slaven bilic

gidiyorum bu
--alıntı--

"Bu bir veda günü. Karmaşık duygular içerisindeyim. Üzgünüz. Belki de hayatımızın en mutlu döneminin sonuna geliyoruz. Bir taraftan da mutluyuz, çünkü harika ilişkiler ile evimize dönüyoruz. Yöneticilerimizin bu konuda büyük katkıları var. İki sezonun özetini yapacak olursak, şampiyonluğa ulaşamadığımız için üzgünüz. Ligin 4/5'lük bölümünde en iyi oynayan takım bizdik. Şampiyonluğa ulaşamadıysak en büyük sorumlu benim. İlk teklif geldiğinde bu işin duygusal bir iş olduğunu hissetmiştim. Burada bulunduğum dönemlerde bu duygu yoğunlaştı. Başkanımıza Beşiktaş’ta çalışma fırsatı verdiği için minnettarım. Hırvatistan’da artık Beşiktaşlı insanlar var. Kalbimiz Beşiktaş ile atacak.

Çıkardığımız işten gurur duyuyorum. Karşılıklı bir anlaşma ile karar aldık. Bu noktada Başkanımız ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Artık yeni bir sayfa açılıyor. Burada herkes ellerinden gelenin en iyisini yaptılar. Burada yaşadığımız zorluklar ile ilgili hiçbir zaman şikayet etmedim. Herkes elinden gelenin en iyisini verdi. Ben buna eminim. Aynısını yönetim kurulu içinde söyleyebiliriz. Burada stadyum yapmaya çalışıyorlar. Bu mucize gerektiren bir şey. Beşiktaş daima şampiyonluk için oynuyor. Artık sayfayı çeviriyoruz. Umarım stadımız tamamlanır ve şampiyonluklar gelir.

Modern futbol da hakemlik yapmak çok zor. Türkiye’de pozisyonlar 20 defa yavaşlatılmış şekilde izlenilmesine rağmen yorumcular karar vermekte zorlanıyor. Ben Beşiktaş’ın teknik direktörü olduğum için objektif yorum yapamazdım. Aradan zaman geçtikten sonra daha gerçekçi analizler yapabiliriz. Yapılan hataların kasıtlı olduğuna inanmıyorum. Hakemlerin dürüst olduğuna inanıyorum. Çünkü kısa bir süre içerisinde karar vermeleri gerekiyor. Evimizde oynamadığımız için hakemler üzerinde oluşturabileceğimiz yüzde 10’luk baskıyı oluşturamadık. Beşiktaş şampiyon olamadıysa burada eleştirilmesi gereken, suçlanması gereken kesinlikle hakemler değildir.

Beşiktaş’ın Vodafone Arena’ya çıkmasını sabırsızlıkla bekliyorum. Oraya teknik direktör olarak çıkamayacağım ama takımın orada mücadele etmesinden gurur duyarım. Türkiye’de bu işlerin nasıl yürüdüğünü iyi biliyorum. Buraya geldiğimde; Önemli olan seni kaç insanın karşıladığı değil, önemli olan seni kaç insanın uğurlamaya geldiğidir” denmişti. Biz tabii ki burada kahraman olarak ayrılmıyoruz. Fakat olumlu bir atmosferde ayrılıyoruz.

İnsan bir yer ile ilgili olumlu bir çok şeyi varken en önemlisini ayırmak zor oluyor. Futbolda inişli, çıkışlar tabii ki oluyor. İlk aklıma gelen Liverpool maçı olabilir, ardından Konyaspor maçı, Bursaspor maçlarını söyleyebilirim. Bende en çok iz bırakan tesiste geçirdiğim günler oldu. Buradaki emekçiler ile selamlaşmak ve onlarla kahve içmek önemliydi. Bunlar unutulmaz."

--alıntı--

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol