çocukluğumdan beri 10 kasımı sevgiyle beklerim, herkes üzülür. benim içim de ise bir umut bir güç ve en önemlisi bir şeref yoğunluğu yaşanır gider.
büyüklerimde görmüştüm arabayı durduruyorlardı saat 09.05 de ben de bisikletimi sürüp sürüp durdurmuştum bir sonra ki sene
biraz büyüdüm arabam oldu onu durdurdum bu sefer trafiğin en "sol" şeridinde hep 09.05 de.
çok kalabalıktı o zamanlar duran insanlar hiç çekinmeden durup kornaya tüm gücüyle basardı arabanın yanında ayakta dururken.
bu sene pek bi yanlız kaldığımı hissetim. ama sorun yok paşam gözlerim yaşlıda olsa ben tek kaldığımı her geçen gün biraz daha da hissetsem ben seni yanlız bırakmayacağıma and içtim.
her sene 09:05 de göz yaşlarım vatan toprağının üstüne olacağına and içtim.
mustafa kemal atatürk
herkes ölür. ama o ölmez. öldürmeyeceğiz.
ölümsüzdür...
Atam !
"insanlığın bütün belirtileri O'nda kendini hemen gösteriyor."
(vurgula: Noelle Gazetesi)
(vurgula: Noelle Gazetesi)
Hiç bir ülke ile düşman olmadan yeni bir ülke kurabilmeyi başaran ilk ve tek liderdir
özlenen...
bir insanın Türk olmasından gurur duymasına en büyük etken, çünkü hiçbir milletin böyle büyük Atası yok!
ağız dolusu bir isimdir en basitinden. bir nefeste söylemesi de zordur hani! kolay değildir künyesini sesi düşmeden okumak, söylemek. mustafa kemal atatürk'tür. otantiktir mustafası, çağdaştır kemali, eşsizdir atatürk'ü...
en büyük beşiktaşlı
son zamanlarda "diktatör" sanılan liderdir. kasıt edilen olaylar bir zorunluluktan öte bir "ideal" olduğundan dolayı yanıldıkları da aşikardır.
manzara olarak birşeyler dikte ediliyor gibi gözükse de,tek-parti rejiminin,o dönem için bir çok talihsizlikten koruduğu da ortadadır. bahsedilen tek-parti mantığının oluşumunda ki düşünce,diğer ülkelerde ki partilerin belirli bir sınıfı temsil ettiği üzerinedir. o dönem ki chp,sınıfsız bir toplum olduğumuz görüşünde mutabık olduklarından,o anlık plüralist bir yaklaşımın gereksiz ve hatta tehlikeli olduğu-olabileceği düşüncesi ile uzun bir süre varlıklarını bu şekilde devam ettirmişlerdir.
cumhuriyet zaten bir takım "gerici" muhalefet eşliğinde,amiyane tabiri ile "zorla" gerçekleştirilmiş bir devrim olduğu ve ilan edildikten sonra dahi birçok saldırı ile karşı karşıya olduğundan,o zamanın hükumeti bir takım önemler almak zorunda kalmışlardır. işin diktatörlük kısmı da buradan meydana gelmektedir. oysa yapılan tüm değişimler, tamamı ile halk içindir. bu konuda Atatürk'ün Fahri Bey'e söylediği "Bugünkü manzaramız aşağı yukarı bir dictature manzarasıdır. Vakıa bir meclis vardır. Fakat dahilde ve hariçte bize diktatör nazarıyla bakıyorlar. Halbuki ben Cumhuriyeti şahsî menfaatlerim için yapmadım. Hepimiz fâniyiz. Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o suretle geçmek istemiyorum." sözleri birçok yönden bu dönemin zorunluluklarını gösteriyordur.
uzun yıllardır;atatürkçüyüz,kemalistiz diye düşünmemize rağmen,yaptıklarımız onun kurduğu cumhuriyet rejimine saldırı niteliğindedir. senelerdir süre gelen sağ-sol tartışması,din suistimali gibi birçok olgu da bunların kanıtıdır.
yapmamız gerekenin, cumhuriyet'e sahip çıkmak olduğunu anladığımız zaman çok geç olmaması arzusu ile...
not: bu arada eğer lider nasıldır?nedir?kimdir? gibi düşünceleri merak ediyor,ve şu dönemdeki para sahiplerine lider diyebiliyorsak,atatürk'ün kendi sesini, duyabileceğimiz,duruşunu görebileceğimiz şu videoyuda paylaşmak isterim;http://tinyurl.com/7aetrtk
manzara olarak birşeyler dikte ediliyor gibi gözükse de,tek-parti rejiminin,o dönem için bir çok talihsizlikten koruduğu da ortadadır. bahsedilen tek-parti mantığının oluşumunda ki düşünce,diğer ülkelerde ki partilerin belirli bir sınıfı temsil ettiği üzerinedir. o dönem ki chp,sınıfsız bir toplum olduğumuz görüşünde mutabık olduklarından,o anlık plüralist bir yaklaşımın gereksiz ve hatta tehlikeli olduğu-olabileceği düşüncesi ile uzun bir süre varlıklarını bu şekilde devam ettirmişlerdir.
cumhuriyet zaten bir takım "gerici" muhalefet eşliğinde,amiyane tabiri ile "zorla" gerçekleştirilmiş bir devrim olduğu ve ilan edildikten sonra dahi birçok saldırı ile karşı karşıya olduğundan,o zamanın hükumeti bir takım önemler almak zorunda kalmışlardır. işin diktatörlük kısmı da buradan meydana gelmektedir. oysa yapılan tüm değişimler, tamamı ile halk içindir. bu konuda Atatürk'ün Fahri Bey'e söylediği "Bugünkü manzaramız aşağı yukarı bir dictature manzarasıdır. Vakıa bir meclis vardır. Fakat dahilde ve hariçte bize diktatör nazarıyla bakıyorlar. Halbuki ben Cumhuriyeti şahsî menfaatlerim için yapmadım. Hepimiz fâniyiz. Ben öldükten sonra arkamda kalacak müessese bir istibdat müessesesidir. Ben ise millete miras olarak bir istibdat müessesesi bırakmak ve tarihe o suretle geçmek istemiyorum." sözleri birçok yönden bu dönemin zorunluluklarını gösteriyordur.
uzun yıllardır;atatürkçüyüz,kemalistiz diye düşünmemize rağmen,yaptıklarımız onun kurduğu cumhuriyet rejimine saldırı niteliğindedir. senelerdir süre gelen sağ-sol tartışması,din suistimali gibi birçok olgu da bunların kanıtıdır.
yapmamız gerekenin, cumhuriyet'e sahip çıkmak olduğunu anladığımız zaman çok geç olmaması arzusu ile...
not: bu arada eğer lider nasıldır?nedir?kimdir? gibi düşünceleri merak ediyor,ve şu dönemdeki para sahiplerine lider diyebiliyorsak,atatürk'ün kendi sesini, duyabileceğimiz,duruşunu görebileceğimiz şu videoyuda paylaşmak isterim;http://tinyurl.com/7aetrtk
1881-193∞.
son yüzyılda kemikleri sızlayan türkiye cumhuriyeti nin kurucusu. dünyanın en büyük devrimcisi.
norveç'te (bkz: atatürk gibi olmak) deyimini yaptıklarıyla ortaya çıkaran fidel castro'nun biz onu örnek aldık dediği che guavera öldüğünde çantasında nutku çıktığı en büyük liderimiz, en büyük dünya lideri.
dünyaya bir eşi, benzeri daha gelmemiş ve de gelmeyecek olan insandır.
kendini imkansız bir davaya, müthiş bir azim ve kararlılıkla adamış; bu uğurda, yoksullaşmış, ümitlerini yitirmiş, gururu yerle bir edilmiş milletinin güvenini ve desteğini de kazanarak hasret kaldığı hürriyet yolunda emin adımlarla yürüyebilmeleri için birbirine kenetlemiş; memleketimiz üzerine kurulan, yüzyıllardır uygulamaya çalışılan alçakça planları hiçe sayarak kendi şartlarını belirtmiş; buna gülüp geçen emperyalistlere ve tüm işgallere tepkisiz kalan, ve hatta teslimiyetçi bir tavır takınan manda yanlılarına, kendi deyimiyle "dahili ve harici bedhahlara" da son sözünü, şöyle dile getirmiştir:
(bkz: ya istiklal ya ölüm)
kendini imkansız bir davaya, müthiş bir azim ve kararlılıkla adamış; bu uğurda, yoksullaşmış, ümitlerini yitirmiş, gururu yerle bir edilmiş milletinin güvenini ve desteğini de kazanarak hasret kaldığı hürriyet yolunda emin adımlarla yürüyebilmeleri için birbirine kenetlemiş; memleketimiz üzerine kurulan, yüzyıllardır uygulamaya çalışılan alçakça planları hiçe sayarak kendi şartlarını belirtmiş; buna gülüp geçen emperyalistlere ve tüm işgallere tepkisiz kalan, ve hatta teslimiyetçi bir tavır takınan manda yanlılarına, kendi deyimiyle "dahili ve harici bedhahlara" da son sözünü, şöyle dile getirmiştir:
(bkz: ya istiklal ya ölüm)
şu an bir yerlerden ülkenin halini görüyorsa kemikleri sızım sızım sızlayan ulu önder, paşa, dahi ve daha saymakla bitmeyecek sıfatlara nail olmuş yüce insan.
türkiye cumhuriyeti'nin kurucusudur. atamızdır. arkasında gözünü kırpmadan canını veren nice cengâverlerle vatanı bizlere emanet etmiştir. biz de ona olan borcumuz gibi gelecek kuşaklara aktaracağız. mekânı cennet olsun.
tarihteki en büyük beşiktaş'lıdır.
tarihteki en büyük beşiktaş'lıdır.
tarihte 19 mayıs'ı , kendi doğum günü ilan etmiş olan ulu önderimiz. doğum günü kutlu olsun.
öyle insanlar yetişiyoki onun kurduğu düzende ve o kadar çok nankör varki onları gördükçe [ybkz]swh[/ybkz] keşke kurtarmasaydı,keşke maaşını alıp karıyla kızla yeseydi,gitseydi bıraksaydı ya neyine vatanı kurtarmak neyine ata olmak boşerseydide şuan o nankörlerin analarını bacılarını 10 milletten şerefsizler sikseydi dediğim insan yeri bende çok büyük [ybkz]swh[/ybkz] atam canım ulu önderim onun gözleri yeter ya çizdiği yolda ilerliyoruz yılmadan...
unesco kayıtlarında kendisi şu şekilde tanımlanmıştır.
uluslararası anlayış ve işbirliği,barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi;
sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder;
insan haklarına saygılı dünya barışının öncüsü;
bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk,din,ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı;
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu.
bu tanım;
unesco ya üye 152 ulusun oy birliğiyle almış olduğu karar metnidir.
uluslararası anlayış ve işbirliği,barış yolunda çaba göstermiş üstün bir kişi;
sömürgecilik ve yayılmacılığa karşı savaşan ilk önder;
insan haklarına saygılı dünya barışının öncüsü;
bütün yaşamı boyunca insanlar arasında renk,din,ırk ayrımı gözetmeyen eşsiz bir devlet adamı;
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu.
bu tanım;
unesco ya üye 152 ulusun oy birliğiyle almış olduğu karar metnidir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?