şükrü gülesin

şutmesafesişutpozisyonu
rahmetli dedemin memuriyetten arkadaşıymış. onu anaraken ve bana anlatırken '' ah şükrücük ne iyi adamdı'' der dururdu dedem. futbolla hiç alakası yoktu ama ne ilginçtir ki, 2 beşiktaş efsanesi sükrü gülesin ile memuriyetten, çengel hüseyin ile ise kadırgadan arkadaştı.
artin
kulüp tarafından yapılan açıklama ile mezarı başında anılacağını öğrendiğimiz beşiktaşlı.

"11 Temmuz Pazartesi günü saat 11:00’da Emirgan Mezarlığı’ndaki kabri başında anılacaktır.

Anma törenine katılmak isteyenler için saat 10.00’da kulüp binamızdan servis kaldırılacaktır."

pepük
biyografisi ile ilgilenirken bir çok enteresan bilgiye ulaştığım beşiktaşlı oyuncu.
Kara temmuz'un bizden çaldıklarından...
kornerden 32 gol atmış efsane...
gazoz içmeye bayılan solak...
kalecilikten, forvete fırlamış iri adam.
göbekliymiş birde...
italya'da ses getirmiş turco...
artin


alıntı--

1977 yılında hayata gözlerini yuman Şükrü Gülesin'i, Ermirgan Mezarlığı'nda bulunan kabri başında 14 Temmuz Pazartesi günü saat 11.00'de anacağız.

Anma törenine katılmak isteyenler için Akaretler'deki kulüp binamız önünden saat 10.00'da servis kaldırılacaktır.


alıntı--


ala rase


--alıntı--

futbolunun son yılında galatasaray forması giymiş, bırakırken galatasaray camiasına saygı duyuyorum ama kimse kusura bakmasın bu forma sırtımdayken hep yünlü kazak gibi batıyordu. çünkü ben beşiktaşlıyım diyebilen bir cesur kartal. beşiktaş-vefa maçında skor 1-1 giderken son dakikada top önce eline, sonrada öldürücü sol ayağına geliyor ve gooll. hakem golü veriyor. vefalı oyuncular ağlıyorlar, kendilerini yerlere atıyorlar. itiraz fayda etmiyor ve hakem golü veriyor. turco hakeme gidiyor ve diyor ki; "çocukların emeğini çalma hocam. elime çarptı. eğer golü verirsen vebalini ne sen ne de ben ödeyebiliriz. gol iptal ediliyor. herkes ama herkes şükrü gülesin'i alkışlıyor. işte beşiktaş'ta böyle sağlam karaktere sahip sporcular olmalı. kendini yerden yere atan yalan dolan kovalayan adamlara bizim forma büyük gelir, taşıyamazlar. mekanın cennet olsun şükrü baba.

--alıntı--

zafer algöz
ssm
---------------deniz tarafındaki kale---------------
her kornerde aklıma gelir
şükrü gülesin topun başında
bir falsoyu düşlüyor
sessizlik
rüzgar sert esiyor

babalar yalan söylemez
şaka yapar
ama bu şaka değil ki
32 gol atmış kornerden şükrü gülesin
babam söyledi
---------------vedat özdemiroğlu---------------
metin tekin
Galatasaray'daki Beşiktaşlı
Bir uğultu yükseldi dükkandan… Sis halini alan sigara dumanı tabakasının örttüğü bir boşluktan, birer, ikişer insanlar üzerime doğru geliyor ve kimi elimi sıkıyor, “hoş geldin” diyor, kimi boynuma sarılıyordu.

Yanaklarımın ıslandığını hissediyordum. Sonra da ben koy verdim kendimi ve kaç dakikadır hapsettiğim gözyaşlarımı bırakıverdim. Bu benim, unutulduğumu sandığım çevreye bir veda işaretiyle geride bıraktığım dost insanlara dönüşümdü.

Sonra her şey bir çorap söküğü gibi gitti. önüme kim çıksa, “Beşiktaşlı şükrü” diye boynuma sarılıyor, tanıyanlar, tanımayanlara “Bak, Beşiktaşlı şükrü Gülesin” diye beni gösteriyorlardı. Hoş bu kimlik italya’da oynadığım 4 yıl boyunca da hatırlanmıştı. Lazio’daki, Palermo’daki takım arkadaşlarım da beni öyle çağırırlardı: “Beşiktaşlı şükrü Gülesin”. .. Sadece kendimi değil, Beşiktaş’ı da götürmüştüm italya’ya. Bu, artık benim için nüfus kağıdı gibi, lisans gibi geçerli bir şey olmuştu. Hatırlayacaksınız, bir aralık Türkiye’ye dönmüştüm. Beşiktaş’ta oynamak istedim, talihsizlik oldu, Galatasaray’a gittim. Bir maça çıktım. Sarı-kırmızılı forma, – kimse alınmasın, kimse gücenmesin- omuzlarıma, sırtıma batıyordu sanki.

Bir gün Hasnun Galip Sokağı’ndaki Galatasaray lokalinde oturuyordum. Telefon çaldı, benden başka kimse yoktu. Açtım. Bir erkek sesi: “Beşiktaşlı şükrü Gülesin’i istiyorum.” diyordu. Kimdi, ne istiyordu, bilmiyordum. Ama adama: “Beşiktaşlı şükrü Gülesin burada yok” dediğimi hatırlıyorum. Onun aradığı şükrü, çırağan Sarayı’nın ahşap tribünlerinde kalmıştı. Daha fazla dayanamadım ve italya’’ya döndüm. Bu defa italya’ya iş yapmak, ticaret yapmak için gidiyordum." (25/10/1965)

http://sairlerparki.blogspot.com/2012/07/ruhun-sad-olsun-efsane-sukru-gulesin.html
sy3706
1922 yılında istanbulda doğdu. futbola kınalıadaspor'da başladı daha sonra istanbul erkek lisesinde okurken beyoğluspor'a geçti. 18 yaşındayken beşiktaş'a transfer oldu. 1944-1945 yılında ankaragücünde oynadıktan sonra tekrar beşiktaş'a döndü. derbilerde galatasaray'a 13 fenerbahçeye 9 gol attı. 1950 yılında palermoya transfer olarak italya macerasına başladı. 2 sene palermo 1 sene lazio'da oynadıktan sonra türkiye'ye döndü ve galatasaray'da iki sezon oynadıktan sonra futbolu bıraktı. 11 kez milli formayı giyen şükrü gülesin 4 gol attı. kısa bir süre izmirspor ve feriköy'de antrenörlük yaptı. 1969'da oynanan suudi arabistan türkiye maçında milli takımın başında sahaya çıktı. 10 temmuz 1977 günü geçirdiği kalp krizi sonucu vefat etti. allah rahmet eylesin.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol