1970'li yılların sonundan itibaren beşiktaş'ta yeniden harekete geçirilen öz kaynak düzeninin mimarı olan 1939 doğumlu futbol adamı.
mehmet demirkol'un bir yazisindan;
---------------spoiler---------------
yıllar önce...
bir alt yapı hocası öğrencisini çekiyor kenara ve diyor ki:
-bana her gün 10 gol senaryosu yazacaksın. orta sahada ilk pası sen vereceksin. son vuruşu da sen yapacaksın. her gün böyle 10 gol anlatacaksın kaleminle. ve o defteri ödev gibi her sabah getireceksin bana.
öğrenci belki futbolu okuldan kaçmanın bir yolu görüyor çoğumuz gibi. belki içinden burada da mı ödev diyor. belki sıkılıyor. ama yapacak bir şey yok...
-tamam diyor. her gün yazıyor. çok geçmeden anlıyor ne kadar zor olduğunu. her gün 10 senaryo.. sağa pası ver, ileri koş ceza sahası önünde verkaç yap. kaç çeşit gol çıkar ki!
zorlanıyor, ama kaytaramıyor bir türlü. hoca her sabah başında. soruyor, okuyor. bu yüzden sürekli buna kafa patlatıyor.
belki de arada düşünüyor, bu ne işe yarayacak diye...
belki arada kaytarıyor. tekrara girmek zorunda kalıyor.
ama aklında hep bu var. sabah olacak ve 10 gol senaryosu bekleyen bir hoca var. geleceğinin ellerinde olduğunu bildiğin adam.
belki arada elektrikler kesildi diyor, belki tekrar yapıyor, ama hep aklında o gol senaryoları var. hep düşünüyor.
ve yıllar geçiyor o çocuk büyüyor, sergen yalçın oluyor.
ve bu hikayeden anlaşılıyor ki, öyle kolay kolay da serpil hamdi tüzün olunmuyor
---------------spoiler---------------
serpil hamdi tüzün
--- spoiler ---
Topu şişirerek aklınızca günü kurtarır, geleceği ipotek ettirirsiniz. Ancak kendi felsefenizle oynayıp modern futbolda inat ederseniz, gelecek sizindir!
--- spoiler ---
Topu şişirerek aklınızca günü kurtarır, geleceği ipotek ettirirsiniz. Ancak kendi felsefenizle oynayıp modern futbolda inat ederseniz, gelecek sizindir!
--- spoiler ---
geçmiş yıllarda beşiktaşımızın alt yapısını özkaynak düzeni haline getiren büyük hoca.
bu yönetimin, başındaki zat ile birlikte çekip gittiği gün ilk iş olarak acilen yuvasına dönmesi gereken gurbetteki kartal.
şu an en çok ihtiyacımız olan şey bir öğretmen, hem de serpil hamdi hoca gibi bir öğretmen...
---------------alıntı---------------
sahada önemli olan işleri doğru yapmak değil, doğru işi yapmaktır.
---------------alıntı---------------
şu an en çok ihtiyacımız olan şey bir öğretmen, hem de serpil hamdi hoca gibi bir öğretmen...
---------------alıntı---------------
sahada önemli olan işleri doğru yapmak değil, doğru işi yapmaktır.
---------------alıntı---------------
tarihimizde o ve onun gibi insanlara en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde en çok özlenen kişilerden birisi.
a takımın başında bulunan adamlar inatla 30 küsür yaşında ve bir işe yaramayan adamlarda ısrar ettiği sürece. alttan 10 tane messi gelse ne yazar. serpil hamdi tüzün bir efsanedir ama önemli olan onun ve diğer alt yapı hocalarının çıkardığı gençleri oynatabilecek cesareti olan a takım hocalarının olmasıdır.
an itibariylehttp://www.kartalbakisi.tv/ 'de canlı yayın konuğudur.
BJK de altyapı devrimini gerçekleştirmiş eli öpülesi çok büyük hoca.
http://www.haber1903.com/Besiktas-3246-o_bir_oyuncudan_daha_fazlasi.html
--alıntı--
"Ben gözümü kapatıp Beşiktaş’ı düşününce ilk Şeref Bey gelir aklıma ardından da Hakkı Bey… Ahmet Fetgeri, Teyyareci Muammer de çok önemli birer figürdür. Feda dönemi şu anki Beşiktaş’ı anlatıyor. O saflık temizlik şimdi de var Beşiktaş’ta..."
"Türkiye’nin Avrupa’da kazandığı ilk kupa olarak G.Saray’ın 2000 yılında kaldırdığı UEFA Kupası’nı gösteriyorlar. Ama benim Genç Milli Takım’da 1992 ve 94 yıllarında kazandığım Avrupa Şampiyonluğumu kimse görmüyor. Ben Türk antrenörlere Avrupa’da şampiyon olunabileceğini gösterdim. Bizi yıllarca olmamış gibi göstermeye çalıştılar. Benim Avrupa şampiyonluğum Beşiktaş’ın şampiyonluğudur. Beni o noktaya getiren Beşiktaş’tır, ben o okyanusun bir damlasıyım. 1923’ten Şenol Güneş dönemindeki 2002 Dünya Kupası 3.’lüğüne kadar geçen 79 yılda başarı adına ne gösterilmişse altında benim imzam vardır."
--alıntı--
"Ben gözümü kapatıp Beşiktaş’ı düşününce ilk Şeref Bey gelir aklıma ardından da Hakkı Bey… Ahmet Fetgeri, Teyyareci Muammer de çok önemli birer figürdür. Feda dönemi şu anki Beşiktaş’ı anlatıyor. O saflık temizlik şimdi de var Beşiktaş’ta..."
"Türkiye’nin Avrupa’da kazandığı ilk kupa olarak G.Saray’ın 2000 yılında kaldırdığı UEFA Kupası’nı gösteriyorlar. Ama benim Genç Milli Takım’da 1992 ve 94 yıllarında kazandığım Avrupa Şampiyonluğumu kimse görmüyor. Ben Türk antrenörlere Avrupa’da şampiyon olunabileceğini gösterdim. Bizi yıllarca olmamış gibi göstermeye çalıştılar. Benim Avrupa şampiyonluğum Beşiktaş’ın şampiyonluğudur. Beni o noktaya getiren Beşiktaş’tır, ben o okyanusun bir damlasıyım. 1923’ten Şenol Güneş dönemindeki 2002 Dünya Kupası 3.’lüğüne kadar geçen 79 yılda başarı adına ne gösterilmişse altında benim imzam vardır."
--alıntı--
#247527
ali ece ve serencebey gazetesi nden ergin aslanın açıklamalarına göre 12.04.2013 tarihinde bu üçlü kulübe giderek tamer kıran ile görüşecekler, fikir alış verişinde bulunacaklar. umarım bu görüşme alt yapı ile ilgili güzel hamlelere vesile olur. serpil hamdi tüzün hocanın alt yapının başına geçmesiyle ilgili henüz bir durum söz konusu değilmiş. heyecanlandım nedense.
74 yaşındadır gün itibariyle, onun alt yapı hoca olduğu dönemden yaklaşık 35 yıl geçti, dünya değişti, futbol değişti. tabii ki fikirlerinden yararlanılmalı ancak alt yapı hocalığı için gelecek kişi, çağın gereksnimlerine ayak uydurabilecek genç ve uzun vadeli çalışacak biri olmalıdır. serpil hoca hayatı boyunca kazandığı başarıların keyfini çıkartmalıdır emeklilik döneminde.
--alıntı--
"1991’de viyana’da uefa toplantısı vardı. birçok konuşmacı konuştu, en son dr. schneider bir sunum yaptı. sonra herkese mikrofon dolaştırılırken, yanımdaki süheyl önen’e “söylenecek çok şey var” dedim. “söyle o zaman” dedi. söz aldım. güzel bir toplantı olduğunu, iyi bir sunumun hazırlandığını söyledim. “ama ben sadece bunları dinlemeye gelmedim. farklı şeylerden söz edileceğini düşündüm” dedim. her işte doğru karar vermek önemli, futbolda daha önemli. frekans çok yüksek, çok kısa zamanda karar veriyorsunuz. bu algı demektir, bilgi demektir. o sırada elime bir not geldi: “%100 düşüncelerinize katılıyorum, sizi destekliyorum.” schneider ve yanında jira vardı. toplantıyı o yönetiyordu. schneider, jira’ya dönerek “türk arkadaşımız söylediklerimi tam anlamadı galiba” dedi. ben de kürsüye çıkmak için izin istedim, jira davet etti, çıktım. adama döndüm: “türk arkadaşınız sizin ne dediğinizi anladı. bunları bunları anlattınız ama ben başka şeyler duymak isterdim. doğru karardan söz etmek şudur: taktik doğru karar vermek, teknik uygulamaktır. uygulama ne kadar doğru olursa olsun, karar yanlışsa uygulama yanlış olur. bazen kaleciyle karşı karşıyayken, 30 metreye pas atar futbolcu. pas güzeldir ama karar yanlıştır. keşke şut atsa da 10 metre yukarıdan auta gitse” diye anlattım. sonra ara verildi, kahveye çıktık. biraz da sinirliydim, ilk ben çıktım. sonra oradaki bütün antrenörler gelip beni kutladı."
--alıntı--
"1991’de viyana’da uefa toplantısı vardı. birçok konuşmacı konuştu, en son dr. schneider bir sunum yaptı. sonra herkese mikrofon dolaştırılırken, yanımdaki süheyl önen’e “söylenecek çok şey var” dedim. “söyle o zaman” dedi. söz aldım. güzel bir toplantı olduğunu, iyi bir sunumun hazırlandığını söyledim. “ama ben sadece bunları dinlemeye gelmedim. farklı şeylerden söz edileceğini düşündüm” dedim. her işte doğru karar vermek önemli, futbolda daha önemli. frekans çok yüksek, çok kısa zamanda karar veriyorsunuz. bu algı demektir, bilgi demektir. o sırada elime bir not geldi: “%100 düşüncelerinize katılıyorum, sizi destekliyorum.” schneider ve yanında jira vardı. toplantıyı o yönetiyordu. schneider, jira’ya dönerek “türk arkadaşımız söylediklerimi tam anlamadı galiba” dedi. ben de kürsüye çıkmak için izin istedim, jira davet etti, çıktım. adama döndüm: “türk arkadaşınız sizin ne dediğinizi anladı. bunları bunları anlattınız ama ben başka şeyler duymak isterdim. doğru karardan söz etmek şudur: taktik doğru karar vermek, teknik uygulamaktır. uygulama ne kadar doğru olursa olsun, karar yanlışsa uygulama yanlış olur. bazen kaleciyle karşı karşıyayken, 30 metreye pas atar futbolcu. pas güzeldir ama karar yanlıştır. keşke şut atsa da 10 metre yukarıdan auta gitse” diye anlattım. sonra ara verildi, kahveye çıktık. biraz da sinirliydim, ilk ben çıktım. sonra oradaki bütün antrenörler gelip beni kutladı."
--alıntı--
uzun zaman önce kendisiyle konuşma fırsatı bulduğum nevzat demir tesislerinin duvarlarını süsleyen fotoğraflarda ki beşiktaşlıların arasında olmamasına çok içerleyen beşiktaşlı.
nerde böyle alt yapı hocaları şimdi denilecek kalibrededir.
uzun zaman kendisi ile konuşma fırsatı bulmamın üzerinden 6 yıl geçmiş o konuşmada kulübü saran menejerlerden yakınmıştı...yine kendisinin yazdığı özkaynak düzeni isimli kitabı imzalayıp vermişti ders diye okutulmalı hem kitabı hem kendisi...naif insan.
beşiktaş'ın biri namağlup olmak üzere üç sezon üste üste şampiyonluk yaşadığı sezonların mimari, altyapımızın temelini atan -kendi deyişiyle özkaynak düzeni- hocamız. çalıştırdığı ümit milli takımını avrupa şampiyonu yapan, milli takımdan fatih terim yüzünden uzaklaştırılmış teknik direktör. arsene wenger'in kendisiyle sohbet etmesi için çabaladığı bir futbol düşünürü.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?