her emeğin hakettiği sevgi ve saygıyı zerre kadar haketmeyen meslek. zira söz konusu mesleği seçenler ettikleri yemini unutup sadece ve sadece iktidarın uşaklığını meslek edinmektedirler.
polis
dün gece kadıköy'de, bir apartmanın 5. (beşinci) katına biber gazı kapsülü isabet ettirmeyi başarmıştır. oturduğu yerden polis sevicilik oynayanlar bilmez, yazalım da öğrensinler.
adana'da, kendisinden yardım isteyen 16 yaşındaki kız çocuğunu, polis aracında 3 saat gezdirdikten sonra tecavüz eden kişiler. tabii ki "rızası vardı" diyerek serbest kaldılar.
https://pbs.twimg.com/media/BURa6AHCQAEAmpW.jpg:large
bazı şeyleri çok abartıyoruz değil mi ya? şu fotoğraftaki masumiyete bakar mısınız; hiç katil diyebilir misiniz bunlara? hep ruh hastası olduğumuz için suçluyoruz polisi. eceliyle ölenlerin ölümünden falan sorumlu tutuyoruz. yoksa bu mesafeden plastik mermi/gaz fişeği sıkmak isteyen bir insanın niyeti, öldürmek olamaz.
not: fotoğraf dün gece kadıköy'de çekildi. olay da şu; adalet ve özgürlük için eylül'de gel sloganıyla düzenlenen forumfest etkinliğinden dağılıp boğa'ya çıkan insanlara, ortada hiçbir olay yokken polis saldırdı.
bazı şeyleri çok abartıyoruz değil mi ya? şu fotoğraftaki masumiyete bakar mısınız; hiç katil diyebilir misiniz bunlara? hep ruh hastası olduğumuz için suçluyoruz polisi. eceliyle ölenlerin ölümünden falan sorumlu tutuyoruz. yoksa bu mesafeden plastik mermi/gaz fişeği sıkmak isteyen bir insanın niyeti, öldürmek olamaz.
not: fotoğraf dün gece kadıköy'de çekildi. olay da şu; adalet ve özgürlük için eylül'de gel sloganıyla düzenlenen forumfest etkinliğinden dağılıp boğa'ya çıkan insanlara, ortada hiçbir olay yokken polis saldırdı.
(bkz: düşman)
8 yaşında bir çocuğu döverek hastanelik eden ruh hastalarının yaptığı meslek.
--alıntı--
Şevket Sümer Mahallesi’nde polis merkezi önünde oyun oynayan 8 yaşındaki D.Ö, “arkadaşına vur” diyen polis memurunun isteğini kabul etmeyince feci şekilde dövüldü. Dayaktan baygınlık geçirince karakolda eli yüzü yıkanan çocuk hastane yerine evine gönderildi. İç organları zarar gören D.Ö, iç kanama riskiyle 1 haftadır hastanede tedavi görüyor. Olayı doğrulayan Mersin Emniyet Müdürlüğü ise adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Mersin’in Şevket Sümer Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki D.Ö. (8), 11 Eylül’de evlerinin karşısında bulunan Siteler Polis Merkezi önünde bir arkadaşıyla birlikte oyun oynuyordu. O gün polis merkezi önünde konuşlanan çevik kuvvet ekibi içinde yer alan O. adlı bir polis memuru, D.Ö. ve arkadaşını yanına çağırdı. İddiaya göre polis memuru, iki çocuktan birbirlerine vurmalarını istedi. D.Ö. bunu kabul etmeyince polis memuru çocuğa bir tokat attı. Bunun üzerine D.Ö’de polise küfür ederek kaçtı. Sinirlenen polis memuru O, 8 yaşındaki D.Ö’yü yakalayarak feci şekilde dövdü. Siteler Polis Merkezi’nde görevli polisler, olaya müdahale ederek D.Ö’yü polisin elinden aldı. Bir süre karakolda bekletilen çocuk, daha sonra ailesine teslim edildi. Olayın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra evinde rahatsızlanan ve kusmaya başlayan D.Ö. ailesi tarafından Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı. D.Ö’nün böbreklerinde, kaburgalarında ve bedeninin çeşitli yerlerinde zedelenmeler olduğu, böbreğinin su topladığı belirtildi. Küçük çocuk, iç kanama riskiyle 1 haftadır hastanede tedavi görüyor.
‘Beni aldılar, çıplak ettiler’
Hastane odasında başından geçenleri gazetemize anlatan minik D.Ö, “Ben mahalleden bir çocukla oyun oynarken o polis bize seslendi. Bana ‘Ona tokat at yoksa ben sana atarım’ dedi. Ben kabul etmedim. Sonra polis bana vurdu. Ben de eve doğru kaçarken ona küfür ettim. Koşup beni yakaladı. Boğazımı sıktı, gövdeme vurdu, kafamı polis arabasına vurdu. Sonra başka polisler geldiler. Beni aldılar, çıplak ettiler, suya tuttular, yüzümü yıkadılar. Sonra üzerimi giydirdiler beni eve gönderdiler. Ben polislerle bazen konuşurum. Daha önce de iki kere beni dövmüşlerdi” dedi.
Polis mahalledeki çocukları dövüyor
D.Ö’nün annesi Kamile Ö. ise yaşananları şöyle anlattı: “Komşular bana seslendiler, ‘Çocuk ölüyor’ dediler. Hemen karakola gittim. Oradaki bir polis bana ‘D.Ö’nün annesi sen misin’ dedi. ‘Benim’ deyince ‘Sen nasıl çocuk terbiye etmişsin. Bana küfür etti, ben de dövdüm’ dedi. Bir kapıyı araladım, baktım oğlanı soymuşlar, suyun altına vermişler. O şekilde görünce sinirle aşağı indim, o polisi aradım ama arkadaşları oradan göndermiş. Tekrar içeri girdim. ‘D. yanımızda kalsın 5 dakika, biz göndeririz’ dediler, beni eve gönderdiler. Ben eve geçtikten sonra D. geldi. Rengi sararmıştı. Birden kusmaya başlayınca sağlık ocağına götürdüm. Doktor, ‘Bu çocuk çok kötü hemen hastaneye götürün’ dedi. O arada karakolun amiri araç göndermiş. Çocuğu hastaneye getirdik. Bir gece kaldı. Ertesi gün yine fenalaşınca bir kez daha getirdik, yatırdılar. Bu çocuktur. Küfür etti diye dövmeye hakkı yoktur. Daha önce de benzer şeyler oldu ama ben babasına söylemedim. Sadece benim çocuğuma değil, başka çocuklara da benzer şeyler yapıyorlardı.”
Polise hak ettiği ceza verilsin
D.Ö’nün babası Abdulkadir Ö, oğlunu döven polis hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek “Olayın olduğu yerde kameralar var. O kameraların savcılık tarafından incelenmesini istiyoruz. Kendi halinde oyun oynayan çocuk durduk yere polise sataşır mı? Bir çocuk bu kadar dövülür mü? O polisin cezasız kalmasını istemiyoruz” dedi.
Mersin Emniyeti: Soruşturma başlatıldı
Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Güner, yaşanan olayı doğruladı. “Çocuk bana küfür etti’ mazeret olamaz” diyen Güner, 8 yaşındaki D.Ö’yü döven polis memuru hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı.
--alıntı--
mersin emniyet müdürü doğrulamış, soruşturma başlatılmış ama kesin bu da iftiradır, değil mi üniforma seviciler?
--alıntı--
Şevket Sümer Mahallesi’nde polis merkezi önünde oyun oynayan 8 yaşındaki D.Ö, “arkadaşına vur” diyen polis memurunun isteğini kabul etmeyince feci şekilde dövüldü. Dayaktan baygınlık geçirince karakolda eli yüzü yıkanan çocuk hastane yerine evine gönderildi. İç organları zarar gören D.Ö, iç kanama riskiyle 1 haftadır hastanede tedavi görüyor. Olayı doğrulayan Mersin Emniyet Müdürlüğü ise adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı.
Mersin’in Şevket Sümer Mahallesi’nde yaşayan 8 yaşındaki D.Ö. (8), 11 Eylül’de evlerinin karşısında bulunan Siteler Polis Merkezi önünde bir arkadaşıyla birlikte oyun oynuyordu. O gün polis merkezi önünde konuşlanan çevik kuvvet ekibi içinde yer alan O. adlı bir polis memuru, D.Ö. ve arkadaşını yanına çağırdı. İddiaya göre polis memuru, iki çocuktan birbirlerine vurmalarını istedi. D.Ö. bunu kabul etmeyince polis memuru çocuğa bir tokat attı. Bunun üzerine D.Ö’de polise küfür ederek kaçtı. Sinirlenen polis memuru O, 8 yaşındaki D.Ö’yü yakalayarak feci şekilde dövdü. Siteler Polis Merkezi’nde görevli polisler, olaya müdahale ederek D.Ö’yü polisin elinden aldı. Bir süre karakolda bekletilen çocuk, daha sonra ailesine teslim edildi. Olayın üzerinden birkaç saat geçtikten sonra evinde rahatsızlanan ve kusmaya başlayan D.Ö. ailesi tarafından Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’ne kaldırıldı. D.Ö’nün böbreklerinde, kaburgalarında ve bedeninin çeşitli yerlerinde zedelenmeler olduğu, böbreğinin su topladığı belirtildi. Küçük çocuk, iç kanama riskiyle 1 haftadır hastanede tedavi görüyor.
‘Beni aldılar, çıplak ettiler’
Hastane odasında başından geçenleri gazetemize anlatan minik D.Ö, “Ben mahalleden bir çocukla oyun oynarken o polis bize seslendi. Bana ‘Ona tokat at yoksa ben sana atarım’ dedi. Ben kabul etmedim. Sonra polis bana vurdu. Ben de eve doğru kaçarken ona küfür ettim. Koşup beni yakaladı. Boğazımı sıktı, gövdeme vurdu, kafamı polis arabasına vurdu. Sonra başka polisler geldiler. Beni aldılar, çıplak ettiler, suya tuttular, yüzümü yıkadılar. Sonra üzerimi giydirdiler beni eve gönderdiler. Ben polislerle bazen konuşurum. Daha önce de iki kere beni dövmüşlerdi” dedi.
Polis mahalledeki çocukları dövüyor
D.Ö’nün annesi Kamile Ö. ise yaşananları şöyle anlattı: “Komşular bana seslendiler, ‘Çocuk ölüyor’ dediler. Hemen karakola gittim. Oradaki bir polis bana ‘D.Ö’nün annesi sen misin’ dedi. ‘Benim’ deyince ‘Sen nasıl çocuk terbiye etmişsin. Bana küfür etti, ben de dövdüm’ dedi. Bir kapıyı araladım, baktım oğlanı soymuşlar, suyun altına vermişler. O şekilde görünce sinirle aşağı indim, o polisi aradım ama arkadaşları oradan göndermiş. Tekrar içeri girdim. ‘D. yanımızda kalsın 5 dakika, biz göndeririz’ dediler, beni eve gönderdiler. Ben eve geçtikten sonra D. geldi. Rengi sararmıştı. Birden kusmaya başlayınca sağlık ocağına götürdüm. Doktor, ‘Bu çocuk çok kötü hemen hastaneye götürün’ dedi. O arada karakolun amiri araç göndermiş. Çocuğu hastaneye getirdik. Bir gece kaldı. Ertesi gün yine fenalaşınca bir kez daha getirdik, yatırdılar. Bu çocuktur. Küfür etti diye dövmeye hakkı yoktur. Daha önce de benzer şeyler oldu ama ben babasına söylemedim. Sadece benim çocuğuma değil, başka çocuklara da benzer şeyler yapıyorlardı.”
Polise hak ettiği ceza verilsin
D.Ö’nün babası Abdulkadir Ö, oğlunu döven polis hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek “Olayın olduğu yerde kameralar var. O kameraların savcılık tarafından incelenmesini istiyoruz. Kendi halinde oyun oynayan çocuk durduk yere polise sataşır mı? Bir çocuk bu kadar dövülür mü? O polisin cezasız kalmasını istemiyoruz” dedi.
Mersin Emniyeti: Soruşturma başlatıldı
Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Hasan Güner, yaşanan olayı doğruladı. “Çocuk bana küfür etti’ mazeret olamaz” diyen Güner, 8 yaşındaki D.Ö’yü döven polis memuru hakkında adli ve idari soruşturma başlatıldığını açıkladı.
--alıntı--
mersin emniyet müdürü doğrulamış, soruşturma başlatılmış ama kesin bu da iftiradır, değil mi üniforma seviciler?
27 aralık gecesi istiklal caddesinde yine tarih yazmışlardır.
http://www.youtube.com/watch?v=stjrHCREIgo
şimdi bu videoyu izleyip de düzgün, küfürsüz yorum yapmak pek olası değil. yani ben anlamıyorum bir insanın vicdan olgusundan bu kadar nasiplenmemiş olmasını. ne oldu da bu kadar köreldi duygularınız, ne dediler de böylesine insanlıktan çıktınız. oldum olası polisleri sevmem zaten fakat taksim gezi parkı direnişinden sonra artık iyice nefret ediyorum polislerden. yanlarından geçerken, gözlerimi dikip onlara bakıyorum. gözlerinde insani bir kırıntı yakalamak için. elbette hepsi böyle değil, tüm polisleri bu şekilde yaftalayamayız lâkin bu gördüklerimizin hiçbir açıklaması olamaz, kabul etmiyorum. bir savaşta olsan ya da ülkeni korumak zorunda olsan bu şekilde silah sıkmazsın vicdansız, şerefsiz.
http://www.youtube.com/watch?v=stjrHCREIgo
şimdi bu videoyu izleyip de düzgün, küfürsüz yorum yapmak pek olası değil. yani ben anlamıyorum bir insanın vicdan olgusundan bu kadar nasiplenmemiş olmasını. ne oldu da bu kadar köreldi duygularınız, ne dediler de böylesine insanlıktan çıktınız. oldum olası polisleri sevmem zaten fakat taksim gezi parkı direnişinden sonra artık iyice nefret ediyorum polislerden. yanlarından geçerken, gözlerimi dikip onlara bakıyorum. gözlerinde insani bir kırıntı yakalamak için. elbette hepsi böyle değil, tüm polisleri bu şekilde yaftalayamayız lâkin bu gördüklerimizin hiçbir açıklaması olamaz, kabul etmiyorum. bir savaşta olsan ya da ülkeni korumak zorunda olsan bu şekilde silah sıkmazsın vicdansız, şerefsiz.
#325967
mensuplarının büyük çoğunluğunun patolojik derecede ruhsal sorunlara sahip olduğu teşkilat. yukarıdaki videoda olanları, mantıklı sebeplerle açıklayamayız. bu kişinin ağır ruhsal sorunları olduğu çok açık ve bu gibi kişileri özellikle seçtiklerini veya böyle yetiştirdiklerini düşünüyorum. bildiğin katil işte, sosyopat.
mensuplarının büyük çoğunluğunun patolojik derecede ruhsal sorunlara sahip olduğu teşkilat. yukarıdaki videoda olanları, mantıklı sebeplerle açıklayamayız. bu kişinin ağır ruhsal sorunları olduğu çok açık ve bu gibi kişileri özellikle seçtiklerini veya böyle yetiştirdiklerini düşünüyorum. bildiğin katil işte, sosyopat.
bu senede 250 puanla öğrenci alacaklar ülkedeki beyni boşları takımlarına katmaktan başka bi işe yaramayacak yani...
günümüzde yardım etmesi beklenirken yardıma muhtaç bırakandır
"acab"ın gizli, ama aktif öznesidir.
bazen kapı kıramadıkları görülmüştür.
https://www.youtube.com/watch?v=AfzL2txdtw8
https://www.youtube.com/watch?v=AfzL2txdtw8
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?