simiti atar gibi atmamak gibi bi hata yapma sozluk. sen keh keh gulerken marti intikamini fena alir.
simit icin gelen martıya yapılabilecekler
bayat simit verilebilir. ama sonra kızabilir.
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/562053_301804399900087_129348027145726_655567_1074010027_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash3/562053_301804399900087_129348027145726_655567_1074010027_n.jpg
fotoğrafı çekilir.[ybkz]swh[/ybkz]
balıkçıl bir kuşun doğasını bozmamak adına varsa martıya balık atılır yoksa pampa kusra bakma balık pazarında takıl denir..
simiti peşinen vermiş birey olarak, simit ve beyaz peynir ikilisine ihanet edemem sözlük
(bkz: beyaz penir) sonrası malum, peynirden sonra biraz haydari, rakı. uzar gider.
(bkz: beyaz penir) sonrası malum, peynirden sonra biraz haydari, rakı. uzar gider.
"yürü git laağn" diye bağırmak bir seçenek olabilir ama galatasaray üniversitesi nin bahçesindeki martıların bakışları bile bir başka, onlara sökmeyebilir. zira sanki hepsi birer carlos roa. adamlar resmen elinden kapıyorlar la simidi, zorbalık diz boyu.
geçen banklardan birinde oturmuş tost yiyorum, bir yandan da yan banktaki böyle çok güzel olmayan ama bar ortamında yüksek müzik eşliğinde şebnem dönmez olma potansiyeli taşıyan bir hatunla kesişiyorum. martılardan biri seslendi resmen "bilader bir bakıcan mı?" diye. "efendim" dedim. "sen geçen benim hatuna kadıköy vapurundan simit atmışsın, doğru mu?" dedi. "abi..." dedim, "bi yanlışlık var herhalde, bizde öyle şey olmaz." dememe kalmadı bir çekti ağzımdan tostu; böyle tam kaşara denk getirmişsem demek ki, kaşar önce bir sündü sonra koptu ve buharlarını bırakarak benden uzaklaştı.
tostu sardıkları üstünde hamburger, kola, ayran çizimleri falan olan o pis iğrenç kağıt kaldı elimde, tostu yerken kesiştiğim az güzel hatun bana bakıp kikirdiyor, ne kikirdemesi kahkaha atıyor resmen. ben ağzımda yarım kalmış çift kaşarlıyı döndürüyorum dudağımdan çeneme kadar sarkan kaşara aldırmadan. sonra hemen gidip bir yengen aldım. turşunun bir insana bu kadar özgüven kazandırabileceğini düşünmemiştim o güne kadar.
anafikir: martıdan korkacan hacı...
geçen banklardan birinde oturmuş tost yiyorum, bir yandan da yan banktaki böyle çok güzel olmayan ama bar ortamında yüksek müzik eşliğinde şebnem dönmez olma potansiyeli taşıyan bir hatunla kesişiyorum. martılardan biri seslendi resmen "bilader bir bakıcan mı?" diye. "efendim" dedim. "sen geçen benim hatuna kadıköy vapurundan simit atmışsın, doğru mu?" dedi. "abi..." dedim, "bi yanlışlık var herhalde, bizde öyle şey olmaz." dememe kalmadı bir çekti ağzımdan tostu; böyle tam kaşara denk getirmişsem demek ki, kaşar önce bir sündü sonra koptu ve buharlarını bırakarak benden uzaklaştı.
tostu sardıkları üstünde hamburger, kola, ayran çizimleri falan olan o pis iğrenç kağıt kaldı elimde, tostu yerken kesiştiğim az güzel hatun bana bakıp kikirdiyor, ne kikirdemesi kahkaha atıyor resmen. ben ağzımda yarım kalmış çift kaşarlıyı döndürüyorum dudağımdan çeneme kadar sarkan kaşara aldırmadan. sonra hemen gidip bir yengen aldım. turşunun bir insana bu kadar özgüven kazandırabileceğini düşünmemiştim o güne kadar.
anafikir: martıdan korkacan hacı...
simit atmanın yanı sıra, orjinal olarak sigara izmariti atanını görmüşler sözlük. o gerzekte havada yakalamış.
martıyla martı olmanın alemi yok. [ybkz]swh[/ybkz]
martıyla martı olmanın alemi yok. [ybkz]swh[/ybkz]
öpülür öpülür...
istanbul martısız...
martı simitsiz olmaz dediğim başlıktır...
simit için gelen martının ancak resmi çekilir dediğimdir...
istanbul martısız...
martı simitsiz olmaz dediğim başlıktır...
simit için gelen martının ancak resmi çekilir dediğimdir...
simitin yarı parası istenebilir.
bu martıların rengi beyazdır falan ana bir keresinde başka bir kuşun leşini kemirirken gördüğümden hiç hazzetmem fotorafını bilem çekmem
simit verilebilir.
nah çekmek
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?