12 milyon euro verebilecek gücümüz olmadığı için elimizden kaçan teknik direktördür maalesef. iyi veya performansını belirli oranda ortaya çıkarmış bir hocayla çalışmak bizim için zor gözüküyor. onlarda deli paralar ister. bunun için takımın başına sanırsam yine beşiktaşımızın içinden gelen bir isim geçicek. alternatiflere bakalım.
rıza çalımbay: sivası bırakıp gelir takımın başına bence başarılı da olur ama beşiktaş ta sportif başarıdan daha çok kriz yönetmek önemlidir. zira yıllardır takımın başına kriz yönetebilen bir adam gelmedi hatta kriz yaratıp gittiler. bu minvalde çok sevdiğim rıza nın sportif olarak başarılı olacağını ama kriz yönetmekte başarısız olacağını düşünüyorum. keza bu sezon da gördüğümüz üzere kendisi en iyi yabancı performansı alabilen hocadır. Eğer takımın başına gelir en az 2 sene hiç llaf etmeden tam destek hep destek diyerek arkasında durmamız gerekiyor. zira bir kere şampiyon olursa bundan sonraki 10 15 senemizi emanet edebileceğimiz bir insan. beşiktaşlı duruşuna en çok uyacak olan insandır.
ertuğrul sağlam: rıza ile ilgili aynı şeyler geçerlidir. fakat cemaatle olan ilişkisi bir çok beşiktaş taraftarının hazmedemediği bir durum. yabancı performası bakımından sınıfta kalacağı da kesin. bu nedenle istenilen özellikteki futbolcuların futbol komitesi tarafından bulunması daha mantıklıdır. fakat yerli performansını arttıracağı kesindir ayrıca futbolcuların da saygı duyacağı bir isimdir. en nihayetinde 2 sene arkasında durup bazı yaban kuşlarına medyaya yem etmemiz gerekiyor kendisini.
ali gültiken: teknik direktör olarak bir tecrübesi mevcut değil(bildiğim kadarıyla, eğer hatalıysam lütfen bildirin.) bu nedenle de çok verimli olacağını düşünmüyorum.
samet aybaba: kendisi benim gözümde tam bir altyapı uzmanıdır. zira takımın başına geçmesi yerine altyapının başına geçmesininin daha uygun olacağını düşünenlerdenim. gençlerbirliğindeyken oluşturduğu takım daha sonra ersun yanal yönetiminde çok iyi başarılar elde etmişti.
mustafa denizli: kendisi gerçekten müthiş bir motivasyon ustası son şampiyonlukta müthiş inandırdı takımı. fakat bence beşiktaş ta misyonunu doldurdu. kendi amacına ulaştı ve daha fazla takıma katabileceği bişey olduğunu düşünmüyorum. eğer gelicekse takımın başına en önce kendisini motive etmeli ve inandırmalı başarıya. ayrıca roland koch da ekibinde bulunmalı sezon sonu ayakta duramayan topçular da kendi döneminin ortaya çıkan sonuçlarından.
ve tayfur havutçu: aslında ilk kez takımın başına geldiğinde çok umutluydum. ama ortaya çıkan tapelerden sonra futbolcularının ona saygı duyabileceğini düşünmüyorum. baskıları kaldırabilecek bir yapısı olup olmadığını da bilmiyorum. son maçlarda sadece sonuçlarak bakarak başarısız diyebiliriz ama bunda şanssızlıkta vardı biraz. galatasaray ve trabzonspordan ofsayttan yenilen goller. fenerbahçe maçında kötü oynayan fenerbahçe nin sadece iki duran topla galibiyete ulaşması. sonra bir fenerbahçe galibiyeti ki o maçta 4 5 tane daha rahat atabilirdik. sonra galatasaray ve trabzonspor maçları. bence trabzon maçında takım aslında iyi de oynadı. evet kazma denilen forvetlerimiz var. şu tapeler falan olmasa bir sene daha şans verilsin bu adama diyebilirdim içten içten ama takımın başında bu şekilde ne kadar başarılı olur bilmiyorum. zira başkanın söylediği gibi istirar istiyorsak artık sabretmemiz gerekiyor birilerine ki sistemini oturtabilsin. bu hoca tayfur mu olur bilmiyorum. tayfur un diğer eksiklikleri ise neredeyse hiçbir futbolcunun yerinde oynamaması. bir türlü uygulayamadığımız 4-3-3 sisteminde ısrar etmesi. ortasahanın bütün pas organizasyonlarını fernandes den beklemesi. yerli ve yabancı oyuncuların performansını yükseltememesi. takımı motive edememesi. daha da vardır aklıma gelmiyor şimdi. şu durumda devam edilecekse bile bütün bir klüp olarak sahip çıkmamız gerekiyor birazcık bile potansiyeli varsa gösterebilmesi için. yok gönderilecek ise efendi gibi ayrılalım birbirimize daha fazla zarar vermeden ve de klüp içerisinde başka bir görev de vermeden.
bu adaylara baktığımız zaman bana en mantıklı gelen açıkçası rıza hoca. oynatacağı hucüm futbolu ile bize tekrardan beşiktaş büyük takımdır. her maça galibiyet için çıkar mottosunu söyletebilir. defans ve kaleci antrenmanları içinse ayrı bir hoca tutmak gerekebilir [ybkz]swh[/ybkz].
bana sorarsanız hepsini geçelim artık beşiktaş futbolunda bir ekol oluşturalım bir sistem oturtalım. kısa süreli başarılar için geleceği yok etmeyelim. belirli bir mantalitesi olan bir hocanın bu takımın başına gelip uzun yıllar takıma sistemini oturtmasını ve bu amaca uygun altyapı oyuncularının bulunması veya genç oyuncuların, bizim için en mantıklı olan budur. bu sürede tribunleri doldurmak ve klube maddi yardım yapmak bizim de görevimizdir.
şutmesafesişutpozisyonu editi:
şifo mehmet : genelde antalyaspor'da kadrosuna sorunsuz ve tecrübeli futbolcuları dahil eden teknik direktor [ybkz]swh[/ybkz]. kendisi futbolculuk zamanında gerçekten gözlerimizin pasını silerdi fakat beşiktaş'ın gençleşme misyonuna ne kadar uyum sağlayabilir bilmiyorum. herkesin bir tarzı var ve şifo'nun tarzı da bu. bu nedenle amaca uygunluğu bakımından çok ön planda olduğunu düşünmüyorum.
metin tekin: kendisinin karakteri bakımından bir mustafa denizli kumaşının olduğunu düşünüyorum. genelde çok sivri konuşmamayı tercih ederek rakiplerine gösterdiği saygıyı gösteriyor. bu zaman kadar hep yardımcı antrenörlük yaptı, ümit milli takım dışında. bu nedenle ne kadar bu göreve hazırdır emin değilim. ayrıca ntvspor'daki rahat ve eleştriden ve de baskılardan uzak hayatını ne kadar değiştirmek ister emin değilim.
slaven bilic
(vurgula: lokomotiv moskova) ile yüklü bir kontrat imzalayarak şahsıma rusya'da devlet demir yollarının bu sene bilançosunda ciddi oranda kâr açıkladığını düşündürten hırvat teknik adam.
bir taraftar, desteklediği takımın başına geçen teknik direktörün ne gibi vasıflara sahip olmasını ister. heyecanlı? hırslı? genç? eğitimli? lider? otoriter? tecrübeli? çalışkan?. soru bankasının sermayesini daha da arrtırmak mümkün. homojen bir futbol anlayışına sahip taraftar profili söz konusu olmadığından bu tip bir sualin tek bir cevabı olması da mümkün değil. bana göre bundan daha önemli olan soru, sportif ve mali açıdan mevcut durumuyla beşiktaş'ın ihtiyacı olan teknik adam tipi ne olmalıdır? (vurgula: slaven bilic ) ismi bu ihtiyacı hangi oranda karşılamaktadır?
slaven bilic'in beşiktaş'ın başına geçmesini hararetle savunurken ne tip argümanlar ileri sürüyoruz. genç, heyecanlı, hırslı, hukuk eğitimi almış, müzikten çok iyi anlıyor. peki sonra?. sonrası aslında muğlak. 2001 yılında yetişiği takım olan (vurgula: hajduk split ) bünyesinde çok da uzun olmayan bir kulüp hocalığı geçmişi ve hemen sonrasında hırvatistan milli takımı serüveni. 1990'lı yıllarda kendisinin de içinde bulunduğu (vurgula: zvonimir boban), (vurgula: alen boksic), (vurgula: davor suker), robert prosinecki, (vurgula: robert jarni) gibi isimlerden oluşan altın jenerasyonun bir benzerini teknik direktörlüğü döneminde yeniden yakaladığını söylemek yanlış olmaz. ancak açık konuşmak gerekirse önemli oyunculardan kurulu hırvatistan milli takımının başında çok da muazzam başarılar elde ettiğini söylemek güç. euro 2008'de yarı finalinde oturmuş bir oyun şablonu olmayan tamamen kaos futboluna ve aşırı motivasyona dayalı fatih terim yönetimindeki milli takımımıza kaybetmesi; bizim için her ne kadar büyük bir sevinç vesilesi teşkil etse de, bilic ve hırvat futbolu açısından ağır bir eleştirinin ana fikridir. yine onun yönetimindeki hırvatistan milli takımı'nın 2012 avrupa şampiyonası eleme grubunu kadro açısından belki de avrupa'nın en vasat takımı olarak gösterebileceğimiz yunanistan'ın arkasında ikinci olarak bitirmesi dikkate alınması gereken bir başka husus olup, hırvat basını tarafından hedef tahtasına konulması çok da uzak bir geçmişe karşılık gelmez. hatta açık konuşmak gerekirse türkiye hırvatistan baraj maçı öncesi elenen takımın hocasının çalıştırdığı takımın başındaki son maçı olacağı ayan beyan bellidir. piyango guss hiddink'e vurmuştur.
bir başka kafamı meşgul eden konu ise bilic'in futbol anlayışının ne olduğu ile ilgili. sadece arada sırada televizyon yayını olduğunda takip ettiğimiz bir hırvatistan var. maçın önemine göre mentalite ve saha dizilişi değişikilik arz edeceğinden kesin bir hüküm sahibi olmak mümkün değil. futbolu yakından takip eden arkadaşlarla konuşma esnasında soruyorum: "slaven bilic'in futbol anlayışı nedir?". el cevap: "hücum futbolunu benimser." "yani?". işte yanisi yok. eldeki tek veri "hücum futbolunu benimser" gibi oldukça genel geçer bir yargı. samimi olarak merak ediyorum, eğer bu konu hakkında detaylı bir bilgiye sahip olan arkadaşım varsa lütfen yazsın. okumak istiyorum. çünkü bilmiyorum. gerçekten bilmiyorum. duyduğum, okduğum şeyler hep aynı. genç, hırslı, heyecanlı, agresif, motivasyon ustası. aslında iyi eğitim almış hırvat tarzı bir fatih terim'den mi bahsediyoruz?
beşiktaş açısından duruma bakalım. hiç tanımadığı bir ülkede mali anlamda küçülmeye gidileceği belli olan, sadece psikolojik açıdan değil, teknik taktik bilgisi açısından da son derece çökük durumda olan bir beşiktaş kadrosunu yeniden ayağa kaldıracak, ona belli bir oyun karakteri, bir futbol felsefesi aşılayacak ideal teknik adam slaven bilic midir? bir çırpıda evet demek benim açımdan oldukça zor. özellikle maddi açıdan son derece gerilimli ve stresli bir sürece girecek olan beşiktaş'ın karşılaşabilmesi muhtemel yapısal sorunlar karşısında karşımızda nasıl bir bilic bulacağız? bunlar benim zihinimi uzunca bir süre meşgul etti açıkçası.
bana göre bu tip süreçte -şayet bir yabancı teknik adam düşünülürse, hoş henüz tayfur havutçu'nun ayrılıp ayrılmayacağını bile bilemiyoruz- tecrübeli, mental açıdan çökmüş bir takımı diplerden alıp - lig sıralamasını kastetmiyorum- akıllı bir planlama ve stratejiyle aşama aşama tepeye taşıyabilecek bir açıdan öğretmen nitelikli bir teknik direktörle anlaşılması beşiktaş'ın menfaatine olacaktır. daha açığı bana göre beşiktaş'ın (vurgula: bobby robson), (vurgula: jupp derwall), (vurgula: udo lattek) tarzı bir futbol (vurgula: hocasına) ihtiyacı var.
slaven bilic şu aşamada kaçan balık mıdır? belki. büyük mü olacaktır. bunu bilemeyiz. ancak önümüzdeki sene rusya ligine daha bir alıcı gözle bakacağımız da başka bir gerçek.
meramım budur. saygılar sunarım.
bir taraftar, desteklediği takımın başına geçen teknik direktörün ne gibi vasıflara sahip olmasını ister. heyecanlı? hırslı? genç? eğitimli? lider? otoriter? tecrübeli? çalışkan?. soru bankasının sermayesini daha da arrtırmak mümkün. homojen bir futbol anlayışına sahip taraftar profili söz konusu olmadığından bu tip bir sualin tek bir cevabı olması da mümkün değil. bana göre bundan daha önemli olan soru, sportif ve mali açıdan mevcut durumuyla beşiktaş'ın ihtiyacı olan teknik adam tipi ne olmalıdır? (vurgula: slaven bilic ) ismi bu ihtiyacı hangi oranda karşılamaktadır?
slaven bilic'in beşiktaş'ın başına geçmesini hararetle savunurken ne tip argümanlar ileri sürüyoruz. genç, heyecanlı, hırslı, hukuk eğitimi almış, müzikten çok iyi anlıyor. peki sonra?. sonrası aslında muğlak. 2001 yılında yetişiği takım olan (vurgula: hajduk split ) bünyesinde çok da uzun olmayan bir kulüp hocalığı geçmişi ve hemen sonrasında hırvatistan milli takımı serüveni. 1990'lı yıllarda kendisinin de içinde bulunduğu (vurgula: zvonimir boban), (vurgula: alen boksic), (vurgula: davor suker), robert prosinecki, (vurgula: robert jarni) gibi isimlerden oluşan altın jenerasyonun bir benzerini teknik direktörlüğü döneminde yeniden yakaladığını söylemek yanlış olmaz. ancak açık konuşmak gerekirse önemli oyunculardan kurulu hırvatistan milli takımının başında çok da muazzam başarılar elde ettiğini söylemek güç. euro 2008'de yarı finalinde oturmuş bir oyun şablonu olmayan tamamen kaos futboluna ve aşırı motivasyona dayalı fatih terim yönetimindeki milli takımımıza kaybetmesi; bizim için her ne kadar büyük bir sevinç vesilesi teşkil etse de, bilic ve hırvat futbolu açısından ağır bir eleştirinin ana fikridir. yine onun yönetimindeki hırvatistan milli takımı'nın 2012 avrupa şampiyonası eleme grubunu kadro açısından belki de avrupa'nın en vasat takımı olarak gösterebileceğimiz yunanistan'ın arkasında ikinci olarak bitirmesi dikkate alınması gereken bir başka husus olup, hırvat basını tarafından hedef tahtasına konulması çok da uzak bir geçmişe karşılık gelmez. hatta açık konuşmak gerekirse türkiye hırvatistan baraj maçı öncesi elenen takımın hocasının çalıştırdığı takımın başındaki son maçı olacağı ayan beyan bellidir. piyango guss hiddink'e vurmuştur.
bir başka kafamı meşgul eden konu ise bilic'in futbol anlayışının ne olduğu ile ilgili. sadece arada sırada televizyon yayını olduğunda takip ettiğimiz bir hırvatistan var. maçın önemine göre mentalite ve saha dizilişi değişikilik arz edeceğinden kesin bir hüküm sahibi olmak mümkün değil. futbolu yakından takip eden arkadaşlarla konuşma esnasında soruyorum: "slaven bilic'in futbol anlayışı nedir?". el cevap: "hücum futbolunu benimser." "yani?". işte yanisi yok. eldeki tek veri "hücum futbolunu benimser" gibi oldukça genel geçer bir yargı. samimi olarak merak ediyorum, eğer bu konu hakkında detaylı bir bilgiye sahip olan arkadaşım varsa lütfen yazsın. okumak istiyorum. çünkü bilmiyorum. gerçekten bilmiyorum. duyduğum, okduğum şeyler hep aynı. genç, hırslı, heyecanlı, agresif, motivasyon ustası. aslında iyi eğitim almış hırvat tarzı bir fatih terim'den mi bahsediyoruz?
beşiktaş açısından duruma bakalım. hiç tanımadığı bir ülkede mali anlamda küçülmeye gidileceği belli olan, sadece psikolojik açıdan değil, teknik taktik bilgisi açısından da son derece çökük durumda olan bir beşiktaş kadrosunu yeniden ayağa kaldıracak, ona belli bir oyun karakteri, bir futbol felsefesi aşılayacak ideal teknik adam slaven bilic midir? bir çırpıda evet demek benim açımdan oldukça zor. özellikle maddi açıdan son derece gerilimli ve stresli bir sürece girecek olan beşiktaş'ın karşılaşabilmesi muhtemel yapısal sorunlar karşısında karşımızda nasıl bir bilic bulacağız? bunlar benim zihinimi uzunca bir süre meşgul etti açıkçası.
bana göre bu tip süreçte -şayet bir yabancı teknik adam düşünülürse, hoş henüz tayfur havutçu'nun ayrılıp ayrılmayacağını bile bilemiyoruz- tecrübeli, mental açıdan çökmüş bir takımı diplerden alıp - lig sıralamasını kastetmiyorum- akıllı bir planlama ve stratejiyle aşama aşama tepeye taşıyabilecek bir açıdan öğretmen nitelikli bir teknik direktörle anlaşılması beşiktaş'ın menfaatine olacaktır. daha açığı bana göre beşiktaş'ın (vurgula: bobby robson), (vurgula: jupp derwall), (vurgula: udo lattek) tarzı bir futbol (vurgula: hocasına) ihtiyacı var.
slaven bilic şu aşamada kaçan balık mıdır? belki. büyük mü olacaktır. bunu bilemeyiz. ancak önümüzdeki sene rusya ligine daha bir alıcı gözle bakacağımız da başka bir gerçek.
meramım budur. saygılar sunarım.
imzaladığı konratı görünce, bizimle kurduğu ilişkinin sadece karşılıksız bir aşk olduğunu anladığım teknik adam.
http://www.haber1903.com/Besiktas-1539-besiktas_keske_beni_alsaydi.html
euro 2012 avrupa futbol şampiyonasında son olarak 18 haziran 2012 hırvatistan ispanya maçında takımın başında bulunan ve daha önceden de açıklandığı gibi hırvatistan'dan ayrılarak lokomotiv moskova ile anlaşan teknik direktör.
futbolculuk döneminde savunma oyuncusu olarak görev yapmış, 2006 yılından 2012 yılına kadar hırvatistan milli takımının teknik direktörlüğünü yapmış ve yeni sezonda rusyanın lokomotif moskova takımının başına geçecek olan, 2008 avrupa futbol şampiyonasında çeyrek finalde aklını aldığımız hırvatistan milli takımının genç hırvat teknik direktörü. klasik antrenör tiplemesinden farklı olarak küpe takması ve rock müzikle ilgilenmesi dikkat çekicidir.
beklentilerin altında kalan bir sezondan sonra lokomotiv moskova ile yolları ayrılan hırvat teknik direktör.
(bkz: ay hadi inşallah)
ismi ile heyecanlara vesile olan teknik adam. yeni bir çıkış için; uyugn olmaz mıyız birbirimize ?
ismi ile heyecanlara vesile olan teknik adam. yeni bir çıkış için; uyugn olmaz mıyız birbirimize ?
beşiktaş'ın yeniden gündeme aldığı teknik direktör.
kaç senedir gelecek diyorlar bi gelemedi arkadaş , hadi bu sefer olsun bu iş. prosineckiye tercih ederim.
http://www.ntvspor.net/haber/futbol/89484/kartalda-yeni-rota-bilic
kaç senedir gelecek diyorlar bi gelemedi arkadaş , hadi bu sefer olsun bu iş. prosineckiye tercih ederim.
http://www.ntvspor.net/haber/futbol/89484/kartalda-yeni-rota-bilic
türkiye'ye gelmesi durumunda küpesi üzerinden eleştirilere maruz kalacak teknik direktör.
beşiktaş'a gelirse; gayrimüslim olması, küpe takması, sigara ve alkol tüketmesi, müzik yapması[ybkz]swh[/ybkz] ve aynı zamanda hukuk mezunu olması gibi özelliklerine beşiktaşlılığı da ekleyecek olması suretiyle rte'nin uykularını kaçıracak olup, bir şafak operasyonuyla gözaltına alınması ihtimali çok yüksek olacaktır. benim tahminim hal bununla sınırlı kalmayacak, muhtemelen vakit ya da akit gibi gazetelerce(!) "(vurgula: işte o teknik direktör)" gibi bir başlıkla onurlandırılacaktır da.
gelsene bilic, beraber duralım akm'ye doğru...
gelsene bilic, beraber duralım akm'ye doğru...
beşiktaş'a gelmesi durumunda gitarlı,stilize bir resminin basılı olduğu tişört tasarımı için yetenekli arkadaşlara yalvarmama neden olacak hırvat teknik direktör.
lokomotiv moskova macerası hiç de parlak geçmedi, zaten ne işi vardı orada onu da anlayamadım ya neyse... ancak beşiktaş'a gelmeyeceği, en azından gündemde olmadığı açıklanmıştır. keşke gelseydi o ayrı.
edit: gelirse grubu rawbau'dan "vatreno ludilo" tadında bir rock şarkısı bekliyorum. hırvatça olabilir tabi, ne demek.
http://www.youtube.com/watch?v=1x0k6K-BL1E
lokomotiv moskova macerası hiç de parlak geçmedi, zaten ne işi vardı orada onu da anlayamadım ya neyse... ancak beşiktaş'a gelmeyeceği, en azından gündemde olmadığı açıklanmıştır. keşke gelseydi o ayrı.
edit: gelirse grubu rawbau'dan "vatreno ludilo" tadında bir rock şarkısı bekliyorum. hırvatça olabilir tabi, ne demek.
http://www.youtube.com/watch?v=1x0k6K-BL1E
takımımızın başında en çok görmek istediğim hoca.başarıya aç hırslı biri gelecekse bir numaları aday olmalı bence.
fikret orman ve ahmet kavalcının yüz yüze görüşmek için yurt dışına gittikleri teknik adam.
gelmesini istediğim hoca.gelmesi halinde başarının gelmesi içten bile degil.tabi ilk önce şu uefa kararının bizi üzmemesi gerekir.allahım sen konuyu biliyorsun,amin.
'kadınlara büyük saygıma rağmen şunu söylemeliyim ki futbol bu dünyadaki en güzel şey' diyerek futbol aşkını belirten hırvat teknik adam. beşiktaş'ın muhtemel yeni teknik direktörü.
beşiktaş'ımızın resmi olarak anlaşmaya vardığı teknik direktör.
--spoiler--
slaven bilic beşiktaş ile 2 yıllık anlaşmaya vardı
--spoiler--
[ybkz]swh[/ybkz]
hayırlı uğurlu olsun.. başarılı olabilir mi şüphelerim var ama umarım olur. ayrıca taraftarla acayip bütünleşeceğini düşünüyorum.,
edit: yeni gelen haberlerde 3 yıllık anlaşma sağlandı diyor.
--spoiler--
slaven bilic beşiktaş ile 2 yıllık anlaşmaya vardı
--spoiler--
[ybkz]swh[/ybkz]
hayırlı uğurlu olsun.. başarılı olabilir mi şüphelerim var ama umarım olur. ayrıca taraftarla acayip bütünleşeceğini düşünüyorum.,
edit: yeni gelen haberlerde 3 yıllık anlaşma sağlandı diyor.
et midir balık mı bilemediğim teknik adam , ama umarım başarılı olur ancak yine bir maceraya yelken açtığımız kesin. önder özen ve tercihleri hiç hoşuma gitmiyor maalesef.
zamanında real madridleri şampiyon yapanları da gördükten biraz sabır göstermemiz gerekecek olan hırvat teknik adam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?