spoiler--
Karabükspor kendi sahasında Fenerbahçe ve Galatasaray kadar güçlü bir takım. Bu yüzden derbi gibi ciddi bir maça çıkacağız. Son dönemde çok iyi bir çıkış ve hava yakaladık. Karabük’ten galibiyetle dönerek yola devam edelim. Lig giderek zorlaşıyor. Puan kaybı yaşarsak, bunu telafi etmekte çok zorlanabiliriz
spoiler--
slaven bilic
sir slaven biliç olmadan takımdan ayrılmaması gereken hocamız. tam bir lider tam bir karizma. geçen yıl samet aybaba vardı ciddi ciddi şimdi slaven biliç. hayat bazen çok garip.
28 mart 2014 kdç karabükspor beşiktaş maçı öncesi röpotajında '' tolunay iyi hoca, ilginç taktikleri var, maç sonrası döversem şaşırmayın '' demiştir. [ybkz]swh[/ybkz]
--alıntı--[ybkz]swh[/ybkz]
Memnun değilim. Kazanmalıydık ama kaybettik. Bunu kabullenmek zor. İyi oynamadık. Oyunu kontrol edemedik. Birkaç şans yakaladık ama sahanın son bölümünde bitirici işleri yapamadık. Rakibi tebrik ediyorum. Tek şans yakaladılar ve onu iyi kullandılar. Yenilmeyi hak etmedik. Beklentilerimin karşılığını bulamadım. Oyuncu eksiğimiz vardı ama bu bahane olamaz. Bu maçtaki yanlışlarımızı değerlendireceğiz. 7 maç daha var bu durumdan hemen kurtulmalıyız. Bir an evvel bir sonraki maça odaklanmalıyız.
--alıntı--
Memnun değilim. Kazanmalıydık ama kaybettik. Bunu kabullenmek zor. İyi oynamadık. Oyunu kontrol edemedik. Birkaç şans yakaladık ama sahanın son bölümünde bitirici işleri yapamadık. Rakibi tebrik ediyorum. Tek şans yakaladılar ve onu iyi kullandılar. Yenilmeyi hak etmedik. Beklentilerimin karşılığını bulamadım. Oyuncu eksiğimiz vardı ama bu bahane olamaz. Bu maçtaki yanlışlarımızı değerlendireceğiz. 7 maç daha var bu durumdan hemen kurtulmalıyız. Bir an evvel bir sonraki maça odaklanmalıyız.
--alıntı--
sürç-e lisân edecek olursam, şimdiden af diliyorum. şartlardan, zamandan, mekândan tamamen bağımsız olarak, tanım falan da kullanmadan, iki çift kelâm etmek isterim.
111 yıllık bir camiadan bahsediyoruz. niceliği on milyonlarla ifade edilen, müthiş bir "ordu"su olan, ulu bir çınar...
kazandığı her başarısını, deyim yerindeyse "vura vura kazanmış" olan bir isyan filizi...
on milyonların rakip sahada kalan diliminin, cebren ve hile ile, haklarını zapt ettiği bir "öteki"...
neyse, duygusallığı biraz olsun kenara bırakalım.
ismi, cismi ne olursa olsun; beşiktaş futbol takımının başında olan bir teknik direktörün, saçma sapan tabulara saplanıp, kimi zaman da kaçak güreşerek, on milyonların başını önüne eğdirmesini ben içime sindiremiyorum.
28 mart 2014 kdç karabükspor beşiktaş maçında benim gördüğüm, slaven bilic hocayla devam edeceksek, başarı için 1-2 değil de, en az 5-6 yıl geçmesi gerektiğidir. sağ bekte necip uysal'ı görmeye artık yavaş yavaş alışmak zorunda olduğumuzu fark edecektik ki, sağ açık olarak atiba hutchinson ve jermaine jones'un rotasyonlu oynamasına şahit olduk. bu nasıl devşirme ve zoraki oluşturulmuş bir kanat, bir koridor be hocam? yahu, bu iki adamdan hangisinin, sürati ve/veya tekniği ile, oynadığı kanadı hakimiyeti altına alıp, golcülerine "al da at" ikramı yapma yetisi var? takımdaki sakatlık mikrobu ile tanışız da; güvenirsin ya da güvenmezsin ama, kerim frei var elinde? hayır, kadrondaki, o mevkinin bir şekilde tek alternatifi kalmış olsa dahi, adama güvenmemek nasıl bir gaflettir ve nasıl bu hâle gelinir be hocam? bunu da geçtim... maçta hugo almeida da bir şekilde oyuna girmiş ve forvet oyuncularının sayısı 2'ye çıkmışken, rakip de "çanakkale geçilmez"i oynamaktan ziyadesiyle hoşnutken, olcay şahan sağ kanada kaydırılıp, forvetleri besleyecek muz ortaları açabilecek tek adam olan uğur boral'ı oyuna sürmek varken, neden yanında tutarsın ki? ortadan delemediğin savunmayı, kanatlardan açmaya çalışmak bir futbol düsturudur. top şişirmek ise, olsa olsa, destur... denesen keşke be hocam: denesen, tutmasa ve sonucunda yenilsek. inan bu kadar acıtmayacak o zaman, inan daha da hiddetle savunacağız seni oysa ki...
yahu çocuklar, yeminle aklım almıyor: beşiktaş takımı, sahaya, kanat oyuncusu olmadan nasıl çıkar lan?[ybkz]swh[/ybkz]
her neyse, toparlayayım...
pedro franco, mustafa pektemek gibi oyunculara (tüm iyi niyetimle, zorunluluktan olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim) yer vermeye; atiba gibi bir püskürtücüyü, nedeni ne olursa olsun, sağ bekte çürütmekten tamamen vazgeçmeye yarım sezonda karar verebilen hocamızın, doğru kadroyu ve doğru oyun yapısını oluşturmak adına tabularından kurtulması için gerekli zamanı bana söyleyebilir misiniz?
inleyen nağmeler, ruhumu sardı...
111 yıllık bir camiadan bahsediyoruz. niceliği on milyonlarla ifade edilen, müthiş bir "ordu"su olan, ulu bir çınar...
kazandığı her başarısını, deyim yerindeyse "vura vura kazanmış" olan bir isyan filizi...
on milyonların rakip sahada kalan diliminin, cebren ve hile ile, haklarını zapt ettiği bir "öteki"...
neyse, duygusallığı biraz olsun kenara bırakalım.
ismi, cismi ne olursa olsun; beşiktaş futbol takımının başında olan bir teknik direktörün, saçma sapan tabulara saplanıp, kimi zaman da kaçak güreşerek, on milyonların başını önüne eğdirmesini ben içime sindiremiyorum.
28 mart 2014 kdç karabükspor beşiktaş maçında benim gördüğüm, slaven bilic hocayla devam edeceksek, başarı için 1-2 değil de, en az 5-6 yıl geçmesi gerektiğidir. sağ bekte necip uysal'ı görmeye artık yavaş yavaş alışmak zorunda olduğumuzu fark edecektik ki, sağ açık olarak atiba hutchinson ve jermaine jones'un rotasyonlu oynamasına şahit olduk. bu nasıl devşirme ve zoraki oluşturulmuş bir kanat, bir koridor be hocam? yahu, bu iki adamdan hangisinin, sürati ve/veya tekniği ile, oynadığı kanadı hakimiyeti altına alıp, golcülerine "al da at" ikramı yapma yetisi var? takımdaki sakatlık mikrobu ile tanışız da; güvenirsin ya da güvenmezsin ama, kerim frei var elinde? hayır, kadrondaki, o mevkinin bir şekilde tek alternatifi kalmış olsa dahi, adama güvenmemek nasıl bir gaflettir ve nasıl bu hâle gelinir be hocam? bunu da geçtim... maçta hugo almeida da bir şekilde oyuna girmiş ve forvet oyuncularının sayısı 2'ye çıkmışken, rakip de "çanakkale geçilmez"i oynamaktan ziyadesiyle hoşnutken, olcay şahan sağ kanada kaydırılıp, forvetleri besleyecek muz ortaları açabilecek tek adam olan uğur boral'ı oyuna sürmek varken, neden yanında tutarsın ki? ortadan delemediğin savunmayı, kanatlardan açmaya çalışmak bir futbol düsturudur. top şişirmek ise, olsa olsa, destur... denesen keşke be hocam: denesen, tutmasa ve sonucunda yenilsek. inan bu kadar acıtmayacak o zaman, inan daha da hiddetle savunacağız seni oysa ki...
yahu çocuklar, yeminle aklım almıyor: beşiktaş takımı, sahaya, kanat oyuncusu olmadan nasıl çıkar lan?[ybkz]swh[/ybkz]
her neyse, toparlayayım...
pedro franco, mustafa pektemek gibi oyunculara (tüm iyi niyetimle, zorunluluktan olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim) yer vermeye; atiba gibi bir püskürtücüyü, nedeni ne olursa olsun, sağ bekte çürütmekten tamamen vazgeçmeye yarım sezonda karar verebilen hocamızın, doğru kadroyu ve doğru oyun yapısını oluşturmak adına tabularından kurtulması için gerekli zamanı bana söyleyebilir misiniz?
inleyen nağmeler, ruhumu sardı...
saçma sapan hamleler yapan teknik direktörümüz.yani tamam,anlıyorum,stadımız yok,tff,hükümet falan filan ama bazı puan kayıplarının bahanesi olmaz.mesela atiba'yı sağ açığa koyarsan, isterse bütün dünya karşında değil arkanda olsun,puan kaybedersin.
atiba gibi bir adamı sağ beke kilitleyen teknik direktörümüz. başarısızsın hocam, olmuyor.
biraz fazla inatçı olan hoca. olcay kanatta oynarsa kapanan takımlara karşı sahadan silinip gidiyor bunu nasıl göremedi anlamıyorum. uğur-kerim falan başka bir şey dene bir kere lütfen be hocam.
keçi. evet evet keçi. inatçı bir hoca. pedro ve pektemek'e ilk 11'de şans verince ne kadar olumlu şeyler olduğunu görmesine rağmen kerim'i ilk 11'de başlatmıyor. takım son haftalarda gol sorunu yaşıyor. tek istisnası akhisar maçı, onda da maç başında gol bulmamız, akhisar'ın ileride oynaması ve akhisar'ın deplasman formsuzluğundan dolayıydı. hatırlarsak gs'de 6 atmıştı bu adamlara. onun dışında kaç haftadır gol atma sorunumuz var. buna bir çare bulamıyor. dany gibi bir öküz veya necip gibi sağ bek işini bilmeyen biri ile başlayacağına altyapıdan bir oyuncu almayı düşünmüyor.
uğur meleke adlı spor yazarının eleştirdiği hoca.
--uğur meleke--
Biz bu filmi bu sezon dördüncü kez izliyoruz:
İlkini, 30 Eylül’de Antalya’da izlemiştik. Antalya, Beşiktaş’ı kilitlemiş, oynamamış-oynatmamış, blok halinde karşılamış ve Diarra’nın bulduğu bir buçuk pozisyonla işi bitirmişti.
İkincisi 3 Kasım’da Beyoğlu’ndaydı. Bu kez Beşiktaş’ı oynatmayan ve oynamayan taraf Karabük’tü. 28 Şubat’ta Olimpiyat’taki 0-0’lık Antalya filmi de aynıydı. Doğrusu ben bu üç özel gösterimden sonra Karabük’te tekrar aynı filmi izleyeceğimizi düşünmemiştim. Yanılmışım...
Süper Lig’de her zaman böyle takımlar vardır, hatta büyüklere karşı bu topu oynayanların sayısı artar. Aybaba takımları büyüklere karşı topu istemez, Karabük istemez. Topu size bırakır ve ısrarcı bir blokla sizi karşılayıp maç içinde bulacağı tek kontratak fırsatını bekler. Böyle takımlara karşı ideal hücum setleriniz işlemez, başka birşeyler düşünmeniz gerekir. Hafta boyunca rakibinizin bunu oynayacağını bilmeniz, onları şaşırtmanız gerekir. Aybaba Beşiktaş’a karşı iki maçta hiç şaşırmadı. Kafkas’ın da ikinci maçı oldu, sanırım o da pek şaşırmış sayılmaz.
Biliç saygı duyduğumuz bir teknik adam. Ama aynı hataya bir sezonda dördüncü kez düşünce, ligi yeterince izlemediğine dair endişelerimiz oluşuyor. Ve doğrusu, bu ligi izlemezseniz, bu ligi hafife alırsanız, bu lig de size hiç dostça davranmıyor!
*****************
Atiba tercihi doğru muydu?
Tabii yukarıda eleştiriyi okuyunca aklınıza şöyle bir soru gelmiş olabilir? Beşiktaş’ın bu kadar eksiği varken Karabük’ü alt etmek için çözüm bulabilir miydi?
Beşiktaş’ın 7 eksiği var: Sivok, Ersan, Escude, Fernandes, Gökhan, Holosko, Ömer... Ama herkes sağlıklı olsa zaten bu 7 eksikten ikisi ilk 11’de oynayacaklardı: Stoperde Ersan/Sivok’tan birisi ve sağ açıkta Holosko/Gökhan’dan birisi. Escude, Ömer zaten doğal yedek. Fernandes’in Beşiktaş’la gönül bağı kopmuş. Yani eksiklikler açısından bir felaket senaryosu söz konusu değil. Stoper Dany ve sağ açık Atiba dışında herkes ideal...
Lakin ideal olmayan şey, elde sağ açık oynayabilecek Mustafa Pektemek varken, Uğur Boral varken, Kerim Frei varken tercihin Atiba yönünde yapılması. Evet, Biliç’in dediği gibi Atiba kale hariç her pozisyonda oynayabilecek olağanüstü fedakar ve iş disiplini çok yüksek bir isim. Ama Atiba’nın her pozisyonda idare edebilecek olması, her pozisyonda ön libero kadar verimli oynayacağı anlamına gelmiyor. Elde orijinal kanat adamı Uğur varken Atiba’yı sağ açık kullanmak pek akla yatkın gözükmüyor.
Benzer bir tercihi Eboue geldiğinde Terim de yapmıştı. Fildişili’nin Arsenal’de çok fazla pozisyonda oynadığını bilen hoca, hemen onu sağ açık (hatta sol açık) olarak kullanmıştı. Ama zamanla görüldü ki Eboue sağ bektir, başka pozisyonlarda oynayabilir ama ancak mecbur kalınırsa... Atiba’nın durumu da böyle.
Tabii ki dün bu kadar verimsiz bir top oynanmasının nedeni sadece oyuncu tercihleri değil. Biliç 35’te çift santrfora döndü, 60’ta Atiba’yı sağ beke çekti, yani birçok doğru risk de aldı aslında... Ama mesele sadece bu değil sanki. Kapanan, set hücumuna fırsat vermeyen bir takıma karşı başka planlar ortaya koymak gerek: Belki bir duran top sihri. Belki bir korner organizasyonu. Belki sürpriz uzaktan şutlar. Belki farklı oyuncuları farklı pozisyonlarda kullanıp rakibi şaşırtmak: On numarada Olcay, sağ açıkta Uğur veya belki başka bir şey... Ama illa farklı bir şey denemek. İlla ki rakibi şaşırtmak...
*******************************
Bilic’in yardımcıları değişmeli
Gecenin özeti aslında iki kelime: Kimse şaşırmadı. Herkesin tahmin ettiği kilit bir oyun. Kilit bir skor.
Eğer kimsenin şaşırmadığı gecenin sonunda Biliç bu skora şaşırdıysa o zaman hatayı biraz da onun ekibinde aramak gerek. Biliç’in ülkede ilk sezonuysa, ülkeyi tanımıyorsa, Antalya/Karabük tipi futbolla ilk kez karşılaşıyorsa, onun teknik ekibine bu ligi tanıyan bir yardımcı koymak gerek. Eğer yardımcıları ligle ilgili, rakiple ilgili, Biliç’in bildiklerinden farklı bir şey bilmiyorsa o zaman teknik ekip kalabalığının ne anlamı var ki Allah aşkına?
--alıntı--
--uğur meleke--
Biz bu filmi bu sezon dördüncü kez izliyoruz:
İlkini, 30 Eylül’de Antalya’da izlemiştik. Antalya, Beşiktaş’ı kilitlemiş, oynamamış-oynatmamış, blok halinde karşılamış ve Diarra’nın bulduğu bir buçuk pozisyonla işi bitirmişti.
İkincisi 3 Kasım’da Beyoğlu’ndaydı. Bu kez Beşiktaş’ı oynatmayan ve oynamayan taraf Karabük’tü. 28 Şubat’ta Olimpiyat’taki 0-0’lık Antalya filmi de aynıydı. Doğrusu ben bu üç özel gösterimden sonra Karabük’te tekrar aynı filmi izleyeceğimizi düşünmemiştim. Yanılmışım...
Süper Lig’de her zaman böyle takımlar vardır, hatta büyüklere karşı bu topu oynayanların sayısı artar. Aybaba takımları büyüklere karşı topu istemez, Karabük istemez. Topu size bırakır ve ısrarcı bir blokla sizi karşılayıp maç içinde bulacağı tek kontratak fırsatını bekler. Böyle takımlara karşı ideal hücum setleriniz işlemez, başka birşeyler düşünmeniz gerekir. Hafta boyunca rakibinizin bunu oynayacağını bilmeniz, onları şaşırtmanız gerekir. Aybaba Beşiktaş’a karşı iki maçta hiç şaşırmadı. Kafkas’ın da ikinci maçı oldu, sanırım o da pek şaşırmış sayılmaz.
Biliç saygı duyduğumuz bir teknik adam. Ama aynı hataya bir sezonda dördüncü kez düşünce, ligi yeterince izlemediğine dair endişelerimiz oluşuyor. Ve doğrusu, bu ligi izlemezseniz, bu ligi hafife alırsanız, bu lig de size hiç dostça davranmıyor!
*****************
Atiba tercihi doğru muydu?
Tabii yukarıda eleştiriyi okuyunca aklınıza şöyle bir soru gelmiş olabilir? Beşiktaş’ın bu kadar eksiği varken Karabük’ü alt etmek için çözüm bulabilir miydi?
Beşiktaş’ın 7 eksiği var: Sivok, Ersan, Escude, Fernandes, Gökhan, Holosko, Ömer... Ama herkes sağlıklı olsa zaten bu 7 eksikten ikisi ilk 11’de oynayacaklardı: Stoperde Ersan/Sivok’tan birisi ve sağ açıkta Holosko/Gökhan’dan birisi. Escude, Ömer zaten doğal yedek. Fernandes’in Beşiktaş’la gönül bağı kopmuş. Yani eksiklikler açısından bir felaket senaryosu söz konusu değil. Stoper Dany ve sağ açık Atiba dışında herkes ideal...
Lakin ideal olmayan şey, elde sağ açık oynayabilecek Mustafa Pektemek varken, Uğur Boral varken, Kerim Frei varken tercihin Atiba yönünde yapılması. Evet, Biliç’in dediği gibi Atiba kale hariç her pozisyonda oynayabilecek olağanüstü fedakar ve iş disiplini çok yüksek bir isim. Ama Atiba’nın her pozisyonda idare edebilecek olması, her pozisyonda ön libero kadar verimli oynayacağı anlamına gelmiyor. Elde orijinal kanat adamı Uğur varken Atiba’yı sağ açık kullanmak pek akla yatkın gözükmüyor.
Benzer bir tercihi Eboue geldiğinde Terim de yapmıştı. Fildişili’nin Arsenal’de çok fazla pozisyonda oynadığını bilen hoca, hemen onu sağ açık (hatta sol açık) olarak kullanmıştı. Ama zamanla görüldü ki Eboue sağ bektir, başka pozisyonlarda oynayabilir ama ancak mecbur kalınırsa... Atiba’nın durumu da böyle.
Tabii ki dün bu kadar verimsiz bir top oynanmasının nedeni sadece oyuncu tercihleri değil. Biliç 35’te çift santrfora döndü, 60’ta Atiba’yı sağ beke çekti, yani birçok doğru risk de aldı aslında... Ama mesele sadece bu değil sanki. Kapanan, set hücumuna fırsat vermeyen bir takıma karşı başka planlar ortaya koymak gerek: Belki bir duran top sihri. Belki bir korner organizasyonu. Belki sürpriz uzaktan şutlar. Belki farklı oyuncuları farklı pozisyonlarda kullanıp rakibi şaşırtmak: On numarada Olcay, sağ açıkta Uğur veya belki başka bir şey... Ama illa farklı bir şey denemek. İlla ki rakibi şaşırtmak...
*******************************
Bilic’in yardımcıları değişmeli
Gecenin özeti aslında iki kelime: Kimse şaşırmadı. Herkesin tahmin ettiği kilit bir oyun. Kilit bir skor.
Eğer kimsenin şaşırmadığı gecenin sonunda Biliç bu skora şaşırdıysa o zaman hatayı biraz da onun ekibinde aramak gerek. Biliç’in ülkede ilk sezonuysa, ülkeyi tanımıyorsa, Antalya/Karabük tipi futbolla ilk kez karşılaşıyorsa, onun teknik ekibine bu ligi tanıyan bir yardımcı koymak gerek. Eğer yardımcıları ligle ilgili, rakiple ilgili, Biliç’in bildiklerinden farklı bir şey bilmiyorsa o zaman teknik ekip kalabalığının ne anlamı var ki Allah aşkına?
--alıntı--
gelecek sezon için lucescu iddiaları dolaşmasına rağmen
taraftarın vazgeçmediği beşiktaş'la bütünleşmiş hocamız...
taraftarın vazgeçmediği beşiktaş'la bütünleşmiş hocamız...
bu hafta itibariyle samet aybaba'ya 4 puan fark atmış, über hoca.
neşeli adam.
http://www.skorer.tv/video-izle/Besiktas-antrenmanina-Bilic-damgasi--HDQ3XJwkaOgn.html
http://www.skorer.tv/video-izle/Besiktas-antrenmanina-Bilic-damgasi--HDQ3XJwkaOgn.html
sırf şu sözleriyle bile beşiktaş'taki varlığından duyduğum mutluluğu haklı kılandır:
alıntı--
herhangi bir tribüne gidebilirim, sorun yok. Tamamıyla Beşiktaş'ı temsil ediyorum. Bununla birlikte diğer takımların taraftarlarıyla bir araya gelmek onlarla konuşmak ya da fotoğraf çektirmek istediklerinde onlarla bir araya gelmek benim için memnuniyet verici. Oralara gitmemek, onların bu isteklerini geri çevirmek beni daha sıkı bir Beşiktaşlı haline getirmez.
alıntı--
alıntı--
herhangi bir tribüne gidebilirim, sorun yok. Tamamıyla Beşiktaş'ı temsil ediyorum. Bununla birlikte diğer takımların taraftarlarıyla bir araya gelmek onlarla konuşmak ya da fotoğraf çektirmek istediklerinde onlarla bir araya gelmek benim için memnuniyet verici. Oralara gitmemek, onların bu isteklerini geri çevirmek beni daha sıkı bir Beşiktaşlı haline getirmez.
alıntı--
icratlarından çok söylemleri ile takdir toplayan hoca.
şunu söyleyebilmesi bile bence çok önemlidir:
"Maçı tekrar izledim. Üç penaltı bir kırmızı kart itirazı var. Bana kalırsa hiçbiri için penaltı verilmez. Ama sadece İsmail'in pozisyonunda penaltı olabilir çünkü futbolcu harekat halinde. Bu pozisyon bizim aleyhimize olsa ben penaltı isterdim. Kırmızı kart pozisyonunda da haklılar ama hakem o pozisyonda şansızdı tam göremedi. Kayserispor için üzülüyorum. Daha önce asistanım Posinecki çalıştırıyordu. İyi bir kadroları var daha iyi bir pozisyonda olmalılar. Bu sezon ilk kez bizim lehimize olan hakem hatalarından bahsediyoruz. Daha önce hep aleyhimize yapılan hatalardan bahsediyorduk"
http://www.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/bilic-dany-ne-benim-ne-de-ozenin-SXHBQ378444SXQ
"Maçı tekrar izledim. Üç penaltı bir kırmızı kart itirazı var. Bana kalırsa hiçbiri için penaltı verilmez. Ama sadece İsmail'in pozisyonunda penaltı olabilir çünkü futbolcu harekat halinde. Bu pozisyon bizim aleyhimize olsa ben penaltı isterdim. Kırmızı kart pozisyonunda da haklılar ama hakem o pozisyonda şansızdı tam göremedi. Kayserispor için üzülüyorum. Daha önce asistanım Posinecki çalıştırıyordu. İyi bir kadroları var daha iyi bir pozisyonda olmalılar. Bu sezon ilk kez bizim lehimize olan hakem hatalarından bahsediyoruz. Daha önce hep aleyhimize yapılan hatalardan bahsediyorduk"
http://www.sporx.com/futbol/superlig/besiktas/bilic-dany-ne-benim-ne-de-ozenin-SXHBQ378444SXQ
hakkında, ''helal olsun x maçında çok iyi bir 11 ile başladı'', ''bravo valla tam yerinde bir değişiklikti'' gibi cümlelerin çok az söylendiği, hatta hiç söylenmediği hoca. varsa yoksa mimikleri, duruşu ve açıklamaları övülüyor.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?