vay amk güzel gitsin dedik de adam nankör çıktı be rıza baba, ulan senin elinde rakiplerinde aynı kalitede oyuncusu olmayan demba-sosa-gökhan senin sikti öldüm desen en zayıf yerlerin beklerindi hadi birde ortasahayı yedekleyecek bir oyuncu yoktu ee gassarayda oda yoktu amk adamın sağ beki sabri lan sol beki gelen geçenin otobana çevirdiği taraftarlarının gırla küfür ettiği telles yarrak kafalı hasana bak lan her maç sahanın en iyisi tolgay'ı çıkarıp pettemeği koydun elinde asıl mevki stoper ve bek olan adamlar varken daha kendi mevkinde olmamış adamları stoper ve bek kim oynattı bir de hala bu adam gitmesin diyenler var ya hastayım onlara sonuç olarak kötü'nün kötüsü bir teknik direktör.
slaven bilic
hırvat basınındaki röportaj ne kadar gerçekçi ya da çeviri ne kadar düzgün bilmiyorum; ama haklı olduğunu söyleyebilirim. fakat hala takımıyla beraber sahaya çıkması gereken 1 maç varken, bunları söylemesi yanlış.
ayrıca incicaps mantığıyla sabri sarıoğlu'nu eleştirme modası hala bitmedi, komik oluyor gerçekten. sabri sadece dinamizmi, agresifliği, gelip gitmesiyle bile galatasaray adına oyuna fazlasıyla hava katıyor; bunun yanında da toplamda 29 maçta 1 gol 4 asist yapmış. ligimiz için azımsanıcak istatistik değil.
ayrıca incicaps mantığıyla sabri sarıoğlu'nu eleştirme modası hala bitmedi, komik oluyor gerçekten. sabri sadece dinamizmi, agresifliği, gelip gitmesiyle bile galatasaray adına oyuna fazlasıyla hava katıyor; bunun yanında da toplamda 29 maçta 1 gol 4 asist yapmış. ligimiz için azımsanıcak istatistik değil.
komisyon peşinde koşacağına adam gibi takım kursaydı. önder özen çalıştığı süre boyunca elinden geldiğince engel olmaya çalıştı bu slaven bilic - ertan göksu şebekesine.
takım kalitesini eleştiren adamın yaptırdığı transferler: dany, eneramo, opare. iki tane de 35'lik yunan vardı. neyse ki engel olundu. abisinin topçularıydı onlar. dünya kupasında takımını sırtlamış jones'u gönderen de kendisiydi. hatta ilk idmanında seni ben istemedim diyen yine kendisiydi.
takım kalitesini eleştiren adamın yaptırdığı transferler: dany, eneramo, opare. iki tane de 35'lik yunan vardı. neyse ki engel olundu. abisinin topçularıydı onlar. dünya kupasında takımını sırtlamış jones'u gönderen de kendisiydi. hatta ilk idmanında seni ben istemedim diyen yine kendisiydi.
önder özen'in gitmesine sebep olan kişi.
spoiler--
http://kartalbakisi.com/haber/ozen-neden-istifa-etti-yalcin-transferinin-gercekleri_h7151.html
spoiler--
spoiler--
http://kartalbakisi.com/haber/ozen-neden-istifa-etti-yalcin-transferinin-gercekleri_h7151.html
spoiler--
en büyük rakibi bursaspor'u yenince sevinen bir palavracı.beşiktaş tarihinin görmüş en ufku dar, inatçı,tembel ve küçük hocaydı.
Son aciklamalariyla kulubumuzle apacik dalga gecmistir.
resmi site aracılığıyla kendisi hakkındaki haberlere yalanlama getiren teknik direktör.
http://www.bjk.com.tr/tr/haber/62765/
http://www.bjk.com.tr/tr/haber/62765/
iki seneyi çöpe atmış teknik direktör, elinde yetersiz bütçe yok vay takım zayıf diyenler için gelsin;
günay tüvenç +tolga zengin kaleciler : toplam 3 milyon euro
serdar+pedro-motta defans:4 milyon euro
töre+atiba+sezer+kerim orta saha:5 milyon 200 bin euro
ömer şismanoğlu forvet: 1 milyon 650 bin euro yani toplam yaklaşık (vurgula: 14 milyon euro )devre arasında danny rezaleti ve jones takviseyi yani 10 yeni adam
yetmez bir sonraki sezon;
demba ba forvet : 6 milyon euro
sosa : 3.5 milyon euro
motta : 1 milyon eurodaha
töre: 4.5 milyon euro daha yetmez devre arasında tolgay ,opare ve miloseviç toplam 1.5 milyon euro ve toplamda yaklaşık (vurgula: 16 milyon euro) ve yeni 5 adam daha.
(vurgula: iki yılın bilançosu 15 yeni transfer 30 milyon euro bütçe) ve elde var koca bir sıfır. tebrikler sayın biliç. kimse vay efendim transfer yapamadık vay efendim kadro yetersiz demesin, stat yoktu desin ve biliç'i korusun. ama bu adam mazi oldu da beşiktaşa toplam maliyeti işte budur.
1 milyon euro için samet hocaya alınmayan ospina ve webo olsaydı neler olurdu kim bilir, ama bir allahın kulu ondan daha başarılı olmuş samet hoca için istikrar falan demedi. bırakın bu ikiyüzlülüğü lütfen.
günay tüvenç +tolga zengin kaleciler : toplam 3 milyon euro
serdar+pedro-motta defans:4 milyon euro
töre+atiba+sezer+kerim orta saha:5 milyon 200 bin euro
ömer şismanoğlu forvet: 1 milyon 650 bin euro yani toplam yaklaşık (vurgula: 14 milyon euro )devre arasında danny rezaleti ve jones takviseyi yani 10 yeni adam
yetmez bir sonraki sezon;
demba ba forvet : 6 milyon euro
sosa : 3.5 milyon euro
motta : 1 milyon eurodaha
töre: 4.5 milyon euro daha yetmez devre arasında tolgay ,opare ve miloseviç toplam 1.5 milyon euro ve toplamda yaklaşık (vurgula: 16 milyon euro) ve yeni 5 adam daha.
(vurgula: iki yılın bilançosu 15 yeni transfer 30 milyon euro bütçe) ve elde var koca bir sıfır. tebrikler sayın biliç. kimse vay efendim transfer yapamadık vay efendim kadro yetersiz demesin, stat yoktu desin ve biliç'i korusun. ama bu adam mazi oldu da beşiktaşa toplam maliyeti işte budur.
1 milyon euro için samet hocaya alınmayan ospina ve webo olsaydı neler olurdu kim bilir, ama bir allahın kulu ondan daha başarılı olmuş samet hoca için istikrar falan demedi. bırakın bu ikiyüzlülüğü lütfen.
5 sezondur 34. hafta maçı kazanamayan takımımıza 34. hafta maçı kazandırmayı başarmıştır. [ybkz]swh[/ybkz]
renkli medya tarafından şu sıralar sürekli övülen boş insan. bunlar hep başarısız bir beşiktaşa beşiktaş taraftarının tepki koymaması,kabullenmesi için söylenen saçmalıklar.
olmasaydı sonumuz böyle dediğim teknik adam. kalsaydı keşke en azından bir sene daha.
"tazminat istiyor ondan gitmiyor, siktir git!!!" diye konuşanları utandırması gereken teknik direktörümüz. en azından bu konuda bile olsa o'na bir özür borçlu olduğunuzu düşünüyor musunuz sevgili arkadaşlarım? eğer dürüstçe gelip özür dilerseniz dediğiniz her şeyi kabul edebilirim. fakat bu gidişin ardından en azından o sözler için bile özür dilemiyorsanız sizin dürüstlüğünüzü asla ve asla kabul etmeyeceğim ve ona göre davranacağım. gerçi hepimiz biliyoruz ki özür dilemek kolay değildir, siktir çekmek ise en kolayıdır.
ben sana tüm haklarımı helal ediyorum hocam, umarım bir gün tekrar karşılaşırız.
ben sana tüm haklarımı helal ediyorum hocam, umarım bir gün tekrar karşılaşırız.
hırvat basınına konuşması anlamsız olan teknik direktör.başarısız oldu ama iyi bir izlenim bıraktı.belki tecrübe kazanıp 2-3 yıl sonra tekrar gelecekti ne konuşuyosun amk durduk yere taşşak geçer gibi.bir kere ,oyuncu kalitesi 3 takımında eşit belki burun farkıyla fener önde.sene başında kadrosuyla anadolu takımı diye dalga geçilen gs şampiyon oldu hatırlatırım.bence konuşmaması gereken tek konu hakkında konuşmuş,kadro kalitesi.
--alıntı--
"Bu bir veda günü. Karmaşık duygular içerisindeyim. Üzgünüz. Belki de hayatımızın en mutlu döneminin sonuna geliyoruz. Bir taraftan da mutluyuz, çünkü harika ilişkiler ile evimize dönüyoruz. Yöneticilerimizin bu konuda büyük katkıları var. İki sezonun özetini yapacak olursak, şampiyonluğa ulaşamadığımız için üzgünüz. Ligin 4/5'lük bölümünde en iyi oynayan takım bizdik. Şampiyonluğa ulaşamadıysak en büyük sorumlu benim. İlk teklif geldiğinde bu işin duygusal bir iş olduğunu hissetmiştim. Burada bulunduğum dönemlerde bu duygu yoğunlaştı. Başkanımıza Beşiktaş’ta çalışma fırsatı verdiği için minnettarım. Hırvatistan’da artık Beşiktaşlı insanlar var. Kalbimiz Beşiktaş ile atacak.
Çıkardığımız işten gurur duyuyorum. Karşılıklı bir anlaşma ile karar aldık. Bu noktada Başkanımız ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Artık yeni bir sayfa açılıyor. Burada herkes ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Burada yaşadığımız zorluklar ile ilgili hiçbir zaman şikayet etmedim. Herkes elinden gelenin en iyisini verdi. Ben buna eminim. Aynısını yönetim kurulu içinde söyleyebiliriz. Burada stadyum yapmaya çalışıyorlar. Bu mucize gerektiren bir şey. Beşiktaş daima şampiyonluk için oynuyor. Artık sayfayı çeviriyoruz. Umarım stadımız tamamlanır ve şampiyonluklar gelir.
Modern futbol da hakemlik yapmak çok zor. Türkiye’de pozisyonlar 20 defa yavaşlatılmış şekilde izlenilmesine rağmen yorumcular karar vermekte zorlanıyor. Ben Beşiktaş’ın teknik direktörü olduğum için objektif yorum yapamazdım. Aradan zaman geçtikten sonra daha gerçekçi analizler yapabiliriz. Yapılan hataların kasıtlı olduğuna inanmıyorum. Hakemlerin dürüst olduğuna inanıyorum. Çünkü kısa bir süre içerisinde karar vermeleri gerekiyor. Evimizde oynamadığımız için hakemler üzerinde oluşturabileceğimiz yüzde 10’luk baskıyı oluşturamadık. Beşiktaş şampiyon olamadıysa burada eleştirilmesi gereken, suçlanması gereken kesinlikle hakemler değildir.
Beşiktaş’ın Vodafone Arena’ya çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Oraya teknik direktör olarak çıkamayacağım ama takımın orada mücadele etmesinden gurur duyarım. Türkiye’de bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi biliyorum. Buraya geldiğimde; Önemli olan seni kaç insanın karşıladığı değil, önemli olan seni kaç insanın uğurlamaya geldiğidir” denmişti. Biz tabii ki burada kahraman olarak ayrılmıyoruz. Fakat olumlu bir atmosferde ayrılıyoruz.
İnsan bir yer ile ilgili olumlu bir çok şeyi varken en önemlisini ayırmak zor oluyor. Futbolda inişli, çıkışlar tabii ki oluyor. İlk aklıma gelen Liverpool maçı olabilir, ardından Konyaspor maçı, Bursaspor maçlarını söyleyebilirim. Bende en çok iz bırakan tesiste geçirdiğim günler oldu. Buradaki emekçiler ile selamlaşmak ve onlarla kahve içmek önemliydi. Bunlar unutulmaz."
--alıntı--
"Bu bir veda günü. Karmaşık duygular içerisindeyim. Üzgünüz. Belki de hayatımızın en mutlu döneminin sonuna geliyoruz. Bir taraftan da mutluyuz, çünkü harika ilişkiler ile evimize dönüyoruz. Yöneticilerimizin bu konuda büyük katkıları var. İki sezonun özetini yapacak olursak, şampiyonluğa ulaşamadığımız için üzgünüz. Ligin 4/5'lük bölümünde en iyi oynayan takım bizdik. Şampiyonluğa ulaşamadıysak en büyük sorumlu benim. İlk teklif geldiğinde bu işin duygusal bir iş olduğunu hissetmiştim. Burada bulunduğum dönemlerde bu duygu yoğunlaştı. Başkanımıza Beşiktaş’ta çalışma fırsatı verdiği için minnettarım. Hırvatistan’da artık Beşiktaşlı insanlar var. Kalbimiz Beşiktaş ile atacak.
Çıkardığımız işten gurur duyuyorum. Karşılıklı bir anlaşma ile karar aldık. Bu noktada Başkanımız ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Artık yeni bir sayfa açılıyor. Burada herkes ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Burada yaşadığımız zorluklar ile ilgili hiçbir zaman şikayet etmedim. Herkes elinden gelenin en iyisini verdi. Ben buna eminim. Aynısını yönetim kurulu içinde söyleyebiliriz. Burada stadyum yapmaya çalışıyorlar. Bu mucize gerektiren bir şey. Beşiktaş daima şampiyonluk için oynuyor. Artık sayfayı çeviriyoruz. Umarım stadımız tamamlanır ve şampiyonluklar gelir.
Modern futbol da hakemlik yapmak çok zor. Türkiye’de pozisyonlar 20 defa yavaşlatılmış şekilde izlenilmesine rağmen yorumcular karar vermekte zorlanıyor. Ben Beşiktaş’ın teknik direktörü olduğum için objektif yorum yapamazdım. Aradan zaman geçtikten sonra daha gerçekçi analizler yapabiliriz. Yapılan hataların kasıtlı olduğuna inanmıyorum. Hakemlerin dürüst olduğuna inanıyorum. Çünkü kısa bir süre içerisinde karar vermeleri gerekiyor. Evimizde oynamadığımız için hakemler üzerinde oluşturabileceğimiz yüzde 10’luk baskıyı oluşturamadık. Beşiktaş şampiyon olamadıysa burada eleştirilmesi gereken, suçlanması gereken kesinlikle hakemler değildir.
Beşiktaş’ın Vodafone Arena’ya çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Oraya teknik direktör olarak çıkamayacağım ama takımın orada mücadele etmesinden gurur duyarım. Türkiye’de bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi biliyorum. Buraya geldiğimde; Önemli olan seni kaç insanın karşıladığı değil, önemli olan seni kaç insanın uğurlamaya geldiğidir” denmişti. Biz tabii ki burada kahraman olarak ayrılmıyoruz. Fakat olumlu bir atmosferde ayrılıyoruz.
İnsan bir yer ile ilgili olumlu bir çok şeyi varken en önemlisini ayırmak zor oluyor. Futbolda inişli, çıkışlar tabii ki oluyor. İlk aklıma gelen Liverpool maçı olabilir, ardından Konyaspor maçı, Bursaspor maçlarını söyleyebilirim. Bende en çok iz bırakan tesiste geçirdiğim günler oldu. Buradaki emekçiler ile selamlaşmak ve onlarla kahve içmek önemliydi. Bunlar unutulmaz."
--alıntı--
kişiliği, dünyaya bakışı ve dinamizmi beni hep kendine hayran bıraktı. Ama futbol görüşü için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Kendisini özleyeceğim ama bir sene daha kalmasını istemezdim. Tabi bu yönetim varken bilicin yerine ondan iyisinin geleceğini de pek sanmıyorum ama hayırlısı
https://pbs.twimg.com/media/CGQ0FpoUIAAfJZg.png:large
ilk geldiğin gün babamla yorumlar yapıyorduk hakkında, 1 seneye kalmaz gider demişti hatta. seninle şampiyonluk yaşamayı çok istemiştim ama olmadı. sen şampiyonluk göremedin, babam da senin gidişini göremedi be hocam.
beşiktaş'ın başında bir sezonda en fazla maça çıkarak rekor kırmış teknik adam. [ybkz]swh[/ybkz]
arkadaşlar, bakın şimdi eğri oturup, doğru konuşalım; bu adam bilgili falan değildi, açın benim yazılarıma bakın biliç hakkında ama ligin son 4 haftasında takımı sabote ettiğini görmezden gelmek bu takıma ihanettir. bilgili bir hoca gol attıktan sonra takımını geri çekip sürekli gol yedirtmez. ligin bitimine 5 hafta varken lider olan takım, taktik deha(!) yüzünden 3 maçta 7 puan geriye düştü.
kendisi borges'in dediği gibi bilgili yetkisizlerden değildi. bilakis korkak ve samet aybaba'nın takımından daha iyi bir takımı yukarıya çıkaramadı. hem de renkliler bu kadar güçsüzken.
geçiş döneminde takımın omurgasını oluşturdu ancak bu kadar. daha fazlası değil. güzel ayrılmak güzel oldu. yolu açık olsun.
bu arada eneramo transferi ve kapıdan dönen menajer transferlerinde maalesef biliç'in parmağı olduğunu kabul etmemiz gerekecek. bu da sanırım kendisinin en büyük sorunuydu ki aynı haberler rusya'da çalışırken de çıkmıştı.
eksileyen arkadaşlara edit: bu romantiklikle daha çok şerefli üçüncü olursunuz. dediklerimin içinden bir tane yanlış nokta gösterin, tartışalım ama bu adamın menajerlerle iş yaptığını bir romantik taraftara inandıramıyoruz. akp seçmeni gibisiniz kardeşim, hayret edersin... haaa bu arada tosiç'in menajerine de bir bakın derim. şaşırdınız mı? ertan göksu muymuş? slaven biliç be eneramo'nun menajeri olan çakal arkadaş mı? mesele beşiktaş değil, hala anlamadınız mı? gezi'ye selam olsun...
kendisi borges'in dediği gibi bilgili yetkisizlerden değildi. bilakis korkak ve samet aybaba'nın takımından daha iyi bir takımı yukarıya çıkaramadı. hem de renkliler bu kadar güçsüzken.
geçiş döneminde takımın omurgasını oluşturdu ancak bu kadar. daha fazlası değil. güzel ayrılmak güzel oldu. yolu açık olsun.
bu arada eneramo transferi ve kapıdan dönen menajer transferlerinde maalesef biliç'in parmağı olduğunu kabul etmemiz gerekecek. bu da sanırım kendisinin en büyük sorunuydu ki aynı haberler rusya'da çalışırken de çıkmıştı.
eksileyen arkadaşlara edit: bu romantiklikle daha çok şerefli üçüncü olursunuz. dediklerimin içinden bir tane yanlış nokta gösterin, tartışalım ama bu adamın menajerlerle iş yaptığını bir romantik taraftara inandıramıyoruz. akp seçmeni gibisiniz kardeşim, hayret edersin... haaa bu arada tosiç'in menajerine de bir bakın derim. şaşırdınız mı? ertan göksu muymuş? slaven biliç be eneramo'nun menajeri olan çakal arkadaş mı? mesele beşiktaş değil, hala anlamadınız mı? gezi'ye selam olsun...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?