süleyman seba

3 /
newcastle
şeref bey stadında atılan ilk golün sahibi olan istanbul beyefendisi.

Sinan Engin gibi çirkefe batmış heriflerin ismi bu camiayla aynı cümle içinde geçebiliyorken; senin gibi değerlerimizin sembolü bir insana yapılanları o gün de çocuk aklımla hazmedemiyordum, bugün de.
konuşkankartal
yeğeni tayfur havutçu'nun tahliyesinden sonra bugün evinde ziyaret etmiş güzel insandır.televizyonda görünce içimi cız ettirendir, asalettir..

http://webtv.hurriyet.com.tr/4/25616/19457886/1/en-guzel-karsilama.aspx
metin tekin
Başkanlığı bırakırken yaptığı veda konuşması ile dersin alasını vermiş güzel adam.

“Sayın kongre başkanlık divanı, muhterem üyeler basınımızın değerli temsilcileri

yönetim kurulu arkadaşlarımın çalışma programlarını takdiminden sonra sizlere hitap etmek için söz almış bulunuyorum.

Hepinizi sahsım ve yönetim kurulu arkadaşlarım adına selamlıyorum. ülkemizin karsılaştığı deprem felaketi ile hayatını kaybedenlere rahmet, hastalarımıza şifa diliyorum. Böylesi bir felaketi bir daha vatandaşlarımıza göstermemesini ulu tanrıdan niyaz ediyorum. 2000′lı yılların ülkemize, ulusumuza ve Beşiktaş camiasına sağlık, mutluluk ve basarı getirmesini diliyorum.

Beşiktaş kulübünde hak ve söz sahibi olan ve hesap verilecek tek organ durumunda bulunan sız değerli genel kurul üyelerine hesap verebilmek amacı ile söz almış bulunuyorum.

Ayrıca son 2 yıllık yönetim döneminde göreve geldiğimiz günden başlayarak bugüne dek gerek sahsıma ve gerek yönetimdeki arkadaşlarıma reva görülen ağır hakaretlere cevabın ancak kurulunuzda verilebileceğinin bilincinde

bulunmaktayım. Bütün bu saldırı ve hakaretlere cevap vermekten aciz değildik. Ancak sahsımı ve

yönetim kurulumuzu rencide edecek boyutlara ulasan beyanlar karsısında koyacağımız tepkinin, Beşiktaş için hayırlı olmayacağı görüsü ile içimize sindirememekle beraber sessiz kalmayı tercih ettik. Ancak, her hesabın görüleceği bu genel kurulda o günlerde duyduğum üzüntüyü sizlerle paylaşma isteğimi de normal karşılayacağınızı tahmin ediyorum. Beşiktaş kulübünün hiç kimsenin tasarrufunda olmadığını, kulübün tek sahibinin sız değerli genel kurul üyeleri olduğu, malûmunuzdur. Kulüp idaresinin ise prensipler manzumesi çerçevesinde, kulübümüzün tüm manevi değerlerini göz önüne alarak yapılması gerektiğine inanmaktayız. Aslında kulübümüzün kamuoyundaki saygınlığı buradan kaynaklanmaktadır. Her zaman temel kural olan “usul, esastan önce gelir ” prensibine bağlı kalarak üyelerin üretici, yapıcı ve kulüplerine faydalı olabilmeleri için söylemek istediklerini yönetimin içinde usul ve esaslara uygun, Beşiktaşlılık nezaketi ve asaleti içinde söylemeleri beklenen temel konudur.

Görev alan başkan ve yönetim kurulları 2 yıl çalışıp yeniden genel kurulun önüne gelirler ve hesap verirler. Yüce kurulunuz bana 8 kere başkanlık görevini vermiştir.

Hatalarımıza anlayış gösterdiniz, sevaplarımıza destek verdiniz, hoşgörülü davrandınız, sabır gösterdiniz, sizlere teşekkür borçluyum. Bana 16 sene tahammül eden sizlere su andaki samımı hislerimi anlatmak isterim.

1943 yılında Beşiktaş kulübüne geldim. 1945′de a takımında oynamaya başladım.

Mütevazı futbol yaşantımdan sonra, 1954′de futbolu bıraktım ve çeşitli dönemlerde değerli başkanlarla çalışma onurunu elde ettim. Hayatta olmayanlara tanrıda rahmet diliyorum.

1984 yılında Sayın Mehmet üstün kaya ile girdiğimiz centilmence bir yarışta tensiplerinizle kulüp başkanlığına getirildim. 16 yıl geçti. 8 kongre geçirdik. itimat attınız, göreve devam attım. Kısaca anlatmaya çalıştığım su üç cümle 97 yıllık kulübümüzün 57 yılında var olduğumu ifade etmektedir. Hepiniz biliyorsunuz, tüzüğümüzde de belirtildiği gibi, bizim düşüncelerimiz ve hedefimiz sporu desteklemek ve geliştirmek, ülkeye başarılı sporcular yetiştirmek, başarılı olmanın anahtarlarını gençlere sunmak, geleceklerini hazırlamak sosyal ortamlarını ve iletişimlerini, kültür, sanat ve sporla geliştirmek ve kulübümüzü, ulu önder Atatürk’ün ifade ettiği gibi ” ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim.” düsturunu ilke edinerek Bjk’nın vizyonundan ödün vermeden yolumuza devam etmek idi. Hiç hata yapmadık mı? Hata insanlar içindir. Zaman zaman hatalar yaptık.

Bugünkü kulübümüz, kısır döngüden çıkmış, sağlıklı yapıya kavuşarak her geçen gün daha da güçlenmektedir. Bugünün Beşiktaş’ı artık ne dedikodulardan medet umacak kadar güçsüz, ne de gerçek dışı bazı şeyleri Beşiktaşlılık diye etrafa empoze etmeye çalışanların himayesine muhtaç olacak kadar sahipsizdir. Daha önce de ifade ettiğim gibi kulübümüzün hakiki sahipleri sizlersiniz. Bu noktalara beraberce vardık. Geriye dönmekte artık fayda yoktur. Yönetimde bulunanlar veya yönetime talip olanlar: talip olmak için kurulan guruplar, sız kongre üyelerine inandırmanın yollarını aramalı ve icraatları ile ispatlamalıdırlar.

Geleceğimiz için yeni ufuklar açmalıdırlar. Her zaman söyledik, kişilerin tek tek birçok problemi halletmesine imkân yoktur. Hepimiz, dönmesi gittikçe hızlanan bu çarkın birer unsurlarıyız. Bu unsurlar eğer Beşiktaşlılık felsefesinin temel tarifinde birleşmiş, anlaşmış ise, çarkın teklemesi artık mümkün değildir. Bu düşüncelerden hareketle, 16 sene içinde gerçekleştirdiğimiz tapuları kulübümüze ait, bugünkü ekspertiz değeri 125 milyon dolar olan fulya tesisleri, Bjk Plazamız ve modern kulüp binamız var. Bu arada Bjk’nın geleceği için çok önemli olacağına inandığımız ve tüm Beşiktaşlıların duyarlı olması gereken fulya projesi önemli gelişmeler göstermektedir. ”Bu proje benim en büyük hayallerimden birisidir.”

Gerçekleştiğini görmek tüm Beşiktaş camiasını mutlu edecektir. Ayrıca 49 yıllığına devletten kiraladığımız ümraniye’de 145 dönüm ” Bjk’nın geleceğini hazırlayacak olan ” ve öncelikle çim saha yapımına başlanılan tesislerimiz var. Zamanında asla alınamaz diye dedikodular çıkartılan, açılısında, ilk golü atmak bana nasıp olan, isimleri, zaman zaman Mithat Pasa, Dolmabahçe, inönü Stadı olarak anılan stadın, seneler sonra yine bizim dönemimizde, büyük mücadelelerle camiamıza Bjk inönü Stadı olarak mal edilmesi, benim ve hepimiz için en büyük gurur ve prestij kaynaklarından biridir. Rahmetli hakkı yeten stadımızın hemen üstünde açtığımız kapalı spor salonumuz, tüm salon sporlarına hizmet vermektedir ve gelecekte başarılı sporcularımızın yetiştiği yuva olacaktır. Yıllarca kulübümüze kazandırılması için uğraşılan Akatlar tesislerindeki hukuki davalar, kulübümüz lehine sonuçlanmıştır. Bu konuda büyük emekler veren, Sayın Erdoğan Tuncer’e teşekkür ediyorum yine çeşitli vesilelerle zaman zaman aralarında bulunmaktan mutluluk duyduğum, temelinde eğitim, kültür ve spor yatan, ülkemizin gurur kaynağı eğitim kurumlarından birisi olmaya aday hayata geçirdiğimiz Bjk Koleji var. Bjk akaryakıt istasyonu, mart ayında faaliyete geçecektir. Beşiktaş belediyesinden kiraladığımız, üyelerimizin ayrıca sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çilekli tesislerimiz sosyal yaşantımızın bir parçasıdır. Bu ara gerçekleştirdiğimiz projelerden birisi olup, büyük üzüntülere sebebiyet veren Yeşilköy projesi hazine ve varisler arasında bizim de müdahil olduğumuz dava uzun yıllar devam etmiş, mahkemenin varisler lehine karar vermesi dolayısıyla tarafımızdan kullanılamaz hale gelmiştir ancak 2007 yılına kadar kullanma hakkı bize ait olduğu için yeni mal sahipleri ile görüşmelerimiz devam etmektedir. Beden terbiyesi genel md. ‘Den 49 yıllığına kiraladığımız Pendik kürek tesislerimizin önündeki denizin doldurularak sahil yolu geçmesi dolayısıyla kürek sporu fevkalade zorluklarla yapılmaktadır. üyelerimizden gelen önerileri dikkate alarak çözümü için kartal belediyesi ile temaslar sürdürülmektedir. Futbol alt yapımız özünde söylenenlerin aksine en fazla dikkat ettiğimiz bir husustur. Neticeleri ortadadır. ”Dünya karsılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.”bütün bu gelişmelere rağmen tesisleşmeyi bir yana bırakıp, başarıyı sadece profesyonel futbolla ölçenlere sesleniyorum:

16 senelik dönemimizde kulübümüz profesyonel futbol takımına yapılan haksız eleştirilere, rağmen aralıksız her sezon şampiyon kulüpler, şampiyonlar ligi, kupa galipleri ya da UEFA kupasına katılma başarısı göstermiştir.

Hizmet dönemimizde profesyonel futbol takımımızın kazandığı toplam 9 lig şampiyonluğunun 5 ini, toplam 5kez kazandığımız Türkiye kupasının 4 ünü toplam 7 kez kazandığımız cumhurbaşkanlığı kupasının 5 ini, toplam 6 kez kazandığımız başbakanlık kupasının 2 sini ve toplam 11 kez kazandığımız tsyd kupasının 6 sini müzemize götürdük. Toplamı 22 kupadır. üzülerek ifade etmek isterim ki, ” 16 yıllık bu bilanço ortada iken, bu başarıları birlikte yasadığımız ve birlikte yönetimde yaşanan güzelliklerin kararlarına imza atan ve yine Bjk sayesinde toplumda yer tutan, meslek edinen, ayrıca futbol oynadıkları dönemde emeklerinin karşılığı Bjk tarafından en iyi şekilde verilen bazı kısılırın basın kanalıyla kulüplerini, şahsımı ve sahsımda yönetim kurulu arkadaşlarımı suçlaması nankörlük değil de nedir?

“insanlarla yasadım, insanı öğrendim

insanlarla yasadım, insanlığı öğrendim

insanlarla yasadım ,

insanlardan nankörlüğü gördüm ”

dostlarım, dostlarım…

Ama ben dostlarımdan çok korkarım”

diyen düşünürlere hak vermemek elde değil!

Sayın üyeler;

bizler de muhalefette bulunduk kulübe hizmeti geçen hiçbir kimseye hakaret etmedik. Dolayısıyla camiayı yıpratmadık. Endi futbolcularımıza sahada arkamızı dönmedik. Böyle çirkin organizasyonları muhalefetin bir yolu olarak görmedik. Bizim camiamız farklı dedik. Vefa hislerinin maddi değerlerden çok önde olduğunu her zaman belirttik. Simdi bu kazandığımız malvarlıklarını, kulübümüzün eriştiği noktaları bir kenara

bırakıyorsanız, 16 sene zarfında kulübün ne kadar büyüdüğünü görmek istemiyorsanız, 55 milyon dolarlık bütçeye erişmeyi görmezlikten geliyorsanız, hizmetimizin karşılığını sadece profesyonel futbol takımı basarı veya başarısızlıklarıyla ölçüyorsanız yapılaşmayı, kurumsallaşmayı bir kenara bırakıyorsanız, o zaman sizlere tamamlanması gereken hizmetleri de hatırlatmak isterim:

” eğitim faaliyetlerine ağırlık verip bir an önce vakıf kurma çalışmaları Bjk’nın lehine olacak şekilde tamamlanmalıdır.”

“kulübümüzün 100 üncü yıl kutlamaları için acilen genel kurulca tasvip edilen bir komisyon kurulup çalışmalarına başlamaları lazımdır.”

“modern çağın şartları altında kulübümüzün tüm menfaatlerine zarar gelmeyecek şekilde şeffaf, adıl, dünyadaki örneklerinde olduğu gibi şirketleşmesinin gerekli olduğu da bir gerçektir.”

Sevgili Beşiktaşlılar;

bu kongreyi ben herhangi bir kulübün kongresi havası içinde düşünmüyorum. Kulübümüz bizim yuvamız. Hepimiz gözümüzü bu kulüpte açtık. Belki de çoğunuzun çocukları sizlerin sayesinde gözlerini dünyaya Beşiktaşlı açtı. Büyüdüler, büyümekteler. Sizlerin görevi bu noktadan sonra kulübümüze sahip çıkmaktır. Kulübümüz yeni yüzyılda geçmişimizden elde ettiği güçle yeni adımlar atmak zorundadır. Değerli genel kurul üyeleri, kulübümüzün vizyonunu, bu vizyondan hiçbir tavız vermediğini, bu vizyona yabancı hiçbir oluşumun maskesi olma durumuna düşmediğimizi ifade ettim. Beşiktaş’ın saygınlığının temel tasları bunlardır.

Bu şartlar ”olmazsa olmaz” şartlardır!

Bu vizyona yabancı oluşumların zırhı durumuna gelmenin Beşiktaş’ımızın saygınlığına büyük darbe vuracağı kuskusuzdur. Ben geçen dönem Beşiktaş’ın bu niteliklerinden asla tavız verilmeyeceği inancı ile konuştum. Bu eğilimlere girme tehlikesine karsı konulması, bunun için her türlü fedakârlığın yapılması hepimizin vazgeçilmeyecek görevidir.

Biz bugün bize karsı yapılan, organize edilen saldırı ve hareketlerin hırçın ve saygıdan yoksun tutumların temelinde yukarıdaki tehlikenin yattığını düşünüyoruz.

Değerli üyeler,

Onaltı yıl boyunca üzerime gelen okyanus dalgalarının bende yaratmış olduğu hüznü, genel kurulunuzun sessiz ve sakın sahilinde sizlerle paylaşmaya çalıştım. Bunca seneler boyunca bana göstermiş olduğunuz sabır, anlayış, hoşgörü ve desteğe tekrar tekrar teşekkür ediyorum. 1984 yılında, ilk defa huzurlarınıza çıktığımda, kongre konuşmamın basında söylemiş olduğum sözleri hatırlatmak istiyorum:

”Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz,

bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz,

ama herkesi her zaman aldatamazsınız! ”

Ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım!

1984 yılında huzurlarınıza hangi heyecan ve duygularla gelmişsem bu gün de huzurlarınızda aynı heyecan ve duygularla basım dik gönlüm rahat ve huzur içerisinde sizlere veda ediyorum!”

Süleyman Seba

13 şubat 2000
gidiyorum bu
Ahmet durmadı, sen de çoktan gittin.

12 sene oldu.
Siyah-Beyaz soldu.
Zihinler bulandı Seba. Değerler bulandı Seba. Mideler bulandı Seba.
Artık istifra. Artık istifra.

eksikliğini başka türlü açıklayamıyorum. ellerinden öperim.
huzur tribünde
başkan adayını açıklayan onursal başkanımız.

---------------alıntı---------------
''Tüzük gereği şu anda yönetim sorumluluğunu üstlenen Divan Kurulu Başkanı Sayın Yalçın Karadeniz'in etrafında birleşilmesini tavsiye ediyorum. Geçmiş yıllarda yöneticilik deneyimi kazanmış ve tanıdığımız bu arkadaşımızın, camiamızı kucaklayacağına ve toparlayacağına inanıyorum'' ifadelerini kullandı.
---------------alıntı---------------
sırra kadem basamayan adam
futbolculuk dönemide, 1947 yılında inönü Stadyumu'nın açılışı sebebiyle Beşiktaş ile isveç'in AIK takımı yapılan maçta bu stattdaki ilk golü atarak klüp tarihine geçmiştir.
1984-2000 yılları arasında klüp başkanlığını üstlenmiş ve arada geçen bu 16 yılda klübe azımsanmıycak kadar çok başarı kazandırmıştır. Ama buna rağmen 1999-2000 sezonunda futbol takımının gösterdiği kötü performans sonucu tribün ve muhalefetin tepkisini çekmesi üzerine 2000 yılı Mart ayındaki kongrede aday olmamış ve yerine Serdar Bilgili seçilmiştir. [ybkz]swh[/ybkz]

(bkz: We will not forget)
fani madida
beşiktaş'a kattıkları ve kazandırdıkları tartışılamayacak derecede fazla olan onursal başkanımız. ama bu kendisinin hiç hata yapmadığı/yapmayacağı anlamına gelmiyor tabi.

yalçın karadeniz'i destekleme kararı da bana göre bu hatalarından biridir. beşiktaş olağan bir dönemde değil, bu zor dönemi aşması için maddi yönden güçlü bir yönetim şart. tabii bu sadece parası olsun kim gelirse gelsin anlamında değil. maddi zorlukları kendi imkanlarıyla çözen ve beşiktaş'ın tek kuruş parasını dahi sokağa atmayacak bir başkan bulmamız gerekli. ve bu özellikleriyle tanıdığımız bir başkan adayımız var zaten.

bu nedenle yalçın karadeniz ismini desteklemesi bana göre hatadır.
münch ün açtığı orta
Yalçın Karadeniz'i desteklemesi tam bir faciadır hele hele ki olayların bu kadar değişeceğini bildiği halde böyle bir şey yapması tam yanlıştır.Bilemiyorum Seba böyle bir topa kendi iradesiyle girer mi?Zaten medyada "Neyi imzaladığımı bilmiyordum" türünden açıklamaları olduğu yazılmaya başladı bile.Kaldı ki kendisinin sürekli hasta olduğu biliniyor üstelik hatırlama problemleri çektiği söyleniyor.Yazık eğer kendi çıkar ve hırsları uğruna asırlık çınarları bile ellerinde oynatan adamlar kartalımın başına gelecekse yazık
şutmesafesişutpozisyonu
süleyman seba'nın yalçın karadenizi desteklemesi kadar normal bişey yoktur. Kendisinin başkan olduğu yönetimde 3 dönem yalçın bey görev almıştır.Ayrıca iyi bir hukukçu v beşiktaş divan kurulu başkanıdır.
Sebanın kendisine benzettiği ve güvendiği bir isimdir. Kişisel olarak benimde başkan adayım değildir ama seba bunları söylerken bazı şeyleri bilerek konuşmuştur.Zorla imzaltaılması falan safsatadan ibarettir.
üzüldüğüm nokta süleyman seba gibi asil bir insanın bile başkanlık seçimi ile rant peşinde koşan bir sürü acınacak andaval konger fareleri tarafından bu tartışmalara sürüklenmesidir.
Süleyman seba beşiktaş'ın kendisdir ve ona sadece hakketiği saygının gösterilmesi gerekmektedir.
sol kanat
canımı istesin vereyim dediğim, o derece sevdiğim ancak beşiktaş kongresi ile ilgili yaptığı son başkan adayı açıklamasına katılmadığım yürüyen tarih, efsane başkan, bizden biri.
fani madida
bazıları kişisel çıkarları uğruna kullandı kendisini. artık iyice yaşlanmış ve hastalık sorunlarıyla uğraşan seba'nın bu halini fırsat bilip resmen kullandılar. olan beşiktaş'a olacak yine.
hurremsoultan
hala " seba , seçimlerden sonra açıklama yapsaydı " gibi imalı ifadeler diyenlerimiz var..

her şeyi geçtim, klübün efsanesi olmasını, her türlü saygıyı dibine kadar göstermemizin boynumuzun borcunu olduğunu, beşiktaş'ı beşiktaş yapan tüm değerlerin bu adamla ve bu adama kadar korunduğunu...
hepsini geçtim. 86 yaşında bir adamdan ; o kendini gazeteci sayan fareler gibi, bir oraya bir buraya kendini savunmasını mı bekliyorsunuz?
adama demezler mi senin işin ne ?

serdal adalı'ya gelince... o da demek ki, bu kadar gümbürtüden sonra ; bi seba'yı aramayı düşünememiş.

bize fikret orman çok. yalçın karadeniz de ucundan fazla gelir. tekrar y.d gelsin. müstahaktır.
fener=cimbom
başkalarının iftirasına uğramış kişi olduğu söyleniyor. bende sormak istiyorum neden bu yalanlamayı yapmak için adaylık sürecinin bitmesini beklediler.çok pis oyunlar dönüyor beşiktaşın üzerinde yine benden söylemesi
3 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol