim.
oysaki çoktan ıslanmıştı gözlerim mutluluktan,
yağmurların çoktan saplanmış kalbime sırılsıklam etmişti herşeyi,
yanaklarım kurudum diye sevinirlerken,
aynı hatayı yapmaktan usanmayacak kadar kör olduklarını bilemediler.
anladım işte o zaman...
senin ruhunda gitmek var...
benim ise usangaç alfabelerim...
***
umut etmek nedir bilir misin?
hayalin diğer adıdır.
hayalimdin bilir misin ?
şimdi gözlerim ne açılıyor,ne de kapanabiliyor,
umudumu sayıklıyor.
umudum herşeyim olmuştu,
hayalim umudumu terk etti.
beni bu suskun geceler maf etti...
hayatin kozu maca kizi beni hep mat etti...
ama gölgeler hep konuşur,
anlamazlar sadece yağmurların baharda yağmadığını...
göremezler...
konuşamazlar...
ve duyamazlar...
bir sonbahar mevsimindeki yağmurların ilk bahar yağmurları olmadığını,
anlamazlar...
***
şimdi şu koca dünyanın içine tükürüyorum...
ve söylemekten kıvanç duyuyorum...
sana üzülüyorum...
evet yalnızdın gerçekten...
şimdi iki ayrı yalnızız...
şimdi şu koca dünyanın içine tükürüyorum...
lanetliyorum,
yapılacak tek iş kalmış ve yapacakmışçasına;
susuyorum...
cengiz selçuk
10/01/2011
konuşmanın tersi.
hiç yapmadığım bir şey.
bazen konuşurken anlatamıyacğımız birçok şeyi daha kolay anlata bilmemizi sağlayan eylem.
en az 2 kadın bir aradaysa asla olmayacak eylemdir.
karsındakının anlamasını beklemedıgını gosteren eylem
(bkz: canın sagolsun)
(bkz: canın sagolsun)
pis bir eylem.
en derinden geleni yaralayan, içe atılan dert dolumu.
anlayana en güzel cevaptır, çileden çıkarandır.
(bkz: kaale almamak)
(bkz: kaale almamak)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?