lise birinci sınıftaydık sanırım, rock müziğin içine ciddi ciddi atılmaya başladığımız zamanlar... "ilk" albümünü bilmiyordum rahmetlinin. ölüm haberini aldıktan sonra gidip almıştım bu kasedini[ybkz]swh[/ybkz]. şarkılarını dinleyip dinleyip anlamaya çalıştım o körpe zihnimle, neler yaşayıp da o "son" noktaya geldiğini. o zamanlar anlam veremedim. normaldir, tuzu kuru olan anlamaz hayattan çekip gitme isteğini. "cherokee"de yozlaşmaya verdiği mizahi ayarı, "yaşamak istemem"de değişen vahşi dünyaya olan bıkmışlığını, "her şey biter" de kırılmışlığını, her şeyin başladığı gibi biteceğine inanmışlığını...
hayat gibi bir albümdür: alayla başlar, isyanla devam eder, sonunda ceketini alıp gider.
satılık
yavuz çetin'in muhteşem albümü. benim için de ayrı bir anısı vardır bu albümün. o yıllarda cd'ler mp3'ler çok fazla yoktu daha, bizim de bir kasetçalarımız vardı ve biz de kasetini almıştık. o sıralarda kasetçalarımız bazen kasetleri sarıyordu. o şekilde çok kaset harap etmişliğimiz olduğu için canım yanmıştı. bu albümü de aldık, ilk dinlememizde bir şarkıda kaset sarmış gibi sesler çıktı ve şarkı sustu. aha sıçtık deyip bir anda kaset çaların üzerine atladım. fakat şarkının orijinali böyleymiş, mal gibi atladığımla kaldım. ayrıca arkadaşların arasında da iyi geyik yapmışlardı üzerimden bu yüzden.
her şarkısı ayrı ayrı dinlenecek, üzerinden geçen yılların sadece değer katacağı albüm. keşkeleri de içinde barındırır
yavuz çetin'in canına kıyacağını bağıra çağıra dosta düşmana haber ettiği albümdür. o ilk albümündeki yaşama sevinci ve buram buram romantizm kokan şarkılar yerini depresif ve karamsar sözlere bırakmıştır bu albümde. yine albümdeki cherokee parçası harika bir sistem eleştirisi olmasının yanında şahane bir müzikal kaliteye sahiptir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?