kişinin, hoşa gitmeyen bir durum/olay karşısında duyumsadığı, eylem olarak dışavurulduğu takdirde can ve mal kaybına dahi yol açabilecek olan duygu.
hissetmekten artık bıkıp usandığımdır aynı zamanda. eskiden üzüldüğüm şeyler, artık bu kisve ile çıkıyor karşıma. ortalıkta o kadar çok öfke tetikleyicisi var ki, artık öfke uyandırmaması gereken konular bile manasız yükselmeler yaratıyor bünyede. bu sefer manyak/psikopat sen oluyorsun. "olm takılma bu kadar"lar, "biraz sakin kardeşim"ler eşlik ediyor öfkeye.
bir intihar vak'asında avukat bir kız arabasına küçük bir not bırakmıştı köprüden atlamadan önce, yıl 2008 falandı sanırım. çok derine işlemişti o zaman beynimde o not: "yavaş yavaş delirdim, hiçbiriniz fark etmediniz."
velhasıl, öfke muhakkak kontrol altında tutulması gereken bir duygudur.
öfke
insan beynini ve bedenini başka bir şeyin yormadığı kadar yoran şey. bir dalga şeklinde düşünürseki ilk dalgası aşırı enerji, bir şeylere zarar verme isteği şeklinde vuku buluyor. bu durumlarda çıkıp koşmak iyi gelebilir, sporla birlikte salgılanan hormonlar sayesinde. ikinci dalgası da bombok bir düşüş, eğer çıkıp kendinizi spora vermediyseniz, oturup dudak içlerinizi parçalıyor sonra 14 saat falan uyuyorsunuz.
cumartesi akşamından beri dany'e karşı geçmeyendir. ulan be adam bir çuval inciri berbat ettin. bilerek mi yaptın? yoksa heyecandan mı yaptın bilmiyorum. ama zaten o hareketi orada istemeden yapıyorsan senin yerin paf takımdır ve bunu tüm galatasaraylılar ve bizler biliyorduk. bunu bilmeyen bir tek sana güvenen önder hocaydı. umarım en azından son zamanlarda kendisine olan inancım artmaya başlayan biliç artık sana forma vermez. bu adama duyduğum öfke, sezon sonuna kadar ve o kutsal formayı sırtından çıkarana kadar geçmeyecek.
kontrol edilmesi en zor duygu durumlarından biridir. öyle ki, etrafa yansıtmamak adına, kendine müthiş bir baskı uygulayabilir kişi. bu baskı da, kendisine zarar verecektir en nihayetinde.
tüm duygular gibi, bastırılmadan yansıtılması gerekir.
tüm duygular gibi, bastırılmadan yansıtılması gerekir.
ete kemiğe bürünmüş hali: (bkz: zack de la rocha)
Muhattabı bulunup dile getirilmediğinde kar topu misali büyüyen, büyüdükçe zararlı hale gelen duygudur.
içinde bulunduğum hal...
kendimizden çok çevremizin huzurunu kaçıran negatif mevzu.
genelde olduğum duygu durumudur...
sinirli veya kızgın olma hallerinin beraberinde getirdiği duygu.
genelde yanlış kararlar vermemize neden olur. öfkeyle kalkan zararla oturur bence doğru bir atasözüdür.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?